Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1187 E. 2023/108 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1187 Esas – 2023/108
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/1187 Esas
KARAR NO : 2023/108

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2022
KARAR TARİHİ: 26/01/2023
K.YAZIM TARİHİ: 25/02/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirket arasında 2021 yılında araç kiralama sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşme uyarınca kendisine düşen kiralanan araçları davalıya teslim borcunu eksiksiz yerine getirdiğini, davalı tarafından araçlarının kullanımının ardından müvekkiline teslim edildiğini, kiralanan araçlara ait iade tutanağının sunulduğunu, araç kiralamalarına ilişkin müvekkilince 2021 yılına ait 32.350,39TL değerinde altı adet fatura kesildiğini, alacak konusunu iş bu fatura bedellerinin oluşturduğunu, müvekkilinin alacaklarını davalı şirket yetkililerinden defalarca talep etmesine rağmen herhangi bir ödeme alamadığını, davalı şirketin defalarca ödemenin yapılacağını söyleyerek müvekkilini oyaladığını, müvekkil şirket yetkilisi …’in davalı şirkette o dönem muhasebe servisinde çalışan … isimli çalışanla yaptığı telefon görüşmelerinde ”ödemenin yapılacağı ancak ödeme günün belli olmadığı, sabredilmesi” istendiğini, ancak geçen süre zarfında davalı borçlu tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, taraflarınca davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini beyan ederek, davalının yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun bu itiraz başvurusu bakımından haksızlığı sabit olduğundan yasa gereği takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere hakkında icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; öncelikle zamanaşımı ve görev itirazları bulunduğunu belirterek, davacının her ne kadar taraflar arasındaki kiralama sözleşmesine dayanarak düzenlemiş olduğu faturaların tarafların ticari defterlerine ve cari hesap kayıtlarına işlendiklerini ileri sürerek alacağa hak kazandığını ileri sürmüşse de müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, alacak likit olmayıp taraflar arasında davacının sözleşmeden doğan yükümlülüklerine aykırı davranmasından kaynaklanan nedenlerle davaya konu alacak ihtilaflı hale gelmiş olup likit halde olmadığını, bu kapsamda davacının icra inkar tazminatı ve her türden fer’i nitelikteki taleplerinin de reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek, davanın reddine, icra inkar tazminatına yönelik talebin reddine, davacı takibe geçmekte haksız ve kötü niyetli olduğundan aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmayacak şekilde kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların 2021 yılı BA-BS formları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasında düzenlenen araç kiralama sözleşmesi kapsamında faturaya dayalı alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasında düzenlenen araç kiralama sözleşmesi nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 03.02.2022 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 09.02.2022 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Mevcut dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra, 10/11/2022 tarihinde açılmıştır. Öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
6100 Sayılı HMK.nun 4/1-a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan iş makinelerinin, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun’una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen araç kiralama sözleşmesi kapsamında kira bedeline yönelik tanzim edilen faturalara dayalı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki 20/04/2021 tanzim tarihli araç kiralama sözleşmesi içeriği incelendiğinde, davacının yalnızca araç kiraya verme işini üstlendiği, kiralamaya şoför ve yakıtın dahil olmadığı, böylelikle sözleşme kapsamında hizmet ediminin bulunmadığı, sözleşmenin salt kiralamaya ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin yerleşik kararları uyarınca kiralamayla birlikte hizmetin de bulunması halinde mahkememizin görevli olacağı, ancak hizmetin bulunmaması halinde Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olacağı, sözleşme kapsamında hizmet edimi bulunmadığından mahkememizin görevli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, araç kiralama sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davanın açıldığı 10/11/2022 tarihinde yürürlükte olan HMK.nun 4/1-a maddesi gereğince dava değerine, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine aittir. Buna göre, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 Sayılı HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 6100 Sayılı HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.26/01/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı