Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1175 Esas – 2023/820
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2022/1175 Esas
KARAR NO : 2023/820
HAKİM :
KATİP :
DAVACILAR : 1-
2-
3-
4-
5-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/11/2022
KARAR TARİHİ: 18/07/2023
K.YAZIM TARİHİ: 14/08/2023
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; 29/11/2020 tarihinde, …- Ankara … karayolu üzerinde… mevkiinde meydana gelen ölümlü ve yaralanmalı trafik kazasında, davalı …’un, sevk ve idaresinde bulunan ve maliki olduğunu sonradan öğrenilen … plakalı aracı ile Müvekkili …’ nin eşi ve diğer müvekkillerin babaları maktül …’a ve …’ a çarptığını, meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin eşi …’ın kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdiğini, diğer kazazede … ise hafif yaralanmalarla kurtulduğunu, davalı …’un meydana gelen olay neticesinde Ankara … Ağır Ceza Mahkemesinin … e. … k. Sayılı ilamı ile yargılanmış neticesinde tali kusurlu olması nedeniyle alt sınırdan cezalandırılarak 1 Yıl 10 Ay 15 Gün hapis cezası ile cezalandırıldığını ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı verildiğini, ancak eksik inceleme yapılmış olup dosyanın yeterince değerlendirilmediğini, tazminata esas olmak üzere yeniden kusur raporu alınması gerektiğini, meydana gelen trafik kazası nedeniyle müvekkili …’nin genç yaşta dul kaldığını, 4 çocuğuda babasız büyümek zorunda kaldığını, hayat mücadelesine daha erken katılmak zorunda kaldığını, müvekkilinin 4 çocuğunun bulunması kendisinin birdaha evlilik yapmasına engel teşkil ettiği gibi çocukların babasız büyümesi hayatlarında hemde erken yaşta büyük travmalara neden olduğunu, 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun haksız fiile ilişkin hükümleri çerçevesinde müvekkillerinin tazminat hakkı doğduğunu, taraflarla yapılan arabuluculuk toplantılarında maddi tazminat açısından anlaşma yapılmış fakat manevi tazminat için bir anlaşma yapılamamış olduğunu beyan ederek, müvekkili … … için 100.000,00TL manevi tazminatın, diğer müvekkilleri …, …, … ve …’in her biri için 75.000,00TL olmak üzere 300.000,00TL olarak toplam 400.000,00TL manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 29/11/2020 tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili; dava dilekçesinde bahsi geçen … plaka sayılı aracın, müvekkili şirkete 23.07.2020-2021 tarihleri arasında geçerli … Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçelerden dolayı müvekkilinin sorumluluğunun, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, Kasko Sigorta Poliçesi kapsamında bedeni ve maddi zararlar için tefriksiz kaza başına 300.000,00TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitinin bildirmesinin davayı kabul anlamında olmadığını, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun, sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, zira Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. Maddesine göre trafik sigortaları, aynı kanunun 85. Maddesine göre işletenlere düşen sorumlulukları karşılamak üzere yapıldığını, dolayısıyla, sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa işletene düşen bir sorumluluk da olmayacağını, müvekkili şirketin araç sürücüsünün, kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğunu, dosya kapsamında, sigortalı araç sürücüsünün Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/1-a maddesine uygun olarak kavşağa yaklaşırken hızını azaltmış olduğundan dolayı müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil herhangi bir kusur yokken müteveffa yayanın kontrolsüz bir şekilde yola çıkması sebebi ile kazanın meydana gelmesinde tamamen kusurlu durumda olduğunu, davacının manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, davacılar açısından zenginleşme amacı taşıdığını beyan ederek, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı … tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :
Ankara … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum tespiti, tanık beyanları, Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 19/04/2023 tarihli kusur raporu ile tüm dosya kapsamı.
Tanık … duruşmadaki beyanında; “Ben bir kısım davacıların amcası … …ın da kaynı olurum, şahitlik yapmak istiyorum, meydana gelen kaza sonucu kardeşim … vefat etmiştir, … vefat etmeden önce kredi çekerek ev almıştı çalışarak evin geçimini o sağlıyordu, kızını yeni evlendirmişti, ekonomik olarak sıkıntılı bir süreçteydi vefatı sonrası davacılar ekonomik olarak çok büyük sıkıntılar yaşamışlardır çocukların eğitim hayatı evin geçimi kızının evlenmesi sebebiyle bir takım giderleri olmuştu, bu giderleri davacılar …ın vefatı sonrasında karşılamakta zorluk çekmişlerdir davacılar …ın ölümü ile yalnız kalmışlardır kendilerini eksik hissetmişlerdir, şu an yengem…, kardeşimin vefatı sonrasında geçimini sağlayabilmek için evlere temizlik yapmaya gitmektedir. Vefatından önce eşine destek olmak için ara sıra giderdi ancak vefat sonrası düzenli gitmeye başladı. Yengemin kardeşimin vefatından sonra evlenme durumu söz konusu olamaz çünkü kendini çocuklarına adamıştır.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık … duruşmadaki beyanında; “Davacıların eniştesi olurum, … eşimin kardeşi olur, … vefat ettikten sonra davacılar maddi ve manevi olarak … desteğinden yoksun kalmışlardır, davacı …nin 4 çocuğu vardır, biri evlenmiştir, biri de evlenmek üzeredir diğer iki çocukta okul hayatına devam etmektedir, … vefatı sonrası … geçimini sağlamakta zorlanmaktadır, yaşamını idame ettirirken …ın desteğini aramaktadır bu sebeple davacılar mağdurdur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığınca düzenlenen kusur raporunda, davalı sürücü …’un %15 oranında kusurlu olduğu, yayalar … ve …’un %85 oranında kusurlu oldukları belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
29/11/2020 tarihinde, davalı sigorta şirketince sigortalı olan, diğer davalı …’un maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı aracın karıştığı ölümlü ve yaralanmalı trafik kazasında davacıların miras bırakanı yaya … vefat etmiştir.
Davacılardan… vefat eden …’ın eşi, diğer davacılar ise mütefeveffa …’ın çocukları olup, müteveffa …’ın ölümü sebebiyle yaşadıkları acı ve elemin telafisi, yitirdikleri manevi desteğin tazmini için işbu davayı açtıkları anlaşılmıştır.
Dosyaya kazandırılan ceza dosyasında alınmış olan 14/01/2021 tarihli ATK raporunda, kazanın meydana gelmesinde sürücü …’un alt düzeyde tali, yayalar … ve …’un asli kusurlu oldukları rapor edilmiştir. Mahkemece bu kusur belirlemesine itibar edilerek sanık … hakkında taksirle bir kişinin ölümüne ve bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan hapis cezasına, neticeten ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği tespit edilmiştir.
Davalı …’un yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında, davalının emekli olduğu, o tarihte 4.800,00TL emekli maaşı aldığı, kendisine ait evde eşi ve bir çocuğu ile oturduğu ve kira ödemediği, bir adet 2012 model aracının bulunduğu tespit edilmiştir.
… plakalı aracın 23/07/2020 – 23/07/2021 tarihleri arasında zorunlu trafik sigortası poliçesi kapsamında, 23/07/2020 – 2/07/2021 tarihleri arasında kasko sigorta poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketince sigortalı olduğu, kasko sigorta poliçesinin teminatlarının incelenmesinde, artan mali mesuliyet kapsamında 300.000,00TL limitle manevi tazminat klozunun da bulunduğu anlaşılmıştır. Sigorta şirketinin trafik sigortası poliçesine istinaden destekten yoksun kalma tazminatı kapsamında ödeme yaptığı görülmüşse de manevi tazminat için herhangi bir ödemeye rastlanılmamıştır.
Mahkememizce kaza görüntülerini içerir CD dosyaya kazandırılarak ve dosyadaki tüm deliller değerlendirilerek kusur raporu tanzimi için dosya Ankara Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmiş, düzenlenen 19/04/2023 tarihli raporda, sürücü …’un sevk ve idaresindeki otomobil ile seyri sırasında, hızını mahal şartlarına göre ayarlamadığı, orta ayırıcıda beton bariyer bulunmasıyla yaya geçişine uygun olmayan olay mahallinde seyrine göre yolun solundaki orta refüjden yola girip orta şeride kadar gelen yayalara karşı zamanında etkin tedbir almadığı olayda, alt düzeyde tali ve %15 oranında kusurlu olduğu, yayalar … ve …’un ise, orta refüjü beton bariyer ile kapalı olan yaya geçişine uygun olmayan yolda kurallara aykırı şekilde ve can güvenliklerini tehlikeye atacak şekilde, gelen araçların hız ve mesafesini dikkate almadan orta refüjden yola girip karşıya geçmeye çalıştıkları esnada, ilk geçiş hakkını bırakmadıkları aracın sadmesine maruz kaldıkları olayda, asli düzeyde %85 oranında kusurlu oldukları rapor edilmiştir. Düzenlenen raporun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu, ceza dosyasında alınan kusur raporuyla örtüştüğü, herhangi bir çelişkinin bulunmadığı, kural ihlallerinin ve kusur oranlarının olayın oluş şekline göre uygun olduğu değerlendirilmekle rapor hükme esas alınmıştır.
6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davacılardan…’ın müteveffanın eşi olduğu, diğer davacıların ise müteveffanın çocukları olduğu, …’ın vefatıyla davacıların eşini/babalarını kaybettikleri, bu kayıpla davacıların müteveffanın gerek maddi gerekse manevi desteğinden yoksun kaldıkları, olay sebebiyle manevi olarak çöküntüye uğradıkları tanık beyanlarından ve tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır. Davacıların müteveffa ile yakınlık dereceleri, davalı sürücünün alt düzeydeki tali kusur oranı, müteveffanın kazanın meydana gelmesinde asli düzeyde kusurlu olması, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacıların yaşadıkları elem ve acı, kaybettikleri manevi destek göz önüne alınarak, ruhsal dengesi bozulan davacıların uğradıkları manevi zararın giderimi amacıyla, paranın satın alma gücü itibariyle belirli bir meblağın davalılardan alınarak davacılara verilmesi suretiyle, davacıların zedelenmiş olan yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmamak, davalı sürücüyü ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin, daha özenli olmaya sevketmek hedeflenerek, günün ekonomik koşullarına TBK’nın 56. maddesi uyarınca uygun bir tazminata hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle, davacı eş… için 20.000,00TL, davacı … için 15.000,00TL, davacı … için 15.000,00TL, davacı … için 15.000,00TL, davacı … için 15.000,00TL manevi tazminat takdiriyle hükmedilen tazminatın davalı … yönünden olay tarihi olan 29/11/2020 tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 13/06/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kasko sigorta poliçesi teminatlarındaki limit ile sınırlı tutulmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacılar vekili duruşmadaki beyanında davalı sigorta şirketinin sulh teklifinde teklif ettiği tutardan az olmamak üzere manevi tazminat takdir edilmesini talep etmişse de, sulhun tarafların üzerinde serbestçe hareket edebileceği uyuşmazlıklarda mümkün olması ve tamamen tarafların iradeleriyle yapılabilmesi, sulhun teklif aşamasında kalması ve davacılar tarafından kabul edilmemiş olması karşısında bir tarafın sulh teklifiyle mahkememizin bağlı olamayacağı, mahkememizin olayın oluş şekli, kusur durumu, sosyal ve ekonomik durum vs. hususları bir arada değerlendirerek ancak TBK’nın 56. Maddesine uygun bir tazminata hükmetmesi gerektiği, bu sebeple de davalı sürücünün olaydaki tali düzeyde kusuru dikkate alındığında aşağıdaki şekilde takdir edilen tazminat tutarlarının yerinde olduğu, sulh teklifindeki tutarların olaya uygun düşmediği değerlendirildiğinden davacılar vekilinin beyanına itibar edilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, Davacı… için 20.000,00TL, Davacı … için 15.000,00TL, Davacı … için 15.000,00TL, Davacı … için 15.000,00TL, Davacı … için 15.000,00TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, hüküm altına alınan tutarlara davalı … yönünden olay tarihi olan 29/11/2020 tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 13/06/2022 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kasko sigorta poliçesi teminatlarındaki limit ile sınırlı tutulmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 5.464,80TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.366,20TL harcın mahsubu ile bakiye 4.098,60TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.560,00TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 312,00TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 1.248,00TL’sinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacılar tarafından yatırılan 1.366,20TL peşin harç, 80,70TL başvuru harcı, 11,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.458,40TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
3-Davacılar tarafından sarf edilen 404,50TL tebligat ve posta gideri ile 1.578,00TL adli tıp kurumu fatura bedeli olmak üzere toplam 1.982,50TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 396,50TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
4-Davacıların kendilerini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen davacı… için 9.200,00TL, davacı … için 9.200,00TL, davacı … için 9.200,00TL, davacı … için 9.200,00TL ve davacı … için 9.200,00TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine,
5-Davalıların kendilerini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 3/2 ve 10/2 maddeleri gereğince reddedilen miktara göre hesap edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davacı…’dan, 9.200,00TL vekalet ücretinin davacı …’dan, 9.200,00TL vekalet ücretinin davacı …’dan, 9.200,00TL vekalet ücretinin davacı …’ten, 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılara ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.18/07/2023
Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı