Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1138 E. 2023/391 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1138 Esas – 2023/391
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/1138 Esas
KARAR NO : 2023/391

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/10/2022
KARAR TARİHİ: 28/03/2023
K. YAZIM TARİHİ: 05/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Müvekkilinin, kişisel bakım ile ev temizliği ürünlerinin üretim faaliyeti ile iştigal ettiğini, Türkiye çapında tanınan bir şirket olup ürettiği ürünlerin perakende satıcılar aracılığı ile piyasaya sunulduğunu, davalının ise market işleten bir şirket olup müvekkili şirketin ürünlerini de sattığını, bu kapsamda taraflar arasında bir ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili şirketin davalıya uzun süre ürün tedarik ettiğini, ancak davalının kendi borcunu yerine getirmediğini ve yapması gereken ödemeleri yapmadığını, davalı şirketin Ankara … İcra Hukuk Mahkemesi … Esas dosyasında konkordato mühleti verilmesi isteminde bulunduğunu, konkordato sürecinde Yargıtay …Hukuk Dairesi 2021/2066 E sayılı dosyası ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi 20/10/2020 tarihli ve 2020/444 E. – 2020/1304 K. sayılı kararı onanarak davalı şirketin konkordato tasdik talebinin reddine karar verildiğini ve kesinleşme şerhi düzenlendiğini, konkordato sürecinde davalı şirketin işbu yargılamaya konu olan ticari ilişkinin ve borcun varlığını da kabul ettiğini, borcun %40 tenzilat ile ödenmesini teklif ettiğini, bu teklifin müvekkili şirketçe konkordato sürecinin başarıya ulaşması amacıyla kabul edildiğini, her ne kadar davalı şirket tarafından bazı ödemeler yapılmışsa da ödemelerin tamamlanmadığını, sonrasında ise müvekkili şirket adına davalı aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğü nezdinde … Esas sayılı ilamsız takip başlatıldığını, takip çıkışı cari hesap tutarına konkordato sürecinde indirimi kabul edilen kısım da dahil edildiğini, zira indirim teklifinin kabul edilme sebebi olan konkordato sürecinin kesinleştiğini, mahkeme kararı ile sona erdiğini ve buna bağlı olarak müvekkili şirket tarafından sunulan indirimin kabul beyanının da ortadan kalktığını, ancak borcun varlığına rağmen davalı şirket tarafından ilamsız takibine itiraz edildiğini, arabuluculuk görüşmelerinde de anlaşmaya varılamadığını, bu itibarla davalının müvekkili şirketten ürünleri tedarik ettiği, ancak aradaki ticari anlaşmaya aykırı olarak borcunu ödemediğinin açık olduğunu, davalının borçlu olduğu miktarı bilebilecek konumda olmaktan da öte hali hazırda borcu ve borç miktarını bildiğini, konkordato sürecinde davalı tarafından teklif yapılıp ve indirimli ödeme müvekkili şirketçe kabul edildiğini, ancak davalı şirketin ödemelere riayet etmediğini, bu kapsamda takibe yapılan itirazın kötüniyetli ve haksız olduğundan %20’den az olmamak kaydıyla inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, tüm bu sebeplerle fazlaya ilişkin her türlü talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazın iptaline, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davanın haksız olduğunu, aleyhe hususları kabul etmemekle birlikte ve takibin iptali talep hakkı saklı kalmak üzere, ayrıca -davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte- zaman aşımı ve hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, davacının iddialarının tamamına itiraz ettiklerini, taraflar arasındaki hukuki ilişki kapsamında cari hesap doğrultusunda mal karşılığı ödemeler yapıldığını. gerektiğinde iade faturası vb. Kesildiğini, bunların tespiti için her iki taraf defterlerinde bilirkişi incelemesi talep ettiklerini, davanın önce usulden bu mümkün olmadığı takdirde esastan reddine, her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların BA-BS formları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi 07/02/2023 tarihli raporu ile özetle; Davacının yasal defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, ticari defterlerin açılış ve kapanış beratlarının süresi içerisinde elektronik ortamda oluşturulduğu, davacının davalı ile aralarında, 2018 yılı cari hesap döneminde davalı şirketin iade faturası düzenlemesine bağlı olarak ticari ilişkinin olduğu, vergi daireleri tarafından gönderilen, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin mal ve hizmet alımlarına ilişkin düzenlenen Ba-Bs formlarında, davacı ve davalı tarafın karşılıklı olarak Ba-Bs Bildirim Formlarında bulunmadığı, 2018-2019 dönem cari hesap ekstrelerinde de belirtildiği üzere, Davalı …Şirketi’nin, davacı … Şirketi’ne 76.185,80 TL borçlu olarak görüldüğü, davacının iddiası kapsamında “davalı tarafın konkordato sürecinde olmasından dolayı alacaklarından %40 tenzilat yapıldığı,konkordato tasdik talebinin reddedilmesi neticesinde, yapılan bu indirimden vazgeçildiği, indirim tutarının da açılan takip dosyasında talep edildiği” belirtilmiş olup, itiraza uğrayan icra takibindeki 141.024,74 TL talebin Mahkemece kabulü halinde, davacı tarafın, davalı taraftan 64.838,94 TL (%40 indirim bakiyesi) + 76.185,80 TL cari hesap bakiyesi olmak üzere toplam 141.024,74 TL alacağının oluşacağı ve bu alacağın takip öncesi talep edilebilir ticari faizinin 17.515,07 TL olduğu, davacı/alacaklı tarafça takip öncesi faiz olarak 16.002,44 TL talep edildiğinden, fazla talep edilen faiz miktarının olmadığı, davacı/alacaklının ticari defter ve belgelerinde, davalı/borçludan alacaklı olduğu gözüken miktar olan 76.185,80 TL’nin Mahkemece kabulü halinde, davacı/borçlu tarafça takip öncesi talep edilebilir ticari faiz miktarının 9.462,17 TL olduğu, davalı/alacaklı tarafça takip öncesi işlemiş faiz olarak 16.002,44 TL talep edildiğinden, 6.540,27 TL fazla faiz talep edilmiş olduğu bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 31/08/2022 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 07/09/2022 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı şirketin vergi dairesi olan … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından 23.12.2022 tarihli … sayılı yazı ekinde gönderilen 2018-2019 yılları BA-BS Formları incelenmiş olup davalı firmaya ait bilgi bulunmamaktadır. Davalı şirketin 2019 yılında vergi dairesi olan … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından 23.12.2022 tarihli … sayılı yazı ekinde gönderilen 2019 yılı BA-BS Form dökümleri ile davacı şirketin 2018 yılında vergi dairesi olan … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından 27.12.2022 tarihli … sayılı yazı ekinde gönderilen, 2018 yılı BA-BS Form dökümleri incelenmiş olup davacı firmaya ait bilgi bulunmamaktadır. Davacı … A.Ş.‘nin cari hesap ekstresi ve ticari defterleri incelendiğinde; “31.12.2017 Bakiye Devri” açıklaması ile kayıtlı, davalı şirketin 112.097,35 TL borç bakiyesinin bulunduğu ve ticari ilişkilerinin 2018 dönemi öncesine dayandığı, “Satış Faturası” açıklaması ile kayıtlı 7 adet faturanın, davalı şirket tarafınca düzenlenen “İade Faturaları” olduğu faturalardan tespit edilmiş olup, 21.03.2018 tarihinde (1 adet iade faturası),28.03.2018 tarihinde (1 adet iade faturası), 14.05.2018 tarihinde (2 adet iade faturası), 07.08.2018 tarihinde (1 adet iade faturası) kayıtlı iade faturaları cari hesap ekstresinde davalı şirketin alacak hesabına kaydedildiği (- işareti ile gösterildiği) bu kapsamda iade faturasına konu malın teslimin yapıldığını davacının ispat etmesi gerekmektedir.
Konkordato tasdik talebinin reddine karar verildiğini, dolayısıyla takip ve dava tarihinde davalının konkordato sürecinde olmadığından dosya kapsamına göre alacak borç ilişkisinin tartışılması kapsamında davacı ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ile yapılan değerlendirmede; 6100 sayılı HMK’nın 222/3. maddesinde, ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir. Öte yandan aynı Kanun’un 222/2. maddesi uyarınca da. ticari defterlerin ticari delil olarak kullanılabilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş,açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması gerekmektedir. Kaldı ki; davacının defterinin yine davacının diğer defter kayıtlarıyla doğruluğu ispatlansa dahi, yukarıda sözü edilen HMK’nın 222/3. maddesi gereği, bu defter kaydının davalıya ait defterindeki kayıtlara aykırı olmadığı veya davalının defter kayıtları incelenemediğinden buna ilişkin bir husus bulunmadığı da ispatlanamamıştır. Davacının İade faturası düzenlendiği anlaşılan faturaya konu malları satıp teslim ettiğini ispatlayamadığı, iade olgusunun ispat yükü davacıda olduğundan Davacının kendisine ait defter kaydından başkaca da faturaya konu işini yapıp teslim ettiğini kanıtlayacak bir delil ileri sürmediği davacının yemin deliline de dayanmayacağını beyan ettiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.896,50 harcın mahsubu ile fazla yatırıldığı anlaşılan 1.716,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.295,59 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 24.554,08 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/03/2023

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.