Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1051 E. 2022/1224 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1051 Esas – 2022/1224
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/1051 Esas
KARAR NO : 2022/1224

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/10/2022
KARAR TARİHİ: 22/12/2022
K. YAZIM TARİHİ: 02/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkili şirketten fatura karşılığı mal aldığını, ancak tüm ihtarlara rağmen bedelini ödemediğini, bu nedenle alacaklarının tahsili amacıyla taraflarınca davalı aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğü …E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça yasal süre içerisinde itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durdurulduğunu, zorunlu arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile 791,02 TL üzerinden takibin devamına, asıl alacağın %20’ sinden aşağı olmamak üzere, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, müvekkiline karşı cari hesap alacağı iddiasıyla daha önce açtığı ve Ankara Batı … ASHM’de görülen … esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde, davanın reddine karar verildiğini, bu karar göz önünde bulundurularak kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, 7 gün içinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağını, müvekkilinin kendisine fatura tanzim edildiği tarihten itibaren faturadaki malları bile almadan ilamsız ödeme emrine yasal sürede itiraz ettiğini, müvekkiline ait işlerinin 6 yıl önce kapatıldığını bu nedenle taraflar arasında herhangi bir alışveriş olmadığını, dolayısıyla davacının iddiasını ispat etmek zorunda olduğunu, söz konusu faturanın davalı müvekkiline tebliğ edilmemesi nedeniyle davacının TTK 23/2 md.faydalanamayacağını, aynı davacının müvekkiline karşı daha önce cari hesaba dayalı icra takibi başlattığından, şayet böyle bir fatura varsa 6 yıldır kapalı olan işyerine bugüne kadar işlem yapmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, cari hesap sözleşmesinin yazılı olması gerektiğini, yazılı olarak sunulmayan “cari sözleşmenin” reddi gerektiğini, aksi halde cari hesap bakiyesi tutarı 1 ay içinde tebliğ edilmediğinden zaman aşımı def-i talep ettiklerini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, faturadan kaynaklı başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
… Ticaret Sicil Müdürlüğünün 10/10/2022 tarihli cevabi yazısı ile, davalı …’ın “…” ünvanıyla pasif tacir kaydına rastlanıldığı, ticareti terk etmesi nedeniyle 09/04/2019 tarihinde re’sen terkin edildiği bildirilmiştir.
… Vergi Dairesinin 11/10/2022 tarihli cevabi yazısı ile, … vergi kimlik numarasında kayıtlı mükellef olan …’ın 02/08/2023-31/12/2014 tarihleri arasında … adresinde … ve Marketlerde Yapılan Perakende Ticaret faaliyeti yönünden kayıtlı olduğu, mükellefin 2013 takvim yılında işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu ve BA-BS bildiriminde bulunma yükümlülüğünün bulunmadığı bildirilmiştir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu m. 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Eldeki davada; uyuşmazlık, faturadan kaynaklı bedelinin ödenmemesi nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. Mahkememizce, ilgili vergi dairesi ve Ticaret Sicil Müdürlüğü ile yapılan yazışma sonucunda davalının mükellefiyet kaydının olduğu, 09/04/2019 tarihi itibariyle terk olduğu, dolayısıyla dava tarihi itibariyle davalının tacir olmadığı anlaşılmıştır. Eldeki dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Bu bağlamda, somut uyuşmazlığa bakma görevi genel mahkemeler olan Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 Sayılı HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 6100 Sayılı HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/12/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza