Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1070 E. 2022/914 K. 14.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1070 Esas – 2022/914
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/1070 Esas
KARAR NO : 2022/914

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR: 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/02/2022
KARAR TARİHİ: 14/10/2022
K.YAZIM TARİHİ : 21/10/2022

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; 13.03.2021 tarihinde işten yorgun olarak gelmekte iken, yorgunluğun etkisi ile yanlış otobüse binen ve otobüste uyuyan maktul …’ın, uyandığında… Konutlarına doğru giden,yanlış otobüse bindiğini, yanlış yerlere geldiğini anlayarak, otobüsten inip, tekrar … yönüne gitmek üzere, yolun karşısında bulunan … nolu otobüs durağına geçtiğini, maktulün yol kenarında beklerken, davalı …’ın kullandığı ve davalı …’nın da maliki olduğu … plakalı araç ile müvekkillerin oğlu …’a çarparak, …’ın ölümüne neden olduğunu, …’ın, aşırı süratli olarak, araç kullandığından ve olay sırasında telefonla konuştuğundan, direksiyon hakimiyetini kaybederek, durakta otobüsten inerek tekrar .. istikametine gidecek olan otobüse binmek için yolda bekleyen …’ı görmeyerek …’a çarptığını, …’ı önce havaya fırlattığını, havaya fırlayan maktulün aracın üzerine düştüğünü, davalının anlatımını esas alarak kaza tespit tutanağı düzenlendiğini, polislerin, kaza tespit tutanağında maktulün kontrolsüz yola çıktığını belirterek, maktulü ağır kusurlu, davalıyı ise hızlı kontrolsüz araç sürdüğü için hafif kusurlu gösterdiklerini, davadan önce … Sigorta Genel Müdürlüğüne müreceat ederek müvekkillerine tazminat ödenmesini talep ettiklerini, sigorta şirketi tarafından cevap verilmediğini, müvekkillerinin maktulün ölümü ile büyük acı ızdırap yaşarken, maktulün desteğinden yoksun kalmışken, … Sigorta Kooparatifi Ankara Batı İcra Dairesinden …E. nolu ödeme emri göndererek, kaza yapan …Plakalı araca çarptığını belirterek ile araca ödedikleri bedeli talep ettiğini, gelen ödeme emrine itiraz üzerine, arabulucuda müvekkillerin yeni bir avukatlık ücreti ile karşılaşabileceklerinden korktukları için anlaşmak zorunda kaldıklarını ve davalı sigorta şirketine 7.500,00 TL tazminat ödediklerini, davalı …’ın kaza yaparak, müvekkillerinin murisine çarptığını ve ölümüne neden olduğu için araç sahibi …nın … plakalı aracını kiraya verdiğini, aracın da kaza yaptığını, ölüme neden olduğu için sigorta şirketleri de … Plakalı aracı sigorta ederek yaptığı kazaların zararını ödeyeceklerini taahhüt ettikleri için kazadan sorumlu olduklarını, müvekkillerinin genç yaşta çocuklarının kaza nedeniyle ölümü sebebiyle çok üzüldüklerini, büyük acı ve elem yaşadıklarını, hala da yaşamakta olduklarını, ayrıca müvekkillerinin kendilerine kazancıyla destek olan oğullarının desteğinden de mahrum kaldıklarını, bu zararların davalılarca karşılanması gerektiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak, davalıların müştereken müteselsilen müvekkillerinin her birine 100,00 TL maddi 100,00 TL toplam 400 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödemelerine, davalılar … ve …’ın müştereken ve müteselsilen müvekkillerinin her birine 50.000,00 TL toplam 100.000,00 TL manevi tazminat ödemelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ön inceleme duruşmasında talebinin her bir müvekkili yönünden 100,00’er TL maddi tazminat (defin giderleri, cenaze gideri, vekaletname gideri, noter gideri, veraset intikal vergisi), 100,00’er TL de destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin olduğunu belirtmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili; müvekkilinin, mesleği gereği araç kiralama işiyle uğraşmakta olup … Kiralama isimli dükkanında gerçek ve tüzel kişilere resmi şekilde uzun süreli araç kiralama hizmeti sunduğunu, müvekkilinin kiraladığı tüm araçlar için araç kiracısı ile yazılı sözleşme yapmakta, kiraladığı araçları Emniyet Genel Müdürlüğü’nün kurduğu Kiralık Araç Bildirim Sistemi – KABİS’e bildirmekte, araçları kiracıya fiilen teslim ederek aracın fiili ve ekonomik yararlanmasını kiracılara devretmekte, araç kiracılarına faturalarını keserek bu suretle kazandığı geliri vergilendirmekte olduğunu, müvekkilinin, kiracı …’a uzun süreli olarak kiraladığı … plakalı araç için de belirtilen işlemleri eksiksiz gerçekleştirdiğini ve kira sözleşmesini de gerekli resmi mercilere bildirerek aralarındaki kira ilişkisinin resmiyete dökülmesini sağladığını, müvekkilinin kazaya konu aracı uzun süreli olarak …’a kiraladığını resmi evraklar ile ispatladığını, Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. Maddesi işleten sıfatını tanımlamış ve “İşleten: (…) aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” ifadesine yer verildiğini, bu düzenleme ile uzun süreli araç kiralamalarda araç malikinin işleten sıfatını kaybedeceğini ve bu sıfatın kiracıya geçeceğinin açıkça belirtildiğini, işleten sıfatının davalı müvekkili yönünden kalktığını ve müvekkilinin bu kaza sebebiyle herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, bu sebeple öncelikle müvekkili yönünden davanın husumet sebebiyle davanın reddine karar verilmesini, sürücü …’ın, kazanın gerçekleştiği 12.03.2021 tarihinde kiracısı ve sürücüsü olduğu … plakalı aracı ile evine dönmekte olup … Mahallesi … Cadde üzerinde … istikametine doğru seyretmekte olduğunu, sürücünün seyrettiği yol gidiş/dönüş 1’er şeritli ve dar bir yol olduğu gibi yol üzerinde herhangi bir aydınlatma yahut ışıklı reflektör de bulunmadığını, bu husus Ankara Batı …. ACM … E. Sayılı dosyada alınan bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, meskun mahal dışında bulunan, üzerinde bir aydınlatma bulunmayan ve bu sebeple zifiri karanlık olan yolda 50-55km hız ile ilerleyen sürücü, kazanın gerçekleşmesi ile bir şeye çarptığını farketmiş ve kazanın gerçekleştiği yolun meskun mahal dışında bulunması sebebiyle bir insana çarptığı aklına dahi gelmediğini, etrafın ıssız olması sebebiyle bir köpeğe çarpmış olabileceğini düşünen sürücü, normal bir frenleme ile güvenli bir şekilde aracını durdurarak sağa çektiğini, araçtan inerek çarptığı şeyin yanına giden sürücü, yerde erkek bir şahsın olduğunu görmüş ve müteveffaya çarptığını bu şekilde anladığını, bir insana çarptığını anlayan sürücü derhal 112yi, 155i, 156yı aramış, kazayı bildirdiğini ve olay yerine derhal ambulans istediğini, sürücünün, polis ve ambulans ekipleri gelene kadar defalarca kez acil durum numaralarını aradığını ve yardım istediğini, maalesef ki bu kaza yine de müteveffa’nın ölümü ile sonuçlandığını, kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihinde … Sigorta A.Ş.’de … poliçe numaralı başlangıç tarihi 06.12.2020 bitiş tarihi 06.12.2021 olan kaza tarihini kapsar zorunlu trafik sigortası (ZMMS) bulunduğunu, müteveffanın gerçekleşen kazada tam kusurlu olması sebebiyle manevi tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, aksi halde ise mahkemece belirlenecek manevi tazminat hesabında davacıların desteğinin, ölümlü kazanın meydana gelmesinde kendi kusuruyla birinci derecede etken olduğunu, kaza sırasında alkol ve uyarıcı madde etkisinde olduğunu, yolun ortasında bulunduğunu ve kazada tam kusurlu olduğunun gözetilmesi gerektiğini, zira tazminat hukukunun temel ilkesi tazminatın zenginleşme amacı olmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, SGK kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum tespiti, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, vergi dairesi kayıtları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat, destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin … esas sayılı dosyasının … tarihli duruşmasında verilen ara karar gereğince davalı … yönünden tefrik kararı verilmekle, bu davalı yönünden ayrılan dava Mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilmiştir.
Davalı … yönünden yapılan değerlendirmede; 2918 sayılı KTK’nın 85. maddesi ise “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir. Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Bu kapsamda ispat yükünün davalı …’da olduğu hususu nazara alınarak yapılan değerlendirmede; davalının … Kiralama unvanı altında araç kiralama faaliyeti ile iştigal etmekte olduğu, kaza tarihi olan 13.03.2021 tarihinden önce kazaya karışmış … plaka sayılı aracın 06/01/2021 tarihli oto kiralama sözleşmesi ile diğer davalı …’a kiralandığı, kiralamanın uzun süreli kiralama olduğu, kabis kayıtlarında kiralamaya ilişkin bildirim bulunduğu, kira bedeline yönelik fatura tanzim edilmiş olduğu, aracın işleteninin … olduğu, davalı …’nın işleten sıfatı bulunmadığı hususu nazara alınarak davalı … yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştr.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70TL peşin harç ile 80,70TL başvurma harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 7/2 uyarınca 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.14/10/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı