Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1281 E. 2023/513 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1281 Esas – 2023/513
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/1281 Esas
KARAR NO : 2023/513

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2022
KARAR TARİHİ: 02/05/2023
K.YAZIM TARİHİ: 26/05/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkilinden hizmet alan davalının, aldığı hizmet karşılığında 04.02.2021 tarihli … numaralı 29.834,33TL tutarındaki fatura düzenlendiğini, faturaya süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmadığını, davalı tarafından anılan fatura bedelinin 8.334,33TL’lik kısmının ödendiğini, ancak kalan bakiye kısmın ödenmesine ilişkin yapılan tüm görüşmelerde olumsuz sonuç alındığından, Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından icra dosyasına haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz edildiğini, işbu dava ile müvekkilinin ilgili hak ve alacaklarından sorumlu olacağını öngören davalının mal varlıklarını kaçırma eğilimi içerisine gireceğini, dolayısıyla davalı adına kayıtlı diğer araçları, taşınmaz malları ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının, üçüncü şahıslara devrini engellemek için ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesi gerektiğini beyanla, davalının Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına ilişkin itirazlarının iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, davalı adına kayıtlı diğer araçları, taşınmaz malları ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının, dava sonu müvekkillinin elde edeceği menfaati semeresiz bırakmamak adına, üçüncü şahıslara devrini engellemek için ihtiyati tedbir konulmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; davacı tarafından Ankara … İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin 26.09.2022 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, başlatılan takibin haksız olduğunun anlaşılması üzerine 26.09.2022 tarihinde borca, faize ve faiz oranına itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan takibe olan itirazlarında belirtildiği üzere davacıya borcunun bulunmadığını, ödeme emrine konu faturaya ilişkin hizmetin müvekkiline sağlanmadığını, bu hususun tarafların ticari defterlerinin incelenmesi ile anlaşılacağını beyanla, haksız davanın reddine, davacı aleyhinde kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların 2021 yılına ait BA BS formları, davacı tarafa ait ticari defter ve kayıtlar, 15/04/2023 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi raporunda, iddia, savunma, dosyaya sunulan deliller ile davacıya ait ticari defterlerinin incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde, davacı … Şti. ticari defterlerine göre 15.09.2022 takip tarihi itibariyle davacı … Şti.’nin davalı … Şti.’den 19.660,00TL alacaklı olduğu, davalı … Şti.’nin ticari defterlerini sunmaması nedeniyle incelenemediği, Gelir İdaresi Başkanlığı’nca sunulan davalının 2021 yılı Ba formu ile davacının 2021 yılı Bs formlarının birbirini teyit eder nitelikte olduğu, davacı … Şti.’nin 15.09.2022 takip tarihi itibariyle davalı … Şti.’den 19.660,00 TL alacaklı olduğu, davacının söz konusu tutarı 15.09.2022 takip tarihinden tahsil tarihine kadar geçen sürede talepteki yıllık %15,75 ve değişen oranlarda reeskont avans faizi tutarı ile birlikte talep etme hakkına sahip olduğu, bu çerçevede takibin 19.660,00TL üzerinden devamının gerektiği belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmesi kapsamında faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmesi nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 26.09.2022 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 26.09.2022 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan, davalı ile aralarındaki hizmet ilişkisi kapsamında faturadan kaynaklı bakiye alacağının bulunduğunu iddia ederek alacağının tahsili amacıyla başlattığı takibe davalının vaki itirazının iptalini talep etmiş, davalı yan ise, faturaya konu hizmetin sağlanmadığını ve bu suretle borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, davacı yanın takip çıkışı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Ankara … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında takibe konu edilen alacağın dayanağının … numaralı 04/02/2021 tarihli 29.834,33TL tutarlı fatura olduğu, 21.500,00TL asıl alacak ile 5.640,21TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 27.140,21TL’nin tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2021 yılına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir. İncelenmesinde; davacı tarafça davalı adına, 1 adet belge karşılığı KDV hariç 25.283,00TL mal satış bildiriminde bulunulduğu, davalı tarafça davacı adına 1 adet belge karşılığı KDV hariç 25.283,00TL mal alış bildiriminde bulunulduğu, taraflarca yapılan bildirimlerin örtüştüğü, uyuşmazlık konusu faturaya konu alacağın KDV hariç tutarı gözetildiğinde bildirilen faturanın uyuşmazlık konusu fatura olduğu tespit edilmiştir.
Davalıya verilen kesin süreye rağmen ticari defter ve kayıtlar sunulmadığından ve bulundukları yerin adresi de bildirilmediğinden davacı yanın defter ve kayıtları ile mahkememiz dosyası üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan inceleme sonucunda düzenlenen 14/04/2023 tanzim tarihli bilirkişi raporunda, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 19.660,00TL alacaklı olduğu rapor edilmiştir. Düzenlenen raporun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu, davalı yanın itirazlarının yerinde olmadığı değerlendirilmekle davalı yanın yeni rapor talebinin reddi ile rapor hükme esas alınmıştır.
Dava konusu alacak, fatura alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi ispat etmesi gerekmektedir.
Davalı yana verilen kesin süreye rağmen defter ve kayıtlar sunulmadığından ve adresi de bildirilmediğinden yapılan ihtar uyarınca davacı defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yapılmış olması ve davacı lehine delil olma vasfına haiz olması hususları gözetilerek davacı defter ve kayıtları HMK madde 222/3 (Değişik:22/07/2020 – 7251/23.m.) uyarınca davacı lehine delil olarak kabul edilmiştir.
İddia ve savunma, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek, davacı yanın ticari defter ve kayıtlarından, tarafların vergi dairesine yapmış oldukları bildirimlerinden ve davalı savunmalarından taraflar arasında hizmet ilişkisi bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Davacı yanın davalıyla aralarındaki ilişki kapsamında davalıya danışmanlık hizmeti verdiği, verilen hizmete yönelik uyuşmazlık konusu 04/02/2021 tarihli 29.834,33TL tutarlı faturanın düzenlendiği, davalı yanın bu faturayı Ba formuyla vergi dairesine bildirdiği, her ne kadar davalı yan faturaya konu hizmetin verilmediğini savunmuşsa da, savunmasını ispata yarar dosya kapsamına yazılı delil sunamadığı, defterlerini ibrazdan kaçındığı, dava değerine göre tanıkla ispatın da mümkün olmadığı, vergi dairesine yapılan bildirim gözetildiğinde ve faturaya süresi içerisinde itiraz edilmemesi sebebiyle fatura içeriğinin kabul edildiğinin sabit olduğu, ayrıca davalı yanın kısmi ödemelerinin de bulunduğu, davacı yanın hukuki ilişki ile alacağın varlığına yönelik iddiasını ispat etmesi karşısında davalı yanın iddia edilip ispatlanmış bir ödeme savunmasının da bulunmadığı, bu itibarla davacının bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere 19.660,00TL kadar alacaklı olduğu, davalının itirazının haksız olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davacı yan takip talebinde işlemiş faiz talep etmişse de davalının takipten önce temerrüte düşürüldüğü ispatlanamadığından işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. Bu itibarla davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, Ankara … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 19.660,00TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin 19.660,00TL asıl alacak yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit(belirlenebilir) olduğundan ve davalı yan takibe haksız itiraz ettiğinden asıl alacağın %20’si olan 3.932,00TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, Ankara … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 19.660,00TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin 19.660,00TL asıl alacak yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak likit olduğundan ve davalı yan takibe haksız itiraz ettiğinden asıl alacağın %20’si olan 3.932,00TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.342,97TL karar ve ilam harcından peşin alınan 327,79TL harcın mahsubu ile bakiye 1.015,18TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 3.120,00TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 2.260,08TL’sinin davalıdan, 859,92TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 327,79TL peşin harç, 80,70TL başvuru harcı, 11,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 419,99TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 78,50TL tebligat ve posta gideri ile 2.000,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.078,50TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 1.505,63TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 7.480,21TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.02/05/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı