Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1114 E. 2023/661 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1114 Esas – 2023/661
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/04/2020
KARAR TARİHİ: 06/06/2023
K. YAZIM TARİHİ: 14/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kooperatif ile davalı müteahhit … arasında 25/07/2017 tarihinde, kaba inşaatı bitmiş olan kooperatifin ince işlerinin, çevre duvarlarının ve düzenlemesinin yapımı işine ilişkin olarak eser sözleşmesi yapıldığını, davalının sözleşmede taahhüt ettiği işlerden toplam on üç kalem işten sadece üç kalemini tamamladığını, bir kalem işi ağır kusurlu imalat olarak yaptığını, geri kalan ve taahhüt ettiği işlerin büyük bölümünü oluşturduğu dokuz kalem işe ise haksız ve hukuksuz olarak hiç başlamadığının tespit edildiğini, davalının sözleşme süresinin sonuna kadar işleri bitireceğini taahhüt ettiğini, yer tesliminden sonra yüklenici taahhüt ettiği işlerden şap, alçı ve mantolama işleri dışında hiç bir işi yapmadığını, yaptığı işleri de uygun yapmadığını, bu durumun Ankara Batı … Sulh Hukuk Mahkemesinin 11/02/2020 tarihli ve … değişik iş sayılı tespit dosyası ile tespit edildiğini, davalı yüklenicinin sözleşme süresinin sonundan üç ay sonraya vadeli senet aldığını, davalının bu senetler yönünden icra takibi başlatarak, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında kooperatif üyelerinin daireleri üzerine haciz koydurduğunu, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yapılan haciz sonucu kooperatifin dört dairesinin satışa çıkarıldığını, iş bu dava süresince satışa çıkarılan dairelerin satış işlemlerinin tedbiren durdurulmasını, davalının sözleşmeye aykırı olarak eksik ve ayıplı iş yaptığını, bu sebeple müvekkili kooperatifin uğradığı zararın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalı …’dan alınarak müvekkili kooperatife iadesine, davalıya devredilen iki dairenin üçüncü kişilere satışının engellenmesi için … Blok … nolu daire üzerine tedbir konulmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte Müvekkili ile davacı kooperatif arasında 25/07/2017 tarihli alçı, mantolama ve seramik mermer işlerinin malzemeli ve işçilikli olarak yapılmasına ilişkin sözleşme imzalandığını, davacı kooperatifçe, sözleşme gereği müvekkili tarafından yapılan işlerin eksik ve ayıplı olduğu iddia edilmiş ise de, Borçlar Kanunu’nun 478. Maddesine göre, yüklenici ayıplı bir eser meydana getirmişse, bu sebeple açılacak davalar, teslim tarihinden başlayarak, taşınmaz yapılar dışındaki eserlerde iki yılın, taşınmaz yapılarda ise beş yılın ve yüklenicinin ağır kusuru varsa, ayıplı eserin niteliğine bakılmaksızın yirmi yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar hükmü gereğince davacının talepleri zamanaşımına uğradığından öncelikle davanın usulden reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise; Taraflar arasında davalıya ait … ili … İlçesi … beldesi … Mahallesinde bulunan imarın … Ada … nolu parselindeki … bloktan oluşan … daire ve giriş kat, bodrum kat dahil kalan işlerin yapım işinin ( … blok komple alçı işi, … ve … blok saten alçı ve boya işleri, … ve … blok şap işi ve dış cephe mantolama işinin malzemeli, işçilikli ve montajı ile ilgili işlerin) müvekkili tarafından yapılması konusunda 25.07.2017 tarihinde sözleşme imzalandığını, bu sözleşmeye göre, İşveren ile yüklenici işe başlarken;
a-) Kooperatif şantiyesinde üyesi bulunmayan … blok … numaralı dairenin üye kaydının ve tapu tahsisinin müvekkili adına verilerek 160.000,00 TL bedelin müvekkiline avans olarak verilmiş gibi karşılığında malzemeli iş yapımı sonucunda hesapların çıkarılacağı,
b-) Fayans yapılma işi için üyesi bulunmayan … blok … numaralı dairenin 160.000,00 TL bedelle üyelik ve tapu tahsis işleminin müvekkili adına tahsis edilerek seramik ve laminat parke yapımı karşılığında hak ediş yapılarak kalan bakiyenin nakit olarak ödenmesi,
c-) Alçı, boya, seramik, mermer ve parke işinin bitiminden sonra dış cephe mantolama işine başlanacağı ve … blok … numaralı dairenin üyelik ve tapu tahsis işleminin yapılarak 160.000,00 TL bedelin müvekkiline avans olarak ödenmiş gibi muhasebe işlemlerinin yapılarak kesin hesabın çıkarılacağı,
d-) Müvekkilinin verilen avansların önünde gitmesi durumunda kooperatif daire satışından veya üyelerin ödemelerinden yapılacak ödemelerle nakit hesap dengesinin sağlanacağı hususlarının kararlaştırıldığını, BK. 479. Maddesinin “iş sahibinin bedel ödeme borcu, eserin teslimi anında muaccel olur. Eserin parça parça teslim edilmesi kararlaştırılmış ve bedel parçalara göre belirlenmişse, her parçanın bedeli onun teslimi anında muaccel olur” hükmünü içerdiğini, sözleşmede belirtilen işlerin yapılması ile net olarak hesaplanan hak edişlerin ödemelerinin davacı kooperatif tarafından düzenli olarak müvekkiline ödenmesi gerektiği halde, davacı tarafça sözleşmede belirtildiği şekilde ödeme yapılmadığını, taraflar arasında sözleşme dışında sözlü mutabakatla yapılan ek işler de mevcut olup yine bu işlerin karşılıklarının da davacı tarafça müvekkiline ödenmediğini, müvekkilinin ısrarı sonucu sözleşmede yer alan iş karşılığı dairelerden sadece … Blok … nolu bağımsız bölümün müvekkiline devir ve tescilinin yapıldığını, muavin defterde yer alan borca karşılık avans olarak alınan senetlerin ise icra yolu ile davacıdan tahsil edilmeye çalışıldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği yapılan işler sebebiyle tarafların cari hesaplarına yansıyan 313.000,00TL tutarında müvekkilinin bakiye alacağı bulunduğunu, bu alacağın tahsili için Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün …-E sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibe davacı yanca yapılan itiraz üzerine taraflarınca Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/44-E sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını ve halen derdest olduğunu, bu davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini, Müvekkili tarafından üstlenilen işlerin eksiksiz ve ayıpsız bir şekilde yapıldığını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını beyan ederek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraflar arasında imzalanan 25/07/2017 tarihli sözleşme ile 25/04/2018 tarihli ek sözleşme, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün …, … ve … esas sayılı dosyaları, Mahkememizin 2020/44 esas sayılı dosyası, Ankara Batı … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası, SGK kayıtları, keşif, 22/11/2021 tarihli bilirkişi heyeti kök raporu, 28/02/2022 ve 09/05/2023 tarihli ek raporlar ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir.
Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14/04/2022 tarihli … -… E-K. Sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek gönderilen dava dosyası mahkememiz esasının yukarıdaki sırasına kaydedilmiştir.
Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesince mahallinde yapılan keşif sonrası bilirkişi heyetince sunulan 22/11/2021 tarihli kök raporda ve 28/02/2022 tarihli ek raporda özetle; Davalı tarafın 708.839,00 TL’lik iş yaptığı, 601.000,00 TL ödeme yapıldığı, yaptığı ayıplı işler ile SGK borcundan dolayı ayrıca 58.758,23 TL mahsup edilmesi gerektiği, sonuç itibariyle davalı tarafın 49.080,77 TL alacaklı olduğu, 25.04.2018 tarihinde taraflar arasında tanzim edilen ek sözleşme gereğince davalı tarafa verilen senetlerin nakit olarak değerlendirilmesi gerektiğinden, senetler tahsil edildi ise davalının alacağından düşülmesi gerektiği (125.000,00 TL değerindeki 6 adet senet), dosyada dava dilekçesinin eki olarak görülen tarihsiz ve imzasız SGK borcu dökümüne göre sözleşme gereği şayet yüklenicinin SGK borcu varsa güncel SGK borcunun yüklenicinin alacağından düşürülmesi gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Taraf vekillerince iş bu raporlara itiraz edilmiş olup, dava dilekçesinde davacının müspet zarar talebinin de bulunduğu gözetilerek, bu hususta yeniden değerlendirme yapılması ve itirazların karşılanması amacıyla dosya tekrar bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, düzenlenen 09/05/2023 tarihli raporda özetle; Taraf itirazlarının SGK Müzekkere cevabı dışında kök ve 28.02.2022 tarihli Ek rapordaki kanaatlerini değiştirecek nitelikte olmadığı, davalı tarafın 708.839,00 TL’lik iş yaptığı, 601.000,00 TL ödeme yapıldığı, 107.839,00 TL alacağının kaldığı, ancak yaptığı ayıplı işler ile SGK borcundan dolayı 110.985,26 TL’nin mahsup edilmesi gerektiği sonuç itibariyle davalı tarafın (107.839,00 – 110.985,26) 3.146,26 TL borçlu olduğu, SGK borcunun mahsup edilip edilmeyeceğinin takdirinin mahkemeye ait olduğu, SGK prim borcunun mahsubu halinde bu tarihten sonra prim borcu ve gecikmesinden davacı, mahsup edilmemesi halinde ise davalının sorumlu olacağı, SGK borcu mahsup edilmediği takdirde yüklenici alacağından mahsubu gereken tutarın (33.040,80 + 18.000,00) 51.040,80 TL olduğu; buna göre davalı tarafın (107.839,00 – 51.040,80) 56.798,20 TL alacaklı olduğu sonucuna varılacak olup takdirinin Mahkemeye ait olduğu; 25.04.2018 tarihinde taraflar arasında tanzim edilen ek sözleşme gereğince davalı tarafa verilen 125.000,00 TL değerindeki 6 adet senedin de şayet davalı tarafından tahsil edildi ise davalının alacağından düşülmesi gerektiği ancak ek rapordan sonra yazılan müzekkereye ilişkin olarak Ankara Batı İcra Dairesi’nin 03.02.2023 Tarih ve … Muh. Sayılı cevabi yazısında, Alacaklısı …, Borçlusu … Kooperatifi olan icra takip dosyasının uyap kaydının incelendiği, dosyaya borç tahsilatı olarak bir tahsilat yapılmadığı bildirildiğinden, icra dosyasına yapılan bir ödeme olmadığından bu rakamın davalının alacağından düşülüp düşülmeyeceğinin takdirinin sayın mahkemeye ait olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi heyeti raporları birlikte değerlendirilerek; taraflar arasındaki ticari ilişkiden dolayı bilirkişi raporlarıyla sabit olduğu üzere davalı tarafın 708.839,00 TL’lik iş yaptığı, tarafına ise 601.000,00 TL ödeme yapıldığı, 107.839,00 TL alacağının kaldığı davacının herhangi bir zararının söz konusu olmadığı anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı taraf davalının SGK borçları olduğunu belirtmişse de, Taraflar arasında akdedilen ve dosya kapsamında ihtilaf bulunmayan sözleşmenin ‘Vergi, Sigorta ve Mali Sorumluluk’ başlıklı 9.maddesinde çalışan işçilerin ve personelin SSK ücretlerinin açıkça yüklenici (davalı) tarafından yapılacağı hükme bağlanmış, davalının sorumluluğunda olan bu bedelin dava konusu olmaması, sunduğu belgelerden ve SGK’dan gelen cevabi yazıdan davacının ödediğine ilişkin bir ibarenin bulunmadığı, dava dilekçesinde açıkça dayanmadığı da gözetilerek bu hususun açıkça davalının şahsi sorumluluğunda olduğundan ve mükerrer olarak sorumlu tutulamayacağından davalının alacağından düşülemeyeceği sonuç ve kanaatiyle davalının SGK borcundan davacının bir sorumluluğu bulunmadığından davalı alacağından düşülmemiştir. Yine bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde davalı tarafa verilen senetlerin tahsili hususunda senede konu icra dosyalarına müzekkereler yazılmış, senetlerin davalı tarafından tahsil edildiğine ilişkin bir kayda rastlanılmadığından 6 adet senet bedeli olan 125.000 TL de davalı alacağından düşülmemiştir. Tüm bu hususlar gözetilerek davacının alacağı bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 125,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davalı … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/06/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza