Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1239 E. 2023/984 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1239 Esas – 2023/984
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/1239 Esas
KARAR NO : 2023/984

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2022
KARAR TARİHİ: 28/09/2023
K. YAZIM TARİHİ: 06/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16.10.2022 tarihinde, davalı sigorta şirketine sigortalı olan, diğer davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile müvekkiline ait … plakalı aracın karıştığı maddi hasarlı trafik kazasında, müvekkiline ait aracın hasar gördüğünü, her ne kadar kaza tespit tutanağında müvekkiline kusur atfedilmiş ise de davalının aşırı süratli olması, takip mesafesini yol ve hava şartlarına göre ayarlamaması ve yüksek oranda alkollü (2.91 promil) olması nedeniyle dava konusu kazaya %100 kusurla sebebiyet verdiğini, taraflarınca hazırlatılan eksper raporuna göre müvekkilinin aracında 141.133,36 TL hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini ve dolayısıyla değer kaybı oluştuğunu, bu zararların tazmini amacıyla davalı sigorta şirketine yapılan başvurudan sonuç alınamadığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50,00 TL hasar bedeli ve 50,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 100,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile, 1.000,00 TL eksper ücretinin de yargılama giderlerine dahil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketine ZMS(Trafik) Sigorta Poliçesiyle sigortalı olduğunu ve sorumluluklarının da sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, meydana gelen kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün kusuru olmamakla da sorumluluklarının olmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere davacıya ait araçta meydana gelen hasarın kazanın oluşumu ile uyumlu olup olmadığı anlamında gerçek zararın hesaplanmasının gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazasının nasıl gerçekleştiğinin kolluk kuvvetlerince tutulan kaza tespit tutanağında belli olduğunu, tutanağa göre; yağmurlu hava nedeniyle kayganlaşan yolda rampayı çıkamaması sebebiyle ters yönde ilerleyen … plakalı araç sürücüsünün sağa ve sola manevralar yaparak kazaya tam kusuruyla sebebiyet verdiğini, müvekkilinin ise hiçbir kusurunun olmadığını, müvekkili davalının alkollü olduğu iddiasının kazayı doğrudan ya da dolaylı olarak etkilemediğini, bir an için davalı müvekkilinin alkollü olduğu iddiası kabul edilse dahi, trafik emniyetini tehlikeye sokan dava dışı üçüncü kişinin fiilinden kaçınmasının mümkün olmadığını, yüksek mahkeme kararlarında da görüleceği üzere sürücünün alkol oranının her zaman doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmayan bir unsur olduğunu ve aslen kusurlu olan tarafın karşısında kazaya karışan kişinin alkollü olmasının onun kazaya kusuruyla sebebiyet verdiğini ispat eder nitelikte olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı … ASCM’nin … esas sayılı dava dosyası, Sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, … plakalı aracın tramer kayıtları, tanık anlatımları, 16/05/2023 tarihli bilirkişi raporu, 27/08/2023 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan hasar bedeli, değer kaybı ve ekspertiz ücreti talebine ilişkindir.
16/10/2022 tarihinde, davalı şirkete trafik sigorta poliçesi bulunan diğer davalı …’a ait … plakalı araç ile davacıya ait … plakalı aracın çarpışması sonucu dava konusu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın kara yolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
Davacı zarar gören, anılan yasa hükümleri gereği davalılardan talepte bulunmuştur.
Ceza dosyası kapsamında soruşturma aşamasında alınan 20/02/2023 tarihli raporda özetle; … plakalı araç sürücüsü …’ın asli kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’ın ise kusur ya da kural ihlalinin bulunmadığı bildirilmiştir.
Davaya konu trafik kazasındaki kusur oranlarının tespiti amacıyla makine mühendisi bilirkişiden alınan 16/05/2023 tarihli raporda özetle; “…Davacıya ait … plakalı araç sürücüsü …’ın meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK.nun 67l/a, 56/a. ve 84/f. maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla %100 oranında kusurlu olduğu, davalı …’ın meydana gelen kazanın oluşumunda izafe edilecek herhangi bir kural ihlali olmamakla kusursuz olduğu, davacıya ait … plakalı araç hasar giderim tutarının kdv dahil 139.948,00 TL olduğu, Davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybının reel piyasa koşullarına göre 50.000,00 TL, sigorta genel şartları hesaplama yöntemine göre ise 48.836,00 TL olacağı, davalılar sorumluluğunun ise davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın %0 oranındaki kusuru oranında olmakla, davalı sürücü …’ın da kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğu, dolayısıyla davalıların tazminat sorumluluklarının olmayacağı…” yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Taraf vekillerince iş bu rapora itiraz edilmesi ve raporun, soruşturma aşamasında alınan raporla çelişki içermesi nedeniyle, dosya bu kez karayolları fen heyetinde görevli üç kişilik makine mühendisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, düzenlenen 27/08/2023 raporda özetle; Davacı adına kayıtlı … plakalı Otomobil sürücü …’ın meydana gelen olayda % 100 (yüzde yüz) oranında, tamamen kusurlu olduğu, Davalı şirkete sigortalı … plakalı otomobilin sürücüsü davalı …’ın olayda kusursuz olduğu bildirilmiştir.
Davacı tarafından bu rapora da itiraz edilmişse de, raporun heyetten alınmış ve çelişkilerin giderilmiş olması ile ceza dosyasında ayrıca çelişki oluşturabilecek bir rapor alınmamış olması gözetilerek yeniden rapor alınmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Her ne kadar davacı tanıkları kaza tespit tutanağında belirtildiğinden farklı olarak kazanın oluşumunu tasvir etmişlerse de, beyanlarının dava konusu aracın hasarıyla uyumlu olmaması, birbirleriyle ve kendi içinde çelişkiler içermesi ve davacı ile akrabalıklarının bulunması hususları gözetilerek tek başlarına hükme esas alınmamış, kazanın trafik kaza tutanağında belirtildiği şekilde meydana geldiği mahkememizce kabul edilmiştir.
Yine her ne kadar davacı taraf davalının alkollü olduğundan bahisle sorumlu tutulması gerektiğinden bahisle itirazda bulunmuşsa da Yargıtay içtihatlarında sabit olduğu üzere alkollü olmanın münhasıran kusura etkisi olmayacağı ve 16/05/2023 tarihli raporda açıkça belirtildiği üzere davalının alkollü olarak kazaya karışmasının kazanın oluşmasında kusur anlamında illiyetinin olmadığı belirlenmiştir. Gerçekten de, kazanın oluşumu gözetildiğinde davacının yağmur nedeniyle yokuşu çıkamamasına bağlı ani şerit değiştirmeleri yapması sonucu oluşan kazada davalının alkollü olmasının bir etkisi bulunmadığı mahkememizce de kabul edilmiştir.
Toplanan deliller, kayıt ve belgeler, usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek; davacı tarafın %100 kusuruyla gerçekleşen kaza nedeniyle oluşan zararından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1, 85/1 maddeleri ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. Maddesine dayanarak tazminat talep edemeyeceği anlaşıldığından davalı sürücünün kusurunun bulunmadığı sonuç ve kanaatiyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 269,85TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 189,15TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaytına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 2.353,22 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalıların kendilerini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/09/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza