Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1262 E. 2023/501 K. 19.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2023/160 Esas – 2023/559
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2023/160 Esas
KARAR NO : 2023/559

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/02/2023
KARAR TARİHİ: 11/05/2023
K. YAZIM TARİHİ: 18/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ; Davalı borçlunun Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasına yapmış olduğu 06.01.2023 tarihli itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı tarafın tüm ihtarlara rağmen borcunu ödememiş olduğundan hakkında icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin haksız olarak durdurulduğunu, davalının 06.01.2023 tarihli itiraz dilekçesinde Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/21 Esas sayılı dosya içeriğinden bahsettiğini, ancak icra takip dosyasına sunulan faturalar ile ilgili herhangi bir açıklama getirmediğini ve ödeme belgesi de sunmadığını, davalının, müvekkiline belirtilen faturadan dolayı halen borçlu olduğunu, iş bu dosyada dava konusu olaya ilişkin … numaralı filtre alımı için davalı tarafından her zamanki gibi sistem üzerinden talep açıldığını ve davacının talebe istinaden talep edilen filtreyi davacıya gönderdiğini, davalı şirketin almış olduğu filtreyi mülkiyeti …’e ait olan … plaka sayılı … Kamyonete 26.07.2022 tarihinde taktığını ve …’e aynı tarihte 53.926,01 TL bedelli fatura düzenlediğini, 09.08.2022 günü adı geçen aracın davacı şirket tarafından gönderilen kurtarıcı ile davacı şirketin işyerine getirildiğini ve araca ilişkin yapılan bir takım işlemler sebebiyle davalı tarafından müvekkili aleyhine 04.10.2022 tarihli 52.385,49 TL bedelli fatura düzenlendiğini, müvekkilinin söz konusu faturaya yasal süresi içerisinde itiraz ettiğini, kesinleşmeyen fatura için davalı tarafından dava açılabilmesinin mümkün olmadığını, kaldı ki davalının davasında itiraz edilmiş fatura dışında herhangi bir hukuki sebebe de dayanmadığını, ticari iş niteliğinde bulunan işbu dava konusu fatura alacağına istinaden açılan davanın usulsüz bir fatura ile açılmasının da mümkün olmadığını, zira ortada fatura konusu yapılabilecek bir durum bulunmadığını, dosya kapsamında husumet itirazlarını da dile getirdiklerini, davacı müvekkilinin söz konusu faturayı tebliğ alır almaz notere gidip faturaya yasal süre içerisinde itiraz ettiğini itiraz ettiği faturayı da cari hesabına doğal olarak işlemediğini, davalının haksız ve hukuka aykırı olarak müvekkiline olan ve cari hesapta açıkça görülen borcunu işbu haksız ve itiraz edilen faturadan (kendilerince rıza, muvafakat ve bilgisi olmaksızın) mahsup etmeye çalıştığını, böylesi bir mahsubun hukuken mümkün olmadığını, davalı şirketin almış olduğu mal ve hizmetlere istinaden ödemesi gereken fatura borçlarını ödemediğini, oysaki müvekkilinin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini ve davalı tarafından talep edilen mal ve hizmetleri davalıya gönderdiğini, buna ilişkin faturalarını düzenlediğini ve davalıya ilettiğini, davalının faturalara itiraz etmediğini ve faturaların kesinleşerek cari hesapta yerini aldığını, davalının parça parça ödemeler ile müvekkilini oyalasa da borcunun tamamını ödemediğini, bu sebeple taraflarınca başlatılan icra takibine ise haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz ettiğini, davalının kesinleşmeyen ve itiraz edilen faturaya ilişkin alacağını henüz ispat edemediğini, dolayısı ile henüz ispatı sağlanmamış sözde alacağın cari hesaba işlenmesinin mümkün olmadığını, alacağın likit olduğunu, davalının itirazında kötü niyetli olduğunu, davacı ve davalının ticaretle uğraştıkları ve davalının da ayrıca kötüniyetli olduğu bir arada düşünüldüğünde asıl alacağın %50’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle; davanın kabulüne, itirazın iptaline ve takibin devamına, davacının ticaretle uğraşması ve daha fazla zarara uğraması ve ayrıca davalı tacirin de açıkça kötüniyetli olması sebebiyle asıl alacağın %50’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, her türlü yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; iş bu davanın tarafları ve konusu Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/21 esas sayılı dosyası ile aynı olduğundan ve dosyalar arasında bağlantı bulunduğundan HMK’nın 166/1 maddesi uyarınca iki dosyanın birleştirilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkili Şirketin, davacı şirkete borcu olmadığı gibi mevcut alacağının tahsili amacıyla dava açtığını, haksız ve mesnedsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, davacının başlattığı icra takibine yönelik davalının itirazının iptali talebine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nun 166. maddesinin 1. fıkrasında “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.” hükmüne yer verilmiş, 4. fıkrasında ise davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantının var sayılacağı düzenlenmiştir.
Mahkememizin 2023/21 esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacısının iş bu davanın davalısı, davalısının iş bu davanın davacısı olduğu, dava konusunun araçta yapılan onarım sırasında kullanılan ayıplı ürünün neden olduğu hasar nedeniyle alacak istemine ilişkin olduğunu, bu itibarla delillerin usul ekonomisi açısından birlikte değerlendirilmesi gerektiği, her iki dosya arasında HMK’nun 166. maddesi kapsamında bağlantı bulunduğu anlaşılmıştır.
Bu durum karşısında dava dosyasının 6100 Sayılı HMK’nun 166/1. maddesi gereğince Mahkememizin 2023/21 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Aradaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle dava dosyasının mahkememizin 2023/21 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, mütakip işlemlerin üzerinde birleştirme kararı verilen mahkememizin 2023/21 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine, dosyamızın esasının da bu suretle kapatılmasına,
2-Harç, masraf ve vekalet ücreti hususlarının 2023/21 esas sayılı dosyasında takdir edilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, esas hükümle birlikte istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/05/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı