Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1158 E. 2023/38 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1158 Esas – 2023/38
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/1158 Esas
KARAR NO : 2023/38

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/11/2022
KARAR TARİHİ: 12/01/2023
K. YAZIM TARİHİ: 26/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı/borçlu … Şti.nin bulunduğu … mevki … santralleri sahasının güvenlik hizmetinin taraflar arasındaki sözleşme kapsamında müvekkili şirket tarafından verildiğini, müvekkili şirketçe verilen bu hizmetin karşılığı olarak faturalar kesildiğini ancak davalı şirketçe ödeme yapılmadığını, taraflarınca bu alacaklarının tahsili amacıyla davalı aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını ancak davalı yanca yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğunu beyan ederek, davalının yaptığı haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun alacağın % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet/icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 6. Maddesinde belirtilen genel yetki kuralına göre genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, müvekkili şirketin şirket merkezinin … ili … yakasında olduğunu, bununla birlikte taraflarınca icra dosyasına yapılan itirazda da İcra Dairesinin yetkisine de itiraz edildiğini, buna rağmen davacı tarafın yine de davayı yetkisiz mahkemede açtığını, ayrıca taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 8.maddesinde (EK-3:Sözleşme), sözleşmeden doğabilecek uyuşmazlıklarda … Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığını, dolayısıyla davaya bakma yetkisinin … Anadolu Adliyesi Mahkeme ve İcra Dairelerine ait olduğunu beyan ederek, davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, güvenlik hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın dayanağı dava dilekçesi ve cevap dilekçesi ekinde dosyaya sunulmuş olan 02/03/2020 tarihli Güvenlik Hizmet Sözleşmesidir. Bu sözleşmenin 8. maddesiyle “yetki şartı” konulduğu ve “İşbu sözleşmenin uygulanmasından doğan uyuşmazlıklarda … Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir.” şeklinde düzenleme yapıldığı görülmüştür. Davalı yan dosyaya süresinde sunduğu cevap dilekçesi ile yetki sözleşmesine dayanarak yetki itirazında bulunmuştur. 6100 sayılı HMK’nun 17. maddesinde “Tacirler, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeleriyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yetki sözleşmesinin (şartının) bulunması halinde bu durumun nazara alınması (süresinde sunulacak cevap dilekçesiyle itirazda bulunmak koşuluyla) ve kesin yetki kuralı kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu halde davanın HMK. 17. maddesi uyarınca yetki şartında belirlenen yer mahkemesinde görülmesi gerekir. (Y.19.HD. T. 28.01.2016; E.2015/9554;K.2016/1043) Somut uyuşmazlıkta davaya bakmaya, yetki şartında bildirilen … (Nöbetçi) Asliye Ticaret Mahkemesi yetkilidir. Yetkinin kesin olduğu hallerde, mahkemenin yetkili olması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-ç maddesine göre dava şartlarından olup, aynı Kanunun 115/2. maddesi uyarınca dava şartı noksanlığının tespiti halinde davanın usulden reddine karar vermek gerekir. Bu nedenle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekili her ne kadar usulüne uygun icra takibi bulunmadığından davanın bu nedenle dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmişse de; icra dosyasının incelenmesinde davalı/borçlunun cevap dilekçesinin aksine icra takibine itiraz dilekçesinde ileri sürüldüğünde kesin yetki halini alan yetki sözleşmesine (HMK md.17) dayanarak değil, genel yetki kuralına dayanarak (HMK md.6) icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği görülmüştür. O halde alacağın sözleşmeye dayalı olması nedeniyle davacı/alacaklının genel yetkili yer dışında sözleşmeden doğan uyuşmazlıklara ilişkin (HMK md.10) özel yetkili yer icra dairesinde de takip yapabilme imkanı bulunmaktadır. Davacı/alacaklı bu durumda TBK 89 maddesi yollamasıyla HMK 10 maddesi gereğince para borçlarında ifa yeri olan kendi yerleşim yerini seçmiş ve takip başlatmış, davalı/borçlu ileri sürüldüğünde kesin yetki halini alan yetki sözleşmesine dayanarak değil, genel yetki kuralına dayanarak itirazda bulunduğundan seçimlik olarak özel yetki kuralı da bulunması nedeniyle itirazında haksız olduğu, bu suretle itirazda bulunduğu tarihten sonra icra dairesinin yetkili hale geldiği, icra takibinin yetki sözleşmesinde belirtilen yer dışında başlatılmasına rağmen bu husus icra takibine itiraz dilekçesinde açıkça ileri sürülmediğinden ve re’sen dikkate alınamayacağından usulüne uygun bir icra takibi bulunduğu anlaşılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın yetkili … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 Sayılı HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 6100 Sayılı HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/01/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza