Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/120 E. 2022/125 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/120 Esas – 2022/125
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/120 Esas
KARAR NO : 2022/125

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/01/2022
KARAR TARİHİ:03/02/2022
K. YAZIM TARİHİ:03/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının tensiben yapılan değerlendirmesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının Ankara ili … ilçesindeki ofisinde serbest avukatlık yaptığını, davacı şirketir ise mesleki/ticari amaçla aldığı kambiyo senetlerinin tahsili gayesi ile davalı avukata Konya … Noterliği’nin … yevmine nolu evrakı ile 04/05/2010 tarihinde vekaletname verdiğini, bunun üzerine davalı avukatın, davacı şirkete vekaleten Sincan … İcra Müdürlüğünün… esas ve Sincan … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyaları ve daha pek çok icra takip dosyası ile (örneğin müvekkilimin kendi imkanlarıyla tespit edebildiği kadarı ile; Sincan … İcra Mdr.nün …, …, …, …, …, Sincan … İcra Mdr.nün …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, Sincan … İcra Mdr.nün …, …, …) davacı şir ketin borçlularına karşı icra takipleri başlattığını, davalı avukatın her iki icra dosyasından da tahsilat yapmasına ve 19/06/2012 tarihinde takip dosyalarının infazen arşive gönderilmiş olmasına rağmen davalı avukatın, davacı müvekkilini tahsilat ve dosyanın seyri hakkında bilgilendirmediğini, dosyaları hakkında avukatından bilgi de alamayan davacının, avukatın yaptığı tahsilattan da haberi olmadığını ve tahsilat kendisine ödenmediğinden zarara uğradığını, yukarıda anılan icra takip dosyalarında davalının bu güne dek takip alacaklısı davacıya ödeme yapmadığından, davacıya vermesi gereken ana para, takibe dek işlemiş faiz, protesto giderleri, takip giderleri, vs kalemler nedeni ile müvekkiline borçlu olduğunu, taraflar arasındaki ilişkinin takibe konulan kambiyo senetlerine dayalı olduğundan davaya bakma görevinin mahkememize ait olduğunu beyan ederek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının Sincan … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden tahsil ettiği 7.953,05 TL ile Sincan … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden tahsil ettiği 7.973,66 TL’yi, takibe konulan senet asıl alacağına değişen oranlarda avans faizi ile, davalının tahsilatı ile artık asıl alacağa dönüşen faiz alacağı ile protesto gideri ve takip gideri alacağının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Davacı vekili her ne kadar taraflar arasındaki ilişkinin kambiyo senetlerine dayalı olduğunu ve müvekkili davacı şirketin ticari işletmesine ilişkin alacaklarının tahsili için davalı avukat ile yapılan sözleşmeye dayalı alacak talebine ilişkin olduğunu bu nedenle mahkememizin görevli olduğunu beyan etmiş ise de, eldeki davada temel ilişki taraflar arasındaki vekalet ilişkisinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Şöyle ki; iddia ve alacak talebinin temeli davacı şirketin vekalet verdiği avukatın icra takibine konu alacaktan bağımsız olarak vekalet ilişkisine aykırılıktan doğmaktadır. Burada icra takibine konu alacağın kambiyo senedinden doğup doğmaması bir önem arz etmemektedir. Zira davalı olan avukatla davacı arasında bir kambiyo ilişkisi yoktur. Taraflar arasındaki ilişki vekalet sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Kaldı ki, aradaki ilişkinin kambiyo senedinden kaynaklandığı düşünülse dahi, icra takiplerinin tarihi göz önünde bulundurulduğunda kambiyo senetleri için öngörülen zamanaşımı süresi dolmuş, takibe konu senetler kambiyo senedi vasfını da yitirmiştir. Hal böyle iken; davalı tacir olmadığı gibi, dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 Sayılı HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 6100 Sayılı HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/02/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza