Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1273 E. 2022/1242 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1273 Esas – 2022/1242
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/1273 Esas
KARAR NO : 2022/1242

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2020
KARAR TARİHİ: 28/12/2022
K. YAZIM TARİHİ: 02/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mülkiyeti müvekkili kooperatife ait … İli, … İlçesi, … bölgesi … mevkiinde, … ada … parsel ile mülkiyeti davalı kooperatife ait … ada … parselin komşu parseller olduğunu, davalı kooperatifin inşaatının tamamlanmadığını, buna karşın müvekkili kooperatifin parsel üzerinde … bloktan müteşekkil yapıları tamamladığını, kısmi olarak da oturumun başladığını, bu sebeplerle duvar imalatı yapılması zorunluluğu sebebi ile müşterek sınırlar üzerinde duvar ve üzerine çit imalatının müvekkili kooperatif tarafından yapıldığını, müvekkili kooperatifin her iki parselin müşterek sınırları üzerine duvar ve duvarın bir kısmı üzerine panel çit imalatı yaptığını, müvekkili tarafından paylı mülkiyet hükümlerinde yapılan sınır duvarı ve çit masraf bedellerinin yarısının belirsiz alacak davasının açıldığı tarih itibariyle belirlenecek alacağın 10.000 TL’sinin fazlaya ilişkin tüm haklar saklı kalmak kaydı ile en yüksek mevduat faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı ile davacının arsa komşusu olduğunu, her iki parsel arasında kot farkı bulunduğunu, davacı kooperatifin arsasının kot olarak daha yüksek seviyede bulunduğunu, bu nedenle 45 metrelik ve 42,73 metrelik komşu sınırlarına istinat duvarı yapılması gerektiğinden iki kooperatif yöneticilerinin kendi aralarında sözlü olarak anlaşma yaptıklarını, istinat duvarından birini davacı kooperatif, diğerini davalı kooperatifin yapması hususunda anlaşma sağlandığını, anlaşma gereği davacı kooperatifin kendisinin taahhüt ettiği 45 metrelik istinat duvarını yaptığını, davalı müvekkili kooperatifin 42,73 metrelik istinat duvarı ile ilgili çalışmalara başladığını, kazı işlemlerinin yapıldığını, hava şartlarının düzelmesi ile müvekkili kooperatif tarafından tamamlanacağını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/03/2022 tarih … esas … karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek gönderilen dava dosyası mahkememiz esasının yukarıdaki sırasına kaydedilmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 5. maddesinden sonra gelmek üzere 7155 sayılı yasanın 20. maddesiyle eklenen ve 01/01/2019 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren 5/A maddesine göre, ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. fıkrasında “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Eldeki dava, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak talebini içeren ticari davadır. Dolayısıyla dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu noktasında tereddüt bulunmamaktadır.
Davacı vekiline, 6102 sayılı TTK 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini bir haftalık kesin süre içerisinde mahkememize sunması, aksi taktirde davanın usulden reddine karar verileceği ihtarını içerir meşruhatlı davetiye gönderilmiş, gönderilen meşruhatlı davetiye 07/12/2022 tarihinde tebliğ edilmiş, kesin süre içerisinde davacı vekili tarafından son tutanak aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneği dosyaya sunulmamıştır. Hal böyle olunca, arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması nedeniyle herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava şartı noksanlığı bulunduğundan, 6100 Sayılı HMK’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince davanın USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 90,08 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.28/12/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza