Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1085 E. 2023/283 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1085 Esas – 2023/283
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/1085 Esas
KARAR NO : 2023/283

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/10/2022
KARAR TARİHİ: 07/03/2023
K. YAZIM TARİHİ: 21/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ; Müvekkili … Şirketi ile davalı şirket arasında mal hizmet alım satım ilişkisi bulunduğunu, bu kapsamda müvekkili şirketin, davalı şirkete talepleri doğrultusunda sıcak sac teslimi yaptığını, karşılığında 120.164,82 TL tutarlı 18.08.2022 tarihli fatura kesildiğini, ancak davalı şirketin süresi içinde faturada yazılı bedeli ödemediğini, bu nedenle kalan bedelin faiziyle birlikte müvekkil şirkete ödenmesi amacıyla işbu davayı açma zorunluluğu doğduğunu, müvekkili şirketin, davalı ile aralarında yapılan anlaşma gereği talep edilen malzemeleri eksiksiz bir şekilde teslim ettiğini, ancak müvekkili tarafından edim ifa edilmiş olmasına rağmen ve davalıya defalarca kez ödemenin yapılması için uyarıda bulunulmuş olmasına rağmen kalan bakiye bedelin ödenmediğini, kalan bedelin müvekkiline ödenmesi amacıyla Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla takip açıldığını, davalı tarafından haksız ve mesnetsiz bir şekilde borca ve ferilerine itiraz edildiğini, davalı yan işbu takibe de hiçbir gerekçe olmadan itiraz ettiğini, davalı-borçlunun itiraz dilekçesinde “Alacaklı olduğunu iddia eden şirkete müvekkili şirketin herhangi bir borcu bulunmamaktadır. Yukarıda açıklanan ve sair nedenlerle, ödeme emrinde belirtilen asıl alacağa, faizine, tüm ferilerine ediyor, söz konusu takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ediyoruz.” şeklinde itiraz ettiğini, ancak davalı şirketin sunulacak fatura ve irsaliyelerden de görüleceği üzere 120.164,82 TL borcu olduğunu, işbu sebeple takibe itiraz etmelerinin kötü niyetli olduklarının göstergesi olduğunu, borçlunun itirazında haksız olup kötü niyetli olduğunu, icra takibini uzatmak maksadıyla borca ve ferilerine itiraz ettiğini, bu nedenle borçlunun itirazının iptali, takibin devamı ve borçlunun haksız itirazı sonucu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile borçlunun borca ve ferilerine itirazının iptaline, takibin Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden dava süresince işleyecek olan faizi ve ferileriyle birlikte devamına, haksız olarak itiraz eden borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı tarafından her ne kadar müvekkili şirketten alacağı olduğu iddia edilmiş olsa da, icra takibine dayanak fatura bedellerinin davacı şirket hesabına ödendiğini, müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, şirkete ait banka hesap kayıtları dosyaya getirildiğinde bu husus netleşeceğini, bu nedenlerle itirazın iptali davasının reddi ile % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, fatura suretleri, tarafların ticari kayıtları, tarafların BA-BS formları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi 09/01/2023 tarihli raporu ile özetle; Dosya kapsamı ve davacı kayıtlarının incelenmesi neticesinde; Davacının Ankara Batı İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile Alacaklı-davacı 22.09.2022 tarihli ilamsız takiplerde ödeme emri ile davalı-borçludan 120.164,82TL 18.08.2022 tarihli … numaralı e-fatura bedeli, 1.650,00TL 18.08.2022 tarihinden itibaren işlemiş faiz toplamından oluşan 120.164,82 TL alacağını, alacağın tahsili tarihine kadar %9 faizi ile tahsilini talep ettiği, dosya kapsamında davacının davalıyı temerrüde düşürücü bir belgesinin bulunmadığı, davalının dava konusu alacağın dayanağı davacı faturasını BA formu ile beyan ettiği, davaya cevap dilekçesinde borcun ödendiği savunulmasına rağmen ödeme belgesinin dosya kapsamıma sunulmamış olduğu, davacının 2022 yılı kayıtlarına göre davalı adına düzenlediği alacağın dayanağı faturayı BS formu ile beyan ettiği ve davalı hesabına kaydettiği, icra takip tarihi olan 22.09.2022 itibariyle davacının davalıdan 120.164,82 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, faturadan kaynaklı olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı tarafından davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 28/09/2022 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 26/09/2022 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Yargıtay içtihatları gereğince fatura alıcısının bu fatura nedeniyle BA formu düzenleyerek vergi dairesine bildirmesi faturaya konu mal ve hizmeti aldığına karine teşkil eder.(Yargıtay 19. HD, 31.10.2018, 2627/5349; 18.06.2020, 709/1122). Belge tutarında Vergi Dairesine beyanda bulunulduğu gözetilerek ba-bs formları ile mal alış satış yapıldığının ispatlandığı, bu kapsamda davacı şirket tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafından vergi dairesine beyan edilmiş olması ve davacının ticari defter kayıtlarına işlendiğinin anlaşıldığı, kayıtlarına işlediği fatura iadesine ilişkin delil de sunulmadığı gözetilerek ispat yükü davalıda olduğu kanaatine varılmıştır.
Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır ( Yargıtay 15. HD’nin 13/06/2017 tarih ve 2/16/2310 E.2017/2537 K sayılı ilamı).Bu kapsamda Davalının satım konusu bedeli ödediğini ispatlayamadığı HMK 220/3 maddesi de nazara alınarak satım konusu bedelin ödenmesi gerektiğinden davacının alacak talebinin yerinde olduğu, Davacı ticari defter kayıtları, mevcut deliller ve bilirkişi raporu ile birlikte yapılan değerlendirme hükme esas alınarak icra takip tarihi itibariyle davalının davacıya bakiye 120.164,82 TL borçlu olduğu, Davalının Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takibe itirazının 120.164,82 TL üzerinden iptali ile takibin devamına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibe itirazının 120.164,82 TL üzerinden iptali ile takibin devamına,
2-120.164,82 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 8.208,45 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.471,23 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.737,22 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 2.353,22 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.471,23 TL peşin harç, 80,70TL başvuru harcı, 11,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.563,43 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 52,50 TL tebligat ve posta gideri ile 1.200,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.252,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 19.024,72 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/03/2023

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.