Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1090 E. 2022/1021 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1090 Esas – 2022/1021
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/1090 Esas
KARAR NO : 2022/1021

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 17/10/2022
KARAR TARİHİ: 03/11/2022
K. YAZIM TARİHİ: 03/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08/06/2022 tarihinde, davalı sigorta şirketine ZMSS ile sigortalı olan, davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … Plakalı araç ile Müvekkili …’ ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın karıştıkları maddi hasarlı trafik kazasında, müvekkiline ait araçta değer kaybı meydana geldiğini, kazanın oluşumunda müvekkilinin herhangi bir kusuru olmadığını, yerleşik Yargıtay İçtihatları uyarınca trafik kazası nedeni ile araçta oluşan değer kaybı gerçek zarar kapsamında olup; kazaya sebebiyet veren aracın ZMSS tarafından bu zararın karşılanması gerektiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL değer kaybı zararının, işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 5. maddesinden sonra gelmek üzere 7155 sayılı yasanın 20. maddesiyle eklenen ve 01/01/2019 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren 5/A maddesine göre, ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. fıkrasında “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Eldeki dava, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan tazminat/alacak talebini içeren ticari davadır. Dolayısıyla dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu noktasında tereddüt bulunmamaktadır.
Davacı vekiline, 6102 sayılı TTK 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini bir haftalık kesin süre içerisinde mahkememize sunması, aksi taktirde davanın usulden reddine karar verileceği ihtarını içerir meşruhatlı davetiye gönderilmiş, gönderilen meşruhatlı davetiye 24/10/2022 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı tarafça dava tarihinden sonra (27/10/2022) tarihinde arabuluculuğa başvurularak, “Arabuluculuk Son Tutanağı” nın ibraz edildiği görülmüştür.
18/12/2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7155 Sayılı Kanun’un 20. maddesi ile 6102 Sayılı TTK’na eklenen 5/A maddesinde; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” düzenlemesi ile, 6102 Sayılı TTK’nun geçici 12. maddesinde; “Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.” düzenlemesi getirilmiştir.
Ayrıca, 6325 Sayılı HUAK’na “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlığı ile 18/A maddesi eklenmiş olup, 6325 sayılı HUAK’nun 18/A maddesinin 2. fıkrasında; “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Bu düzenlemelere göre, 01/01/2019 tarihinden sonra konusu bir miktar paranın ödenmesi talebi ile açılan ticari davalarda dava açılmadan önce uyuşmazlıkla ilgili arabulucuya başvurulup, anlaşılamaması halinde son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmesi zorunludur. Arabulucuya başvurulmadan doğrudan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilecektir.
Sigorta Hukuku 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6. kitabında 1401 ve devamı maddelerinde, Zorunlu Sorumluluk Sigortası ise 1483 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Davalı … A.Ş. diğer aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısıdır. Zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan olduğundan, sigorta şirketine karşı açılan dava ticari dava niteliğindedir. Bu nedenle somut olayda uyuşmazlık konusunun bir miktar para alacağına ilişkin olduğu, davanın da 17.10.2022 tarihinde açıldığı anlaşılmakla, 6325 Sayılı HUAK’nın 18/A-2 fıkrasına göre dava açılmadan önce arabulucuya başvurup anlaşamama tutanağının (son tutanağın) aslının veya onaylı örneğinin dava dilekçesine eklenmesi zorunludur.
Somut olayda; davanın dava tarihinden önce davalı Sigorta şirketinden olan tazminat taleplerine yönelik olarak TTK’nın 5/A maddesi gereğince zorunlu arabuluculuk yoluna müracaat edilmeden 17.10.2022 tarihinde açıldığı ve arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği tüm dosya kapsamıyla sabittir. Davacı tarafça dava açıldıktan sonra 27.10.2022 tarihinde arabuluculuğa başvurulmuş, 31.10.2022 tarihinde ilk toplantı yapılmış ve görüşmeler anlaşamama tutanağı ile neticelendirilmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. fıkrası birlikte değerlendirildiğinde, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması tek başına yeterli olmayıp, arabuluculuk faaliyetinin sonuçlanması ve anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanak aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmesi gerekmektedir. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. fıkrası gereğince davacı yana verilen bir haftalık kesin süre, arabuluculuğa başvuru için değil, dava öncesi olumsuz neticelenmiş arabuluculuk faaliyeti sonunda düzenlenen son tutanak aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin mahkemeye sunumu için öngörülmüş bir süredir.
Bu durumda, yukarıda yer verilen yasal düzenleme ve açıklamalara göre, davacı tarafından, 6325 Sayılı HUAK’nın 18/A-2 fıkrasına göre dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmadığı anlaşılan ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığa ilişkin olarak açılan davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Ankara BAM 26. HD’nin 02/06/2022 tarih, 2022/1219 esas, 2022/1457 karar, 27/05/2021 tarih, 2021/582 esas, 2021/996 karar sayılı ilamları ve Ankara BAM 22. HD’nin 26/11/2020 tarih, 2020/940 esas, 2020/1484 karar, 04/07/2019 tarih, 2019/1127 esas, 2019/116 karar sayılı ilamları ile Ankara BAM 3.HD’nin 05/06/2020 tarih, 2019/1144 esas, 2020/666 karar sayılı ilamı aynı doğrultudadır.)
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava şartı noksanlığı bulunduğundan, 6100 Sayılı HMK’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince davanın USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.03/11/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza