Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1186 E. 2023/737 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1186 Esas – 2023/737
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/1186 Esas
KARAR NO : 2023/737

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/07/2018
KARAR TARİHİ: 20/06/2023
K. YAZIM TARİHİ: 19/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16/01/2018 tarihinde sürücü belgesiz sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile, karşı istikametten gelen …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada, araçta yolcu olarak bulunan müvekkillerinin desteği …’ın vefat ettiğini, Ankara Batı … Ağır Ceza Mahkemesince alınan 25/04/2018 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda … plakalı araç sürücüsü …’in asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, … plakalı aracın davalı … A.Ş’ye … no’lu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, bu sebeple müvekkillerine karşı destekten yoksun kalma tazminatı açısından hukuken sorumlu olduğunu, poliçenin kaza tarihinde ölüm nedeniyle oluşan zararlar için 360.000,00 TL teminat limitinin olduğunu, kaza meydana gelmeseydi müteveffanın üniversiteye gitme ihtimalinin bulunduğunu, uzun yıllar müvekkillerine destek olacağını, davalı şirkete poliçe teminatı kapsamında ödeme yapılması yönünde ihtarın ekleriyle birlikte 21/05/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak yasal süresinde ödeme yapılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla ve belirsiz alacak davası olmak üzere her bir müvekkili için ayn ayrı 50,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren, bu talebin kabul görmemesi halinde temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 03/04/2023 havale tarihli ıslah dilekçesi ile özetle; Fazlaya ve faize dair her türlü talep ve dava hakkı ve 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi ve ilgili maddeler uyarınca, zarar miktarının değişmesi durumunda, yeniden dava değerinin artırılması hakkı saklı kalmak kaydıyla, davayı ıslah ettiklerini ve dava değerini değiştirdiklerini , … plakalı aracın karıştığı trafik kazası neticesinde davalı şirkete ait Karayolları Trafik Kanunu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi kapsamında müvekkillerinin kaza nedeniyle uğradığı zararlar nedeniyle; Müvekkili … için 226.491,03 TL, müvekkili … için 133.508,97 TL destekten yoksun kalma (maddi) tazminatının; davalıdan kaza tarihinden itibaren, bu talebimiz kabul görmez ise temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt avans faizi, yargılama giderleri ve ücreti vekalet ile (her bir müvekkil açısından ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmek üzere) birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline ve müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde … no’lu 23/11/2017 – 23/11/2018 vadeli ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, sorumluluklarının poliçe limiti, vadesi, sigortalının/sürücünün kazadaki kusur oranı ve maddi zararlarla sınırlı olduğunu, müteveffa küçüğün yaşı dikkate alındığında, desteğinden yoksun kalan anne ve babasının tazminatı hesaplanırken çocuğun bakım, yetiştirme ve eğitim giderlerinin tasarruf edildiği varsayılarak indirim yapılacağını, bu durumda tazminat hesabı eksi sonuç vereceğinden davacıların tazminat alacaklarının bulunmadığını, yerleşik Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu, avans faizi talep edilemeyeceğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı … Ağır Ceza Mahkemesinin … sayılı dava dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, SGK kayıtları, davacıların ekonomik sosyal durum araştırma raporları, tanık anlatımları, makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 20/12/2018 tarihli kusur raporu, aktüerya uzmanı tarafından düzenlenen rapor ve mahkememiz kararının kaldırılması sonrası aldırılan ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
BAM Kaldırma kararı doğrultusunda aldırılan 10/03/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Mahkemenin 26.01.2023 tarihli ara kararı doğrultusunda, destek alma yaşı seçenekli 18-25 yaş olarak ayrı ayrı hesaplama yapılmış; Müteveffanın üniversite öğrenimi görmeyeceği ve 18 yaşından itibaren asgari ücret düzeyinde gelir clde edeceğinin kabulü durumunda; annesi … için 454.306,89 TL, babası … için 267.798,87 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmış, davalı … A.Ş’den poliçe teminat limiti dahilinde talep edilebilecek tutar isc; annesi … için 226.491,43 TL, babası … için 133.508,97 TL olarak belirlendiği, Müteveffanın üniversite öğrenimi göreceği ve 25 yaşından itibaren asgari ücretin üzerinde (ayrıca bir araştırma yapılmadığından takdiren asgari ücretin iki katı kadar) gelir elde edeceği kabulü durumunda; annesi … için 769.459,88 TL, babası … için 379.063,99 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmış, davalı … A.Ş’den poliçe teminat limiti dahilinde talep edilebilecek tutar ise; anneşi … için 241.183,98 TL, babası … için 118.816,02 TL olarak belirlendiği bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat (destekten yoksun kalma tazminatı) talebine ilişkindir.
Davacı anne ve baba, 16/01/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında vefat eden oğulları 15/02/2002 doğumlu …’ın desteğinden yoksun kaldıklarını ileri sürerek, kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihi itibarıyla geçerli ZMSS poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı talep etmektedir. Davanın dayanağı 6098 sayılı TBK’nun 53. maddesidir.
Hasar dosyası ile Ankara Batı … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının bir sureti de getirtilerek davanın dayanağını teşkil eden trafik kazasındaki kusur durumunun tespiti bakımından rapor tanzimi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir. Makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenip dosyaya sunulan 20/12/2018 tarihli raporda; davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’in 2918 sayılı KTK’nun 36, 47/c, 52/b ve 84/b maddelerinde yer alan kuralı ihlal etmesi nedeniyle olayın meydana gelmesinde % 100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’ün meydana gelen kazanın oluşumunda herhangi bir kural ihlali ve kusurunun bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Mahkememizin 19/012/2019 tarihli 2018/490 esas 2019/810 karar sayılı kararı ile özetle; “Davanın KABULÜNE; davacı … için 140.033,79 TL, davalı … için 71.703,42 TL maddi (destekten yoksun kalma) tazminatın 01/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına,” dair karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 21/09/2022 tarihli … esas … karar sayılı ilamı ile özetle; “…1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 26. maddesinde 6287 Sayılı Yasa’nın 10. maddesi ile 30/03/2012 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren değişiklik ile lise eğitimini içerisine alan orta öğretimde de, eğitim zorunlu hale geldiğinden, lise öğretimi sırasında vefat eden kişinin, sırf lisede okumaya devam etmesinin ileride üniversite okuyacağının kabulü için yeterli değildir. ileride üniversite okuyup okumayacağı ve gelirinin tespiti açısından, vefat edenin okuldaki başarısı, okulun başarısı, ailenin sosyal ekonomik durumları, öğrenim durumları, ailede okumuşluk düzeyi ve sair kıstaslar nazara alınarak tespit edilmelidir.
Somut olayda, mahkemece bu hususlarda inceleme yapılmaksızın, sırf desteğin lisede okuduğu ve ileride de üniveriste okuyacağının bu nedenle kesin olduğundan bahisle eksik inceleme ile desteğin asgari ücretin 2 katı düzeyinde gelir elde edeceği kabul edilerek çalışma dönemindeki gelirinin bu miktar üzerinden hesaplanmış olması doğru görülmemiş, davacılar vekilinin ve davalı vekilinin gelire ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.
Davalı vekilinin kazanın meydana gelmesinde müterafik kusurun değerlendirilmediğine yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Haksız fiilden kaynaklanan sorumlukta, zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nın 52. maddesinde düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Müterafik kusura ilişkin savunma bir defi olmadığından mahkemece bu yönde bir savunma olmasa dahi resen araştırılması ve tartışılması gerekmektedir. Kaza tarihinde destek, 18 yaşından küçük ve ehliyetsiz olan arkadaşının sevk ve idaresindeki araçta yolcu olarak bulunduğu sırada kazanın meydana geldiği dosya kapsamından anlaşılmasına ve davalının da açıkça müterafik kusur savunması olmasına rağmen bu hususta olumlu olumsuz bir değerlendirme yapılmaksızın eksik inceleme ile karar verilmiş olması da doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin ve davalı vekilinin istinaf sebeplerinin kabulü ile; mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle kararın HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek, yukarıda açıklandığı üzere araştırma ve değerlendirme yapılarak desteğin vefat etmemiş olsaydı, ileride üniversite okuyup okumayacağı veya ileri sürülen meslekleri yapmasının muhtemel olup olmayacağı değerlendirilerek, desteğin elde edebileceği gelir tespit edilerek, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi içtihat değişikliğine giderek destek tazminatı hesaplanmasında TRH2010 Yaşam Tablosuna göre muhtemel yaşam süresi tespit edilerek, işleyecek dönem zararlarında “progresif rant yöntemi” uygulanmak suretiyle 1/kn forumülüne göre son dönem gelirinin %10 artırılarak ve %10 indirilerek belirlenecek miktara göre hesaplaması gerektiğini benimsendiğinden, belirtilen yöntemle aynı bilirkişiden ek rapor yahut yeni bir bilirkişiden tazminat hesabına ilişkin rapor alınarak, davalının müterafik kusura ilişkin savunmaları da değerlendirilmek suretiyle, müterafik kusurunun varlığı halinde TBK’nın 52. maddesi gereğince hükmedilecek tazminattan Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin içtihatları da gözetilerek uygun bir miktar indirilerek, sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre, davalı vekilinin ve davacılar vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir….” denilmekle mahkememiz kararı kaldırılmış, mahkememizce yeni esasa kayıt edilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Müterafik kusur yönünden yapılan değerlendirmede kaza tarihinde destek 18 yaşından küçük ve ehliyetsiz olan arkadaşının sevk ve idaresindeki araçta yolcu olarak bulunduğu sırada kazanın meydana geldiği dosya kapsamından anlaşıldığı bu kapsamda müterafik kusur indirimi yapılmıştır. Farazi gelir hesaplanırken, küçüğün yaşı, öğrenim durumu, okuldaki başarısı, ailesi ile birlikte yaşadığı sosyal ve ekonomik koşullar birlikte değerlendirildiğinde müteveffanın zorunlu eğitim kapsamında lise öğrencisi olmasının tek başına yüksek öğrenim göreceği ve asgari ücretin üzerinde gelir elde edebileceği anlamına gelmediği gibi dosya kapsamına göre bu hususun aksini kabul etmeye yarar herhangi bir delil bulunmadığı BAM Kaldırma kararı doğrultusunda aldırılan 10/03/2023 tarihli bilirkişi ek raporu hükme esas alınarak; Müteveffanın üniversite öğrenimi görmeyeceği ve 18 yaşından itibaren asgari ücret düzeyinde gelir elde edeceği kabul edilerek yapılan hesaplama ile ; annesi … için 454.306,89 TL, babası … için 267.798,87 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmış, davalı … A.Ş’den poliçe teminat limiti dahilinde talep edilebilecek tutar isc; annesi … için 226.491,43 TL, babası … için 133.508,97 TL olarak belirlendiği ; davacının verdiği ilk dilekçenin talep artırım dilekçesi, dava değerine yönelik ikinci dilekçenin ise ıslah dilekçesi olarak kabul edilerek davacı … için 226.491,03 TL, davalı … için 133.508,97 TL maddi (destekten yoksun kalma) tazminatın 01/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davacı … için 226.491,03 TL, davalı … için 133.508,97 TL maddi (destekten yoksun kalma) tazminatın 01/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 24.591,60 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın, tamamlama harcı olarak yatırılan toplam 728,00 TL, ıslah harcı olarak yatırılan 510,00 TL’nin mahsubu ile kalan 23.317,70 TL’den; mahkememizin 05/03/2020 tarihli, 2018/490 esas 2019/810 karar … harç nolu harç tahsil müzekkeresinin yapılan uyap sorgulamasında tahsil edildiği anlaşılmakla alınması gereken harçtan 14.184,86 TL bakiye karar harcının mahsubu ile bakiye 9.132,84 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 35,90 TL başvurma harcı, 5,20 TL vekalet harcı, 35,90 TL peşin harç, 728,00 TL tamamlama harcı, 510,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.315,00 TL harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
3-Davacıların yargılamada yapmış olduğu 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 294,00 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 2.294,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen; davacı … için 34.708,74 TL, davacı … için 21.026,35 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/06/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı