Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1101 E. 2023/740 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1101 Esas – 2023/740
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/1101 Esas
KARAR NO : 2023/740

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/10/2022
KARAR TARİHİ: 20/06/2023
K. YAZIM TARİHİ: 19/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Tic. Ltd. Şti. ile davalı … A.Ş. arasında 13.06.2021 tarihinde …- …-… (Güzergah-1), …-… (Güzergah-2), …-… (Güzergah-3) güzergahları arası troleybüs projesi teslimini konu alan sözleşme imzalandığını, söz konusu sözleşmede davalı şirketin, müvekkiline Güzergah-1 projesi için 125.000 TL, Güzergah-2 projesi için 75.000 TL, Güzergah-3 projesi için 70.000 TL ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını, davalı şirketin; müvekkiline Güzergah-1 ve Güzergah-2 projesi teslim edildikten sonra Güzergah-1 ve Güzergah-2 projeleri için ödemelerini yaptığını, ancak müvekkili tarafından Güzergah-3 projesi teslim edilmesine rağmen, projenin gecikmeli iletildiği ve idareye sunum yapılamadığı gerekçesiyle müvekkiline ödeme yapmadığını, taraflarınca, davalı şirketin, müvekkiline Güzergah-3 projesi için ödeme yapmamasına istinaden Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin 07.02.2022 tarihinde icra takibine itiraz ettiğini ve takibin haksız yere durdurulduğunu, her ne kadar davalı tarafça Güzergah-3 projesinin müvekkili tarafından geç teslim edildiği ileri sürülse de, işin gecikmesinde müvekkiline atfedilecek bir kusur bulunmadığını, davalı tarafın Güzergah-3 projesine ait verileri müvekkiline geç teslim ettiğini, Güzergah-3 projesinin en son teslim tarihi, imzalanan sözleşmeye göre 30.07.2021 olmasına rağmen; davalı tarafın, müvekkiline Güzergah-3 projesine ait verileri 23.08.2021’de gönderdiğini, bu durumun davalı yanın gecikmede kusurlu olduğunu açıkça gösterdiğini, sözleşmenin özelliğine bakıldığında davalı tarafın ilgili projenin verilerini teslim etmeden, müvekkilinden projenin teslimini isteyemeyeceğini, buna göre davalı tarafın proje için gereken verileri, sözleşmeye aykırı şekilde projenin teslim tarihinden dahi sonra yerine getirmesi müvekkilinden de projenin sözleşmede belirlenen tarihte teslim edilmesini istemesinin kanuna, sözleşmeye ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, kaldı ki aksi kanaatle dahi işbu durumun alacağı sonlandırmayacağını, davalının TTK’nın 20/2 maddesi gereğince ticaretine ait tüm faatliyetlerinde öngörülü bir tacirden beklenen özeni göstererek basiretli bir iş adamı gibi hareket etmek mecburiyetinde olduğunu, davanın kabulüne, davalının yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline ve takibin devamına, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalı hakkında icra inkâr tazminatına/kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, vekâlet ücreti ve sâir yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; taraflar arasında 13.06.2021 tarihinde “teklif” başlıklı, …- …-… (güzergah-1), …-… (güzergah-2), …-… (güzergah-3) güzergahları arası troleybüs avan projesi hazırlamasına yönelik sözleşme imzalandığını ve müvekkili şirketçe bu sözleşme kapsamındaki projeler dahilinde … Büyükşehir Belediyesi’ne sunum yapılacağı hususunda mutabık kalındığını, davacı tarafın dava dilekçesinde iddia ettiğinin aksine sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihlerine(kesin vadelere) riayet etmeyen/geç teslimde bulunan davacı tarafın, 12.08.2021 tarihinde … Hattının/güzergah-3′ ün ilk çalışmasını (fizibilite çalışmasını), 04.09.2021 tarihinde ise yine bu hattın detaylı çalışmasını (keşif-maliyet dosyasını) gönderdiğini, davacı tarafın, sözleşmeye göre güzergah-3 için çalışmanın ilk halini 30.07.2021 tarihinde, detaylı halini 09.08.2021 tarihinde teslim etmesi gerekirken; 12.08.2022 halinde ilk halini teslim ettiğini, neticeten kesin vadeye bağlanan sözleşme hükmüne rağmen edimini ifa etmeyen davacı tarafın kusuru dahilinde, müvekkili şirketin bu güzergah için idare’ye sunum yapamadığını ve anılan güzergah çalışmasının fatura keşidesine/ödemesine sözleşme’ye uygun şekilde onay vermediğini, bununla birlikte, sözleşme konusu çalışmalara nihai onayın idare/müşteri tarafından verileceği kararlaştırılmış ve müvekkili şirketçe güzergah-3′ e yönelik sunum yapılamadığından idare’den onay da alınamadığını, hal böyle iken sözleşme’ye 3 farklı şekilde aykırı davranan davacı tarafın huzurdaki dava kapsamında talepte bulunmasının sözleşmeye, usul ve yasaya aykırı olduğunu, sözleşme’nin, uyuşmazlık konusu Güzergah-3′ e yönelik projenin detaylandırılmış, geliştirilmiş halinin teslimatının ek/uzatılmış teslim tarihinin 10 gün eklenmiş haliyle, 09.08.2021 olduğunu düzenleyen maddesi olduğunu, davacı tarafın, sözleşmede açıkça kararlaştırılan kesin vadelerde edimini ifa etmediğinden, sonraki tarihli edim ifasının müvekkili şirket tarafından sözleşmeden beklenen faydanın/amacın yerine gelmemesi nedeniyle bedel talebinde bulunulamayacağının sabit olduğunu, müvekkili şirket tarafından ödemezlik definde bulunulmasının hukuka ve hakkaniyete uygun olduğunu, görüleceği üzere müvekkili şirketin davacı tarafın geç teslimli güzergah-3 çalışmasına ve bu çalışmasına yönelik fatura keşide edilmesine/ödemeye onayının mevcut olmadığını, hal böyle iken sözleşmeye aykırı geç teslim yapan davacı tarafın bir de sözleşmeye aykırı bedel talebinde bulunmasının kabul edilemeyeceğini, sözleşme konusu proje çalışmalarının/işin tamamlanmasınının ve sunumun idare onayına bağlı olduğunu kararlaştırılmış olmakla, idare(müşteri) tarafından verilen bir onay da mevcut olmadığını, uyuşmazlığa konu sözleşmenin, tam iki tarafa borç yükleyen mahiyette olmakla işbu sözleşme/ticari ilişki dahilinde; davacı tarafın sözleşmeye 3 ayrı noktada aykırı davranması hali gözetildiğinde; müvekkili şirketin ödemeden imtina etmesinin, ödemezlik definde bulunması ve yine bu zeminde davacı tarafın/karşı davalının kendi edimini yerine getirmemişken talepte bulunması usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, bu meyanda davacı/karşı davalının müvekkil şirketi temerrüde düşürdüğünden ve ödemeye ilişkin ifada bulunulmasını talep etme hakkı olduğundan bahsedilemeyeceğini, askine müvekkili şirketin TBK mad. 118 kapsamında gecikme tazminatı talep edebilme hakkı dahi mevcutken, kusurlu ve kötüniyetli davacı tarafça huzurdaki davanın ikame edilmesinin kabul edilemeyeceğini, zira kesin vadede sözleşme kapsamındaki edimini, yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacı taraf yüzünden asıl zarara uğrayanın müvekkil şirket olduğunu, müvekkil şirket tarafından Sözleşme kapsamında davacı tarafça ifa edilen Güzergah-1 ve Güzergah-2 için keşide edilen faturaların müvekkili şirketçe ödendiğini, süresinde teslim edilen bu çalışmalar arasında taraflar arasında ihtilaf bulunmadığını, müvekkili şirketlerin kötü niyeti matuf bir itirazı bulunmamakla; davacı/karşı davalı tarafın alacak iddiası yerindeyse dahi bunun tespiti yargılamayı gerektirdiğini, alacağın nakit ve likit olduğundan bahsedilemeyeceğini, huzurdaki davada, davacı tarafın sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle talepte bulunamayacağını, haksız ve kötü niyetle maddi menfaat elde etmeye çalışan, bu saikle huzurdaki davaya konu icra takibini yapan davacı taraf aleyhine % 20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın Sözleşme kapsamında Güzergah-3 için kararlaştırılan kesin vadelerde edimini ifa etmediğini, müvekkili şirketçe Sözleşme amacına uygun şekilde İdare’ye sunum yapılamadığını ve işbu çalışmanın atıl kaldığını, davacı taraf, kesin vadede edimini ifa etmediği halde yine Sözleşmede kararlaştırılan şekilde işbu Güzergah-3 çalışması için müvekkili şirketten ödeme onayı almaksızın fatura keşide ettiğini ve ödeme talep ettiğini bu durum da davacı tarafın Sözleşmeye aykırı bir başka davranışı olduğunu, dolayısıyla İdare’ den onay alınamadığından da davacı tarafın Sözleşme kapsamında bedel talep edemeyeceğini, tüm bu nedenlerle ve fazlaya dair her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; davacı tarafın haksız ve mesnetsiz davasının, icra inkar tazminatı talebinin reddini ve yargılama giderleri ile ücreti vekalete, kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, ticari defter ve kayıtları, tarafların BA-BS formları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi 11/03/2023 tarihli raporu ile özetle; Dava dosyası üzerinde yapılan tafsilatlı inceleme ve ayrıntıları yukarıda yer alan gerekçeler ışığında; Dava dosyasına mübrez taraflara ait BA-BS formlarından hareketle taraflar arasındaki işin tesliminin gerçekleştiğinin kabulü gerekmekte olup, bu hususta nihai takdir ve değerlendirmenin Sayın Mahkemeye ait olduğu, diğer yandan, Sayın Mahkemenin bilirkişiye vermiş olduğu “dosya kapsamındaki mailler, tarafların sunmuş olduğu belgeler üzerinde birlikte tartışılarak…” görevi ile ilgili olarak; söz konusu mail yazışmaları ve tarafların sunmuş oldukları belgelerin değerlendirilmesi ve tespiti uzmanlık alanıma girmediği için bu konularda herhangi bir görüş belirtmenin ve değerlendirme yapmanın doğru olmadığı, dolayısıyla herhangi bir tespit ve değerlendirme yapılamadığı, bu hususta nihai takdir ve değerlendirmenin Sayın Mahkemeye ait olduğu, ayrıca Sayın Mahkemenin bilirkişiye vermiş olduğu “iade faturasının olup olmadığı, iade faturasının kayıtlara işlenip işlenmediği hususunun değerlendirilme yapılması” görevi ile ilgili olarak; dava dosyasına mübrez bilgi ve belgeler kapsamında iade faturasına rastlanılamadığı, taraflara ait ticari defter kayıtlarına göre; davacı … Ltd. Şti.’in 31.01.2022 tarihinde Ankara Batı İcra Müdürlüğü ’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı … A.Ş. aleyhinde başlatmış olduğu ilamsız icra takibinin takip tarihi olan 31.01.2022 tarihi itibariyle davalı şirketten 82.600,00 TL alacaklı olduğu, davalının takibe yaptığı itirazın yerinde olmadığı, bu çerçevede takibin 82.600,00 TL üzerinden devamının gerektiği, davacının söz konusu alacağını 31.01.2022 takip tarihinden tahsil tarihine kadar geçen sürede ticari temerrüt faiz oranları üzerinden işleyecek faiz tutarı ile birlikte talep etme hakkına sahip olduğu, ancak davacı şirketin icra takibinden önce alacağının tahsili hususunda davalıya yazılı ya da sözlü ihtarı bulunmadığı için takip tarihinden önce davacının davalıyı temerrüde düşüremediği, bu nedenle icra takibinde davacı tarafından talep edilen işlemiş faiz talebinin yersiz olduğu bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, … güzergahına ilişkin troleybüs projesi kapsamında yapılan iş bedelinin tahsili istemine ilişkin başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 05/02/2022 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 07/02/2022 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Gelir İdaresi Başkanlığı’na verilen davacı … Ltd. Şti.’e ait 2021 yılı dönemine ait BA-BS formların tetkikinden; davacı … Ltd. Şti.’nin davalı … A.Ş.’ye 2021 yılında 4 adet belge karşılığında KDV hariç 350.000,00 TL tutarında mal ve hizmet satışı yaptığını beyan ettiği anlaşılmıştır. Diğer yandan, davalı … A.Ş.’ye ait 2021 yılı dönemine ait BA-BS formların tetkikinden; davalı … A.Ş.’nin davacı … Ticaret Ltd. Şti.’den 2021 yılında 4 adet belge karşılığında KDV 350.000,00 TL tutarında mal ve hizmet alışı yaptığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Yargıtay içtihatları gereğince fatura alıcısının bu fatura nedeniyle BA formu düzenleyerek vergi dairesine bildirmesi faturaya konu mal ve hizmeti aldığına karine teşkil eder ( Yargıtay 19. HD, 31.10.2018, 2627/5349; 18.06.2020, 709/1122). Davalının ise ödeme olgusunu ispatla yükümlü olduğu kanaatine varılarak ba-bs formları ile mal alış satış yapıldığı ispatlandığı, bu kapsamda davacı şirket tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafından vergi dairesine beyan edilmiş olması nedeniyle kayıtlarına işlendiğinin anlaşıldığı ,kayıtlarına işlediği fatura iadesine ilişkin delil de sunulmadığı gözetilerek ispat yükü davalıda olduğu kanaatine varılmıştır.Taraflara ait ticari defter kayıtlarına göre ilamsız icra takibinin takip tarihi olan 31.01.2022 tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten bakiye 82.600,00 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Tarafların defter ve kayıtları, mevcut deliller ve bilirkişi raporu ile birlikte yapılan değerlendirme hükme esas alınarak davacı tarafından düzenlenen faturaların davacı kayıtlarında bulunduğu ve davalı ticari defterleri ile doğrulandığı, davacının bakiye alacağının tahsili haklı görüldüğünden davanın asıl alacak yönünden kabulüne, takip açılmadan önce davalı temerrüde düşürülmediğinden birikmiş faiz isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, Davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibe itirazının 82.600,00 TL üzerinden iptali ile takibin devamına,
2-82.600,00 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya dair istemin reddine,
3-Alınması gereken 5.642,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.044,76 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.597,64 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.295,59 TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 1.237,11 TL’sinin davalıdan, 58,48 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.044,76 TL peşin harç, 80,70TL başvuru harcı, 11,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.136,96 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 72,50 TL tebligat ve posta gideri ile 2.000,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.072,50 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 1.978,96 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 13.216,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 maddesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 3.904,26 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/06/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı