Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1196 E. 2023/159 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1196 Esas – 2023/159
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/1196 Esas
KARAR NO : 2023/159

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
1-
2-
3-
4-
VEKİLİ :
2-
1-
2-
3-
VEKİLİ :
4-
5-
6-
7-
VEKİLİ :

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil
DAVA TARİHİ : 09/03/2009
KARAR TARİHİ: 07/02/2023
K.YAZIM TARİHİ: 03/03/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; davalı kooperatif yönetim kurulunun 29/02/2008 gün ve … numaralı kararı ile kat karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden yapmakta olduğu … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada … parselde bulunan … BLok … numaralı bağımsız bölümün davacıya tahsis edildiğini, devir tarihi itibari ile hissenin önceki sahibi … tarafından davalı kooperatife karşı bu hisseye ilişkin tüm mali yükümlülüklerin yerine getirildiğini, bu hisse nedeni ile davalı kooperatife karşı herhangi bir yükümlülüğünün kalmadığını, kooperatif yönetim kurulundaki …, … ve …’un ortak aldıkları bu kararlarına, taahhütlerine ve davalılar arasında akdedilmiş olan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin içeriğine güvenilerek davacı tarafından ödemelerin yapıldığını, davalı … adına … tarafından tanzim edilmiş tarihsiz taahhütnamede 30/06/2008 tarihi itibari ile taşınmazın davacı adına tescilinin yapılmış olacağı ve fiilen de davacıya teslim edilmiş olacağını taahhüt ettiğini, ancak müvekkilinin sözlü ve yazılı müracatlarına rağmen davalı kooperatifin bugüne kadar bağımsız bölümün tapusunu vermediğini, bu nedenlerle … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … ada … parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki … Blok … numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, mümkün olmadığı taktirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 62.500,00 TL maddi tazminatın 02/03/2007 tarihinden itibaren işleyen ticari faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Dahili davalılar vekili; davacı tarafın mensubu olduğu kooperatifin vecibelerini, müvekkillerine karşı yerine getirmediği müdettçe ne kooperatifin ne de kooperatif üyelerinin tapu devir isteme haklarının bulunduğunu, dolayısıyla devir bedelinin muhatabının müvekkilleri olmadığını, her iki talebin muhatabının sorumlusunun kooperatif yönetimi olduğunu bu nedenlerle müvekkilleri aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı müflis kooperatif iflas idare memuru, davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE :
Dava, davalı yüklenici koperatife ait bağımsız bölümün tapusunun iptali ile davacı adına tescili, bu mümkün olmadığı takdirde dairenin rayiç değerinin tahsili istemine ilişkindir.
Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esasına kayden açılan davada, yapılan yargılama sonucunda …E. …K. Sayılı ilamı ile dava açılmasından sonra davalı kooperatifin iflasına karar verildiği, ikinci alacaklılar topantısının yapıldığı, iflas kararının kesinleşmesini müteakip davalı hakkında yürütülen davanın, sıra cetveline kayıt kabul davasına dönüştüğü, İİK’nın 235. maddesi gereğince bu davanın iflas kararının verildiği yer Asliye Ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde yasal süre içerisinde müracaat edildiğinde dosyanın görevli Sincan Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiş, Yargıtay … Hukuk Dairesinin … Esas, … Karar sayılı ilamı ile, “…İİK’nın 194. maddesine göre, iflasın açılması ile kural olarak müflisin taraf olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabilir. İkinci alacaklılar toplantısında dava konusu alacağın masaya kabul edilmemesi halinde davaya kayıt kabul davası olarak devam edilerek bir karar verilir. Bu durumda alacak davası kanun gereğince kayıt kabul davasına dönüştüğünden davaya devam edilerek bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yön gözetilmeden yazılı gerekçe ile görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır….” gerekçesi ile bozularak dosya Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesine iade edilmiş, … esasını almıştır.
Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesi yaptığı yargılama neticesinde; … E. … K. Sayılı ilamı ile de “… HMK’nın 1/(1) maddesindeki düzenleme uyarınca, göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkin olup taraflarca görev hususu ileri sürülmese dahi mahkemece re’sen görev hususunun gözetilip davada “Asliye ticaret mahkemesinin görevli olması nedeniyle” davanın görev dava şartının yokluğu nedeniyle ve yine … esas sayılı içtihatların birleştirilmesi talebi üzerine Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunca 12/11/2021 tarihinde yapılan toplantıda, “Kooperatiflerin/Yapı Kooperatiflerinin tacir sayılacağı” yönünde karar verildiğinden, davacının aktif kooperatif üyesi oluşu ve iş bu yapı Kooperatifi ile ilgili görülen davada verilen en son mahkemeleri bağlayıcı Yargıtay İçtihatı Birleştirme kararı ile HMK’ nun 114/1-c, 115 maddeleri gereğince, daha önceki Yargıtay kararından sonra oluşan yeni gelişmeler karşısında, bu defa farklı gerekçeyle davanın usulden reddine, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğuna…” gerekçesi ile davaya bakmaya mahkememizin görevli olduğu kanaatiyle dosyanın mahkememize gönderilmesine karar vermiş, mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilmiştir.
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevsizlik karar gerekçesine bakıldığında, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 12/11/2021 tarihli kararı uyarınca yapı kooperatiflerinin tacir olduğundan ve davacının aktif kooperatif üyesi olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamında mahkeme tarafından daha önce 18/10/2012 tarihinde verilen görevsizlik kararının temyizi üzerine Yargıtay … H.D.’nin 18/12/2014 tarihinde verdiği kararında ”Bu durumda mahkemece, iflas idaresi oluştuğuna ve İİK’nın 226. maddesine göre adi tasfiyede iflas masasının kanuni mümessili iflas idaresi olduğuna göre, iflas idaresine tebligat yapılarak, münferiden ya da müştereken temsil durumuna göre iflas idare memuru ya da memurları veya varsa vekili huzuru ile davaya kayıt kabul davası olarak bakılması; iflas idaresince, kaydına karar verilen miktar yönünden davanın konusuz kaldığının kabulü, varsa kabul edilmeyen kısım yönünden ayrıca kayıt kabul davası açılmamışsa alacağın iflas masasına karşı kayıt kabul davası olarak devam edilmesi, diğer davalılar yönünden de uyuşmazlığın esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken İİK’nın 194. maddesinin hukuk davalarının “durması”ndan sözettiği hususu gözardı edilerek iflas kararından sonra açılan davalar için uygulama yeri bulunan İİK’nın 235. maddesi uyarınca görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır.” hususu vurgulanarak görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir. Böylelikle Asliye Hukuk Mahkemesinin uyuşmazlığa bakmakta görevli olduğu kesinleşmiştir. Hal böyle iken, kesinleşen görev hususu var iken, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 12/11/2021 tarihli kararı gerekçe gösterilerek görevsizlik kararı verilmesi hem usul ve yasaya aykırılık hem de doğal hakim ilkesine aykırılık sonucunu doğuracaktır. Kaldı ki Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 12/11/2021 tarihli kararının gerekçesine uygun bir görevsizlik kararından da söz edilemeyecektir. Söz konusu görevsizlik kararına tek başına dayanak teşkil eden Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının dosyamıza uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Zira davacı yan tacir olmadığı gibi davalılardan kooperatif haricindeki davalılar da tacir değildir. Yalnızca davalı kooperatifin tacir olması davayı ticari dava olarak nitelendirmek için yeterli değildir. Söz konusu karar içeriğinden her yapı kooperatifi kelimesi geçen dosyanın Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiği anlamı çıkmamaktadır. Ayrıca ticari dava olup olmadığı hususunda TTK 4. maddesinin tartışılması gerekmektedir.
Tüm bu gerekçelerle dosya kapsamında verilmiş Yargıtay kararı da gözetilerek görevli mahkemenin Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatiyle karşı görevsizlik kararı verilerek yargı yeri belirlenmesi için dosyanın Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, görevli mahkemenin Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
2-Karar temyiz edilmeksizin kesinleştiği takdirde mahkememiz ile Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan görevli mahkemenin belirlenmesi (merci tayini) için dosyanın Yargıtay İlgili Hukuk Dairesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili, davalı iflas idaresi vekili ve dahili davalılar vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.07/02/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı