Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1157 E. 2023/106 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1157 Esas – 2023/106
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/1157 Esas
KARAR NO : 2023/106

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/11/2022
KARAR TARİHİ: 26/01/2023
K.YAZIM TARİHİ: 25/02/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili ile davalı olan borçlu şirket … Şti. firmasının bulunduğu … mevki güneş enerji santralleri sahasının güvenlik işini müvekkili firmanın yaptığını, bu sebeple borç ve alacak ilişkisi bulunduğunu, davalı firma ve diğer firmalar ile ayrı ayrı sözleşmeler yapıldığını, ancak borçlu firma tarafından üzerine düşen yükümlülüğün yerine getirilmediğini ve müvekkili firmaya yapması gereken ödemeleri yapmadığını, müvekkili firma tarafından fatura kesildiğini ve güvenlik hizmeti verildiğini ancak davalı şirketçe ödeme yapılmadığını, taraflarınca bu alacaklarının tahsili amacıyla davalı aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını ancak davalı yanca yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğunu beyan ederek, davalının yaptığı haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun alacağın % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet/icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 6. Maddesinde belirtilen genel yetki kuralına göre genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, müvekkili şirketin şirket merkezinin … ili … yakasında olduğunu, bununla birlikte taraflarınca icra dosyasına yapılan itirazda da İcra Dairesinin yetkisine de itiraz edildiğini, buna rağmen davacı tarafın yine de davayı yetkisiz mahkemede açtığını, ayrıca taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 8.maddesinde, sözleşmeden doğabilecek uyuşmazlıklarda … Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığını, dolayısıyla davaya bakma yetkisinin … Adliyesi Mahkeme ve İcra Dairelerine ait olduğunu beyan ederek, davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında düzenlenen güvenlik hizmet sözleşmesi kapsamında alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasındaki güvenlik hizmet sözleşmesi nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla ilamsız icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 05/06/2022 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 06/06/2022 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davalı borçlu yan icra takibine itiraz ederken icra dairesinin yetkisine de itiraz etmiştir. İtiraz içeriğinde borçlunun adresinin … ili … ilçesinde olduğu, icra takibinin … İcra Dairelerinde açılması gerekirken …’da açıldığı belirtilerek dosyanın … İcra Dairelerine gönderilmesini talep etmiştir. İtiraz dilekçesi ekinde herhangi bir sözleşmenin bulunmadığı görülmüştür.
İtirazın iptali davasının görülebilirlik koşullarından biri geçerli bir icra takibinin varlığıdır. Geçerli bir icra takibinden söz edebilmek için yetkili icra dairesinde yapılmış bir takibin bulunması gerekir. Şüphesiz kamu düzenine ilişkin bulunmayan hallerde icra dairesinin yetkili olup olmadığı hususu re’sen incelenemez.
Mahkememizce öncelikle, İİK.nın 50. maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisi hususunda inceleme yapılmıştır. İcra takibinin yapılacağı yerin belirlenmesinde HMK hükümleri gereği tespit yapılacaktır. 6100 sayılı HMK’nun 6. maddesine göre; “genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Aynı Kanunun 10. maddesine göre; “sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” TBK nın 89.maddesinde de “Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır; 1. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, 2. Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde, 3. Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde, ifa edilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Takip talebinde güvenlik hizmet bedeli talep edilmektedir. Uyuşmazlık konusu para alacağına ilişkin olduğundan davacı alacaklının yerleşim yeri adresine göre icra dairesinin yetkili olduğu anlaşılmakla yetki itirazının yerinde olmadığı kabul edilerek bu itiraza itibar edilmemiştir. Takibe itiraz edilirken açıkça yetki sözleşmesine dayanılmadığından ve yetki itirazı genel yetki kurallarına göre yapılmış olduğundan mahkememizce resen dava sırasında sunulan yetki sözleşmesine istinaden icra takibine yapılan itiraz değerlendirilemeyeceğinden yetki itirazı genel ve özel yetki kuralları kapsamında değerlendirilmiştir.
Takibe konu alacağın dayanağı dosyaya sunulmuş olan 02/03/2020 tarihli Güvenlik Hizmet Sözleşmesidir. Bu sözleşmenin 8. maddesiyle “yetki şartı” konulduğu ve “İşbu sözleşmenin uygulanmasından doğan uyuşmazlıklarda … Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir.” şeklinde düzenleme yapıldığı görülmüştür. Davalı yan dosyaya süresinde sunduğu cevap dilekçesi ile yetki sözleşmesine dayanarak yetki itirazında bulunmuştur. 6100 sayılı HMK’nun 17. maddesinde “Tacirler, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeleriyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yetki sözleşmesinin(şartının) bulunması halinde bu durumun nazara alınması(süresinde sunulacak cevap dilekçesiyle itirazda bulunmak koşuluyla) ve kesin yetki kuralı kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu halde davanın HMK. 17. maddesi uyarınca yetki şartında belirlenen yer mahkemesinde görülmesi gerekir. Tarafların tacir olması ve uyuşmazlık konusuna göre tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri hususu gözetilerek aralarındaki yazılı güvenlik hizmet sözleşmesi ile geçerli bir yetki sözleşmesi yapmış olduklarının kabulü gerekir. Taraflar arasında geçerli bir şekilde düzenlenmiş olan yetki sözleşmesine göre davaya bakmaya, yetki şartında bildirilen … Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili olduğundan ve yetkinin kesin olduğu hallerde, mahkemenin yetkili olması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-ç maddesine göre dava şartlarından olup, aynı Kanunun 115/2. maddesi uyarınca dava şartı noksanlığının tespiti halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden mahkememizce yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın yetkili … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 Sayılı HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 6100 Sayılı HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.26/01/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı