Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1260 E. 2023/504 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1260 Esas – 2023/504
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/1260 Esas
KARAR NO : 2023/504

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/11/2022
KARAR TARİHİ: 02/05/2023
K. YAZIM TARİHİ: 10/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin lokantacılık hizmeti veren bir işletme sahibi olduğunu, bu kapsamda davalıya verilen hizmet karşılığında,
20.05.2021 tarih … nolu, 30.06.2021 tarih … nolu, 28.07.2021 tarih … nolu,
29.07.2021 tarih … nolu, 28.08.2021 tarih … nolu, 29.08.2021 tarih … nolu,
30.08.2021 tarih … nolu, 26.09.2021 tarih … nolu, 27.09.2021 tarih … nolu,
28.09.2021 tarih … nolu, 24.10.2021 tarih … nolu, 25.10.2021 tarih … nolu,
26.10.2021 tarih … nolu, 27.10.2021 tarih … nolu, 26.11.2021 tarih … nolu,
29.11.2021 tarih … nolu, 28.12.2021 tarih … nolu, 29.12.2021 tarih … nolu,
25.01.2022 tarih … nolu, 26.012022 tarih … nolu, 23.02.2022 tarih … nolu,
26.02.2021 tarih … nolu, 25.02.2022 tarih … nolu, 30.03.2022 tarih … nolu,
28.04.2022 tarih … nolu, 29.05.2022 tarih … nolu, 25.06.2022 tarih … nolu,
25.06.2022tarih … nolu, 25.06.2022 tarih … nolu, 27.07.2022 tarih … nolu,
24.08.2022 tarih … nolu,13.09.2022 tarih … nolu faturaların düzenlenerek davalıya teslim edildiğini, bu faturalar karşılığında davalı tarafından bir kısım ödeme yapıldığını, ancak kalan 70.000,00 TL’nin ödenmediğini, ödenmeyen bu fatura bedellerinin tahsili amacıyla davalı aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının alacağın 12.000,00 TL’lik kısmını kabul etmek suretiyle ödediğini, bakiye kısmına haksız ve hukuka aykırı şekilde itiraz etmesi üzerine icra takibinin durdurulduğunu beyan ederek, davalının itirazının iptali ile takibin fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL üzerinden devamına, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, ticaret sicil kayıtları, vergi dairesi kayıtları, faturalar, BA-BS formları, 03/04/2023 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
… Vergi Dairesinin 05/12/2022 tarihli cevabi yazısından; davacı …’ün 01/01/2006-14/05/2007 tarihleri arasında “…” adresinde “Diğer Lokanta ve Restoranların (İçkili Ve İçkisiz) Faaliyetleri” işinden dolayı ve 27/11/2018 tarihinden itibaren “…” adresinde “Döner, Ciğer, Kokoreç, Köfte ve Kebapçı, Lahmacun ve Pidecilikten” dolayı faaliyette bulunduğu, mükellefin faaliyette bulunduğu dönemlerde vergi muafiyetine tabi olmadığı ve bilanço hesabına göre defter tuttuğu anlaşılmıştır.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının bir sureti dosya arasına alınmış, incelenmesinde; Davacı (alacaklı) vekili tarafından davalı (borçlu) şirket aleyhine 14/10/2022 tarihli ödeme emri ile toplam 70.000,00 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 22/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 21/10/2022 tarihli dilekçeyle borcun 12.000,00 TL’lik kısmı dışında kalan borca itirazı üzerine icra takibinin 58.000,00 TL yönünden durdurulduğu, eldeki davanın 28/11/2022 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı, icra takibine de konu ettiği faturalardan kaynaklanan bakiye alacağının davalı tarafından ödenmediğini iddia etmekte, davalı şirket ise takip dosyasına sunduğu dilekçeyle 12.000,00 TL’lik kısım dışında davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını savunmaktadır.
Taraflara ticari defter kayıtların dosyaya sunumu veya bulundukları yerin bildirilmesi için kesin süre verilmiş, davacı vekili tarafından müvekkili şirketin ticari defterlerinin bulundukları adres bildirilmiş, meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen davalı tarafça ticari defter ve kayıtlar dosyaya sunulmadığı gibi bulundukları yerle ilgili olarak da herhangi bir bildirimde bulunulmamıştır.
Tarafların uyuşmazlık dönemine ilişkin BA-BS formları ilgili vergi dairelerinden celp edilmiştir.
Taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla dosyaya kazandırılan 03/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı … ticari defterlerine göre 14.10.2022 takip tarihi itibariyle davacı …’ün davalı … Şti.’den 69.562,00 TL alacaklı olduğu, davalı … Şti., dava dilekçesine cevap vermediğinden ticari defterlerinin incelenemediği, Gelir İdaresi Başkanlığı’nca sunulan Ba/Bs formlarının birbirini teyit eder nitelikte olduğu, davacı …’ün 14.10.2022 takip tarihi itibariyle davalı … Şti.’den 69.562,00 TL alacaklı olduğu, davacının söz konusu tutarı takip tarihinden tahsil tarihine kadar geçen sürede talepteki yıllık yasal faiz oranı üzerinden işleyecek faiz tutarı ile birlikte talep etme hakkına sahip olduğu, bu çerçevede takibin 69.562,00 TL üzerinden devamının gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu ve İİK 67. Maddesine göre yasal bir yıllık süre içerisinde olan 06/04/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile; 10.000,00 TL olan alacak taleplerini 47.562,00 TL artırarak, 57.562,00 TL’ye yükseltmiştir.
Dava konusu alacak, faturaya dayalı alacağa dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Davacı yan faturadan kaynaklanan bakiye alacağının bulunduğunu iddia etmiş, incelenen davacı yan defter ve kayıtları ile tarafların dosyaya kazandırılan Ba – Bs formlarındaki bildirimlerinin örtüştüğü görülmüştür. Davalı yanın Ba formuyla davacı adına uyuşmazlık dönemine ilişkin 36 adet fatura karşılığı mal alım bildiriminde bulunduğu tespit edilmiştir. Basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunan davalının, hayatın olağan akışına göre teslim almadığı faturaya konu mallara ilişkin bildirimde bulunmaması gerekmekte olup davalı tam tersine uyuşmazlık dönemine ilişkin davacı adına davacı kayıtları ile örtüşecek şekilde Ba formuyla vergi dairesine bildirimde bulunmuştur. Bu itibarla taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığı ve mal teslimi yönündeki davacı iddiaları kanıtlanmıştır.
Davalı yana verilen kesin süreye rağmen defter ve kayıtlar sunulmadığından ve adresi de bildirilmediğinden yapılan ihtar uyarınca davacı defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yapılmış olması ve davacı lehine delil olma vasfına haiz olması hususları gözetilerek davacı defter ve kayıtları HMK madde 222/3 (Değişik:22/07/2020 – 7251/23.m.) uyarınca davacı lehine delil olarak kabul edilmiştir.
Davacının hukuki ilişkiyi, malın teslimini ve alacağının varlığını kanıtlaması karşısında davalı yanın iddia edilip ispatlanmış bir ödeme savunması bulunmamaktadır.
Bu itibarla alınan bilirkişi raporuyla tespit edildiği üzere davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 57.562,00 TL kadar alacaklı olduğu, davalının itirazının haksız olduğu ve iptalinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kabulüne, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacak miktarı likit olduğundan ve davalı takibe haksız itiraz ettiğinden alacak miktarının %20’si kadar icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE ; Davalının, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yaptığı itirazın iptaline, takibin 57.562,00 TL asıl alacak üzerinden devamına,
2-57.562,00 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 3.932,06 TL harçtan peşin alınan 170,78 TL harcın ve 815,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 2.946,28 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 2.353,22 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 80,70 TL başvurma harcı, 11,50 TL vekalet harcı, 170,78TL peşin harç, 815,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.077,98 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yargılamada yapmış olduğu 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 66,50 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.566,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 9.209,92 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/05/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza