Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1110 E. 2023/451 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1110 Esas – 2023/451
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/1110 Esas
KARAR NO : 2023/451

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR : 1-
2-

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/10/2022
KARAR TARİHİ: 11/04/2023
K. YAZIM TARİHİ: 03/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dosyasına sundukları ticari kayıtlar uyarınca … Şti.nin davacı … A.Ş. ile TTK hükümlerine uygun olarak birleştiğini, … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde 31/01/2020 tarihinde birleşmenin tescil edildiğini, bu nedenle dava dilekçesinin tek tüzel kişilik üzerinden açıldığını,… A.Ş. ile davalı … Şti arasında 01/03/2018 tarihinde “Özel Güvenlik Yeni Hizmetler Sözleşmesi” imzalandığını, bu sözleşme ile tarafların davalı şirket tarafından sözleşmede belirtilen esas ve usullere uygun sayı ve nitelikte görevlendirilecek özel güvenlik personellerinin davacının faaliyet gösterdiği mekanların, mekanlarda çalışan ve müşterilerinin güvenliğini sağlamak amacıyla görevlendirileceği hususunda anlaştıklarını, devam eden hizmet süresince davalılardan … Ltd. Şti firmasının isteği doğrultusunda davalılardan … Ltd. Şti arasında organik bağ olduğunu, … Ltd. Şti’nde istihdam eden işçilerle ilgili eski sözleşmelerden doğacak her türlü yasal haklarından … A.Ş. nezdinde her iki şirketin müştereken müteselsil sorumlu olduğunu davalı firmaların kabul ettiğini, ayrıca aynı taahhütnamede, davalı taraf … Ltd. Şti ile … A.Ş. arasında imzalanan yeni güvenlik sözleşmelerinden doğan ve doğacak aylık ücretlerin bu organik ilişkinin teminatı olacağının kabul ve beyan edildiğini, tarafların imzaladığı sözleşmenin 5. Maddesi gereği, “İş bu sözleşmede kararlaştırılan güvenlik hizmeti ile ilgili olarak Firma, gerek kendisi gerekse kendi personelinin Sosyal Sigortalar Kurumu, Maliye, Belediye ve tüm diğer mercilere yapılması gerekli beyanlar ile her türlü vergi, resim, harç, mükellefiyet, İş Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanunu hükümleri çerçevesinde kendisine ait olan yükümlülükler ile bunlara uyulmaması nedeniyle doğabilecek hat, noksan ve kusurlu işlerden doğan zararın (FİRMA’nın personeli ile ilgili olarak MÜŞTERİ adına tecelli edenler de dahil) tazmininden sorumlu olacaktır.” Hükmüne havi olduğunu, 01/01/2019 tarihli taahhütnamenin 5. Fıkrası gereği “GES sahalarında istihdam edilen, her iki şirkete ait işçilerin SGK ve işçilik hak ve alacaklarının ileride doğması halinde, bu alacakların, … Ltd. Şti’nin … A.Ş.’den sözleşmeye dayanan aylık alacaklarından mahsup edilmesini, … Ltd. Şti gayri kabil rücu kabul ve taahhüt etmektedir.” Hükmüne havi olduğunu, bu nedenle davalının işçilerine davacı şirket tarafından yapılan ödemelerin SGK ve işçilik hak ve alacaklarının ileride doğması halinde, bu alacakların … Ltd. Şti’nin … A.Ş.’den sözleşmeye dayanan aylık alacaklarından mahsup edilmesini, … isimli işçinin, Burdur … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …E-…K. Sayılı 14/12/2021 tarihli ilamının Antalya BAM 10.Hukuk Dairesinin 01/03/2022 tarihli 2022/645E.-2022/569K. Sayılı ilamı ile onandığını, … isimli işçinin Burdur … Asliye Hukuk Mahkemesinin …E.-…Karar sayılı 14/12/2021 tarihli ilamının Antalya BAM 9. Hukuk Dairesinin 29/03/2022 tarih, 2022/758E.-2022-917K. Sayılı ilamı ile onandığını, son olarak … isimli işçinin Budur … Asliye Hukuk Mahkemesi …E…. Karar sayılı 14/12/2021tarihli ilamının davacı/alacaklı lehine hüküm kurulduğunu, bu sebeple davalı yana ait işçilerin işçilik hak ve alacakları tarafların vekilleri aracılığı ile düzenlenen haricen protokollerle 47.615TL …’a, 37.325,43TL …’ya ve 49.625,31TL …’e olmak üzere işçilere ödendiğini, işçilerin asıl işverenleri olan davalı şirketlerin yanı sıra alt işverenlik ilişkisi bulunduğu iddiası ile davacıya davalarını yönelttiklerini, bu davalar sonucu doğan alacak kalemlerinin davacı işçilere ödendiğini, ayrıca 10.732,59TL yargılama gideri ödediklerini, Yargıtay kararları doğrultusunda davalı güvenlik şirketleri ile davacı arasında Burdur … Asliye Hukuk Mahkemesinin kararlarında da açıklandığı üzere aralarında asıl işveren-alt işveren ilişkisi kurulduğunu, davacı ve davalılar arasında 01/03/2018 tarihli sözleşme ve 01/01/2019 tarihli taahhütname ile davalıların alt işveren çalıştırdığını, davalıların işçilik alacaklarından bizzat kendisinin sorumlu olduğu düzenlendiği için alt işverenin işçilerine ödemiş olduğu tazminat ve işçilik ödemelerini rücuen tazmin etmek için iş bu davanın açıldığını, neticeten fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile toplam 134.565,74TL’nin ve yine 10.732,59TL olan yargılama giderleri ile birlikte 145.298,33TL’nin dava tarihlerinden itibaren işleyecek en yüksek ticari reeskont faizi ile birlikte davalılardan rücuen tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen, davalı şirketlerce cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :
Ticaret sicil kayıtları, Burdur … ASHM’nin …, … ve … esas sayılı ilamları, taraflar arasında akdedilen 01/03/2018 tarihli sözleşme ve 01/01/2019 tarihli taahhütname, anlaşma protokolleri, banka ödeme dekontları, 24/01/2023 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklı dava dışı işçilere ödenen işçilik alacaklarının davalı şirketlerden rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki sözleşme hükümleri incelenerek, rücu şartlarının oluşup oluşmadığı ile dönemlere göre davalıların varsa sorumluluk miktarlarının belirlenmesi bakımından dosya bilirkişiye tevdii edilmiş, düzenlenen 24/01/2023 tarihli rapor dosyaya kazandırılmış ve hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; kesinleşen Burdur … Asliye Hukuk Mahkemesi mahkeme ilamları uyarınca davacı şirket, 23/03/2022 tarihinde işçi/davacı/alacaklı … vekili ile sulh protokolü imzalamış ilam alacakları ve vekalet ücret alacağı olarak 47.615,00TL ödeme yapmıştır. Aynı şekilde 15/04/2022 tarihinde işçi/davacı/alacaklı …’ya sulh protokolü doğrultusunda 37.325,43TL ve işçi/davacı/alacaklı …’E 49.635,21TL ödeme yapmıştır. Toplam yapılan ödeme 134.565,64TL’dir.
Yapılan yargılama giderlerine ilişkin harç ve gider avansı makbuzları dosyaya sunulmuş olup toplamı 10.732,59TL’dir. Davalı tarafından sulh protokolleri kapsamında yapılan ödemeler ve yargılama gideri için yapılan ödemeler toplamı 145.308,23TL’dir. İş bu hizmet sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat davasında davalıların, davacının 3.kişi alacaklılara ödediği 145.298,33TL tutardan ne oranda sorumlu olacağı davacı ile aralarında imzalanan Taahhütname başlıklı belgede açıklanmıştır. Alacaklıya karşı sorumlu olan borçlular arasındaki ilişkide (iç ilişki) bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda taraflar kendi aralarında sözleşme yapabilirler. Nitekim, TBK’nın 167. Maddesinde “aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı eşit paylardan sorumludurlar. (Yargıtay 6.Hukuk Dairesi 2021/4837E-1496K. Sayılı ilamı) Dolayısıyla taraflar arasında iç ilişkide alacaklıya yapılan ifada birbirlerine karşı sorumlulukları ile ilgili sözleşme mevcutsa, sözleşme hükümlerindeki sorumluluk hükümleri uygulanacaktır. Davacı ve davalı şirketler arasında imzalanan ve dosya arasında bulunup taraflar arasında itilaf bulunmayan taahhütname başlıklı belgede de … Ltd. Ştinde istihdam edilen işçilerle ilgili eski sözleşmelerden doğacak her türlü yasal haklardan … A.Ş. nezdinde her iki şirketin (davalıların-alt işverenlerin) müteselsilen ve müştereken sorumlu olacakları kararlaştırılmıştır. Yine taahhütname başlıklı belgede ve Burdur … Asliye Hukuk Mahkemesi ilamlarında tespit edildiği üzere, davalı alt işveren şirketler arasında da organik bağ olduğu da açıkça hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla, davalı şirketlerin sözleşme hükümlerinde işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları ve aralarında organik bağ olduğu yönündeki kabul ve beyanları karşısında davacının davalılardan, iç ilişkileri kapsamında; sulh sözleşmesi uyarınca işçilere ödediği toplam 134.575,64TL ve yargılama gideri olarak ödediği 10.732,59TL tutarı dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte talep etmesinde haklı olduğu anlaşılmış, davacının işçilere ödenen ücretler ile ilgili rücu hakkının bulunduğu, kıdem tazminatının rücuna ilişkin özellikle ayrı bir düzenleme yapılmasına dair ve 6098 Sayılı Yasanın 167. Maddesindeki yarı yarıya rücu hakkı ile ilgili yasal değişikliğin Anayasa Mahkemesinin 15/10/2019 tarihli resmi gazetede yayınlanan 19/09/2019 tarihli 2019/42 esas sayılı 2019/73 karar sayılı iptal kararı ile iptal edildiği gözetilerek, dosyada mevcut bulunan taahhütnameye göre davacının ödediği tüm alacaklar yönünden yarı oranda sorumluluk ilkesinin uygulanmasının gerekmediği, bu itibarla davanın kabulü ile 145.298,33 TL nin, 21/04/2022 tarihinden itibaren işletilecek en yüksek ticari reeskont faizi ile birlikte sorumlulukları bulunduğu anlaşılan davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE ; 145.298,33 TL nin, 21/04/2022 tarihinden itibaren işletilecek en yüksek ticari reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 9.925,32 TL harçtan peşin alınan 2.481,63 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.443,69 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.328,81 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 80,70 TL başvurma harcı, 11,50 TL vekalet harcı, 2.481,63TL peşin harç olmak üzere toplam 2.573,83 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının yargılamada yapmış olduğu 2.500,00 TL bilirkişi ücreti, 320,50 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 2.820,50 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 22.794,75 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/04/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza