Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1171 E. 2023/470 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1171 Esas – 2023/470
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/1171 Esas
KARAR NO : 2023/470

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 04/11/2022
KARAR TARİHİ: 13/04/2023
K. YAZIM TARİHİ: 03/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıdan alacaklarının tahsili amacıyla Kahramankazan İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı tarafın ödeme emrine karşı borca, işlemiş faize, faize, borcun ferilerine ve takibe itiraz ettiğini, itirazın hiçbir gerekçeye dayanmamakla birlikte sadece söz konusu icrayı geciktirmek amacıyla yapıldığını, takibin durdurulduğunu, davalı/borçlu şirketin müvekkili şirketin nakliye hizmetinden faydalandığını, müvekkili şirketin, borçlu şirketin navlun (nakliye) işini yapmış olup, yapmış olduğu hizmet karşılığı fatura kesildiğini ve şirkete iletildiğini, bu faturalara yönelik herhangi bir iade ve itiraz durumu söz konusu olmamakla birlikte bu durum tarafların ticari defterlerine de işlendiğini, taraflar arasında birden fazla ticari iş yapıldığını ve davalı/borçlu tarafından bu işler karşılığında kesilen faturaların ödemelerinin müvekkiline yapıldığını, bu durumun taraflar arasında bir ticari ilişki olduğunu ve dahi takibe konu edilen alacaklarımızın da sabit olduğunu gösterdiğini, ancak icra takibine konu edilen alacakların davalı/borçlu tarafından ödenmediğini, müvekkilinin Navlun hizmeti karşılığı düzenlenen ve karşılığı ödenmediği için icra takibine konu edilen Faturalar toplamının 21.953,45 TL (Takip çıkışı) olduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde de anlaşma sağlanamadığını, gerek takip tarihine değin işletilmiş bir faiz alacağı söz konusu olmaması gerekse faiz oranının yasal oran olarak talep edilmiş olması ve ödeme emri ile mütemerrit duruma düşürülmüş olan davalı borçlunun sadece bu tarihten sonrası için faiz ile yükümlü olduğu hususları dikkate alındığında bu itirazın da reddi gerektiğini, davalı/borçlu taraftan miktarı belli olan likit bir alacakları mevcut olduğunu, bu borcu biliyor olmasına rağmen tamamen kötü niyetli olarak alacağın tahsilini geciktirmek amacıyla itirazda bulunduğunu, kötü niyetli itirazına istinaden borçlunun aleyhine İİK madde 67/2 gereğince %20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davanın kabulü ile itiraz üzerine duran Kahramankazan İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyasından itirazın iptali ile birlikte takibin devamına, likit bir alacak olduğu dikkate alınmak üzere %20 den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davalı taraf üzerine bırakılmasıyla birlikte lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamış, duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER :
Kahramankazan İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları, BA-BS formları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, nakliye hizmetinden kaynaklı faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 11/10/2022 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 08/10/2022 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan, davalı ile aralarındaki ticari alım – satım ilişkisi kapsamında faturadan kaynaklı alacağının bulunduğunu iddia ederek bakiye alacağının tahsili amacıyla başlattığı takibe davalının vaki itirazının iptalini talep etmiş, davalı yan ise, usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmadığından davalı yanın savunmaları tespit edilememiş, borca itiraz dilekçesi içeriğinden borcunun bulunmadığını savunduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, davacı yanın takip çıkışı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2022 yılına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir.
Davalıya verilen kesin süreye rağmen ticari defter ve kayıtlar sunulmadığından ve bulundukları yerin adresi de bildirilmediğinden davacı yanın defter ve kayıtları ile mahkememiz dosyası üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi 23/02/2023 tarihli raporu ile özetle; İddia ile dosyaya sunulan delillerin ve taraflara ait ticari defter ve belgelerin incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde, incelenen davacı … Şti. ticari defterlerine göre, 26.09.2022 takip tarihi itibariyle davacı … Şti.’nin davalı … Şti.’den takibe konu dört faturadan kaynaklı olarak 21.953,45 TL alacaklı olduğu, davalı … Şti.’nin ticari defterlerinin ibraz edilmemesi ve şirketin …’da faaliyet göstermesi nedeniyle incelenemediği, Gelir İdaresi Başkanlığı’nca sunulan davalı 2022 yılı Ba formu ile davacının 2022 yılı Bs formlarının birbirini teyit eder nitelikte olduğu, davacı … Şti.’nin 26.09.2022 takip tarihi itibariyle davalı … Şti.’den 21.953,45 TL alacaklı olduğu, davacının söz konusu tutarı takip tarihinden tahsil tarihine kadar geçen sürede talepteki adi kanuni faiz oranları üzerinden işleyecek faiz tutarı ile birlikte talep etme hakkına sahip olduğu, bu çerçevede takibin 21.953,45 TL üzerinden devamının gerektiği bildirilmiştir.
Düzenlenen raporun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu değerlendirilmekle hükme esas alınmıştır.
Dava konusu alacak, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Davacı yan faturadan kaynaklanan bakiye alacağının bulunduğunu iddia etmiş, incelenen davacı yan defter ve kayıtları ile tarafların dosyaya kazandırılan Ba – Bs formlarındaki bildirimlerinin örtüştüğü görülmüştür. Davalı yanın Ba formuyla davacı adına uyuşmazlık dönemine ilişkin 12 adet fatura karşılığı mal alım bildiriminde bulunduğu tespit edilmiştir. Basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunan davalının, hayatın olağan akışına göre teslim almadığı faturaya konu hizmete ilişkin bildirimde bulunmaması gerekmekte olup davalı tam tersine uyuşmazlık dönemine ilişkin davacı adına davacı kayıtları ile örtüşecek şekilde Ba formuyla vergi dairesine bildirimde bulunmuştur. Bu itibarla taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığı ve nakliye hizmetinin ifası yönündeki davacı iddiaları kanıtlanmıştır.
Davalı yana verilen kesin süreye rağmen defter ve kayıtlar sunulmadığından ve adresi de bildirilmediğinden yapılan ihtar uyarınca davacı defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yapılmış olması ve davacı lehine delil olma vasfına haiz olması hususları gözetilerek davacı defter ve kayıtları HMK madde 222/3 (Değişik:22/07/2020 – 7251/23.m.) uyarınca davacı lehine delil olarak kabul edilmiştir.
Davacının hukuki ilişkiyi, nakliye hizmetinin ifasını ve alacağının varlığını kanıtlaması karşısında davalı yanın iddia edilip ispatlanmış bir ödeme savunması bulunmamaktadır.
Bu itibarla alınan bilirkişi raporuyla tespit edildiği üzere davacının takip tarihi itibariyle davalıdan takip çıkışı olan 21.953,45TL kadar alacaklı olduğu, davalının itirazının haksız olduğu ve iptalinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kabulüne, Kahramankazan İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacak miktarı likit olduğundan ve davalı takibe haksız itiraz ettiğinden alacak miktarının %20’si kadar icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE ; Davalının Kahramankazan İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına,
2-21.953,45 TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 1.499,64 TL harçtan peşin alınan 265,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.234,49 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 3.120,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 80,70 TL başvurma harcı, 11,50 TL vekalet harcı, 265,15 TL peşin harç olmak üzere toplam 357,35 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yargılamada yapmış olduğu 1.300,00 TL bilirkişi ücreti, 54,50 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.354,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/04/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza