Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1086 E. 2023/460 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1086 Esas – 2023/460
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/1086 Esas
KARAR NO : 2023/460

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/10/2022
KARAR TARİHİ: 11/04/2023
K.YAZIM TARİHİ: 14/05/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili ile davalı-borçlu arasında hizmet alımından kaynaklı ticari ilişkiye dayanan cari hesap alacağı ödenmem nedeniyle davalı-borçlu aleyhine Ankara … İcra Müdürlüğünün … E. sayıkı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından borca itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin de anlaşamama ile sonuçlandığını, davalı-borçlu tarafından 30.07.2022 tarihli ve 31.08.2022 tarihli faturalara haksız, usul ve esastan yasaya aykırı olarak 19.09.2022 tarihinde iade faturası kesildiğini, Ankara … Noterliğinin … yevmiye numaralı ve 21.09.2022 tarihli ihtarnamesi ile usulüne aykırı olarak düzenlenen tade faturalarının kabul edilmediğini, verilen hizmetin karşılığı olarak kesilen faturaların hiçbir gerekçe gösterilmeksizin iade edilemeyeceğine dair siresi içerisinde usulüne uygun İliraz yapıldığını, davalı- borçlunun faturaların tanzim tarihlerinden oldukça uzun bir süre geçtikten sonra iade faturası düzenleyerek davaya konu borcun bir kısmından kurtulmaya çalıştığımı, ancak TTK’nun emredici hükümleri ve Yargıtay’ın yerleşik kararları uyarınca tacirlerin faturaya karşı itirazlarının yazılı şekil şartlarına tabi kılındığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte davalı-borçlunun basiretli bir tacir olarak faturaya ilişkin varsa bit itirazı, bunu noter ararılığı ile tadeli taahhüllü mektup ya da telgrafla gerekçeleri açıkça yer alacak şekilde bildirmesi gurektiğini, aksi durumda faturaların içeriğinin kabul edilmiş sayılacağını, 6102 sayılı TTK 10. maddesine göre, ticari bir borcun faizi, vadenin hitiminden ve belli bit vade yoksa ihtar olması ve borcun da ticari iş ile ilgili olması yeterli olduğunu, her iki tarafın da tacir olduğu gön önünde bulundurulursa avans faizi evleviyetle istenebileceğini beyan ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; Davalı- borçlunun takibe yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazm iptaline, takibin 200.849,82TL anapara ve ferileri ile kaldığı yerden devamına, davalı-borçlu aleyhine başlatılan icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğinden ve takibin durmasına sebebiyet verildiğinden asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; müvekkili tarafından davacıya faturaya dayalı ödemelerin yapılmakta olduğunu, müvekkilinin ticari defterleri incelendiğinde davacıya bir borcunun bulunmadığının anlaşılacağını, davacı tarafından müvekkili adına kesilen 30.07.2022 tarihli ve 31.08.2022 tarihli faturalara müvekkili tarafından Temmuz ve Ağustos aylarına ilişkin hizmetin başka bir sağlayıcıdan alınması nedeni ile 19.09.2022 tarihinde iade faturası kesildiğini, davacı taralından Ankara … Nolerliğinin … yevmiye numaralı ve 21.09.2022 tarihli ihtarnamesi ile iade faturalarının kabul edilmediğini, verilen hizmetin karşılığı olarak kesilen faturaların hiçbir gerekçe gösterilmeksizin iade edilemeyeceğine dair iliraz edildiğini, ancak müvekkili tarafından Temmuz ve Ağustos ayında davacı şirketten hizmel alınmadığından Etimesgut … Noterliğinin … yevmiye numaralı ve 28.09.2022 tarihli ihtarnamesi ile davacı şirkete itirazlarının yasal mesnedinin bulunmadığının bildirildiğini, ihtarnamenin 30.09.2022 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkili ile davacı arasında sözleşmeye dayanmayan ticari ilişki mevcut olduğunu, müvekkilinin cari hesaha dayalı tüm ödemeleri yaptığını beyan ederek, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, müvekkili hakkında kötü niyetli olarak icra takibi başlatan davacı aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların 2022 yılına ait BA-BS formları, banka kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları, 21/02/2023 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi raporunda, dosya kapsamı ve tarafların kayıtlarının incelenmesi neticesinde; davacının Ankara … İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyası kapsamında davalıdan 23.09.2022 tarihli ilamsız takiplerde ödeme emri ile 200.849,82TL alacağını, takip larihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek faizi ile tahsilini talep ettiği, davacının kayıtları bir. bütün olarak incelendiğinde; dasya kapsamındaki davacıya ait 2022 yılı BS formları ile beyan ettiği görülen dava konusu davacı borcunun dayanağı faturaların davacı kayıtlarında yer aldığı, muavin hesap kapsamında; davacı icra takibi ile davalıdan 200.849,92 TL asıl olacak olarak talepte bulunmuş olmakla birlikte, bu tutarın … … A.Ş. muavin hesabın 31.08.2022 tarihli hakiye tutarı olduğu, davacı kayıtlarında ayrıca davalı adına 320.017 … A.Ş. muavin hasabın yer aldığı, 31.12.2021 tarihi itibariyle davalının 25.840,71TL tutarında alacağı oluştuğundan bu tutarın 31.12.2021 tarihli … nolu yevmiye kaydıyla … nolu hesaptan … nulu hesaba virman yapıldığı, 2022 yılında ise bu lutarın … nolu hesapta bırakıldığı … nolu hesaba aktarılarak mahsup edilmediği, dolayısıyla davacının kayıtlarına göre 31.08.2022 tarihi itihariyle davacının davalıdan (200.849,82 – 25.840,71) 175.009,11TL bakiye alacaklı olduğu, davalının kayıtltarı bir bütün olarak incelendiğinde; dosya kapsamındaki davalıya git 2022 yılı BA farmları ile beyan ettiği görülen dava konusu davacı borcunun dayanağı faturaların davalı kayıtlarında yer aldığı, muavin hesap kapsamında; davalı kayıtlarına göre 20.09.2022 tarihi itihariyle alacak-borç – farkının (1.515.393,46TL – 1.455.551,17TL) 59.842,29TL olduğu, davalının davacıya bakiye barcunun 59.842,29TL olduğu, davacı faturaları ve dave.lı ödemeleri bağlamında taral kayıtlarının örlüştüğü, ancak tarafların kayıtları arasında farkın davacının son iki faturası olan 30.07.2022-… nolu 50.266,82 TL tutarlı ve 31.08.2022-… nolu 64.900,00TL tutarlı faturalar tutarında davalı tarafından davacı adına 19.09.2022-… nolu 50.266,82TL tutarlı ve 19.09.2022-… nolu 64.900,00TL tutarlı faturaların düzenlenerek davacı hesabına borç kaydedilmesinden kaynaklandığı, davacı tarafından davalı faturalarının ihtarname ile kahul edilmeyerek davalıya iade edildiği, ayırıca davalının davacı adına düzenlediği faluraların dosya kapsamında yer alan davalıya ait 2022 yılı BS Formu ile beyan edilmediğinin görüldüğü, nihai olarak icra takir tarihi olan 23.09.2022 itibariyle davalının faturalarının kabul edilmemesi durumunda davacının davalıdan bakiye 175,009,11TL alacaklı olduğu, aksi durumda yani davalının faturalarının kabul edilmesi durumunda davacının davalıdan bakiye 59.842,29TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmesi kapsamında faturaya dayalı cari hesap alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmesi nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla cari hesaba dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 28.09.2022 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 27.09.2022 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan, davalı ile aralarındaki hizmet ilişkisi kapsamında cari hesap alacağının bulunduğunu iddia ederek alacağının tahsili amacıyla başlattığı takibe davalının vaki itirazının iptalini talep etmiş, davalı yan ise verilen hizmete ilişkin kesilen faturaların ödendiğini, 2022 yılı temmuz ve ağustos ayına ilişkin hizmetin başka bir firmadan alındığını, bu sebeple bu aylara ilişkin tanzim edilen faturaların kesilen iade faturasıyla iade edildiğini, takip çıkışı kadar davacının alacaklı olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, davacı yanın takip çıkışı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2022 yılına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir. İncelenmesinde; davacı tarafça davalı adına 8 adet belge karşılığında KDV hariç 435.749,00TL mal satış bildiriminde bulunulduğu, davalı tarafça ise, davacı adına 8 adet belge karşılığında KDV hariç 435.749,00TL mal alış bildiriminde bulunulduğu, bu itibarla bildirimlerin örtüştüğü tespit edilmiştir.
Taraflara verilen kesin süre üzerine taraflar ticari defter ve kayıtlarının bulunduğu adresi bildirmişlerdir. Mahkememiz dosyası üzerinde ve bildirilen adreslerde yerinde inceleme yetkisi ile bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Düzenlenen 20/02/2023 tanzim tarihli raporda, 2022 yılında davacı tarafından davalı adına düzenlenen 8 adet faturanın davacı defterlerinde ve davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, aynı zamanda Ba-Bs formlarıyla vergi dairesine bildirildiği, davacı kayıtlarına göre davacının davalıdan 175.009,11TL bakiye alacaklı olduğu, davalı kayıtlarına göre davacının davalıdan 59.842,29TL alacaklı olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafça düzenlenen 30.07.2022 tarihli 50.266,82TL tutarlı ve 31.08.2022 tarihli 64.900,00TL tutarlı faturalardan kaynaklandığı, bu faturaların davalı tarafça önce kabul edilerek defterine işlendiği daha sonra 19.09.2022 tarihli 50.266,82TL tutarlı ve 19.09.2022 tarihli 64.900,00TL tutarlı iade faturaları düzenlenerek iade edildiği, bu hususta faturaların hükme esas alınıp alınmamasının mahkememiz takdirinde olduğu rapor edilmiştir. Düzenlenen raporun gerekçeli ve denetime elverişli olması sebebiyle taraf beyan ve itirazlarına itibar edilmeyerek rapor hükme esas alınmıştır.
Dava konusu alacak, faturadan kaynaklı cari hesap alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Taraf iddia ve savunmaları, bildirilen ve mahkememizce resen toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında hizmet ilişkisi bulunduğu, davacının davalı adına 2022 yılında 8 adet fatura tanzim ettiği, incelenen taraf defterleri ile Ba-Bs formlarıyla davacının 8 adet faturaya ilişkin hizmet verdiğini ve bedeline hak kazandığını ispat ettiği, davalı yan iki adet faturayı kabul etmediğini, bu faturalara ilişkin hizmetin verilmediğini savunmuşsa da, basiretli bir tacir gibi davranmadığı, zira uyuşmazlık konusu iki faturayı hem defterlerine işlediği, hem de Ba formuyla beyan ettiği, davacı faturalarının 2022 yılı temmuz ve ağustos ayına ilişkin olduğu, davalının ise faturalara süresinde itiraz etmediği ve süresinden sonra 19/09/2022 tarihli iade faturaları düzenleyerek faturaları iade ettiğini beyan ettiği, bu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı ve taraflarca vergi dairesine bildirilmemiş olduğu, tüm bu sebeplerle davalının iadeyi ispatlayamadığı, bu itibarla bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 175.009,11TL alacaklı olduğu ve davalının itirazının kısmen haksız olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, Ankara … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 175.009,11TL yönünden iptaline, takibin 175.009,11TL yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit(belirlenebilir) olduğundan ve davalı yan takibe haksız itiraz ettiğinden asıl alacak tutarının %20’si olan 35.001,82TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, Ankara … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 175.009,11TL yönünden iptaline, takibin 175.009,11TL yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak likit olduğundan ve davalı yan takibe haksız itiraz ettiğinden asıl alacak tutarının %20’si olan 35.001,82TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 11.954,87TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.425,77TL harcın mahsubu ile bakiye 9.529,10TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 2.353,22TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 2.050,46TL’sinin davalıdan, 302,76TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 2.425,77TL peşin harç, 80,70TL başvuru harcı, 11,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 2.517,97TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 103,50TL tebligat ve posta gideri ile 1.500,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.603,50TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 1.397,19TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 27.251,37TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.11/04/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı