Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1097 E. 2022/942 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1097 Esas – 2022/942
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/1097
KARAR NO : 2022/942

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
3-
4-
5-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
: 3-
VEKİLİ :
: 4-
VEKİLİ :
: 5-
VEKİLİ :
DAVALI : 6-
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 20/06/2018
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/11/2022
e-imza e-imza e-imza e-imza

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; 22.01.2018 tarihinde sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … sevk ve idaresindeki plakalı aracın çarpışması sonucu müvekkillerinin murisi …’nin hayatını kaybettiğini, meydana gelen trafik kazasında araç sürücülerinin asli ve tali olmak üzere kusurlu olduklarını, müteveffanın vefatı ile müvekkillerinin maddi ve manevi destekten yoksun kaldıklarını belirterek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; … için …TL,… için 250,00TL, … için 250,00TL, olmak üzere toplam 1.000,00TL maddi tazminatın olay gününden bu yana işlemiş/işleyecek yasal faizi ile (sigorta şirketleri için temerrüt tarihinden itibaren) birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, … için 100.000,00TL, … için 25.000,00TL … için 25.000,00TL, … için 15.000,00TL, … için 15.000.00TL olmak üzere toplam 180.000,00TL manevi tazminatın, olay gününden bu yana işlemiş/işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi haricindeki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili dosyaya sunduğu 18.06.2019 tarihli Islah dilekçesinde, davacılardan … için 131.584,07TL, … için 2.695,48TL, … için 10.220,07TL olmak üzere toplam 143.749,62TL maddi tazminat istediklerini bildirmiştir.
CEVAP :Davalı … A.Ş. vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde … nolu ZMMS poliçesi ile 27.06.2017/2018 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olup, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, olayda öncelikle kusur durumunun tespiti gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatı talep eden davacıların müteveffanın ölmeden önceki sürekli ve düzenli desteğini maddi olgularla ispat etmesi gerektiğini, müteveffanın gelir durumunun ispatının ise davacı tarafa düştüğünü, huzurdaki davaya konu kaza iş kazası niteliğinde olduğundan SGK tarafından peşin sermaye değerli gelir bağlandı ise bu gelirin hesaplanacak tazminattan mahsubu gerektiğini, olayda hatır taşımasının tespiti halinde TBK 51. ve 52. maddeleri uyarınca hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini, 27.06.2017 tarihli poliçe ve 22.01.2018 kaza tarihi itibarıyla yeni genel şartlara tabi olup, TRH 2010 tablosunun kullanılması gerekliğini, davacı tarafın usulüne uygun başvurusu bulunmadığından, kabul anlamına gelmemekle birlikte, faiz başlangıç tarihi olarak dava tarihinin esas alınması gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın müteveffanın da içinde bulunduğu aracı süren diğer davalı …’nın kendisine fasılalı kırmızı ışık yanmasına rağmen aracı hiç durdurmadan ana yola kontrolsüz bir biçimde çıkması neticesinde gerçekleştiğini, …plakalı aracın arka koltuğunda oturan yolcuların emniyet kemeri takmıyor olup, çarpışma neticesinde aracın kapısının açıldığını ve arka koltuktaki yolcuların yola savrulduklarını, tazminat hesabında diğer davalı …’nın ağır kusurunun ve müteveffanın tali kusurunun da dikkate alınmasını talep ettiklerini, SGK tarafından yapılan ödemelerin tazminat hesabından mahsup edilmesini talep etliklerini, davacılar tarafından talep olunan tazminat miktarının çok yüksek belirtildiğini ve taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Davalı … cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karışan şahsına ait … plakalı aracın … A.Ş. tarafından genişletilmiş kasko teminatı altında olduğunu, ayrıca müteveffanın çalışmakta olduğu kendisine ait işyerinin … A.Ş. tarafından işyeri sigorta poliçesi ile işyeri paket sigorta teminatı altına alındığını, dava konusu kazada işleten olduğu aracı kullanan …’nın alkollü olduğu hususunun kasko şirketi ile ihtilaf yaşamasına sebep olduğunu, ancak sigorta tahkim komisyonuna yaptığı … numaralı itirazına istinaden alınan bilirkişi raporunda kazanın meydana gelmesinde alkolün münhasıran etkisi olmadığı kanaatine varıldığını beyanla, maddi-manevi tazminat ve hukuki sorumlulukları teminat altına alan sigorta şirketlerinin de davaya dahil edilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın yeni genel şartlara tabi olduğunu, kazaya karıştığı iddia edilen … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde trafik poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacılardan … ve …için müvekkili şirkete tazminat ödenebilmesi için hiçbir müracaatta bulunulmadan dava açıldığından, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, müteveffanın eşi ve çocuklarının talep edebilecekleri toplam zararlarının 50.813,00TL olarak tespit edildiğini, ancak davacıların bu miktarı kabul etmeyerek ödeme için imzalaması gereken evrakı imzalamayarak alacaklı temerrüdüne düştüklerini, davacı talebinin fahiş olduğunu, kazaya ilişkin tutanak ve ceza dosyası münderacatından müvekkili şirket sigortalısının en çok %25 kusurundan sorumlu olduğunu, davacıların desteğinin alkollü halde araç kullanan sürücünün aracına binmesinin yanında araç içerisinde emniyet kemeri olmadan yolculuk yaparak ölümüne en az sürücüler kadar sebebiyet verdiğinden en az %50 müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Dava konusu trafik kazası, 22.01.2018 tarihinde saat 03:30 civarında davalı sürücü …’nın idaresindeki davalı …’e ait davalı … A.Ş.’ne zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın içinde davacıların murisi … de olduğu halde …Caddesini takiben kendisine kırmızı fasılalı trafik lambalarının yandığı kavşağa giriş yaparken, sağından … Köprüsü yönünden … Bulvarı yönüne sarı fasılalı ışıkta kavşağa gelişle giriş yapan davalı sürücü … idaresindeki, davalı …’a ait davalı … A.Ş.’ne zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı otomobille çarpışmaları ve … plakalı aracın 152 metre ileride durması, … plakalı aracın da 26 metre ileride durması şeklinde meydana geldiği, kazada davalı sürücü … idaresindeki … plakalı araçta yolcu konumunda bulunan davacıların desteği müteveffa …nin vefat etmesi sonucu meydana gelmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, mahkememizin … ve … esas, … karar sayılı ilamı ile esasa ilişkin verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması neticesinde, istinaf incelemesini yapan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi 15/09/2022 tarihli ve … esas, … karar sayılı ilamı ile; “meydana gelen iş kazası neticesinde oluşan zararlarından davacılar işveren olan davalı …’in de müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu ileri sürerek dava açtıklarından, uyuşmazlığın iş ilişkisinden kaynaklanmış olmasına göre davanın görülmesinde daha özel görevli İş Mahkemeleri görevli olduğundan, davanın HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince, göreve ilişkin dava şartının bulunmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-3. maddesi gereğince kaldırılmasına, görev konusunda bir karar verilmesi ve HMK’nın 20.
e-imza e-imza e-imza e-imza

maddesindeki yasal prosedür uygulanması bakımından dosyanın mahkemesine gönderilmesine, davacıların ve bir kısım davalıların sair itirazlarının kaldırma gerekçesine göre incelenmesine yer olmadığına” denilmek suretiyle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
4857 Sayılı İş Kanununun 1.maddesinin ikinci fıkrasında “Bu Kanun, 4.maddedeki istisnalar dışında kalan bütün iş yerlerine, bu iş yerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.” 5521 sayılı Yasanın 1. maddesinde; “İşçiyle işveren veya işveren vekili arasında iş aktinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri İş Mahkemeleridir.
Eldeki davada, davacıların murisi ile davalılardan şirket sahibi … arasında işçi-işveren ilişkisi bulunduğu ve davanın iş kazasından kaynaklandığı ve davada işverene karşı da husumet yöneltilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Davacıların murisi ile davalılardan …arasında işçi-işveren ilişkisi bulunmakta olup, davalı şirketin davacıların meydana gelen zararından işverenin kusuru oranında müştereken ve müteselsilen sorumluluğu bulunmaktadır. Uyuşmazlık temelinin iş kazası olması sebebiyle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 1. maddesi uyarınca davanın İş Mahkemelerinde görülüp neticelendirilmesi gerekir. Bu sebeple davaya bakmaya Ankara Batı İş Mahkemeleri görevlidir. Bu durumda, HMK’nın 114 ve 115 madde hükümleri nazara alınarak davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Bölge Adliye Mahkemesi, … Hukuk Dairesi’nin 15/09/2022 tarih ve … Esas, … Karar sayılı kararı incelendiğinde; davaya konu olayın iş kazası niteliğinde olduğu, dolayısıyla uyuşmazlığın iş ilişkisi nedeniyle kaynaklanmış olduğu ve görevli mahkemenin İş Mahkemeleri olduğu anlaşıldığından HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca dava dilekçesinin usulden reddi ile MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi İş Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri İlgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) karar verildi.20/10/2022

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza