Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1176 E. 2023/1075 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1176 Esas – 2023/1075
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/1176 Esas
KARAR NO : 2023/1075

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA İHBAR OLUNAN:
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2022

Birleşen Mahkememizin 2023/801-839 E.-K.sayılı dava dosyası

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2022
KARAR TARİHİ: 19/10/2023
K. YAZIM TARİHİ: 01/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Asıl ve birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … isimli araç kiralama şirketinin sahibi olduğunu, 30.09.2022 tarihinde … plakalı aracını dava dışı … isimli şahsa kiraladığını, aracın kiralanmasından yaklaşık yarım saat sonra aracı kiralayan …’in müvekkilinin eşi …’yı arayarak aracın bir kazaya karıştığını söylediğini, arkasından da 112 ‘yi aradığını, kaza mahalline trafik ekiplerinden önce müvekkilinin eşi …’nın gittiğini, aracın kazalı halini gören müvekkilinin aracı kiralayan …’e aşırı derecede sinirlendiğini ve suratına bir yumruk attığını, …’nın kendisine olan saldırısından korunmak isteyen …’in olay yerinden kaçtığını, daha sonra kendisini darp ettiği için …’dan şikayetçi olduğunu, müvekkilinin eşi …’nın kaza ile ilgili bilgi almak üzere karakola gittiğinde hakkındaki şikayeti öğrendiğini, karakolda tarafların konuşup anlaşarak sulh olduklarını, kaza mahalline Trafik Polisi Ekipleri geldiğinde müvekkilinin aracına çarpan … plakalı tırın sürücüsü olan … ve müvekkilinin eşi …’nın olay yerinde bulunduğunu, polis ekiplerinin kazanın oluş şekli hakkındaki bilgiyi yalnızca tır sürücüsü olan …’ten aldıklarını ve buna göre tutanak düzenlediklerini, …’in kazanın oluşu ile ilgili … ‘ya anlatımlarının aksine …’ün müvekkilinin aracının yolda arızalanmış olduğunu, bu nedenle yolun sağında durakladığını ancak gerekli tedbirleri almadığını beyan ettiğini, her ne kadar … kazanın oluşuna ilişkin …’in anlatımlarının da tutanağa geçmesini talep etmiş ise de araç sürücüsünün olay yerini terk ettiğinden bahisle Polis Ekiplerinin bunu tutanağa geçmediğini, kazanın meydana gelmesinden bir kaç dakika önce müvekkilinin aracında ikaz lambası yandığını, aracı kiralık olarak kullanan …’in araca ilk kez bindiğinden ikaz lambasının neden yandığını anlamaya çalıştığını ve aracın 4’lü lambalarını yakarak iyice yolun sağına yanaştığını, araç henüz hareket halinde iken duyduğu büyük gürültü neticesinde irkildiğini ve kendine geldiğinde arkadan gelen tırın kendisine çarptığını anladığını, korku içinde derhal polisi, ambulansı ve …’yı aradığını, polislerce tutulan Trafik kazası tespit tutanağı kazaya karışan … plakalı tırın sürücüsü olan …’ün tek taraflı beyanı ile tutulduğundan gerçeği yansıtmadığını, trafik kazası tespit tutanağı ve kazanın meydana geldiği yerin görüntülerinden anlaşılacağı üzere … plakalı tırın aşırı süratli olduğunu, Müvekkilinin aracına çapması ile birlikte aracın 40- 50 metre sürüklendiğini, ayrıca müvekkilinin aracının 4’lü lambaları yanar vaziyette yolun en sağından yavaş yavaş ilerlemekte olduğunu, …’ün sorumluluktan kurtulmak için ve müvekkilinin sahibi olduğu aracın sürücüsünün olay yerinden ayrılmış olmasını fırsat bilerek bu şekilde beyanda bulunduğunu, dilekçe ekinde sunulan resimlerden anlaşıldığı üzere tırın müvekkilinin aracına çarptığı noktanın aracın sol arka tarafı olduğu, kaza sonrası tırın durduğu noktanın ise yolun sağdan ikinci şeridi olduğu, müvekkiline ait araç en sağ şeritte seyir halinde olduğundan tır Şoförü …’ÜN şerit ihlali yapmış olduğunun da açık olduğunu ancak tutanakta bu hususun da tespit edilmediğini, davalı sigorta şirketinin kaza sonrası yaptığı ekspertiz incelemesi neticesinde müvekkilinin aracının kaza tarihindeki değerinin 360.000,00 TL olarak belirlendiğini, kaza tespit tutanağı esas alınarak meydana gelen kazada müvekkilinin aracının sürücüsü …’in % 75 kusurlu olduğu kabul edilerek müvekkiline 42.416,75 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin aracın kazalı halini kabul etmeyeceğini beyan etmesi üzerine davalı sigorta şirketinin aracı kazalı hali ile ihale yoluyla satarak müvekkiline 190.333,00 TL sovtaj bedeli ödediğini, meydana gelen kazada … Tic. Ltd. Şti. Şoförü …’ün % 100 kusurlu olduğunu düşündüklerini, bu nedenle öncelikle tarafların kusur durumlarının tespitini talep ettiklerini, ayrıca kaza neticesinde pert işlemi yapılan müvekkilinin aracının kazasız rayiç değerinin aynı yaş ve kilometredeki araçlar esas alınarak belirlenmesini talep ettiklerini, haricen yaptıkları araştırmada aracın rayiç değerinin 420.000,00 TL olduğunu tespit ettiklerini, kusur durumu ve aracın değerinin belirlenmesinin akabinde müvekkilinin uğramış olduğu maddi zararın müvekkiline ödenmesine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 8.000,00 TL’nin müvekkiline ödenmesini, ayrıca müvekkilinin aracının ticari bir araç olduğunu ve kaza nedeniyle müvekkilinin 30 günlük kazanç kaybı olduğunu da beyan ederek Müvekkilin uğramış olduğu ticari kazanç kaybı için de fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL’nin, işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Asıl davada Davalı … Tic. Ltd. Şti.vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu olan trafik kazasında müvekkili şirkete ait … sevk ve idaresindeki … plakalı tır ile … Bulvarını takiben … istikametine seyri sırasında … karşısında tepe üstünü geçince yolun sağında önlem almaksızın duraklama halinde bulunan ve sürücüsü olay yerinden kaçan davacıya ait … plakalı aracın çarpışması sonucu meydana geldiğini, olayın ardından kolluk kuvvetlerince tutulan kaza tespit tutanağına göre; davacıya ait aracın sürücüsünün hiç bir önlem almadan ve hiç bir gereksinim yokken duraklamanın yasak olduğu yerde aracını park etmesi nedeniyle kusurlu olduğunun belirtildiğini, olay yerinden kaçmasının da hatalı olduğunu kabul anlamına geldiğini, müvekkiline atfedilen kusuru ve davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, bu nedenle kusur durumlarının tespiti için Adli Tıp Kurumu Trafik ihtisas Dairesinden kusur raporu alınmasını talep ettiklerini, davacı tarafından kazanç kaybı bedeli olarak talep edilen rayiç bedelin çok yüksek olduğunu, kazanın oluşumunda müvekkilinin herhangi bir sorumluğu bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından …no.lu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte mahkemece müvekkili şirketin sorumluluğu bulunduğuna kanaat getirilmesi halinde sorumlulukların sigortalının kusur oranında ve teminat limiti ile sınırlı olduğunu, kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirket nezdinde sigortalı … plakalı aracın herhangi bir kusuru bulunmadığını, kaldı ki, müvekkili sigorta şirketi tarafından davacı tarafa dava konusu 30.09.2022 tarihli kaza sebebiyetiyle, 21.10.2022 tarihinde 42.416,75- TL maddi hasar tazminatı ödemesi yapıldığını, yapılan bu ödeme ile müvekkili sigorta şirketinin başkaca bir sorumluluğu kalmadığını, ayrıca dava konusu kazaya ilişkin olarak davacı tarafından müvekkili şirkete herhangi bir başvuru yapılmadını ve dava şartı olan zorunlu başvuru şartının yerine getirilmediğini beyan ederek davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, … plakalı araca ait tramer kaydı, tanık anlatımı, 07/06/2023 tarihli bilirkişisi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Asıl ve birleşen Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan hasar bedeli ve ticari kazanç kaybı talebine ilişkindir.
30.09.2022 tarihinde, davalı şirkete trafik sigorta poliçesi bulunan diğer davalılya ait … plakalı araç ile davacıya ait … plakalı aracın çarpışması sonucu dava konusu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın kara yolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
Davacı zarar gören, anılan yasa hükümleri gereği davalılardan talepte bulunmuştur.
Mahkememizin 2022/1176 Esasına kayden açılan davanın 14/03/2023 tarihli celsesinde davalı … Sigorta Şirketi yönünden açılan davanın tefrikine karar verilmiş olup, ayrılan dava mahkememizin 2023/280 esasına kaydedilmiş, yapılan yargılama sonucunda Mahkememizin 14/03/2023 tarih 2023/280-324 E-K. Sayılı ilamı ile KTK 97 md. gereğince dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine başvurulmaması gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekilince istinaf edilmiş, Ankara BAM 35. Hukuk Dairesinin 05/07/2023 tarih 2023/824-1021 E-K. Sayılı ilamı ile “… İş bu davanın tefrik edildiği ana dosya olan Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/1176 Esas sayılı dosyası içeriğinde davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından mahkemeye gönderilen bila tarihli cevabi yazıda; ‘Sayın Mahkemeniz tarafından gönderilmiş olan 27/12/2022 tarihli müzekkere uyarınca sistem kayıtlarımızda yapılan inceleme sonucunda, davacı tarafından dava öncesinde davaya konu talep hakkında başvuru yapıldığı bunun üzerine hasar dosyası oluşturulduğu tespit edilmiştir…. plakalı araca ait … numaralı ve 18/09/2022 – 18/09/2023 vade tarihli Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile hasar evrakları ekte sunulmuştur. Müvekkil sigorta şirketi tarafından davacı …’ya 21/10/2022 tarihinde 42.416,75 TL maddi hasar bedeli ödemesi yapılmıştır. Ödemeleri gösterir dekont ekte sunulmuştur.’ ifadelerinin yer aldığı ve ödeme banka dekontunun sunulduğu, nitekim taraflarca da davalı sigorta şirketi tarafından davacıya bir kısım ödeme yapıldığının ihtilafsız olduğu anlaşılmakta olup, mahkemece dosyanın tefrik edildiği ana dosya olan Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/1176 Esas sayılı dosyası getirtilerek davacı tarafından davalı sigorta şirketine davadan önce başvuru yapılıp yapılmadığının belirlenmesi, başvuruda bulunulmamış ise HMK’nın 115/2 maddesi gereğince, davacıya davalı sigorta şirketine müracaat etmesi hususunda kesin süre verilerek tamamlanabilecek dava şartı eksikliğinin tamamlanması için imkan sağlandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın tefrik edildiği dosyanın muhteviyatı (sureti) iş bu dosya arasına kazandırılıp başvuru bulunmadığına yönelik iddialar değerlendirilmeden,eksik inceleme ile dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu itibarla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, anılan eksikliklerin giderilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, sair itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir…” şeklinde karar verilerek gönderilen dava dosyası mahkememiz esasının 2023/801 esasına kaydedilmiş ve aradaki hukuki ve fiili bağlantı nedeniyle mahkememizin 2022/1176 esası ile birleştirilerek yargılamaya iş bu dava dosyası üzerinden devam olunmuştur.
Davaya konu trafik kazasındaki kusur oranlarının tespiti ile talep edilebilecek maddi tazminatın hesaplanması bakımından dosyaya kazandırılan 07/06/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davacıya ait … plakalı araç sürücüsü …’in meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK 59. ve KTY.nin 135/1. Maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla %75 oranında kusurlu olduğu, Davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ün meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK.nun 47. ve 52/b. maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla %25 oranında kusurlu olduğu, Davacıya ait … plakalı aracın Pert-Total durumunda ve araç hasar tutarının 199.667,00 TL olduğu, Davacıya 190.333,00 TL sovtaj bedelinin ödenmiş olduğu anlaşılmakla, davalıların bakiye sorumluluğunun da … plakalı araç sürücüsünün %25 oranındaki kusuru oranında olmakla, bu bağlamda davalıların bakiye hasar tazminatı sorumluluklarının (%25 * 199.667,00TL) = 49.916,75 TL olacağı, davacının araç yoksunluk kaybının 9.450,00TL olacağı ve bundan da sadece davalı “ … Tic. Ltd.”nin sorumlu olacağı…” yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Her ne kadar bilirkişi raporunda 49.916,75 TL hasar bedeli olduğu sonuç kısmında belirtilmişse de, davalı sigorta şirketinin 21/10/2022 tarihinde 42.416,25 TL ödeme yaptığı dosya kapsamında sabit olup bu husus mahkememizce re’sen göz önünde bulundurularak 7.500,5 TL hasar bedeli oluştuğu kabul edilmiştir.
Dava kısmi olarak açılmadığından ve dolayısıyla ıslah edilemeyeceğinden mevcut durum değerlendirilerek değerlendirme yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan mahkememiz ve kanun yolu denetimine elverişli, gerekçeli ve ayrıntılı olarak düzenlenen bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; davalının %25 oranda kusuru ile gerçekleşen kaza nedeniyle, kusur oranına göre hesaplanan ve karşılanmayan hasar bedeli zararından tüm davalıların, dolaylı zarar olan araçtan mahrum kalınan süre için belirlenen bedelden ise malikinin sorumlu oldukları anlaşıldığından, davacı tarafın müşterek ve müteselsil talepte bulunmadığı da gözetilerek dava dilekçesi gözetilerek asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl ve Birleşen (mahkememizin 2023/801 esas sayılı dosyası) DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
7.500,50 TL hasar bedeli tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden kısmi ödeme tarihi olan 21/10/2022 tarihinden itibaren, diğer davalı … Ltd.Şti. yönünden olay tarihi olan 30/09/2022 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri dahilinde) tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2.000,00 TL araç mahrumiyeti nedeniyle belirlenen zararın olay tarihi olan 04/09/2022 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalı … Ltd.Şti.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 648,98TL karar ve ilam harcından peşin alınan 170,78TL harcın mahsubu ile bakiye 478,20TL’nin, (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 377,53TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 2.413,55TL’nin, 2.292,99TL sinin davalılardan, 120,56TL sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 170,78TL peşin harç, 80,70TL başvuru harcı, 11,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 262,98TL harcın (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 207,62TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.500,00TL bilirkişi ücreti, 367,00TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.867,00TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 1.773,74TL’sinin (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 1.400,34TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 9.500,50TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 499,50TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
Dair, davalı … vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 19/10/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza