Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/11 E. 2022/794 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/11 Esas – 2022/794
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2022/11 Esas
KARAR NO : 2022/794
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2022
KARAR TARİHİ: 22/09/2022
K.YAZIM TARİHİ: 19/10/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkilinin ticari ilişki kapsamında davalıya takibe konu 31.12.2020 tarihli e- faturada belirtilen mal satışını yaptığını, sevk irsaliyesi ile fatura içeriği malların davalıya eksiksiz olarak teslim edildiğini, alacağın ödenmesi için davalının yazılı ve sözlü olarak uyarıldığını, ancak ödemede bulunmadığını, bunun üzerine davalı aleyhine Ankara … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, alacağın dayanağı fatura toplamının 40.048,02TL olduğunu, ancak önceye dayalı ticari ilişkiden davalının alacağının mahsup edildiğini ve müvekkili alacağı olan bakiye 34,000,00TL üzerinden takip yapıldığını, davalının borca itirazı nedeni ile takibin durduğunu, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinin de görüşme yapılamadan anlaşamama ile sonuçlandığını beyan ederek, davanın kabulüne, dosyaya davalı şirket tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz eden davalı şirketin %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı şirket tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :
Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların 2020 yılı BA-BS formları, SGK kayıtları, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları, 16/06/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi raporunda, dava dosyası ve dosya kapsamına sunulan davacının 2020 yılı ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde; davacının Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyası ile davalıdan olan 34.000,00TL asıl alacağını, tahsil tarihine kadar işleyecek faizi ile birlikte talep ettiği, davalı tarafından davaya cevap verilmediği gibi ticari defterlerinin de sunulmadığı, dolayısıyla ticari defterlerinin incelenemediği, dosya kapsamındaki davalıya ait 2020 yılı BA formlarında görüldüğü üzere KDV hariç toplam tutarı 20.452,00,00TL olan 1 adet davacı faturasının davalı tarafından BA formu ile beyan edildiği, davalı tarafından dava konusu alacağın dayanağı 2 inci faturanın BA formu ile beyan edilmediği, dosya kapsamındaki alacağın dayanağı belgelere göre davalı adına teklif mektubunun … tarafından imzalandığı, 31.12.2020 tarihli … nolu e-arşiv faturanın 23.11.2020 tarihli … nolu sevk irsaliyesinde de teslim alan imzasının … olduğu, davacının 2020 yılı kayıtlarına göre; 21.09.2020 ve 31.12.2020 tarihli davacının davalı adına düzenlediği ve BS formu ile de beyan ettiği 2 adet faturayı davalı hesabına borç kaydettiği, bu faturalar karşılığında davalının 5 adet ödemesini de davalının alacağına kaydettiği, 2 adet fatura toplamı olan 64.181,97TL’den davalı ödemeleri toplamı olan 29.538,66TL mahsup edildiğinde 31.12.2020 tarihi itibariyle davacının davalıdan bakiye 34.643,91TL alacağının bulunduğu, davacı kayıtlarına göre icra takip tarihi alan 15.02.2021 itibariyle davalıdan 34.643,91TL alacaklı gözüktüğü, davacının takipteki talebinin ise asıl alacak yönünden 34,000,00TL olduğu belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasındaki ticari alım – satım nedeniyle faturaya dayalı bakiye alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı ticari alım – satım nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 20.02.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 22.02.2021 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir.İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan, davalı ile aralarındaki ticari alım – satım ilişkisi kapsamında bakiye fatura alacağının bulunduğunu iddia ederek alacağının tahsili amacıyla başlattığı takibe davalının vaki itirazının iptalini talep etmiş, usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunulmadığından davalı yanın savunmaları tespit edilememiş, borca itiraz dilekçesi içeriğinden borcunun bulunmadığını savunduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, davacı yanın takip çıkışı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2020 yılına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir. İncelenmesinde; davacı tarafça davalı adına 2020 yılına ilişkin 2 adet belge karşılığında KDV hariç 54.391,00TL mal satış bildiriminde bulunulduğu, davalı tarafça, davacı adına 1 adet belge karşılığında KDV hariç 20.452,00TL mal alış bildiriminde bulunulduğu tespit edilmiştir.
Davalıya verilen kesin süreye rağmen ticari defter ve kayıtlar sunulmadığından ve bulundukları yerin adresi de bildirilmediğinden davacı yanın defter ve kayıtları ile mahkememiz dosyası üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen 09/06/2022 tanzim tarihli bilirkişi raporunda davacı kayıtlarına göre icra takip tarihi alan 15.02.2021 itibariyle davacının davalıdan 34.643,91TL alacaklı gözüktüğü, davacının takipteki talebinin ise asıl alacak yönünden 34,000,00TL olduğu belirtilmiştir. Düzenlenen raporun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu değerlendirilmekle hükme esas alınmıştır.
Dava konusu alacak, bakiye fatura alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Davacı yan faturadan kaynaklanan bakiye alacağının bulunduğunu iddia etmiş, dosyaya kazandırılan Ba – Bs formlarının incelenmesinde davalının davacı adına bildiriminin bulunduğu ancak uyuşmazlık konusu faturaya ilişkin bildiriminin bulunmadığı tespit edilmiştir. Davacı defterlerinin incelenmesinde uyuşmazlık konusu faturanın ve davalı ödemelerinin defterlerde kayıtlı olduğu, davacının 34.643,91TL bakiye alacağı bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça dosyaya sunulan teklif formunun davalı şirket kaşesiyle imzalı olduğu, imza üzerinde … isminin bulunduğu, yine dosyaya sunulu sevk irsaliyesinde teslim kalan kısımda … isminin bulunduğu ve imzalı olduğu, SGK’dan gelen yazı cevabında …’ın 2022 yılı 2. Ayı için 1 günlük sigortalı bildirimi bulunduğu, … isimli uygulamadan yapılan görüşmelerin … isminde bir kimseyle yapıldığı, tüm bu delillerin tek başına mal teslimi yönündeki iddiayı ispata yeterli olmadığı, ancak birlikte değerlendirildiğinde birbirini destekleyici yan delil olarak değerlendirilebileceği kanaatine varılmakla taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığı ve mal teslimi yönündeki davacı iddiaları kanıtlanmış kabul edilmiştir.
Davalı yana verilen kesin süreye rağmen defter ve kayıtlar sunulmadığından ve adresi de bildirilmediğinden yapılan ihtar uyarınca davacı defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yapılmış olması ve davacı lehine delil olma vasfına haiz olması hususları gözetilerek davacı defter ve kayıtları HMK madde 222/3 (Değişik:22/07/2020 – 7251/23.m.) uyarınca davacı lehine delil olarak kabul edilmiştir. Davacının hukuki ilişkiyi, malın teslimini ve alacağının varlığını kanıtlaması karşısında davalı yanın iddia edilip ispatlanmış bir ödeme savunması bulunmamaktadır.
Bu itibarla alınan bilirkişi raporuyla tespit edildiği üzere davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 34.643,91TL alacaklı olduğu, ancak davacının takipteki talebinin 34,000,00TL olduğu, bu itibarla taleple bağlı kalınarak davacının 34.000,00TL kadar davalıdan alacaklı olduğu, davalının itirazının haksız olduğu ve iptalinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kabulüne, Ankara … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacak miktarı likit olduğundan ve takibe haksız olarak itiraz edildiğinden alacak miktarının %20’si olan 6.800,00TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Ankara … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Alacak miktarı likit olduğundan ve takibe haksız olarak itiraz edildiğinden alacak miktarının %20’si olan 6.800,00TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.322,54TL karar ve ilam harcından peşin alınan 410,64TL harcın mahsubu ile bakiye 1.911,90TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2020 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 410,64TL peşin harç, 80,70TL başvuru harcı, 11,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 502,84TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 65,50TL tebligat ve posta gideri ile 600,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 665,50TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.22/09/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı