Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1034 E. 2023/278 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1034 Esas – 2023/278
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/1034 Esas
KARAR NO : 2023/278

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 04/10/2022
KARAR TARİHİ: 02/03/2023
K.YAZIM TARİHİ: 03/04/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili banka ile … A.Ş. ünvanlı şirket arasında; 01/08/2012 tarihli 75.000,00-TL tutarlı, Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalı borçlu …’ün bu sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, imzalanan bu sözleşmeler ile borçlu şirkete krediler tesis edildiğini, borçlu şirkete kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi üzerine müvekkili banka tarafından borçlulara Kartal … Noterliğinin 12/08/2021 tarih ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi keşide edilerek davalı borçlulara borcun ödemesi ihtar edildiğini ancak borcun ödenmediğini, borcun ödenmemesi üzerine … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını ve borçlulara ödeme emri tebliğe çıkartıldığını, takip dosyasından gönderilen ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edildiğini ve davalı borçlu …’ün yetki itirazı kabul edilerek ilgili dosyanın Ankara Batı İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, davalı borçlu … tarafından tekrar borca itiraz üzerine davalı borçlu açısından takibin durduğunu, davalı borçlunun 10/12/2021 tarihli itiraz dilekçesinde; borca, işlemiş ve işleyecek faize ve diğer tüm ferilerine itiraz edildiğini, davalı borçlu tarafın itirazı haksız ve dayanaksız olduğunu, itirazın, takibi durdurmak amacıyla yapıldığını, dava sürecinde yapılacak bilirkişi incelemesinde bu durum ortaya çıkacağını, takip açılış tarihi sonrasında … numaralı kredi kartı ürününden kaynaklanan borca istinaden 26/08/2022 tarihinde 750,00-TL tahsilat yapılmış olmak ile birlikte ilgili tutarın davalı borcundan düşüldüğünü beyan ederek, davalının … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası dosyasına yaptığı itirazın iptaline, … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine konu … numaralı kredi kartından ve … numaralı tek hesaptan kaynaklanan, 39.011,22-TL takip çıkış tutarına, banka alacağının ihtar tarihinden itibaren işleyecek, … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibinde belirtilen temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; zaman aşımı ve görev yönünden itirazları olduğu belirterek, müvekkilinin hiçbir Genel Kredi Sözleşmesine kefil olmadığını, müvekkilinin Genel Kredi Sözleşmesinde imzası bulunmadığını, müvekkiline o dönemde boş bir form imzalatıldığını, daha sonra bu formun, davaya konu edilen Genel Kredi Sözleşmesi ile birleştirildiğinin anlaşıldığını, nitekim dava dilekçesinin ekinde sunulan Gene Kredi Sözleşmesi incelendiğinde; müvekkilinin hiçbir sayfasında imzası bulunmadığını, kefaletin geçerli olabilmesi için müvekkilinin eşinin muvafakatının alınması gerektiğini, müvekkilinin eşine “muvafakat” adı altında imzalatılan formun geçerli olmadığını, müvekkilinin, 02.08.2013 tarihinde borçlu şirketten ayrıldığını, bilahare 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarında borçlu şirkete yeni ortaklar dahil olduğunu, davacı bankanın bu yeni ortaklarla yeniden Genel Kredi Sözleşmesi yaptığını, yeni ortakların Genel Kredi Sözleşmesine kefil olduğunu, müvekkilinin o tarihte alacaklıyla yeni Genel Kredi Sözleşmesi yapıldığını, yeni ortakların kefil olduğunu haricen öğrendiği için kefaletten istifa etmeye gerek duymadığını, davacı yanca talep edilen alacak kalemlerinin ve miktarı varsa müvekkilin sorumluluğu dışında olduğunu, davacının talep ettiği alacak miktarı ve kalemlerinin TBK’ ya aykırı olduğunu, müvekkilinin tacir olmadığını, müvekkilinden ancak yasal faiz talep edilebileceğini, ticari faiz talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının, HMK’da yer alan dürüst davranma ilkesine aykırı davrandığını, davacının kötü niyetli olduğunu, haksız davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası, davacı şirkete ait ticaret sicil kaydı, talimat mahkemesi aracılığıyla alınan 09/01/2023 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Talimat mahkemesi aracılığıyla alınan bilirkişi raporunda, davacı … A.Ş. nezdinde ile davalı … AŞ. Borçlu … ve …’ün müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla kredili çalışmalar yaptığı, dava konusu Konu kredili çalışmaların dayanağının 75.000,00TL tutarında 01.08.2012 tarihli Genel kredi Sözleşmeleri kapsamında olduğu; dayanak Genel Kredi Sözleşmelerinin 6098 sayılı kanunun hükürnlerine tabi olduğu sözleşmenin TBK 583. maddesi gereği şekil şartlarına uygun taşıdığı, davacı banka nezdinde sözleşmeye istinaden KMH şeklinde kullandırımların yapıldığı, davacı bankanın 12.08.2021 tarihinde davalının hesabıniın kat edilmesinin ardından 12.08.2021 tarihinde T.C.Kartal …Noterliği … Yevmiye no gereği 24 saat süreli davalıları 255.854,12TL nakit ve 16.200,00TL çek depo talehi üzerinden ihtar ettiği, davalının 18.08.2021 itibari temerrüde düştüğü, ihtara rağmen ödenmeyen alacağına dair davacı bankanın toplam 277.814,96TL üzerinden T.C. Ankara Batı İcra dajresi … esas no üzerinden 30.11.2021 tarihinde takip başlattığı; İcra takibine davalıların itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu, davacının 99.011,22TL üzerinden 04.10.2022 tarihinde işbu itirazın iptali davasını açtığı tespit edildiği, Kefil …’ün sorumlu olup olmadığı ile ilgili olarak 6098 sayılı Yürürlük Kanunu gereğince madde 5886 2. müteselsil kefalet gereği; kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebileceği, ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir.Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz. Ancak, alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağının önceden hâkim tarafından belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi ya da konkordato mehli verilmesi hâllerinde, rehnin paraya çevrülmesinden ünce de kefile başvurulabilir. Bu nedenle davalının toplam 75.060,00TL tutarındaki dayanak sözleşmelerdeki 75.000.00TL kefaletten doğan sorumluluklarının devam ettiği, 6299138 nolu KMH hesabından kaynaklı; davacının takip itibari ile asıl alacak 39.700,26TL asıl alacak olmak üzere 3.137,91TL temertüt faizi + 56,90TL BSMV olmak üzere 42.995,07TL alacağı olduğu taleple bağlı olarak 39.011.22TL alacak olmak üzere 3.083,456TL temerrüt faizi + 154,17TL BSMV olmak üzere toplam 42.248,84TL takip tarihi itibari ile alacağı olduğu rapor edilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; davacı ile dava dışı … A.Ş. arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesine kefil olduğu beyan edilen davalının kefaleti kapsamında alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı davacı ile dava dışı … A.Ş. arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesi nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla ilamsız icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 13.12.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 10.12.2021 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan, dava dışı … A.Ş.’nin kullandığı, davalı …’ün kefil olduğu genel kredi sözleşmesi kapsamında ödenmeyen … nolu kredi kartından ve … numaralı tek hesaptan kaynaklanan asıl alacak sebebiyle alacaklı olduğunu iddia etmiş, davalı yan ise kefalet sözleşmesinin geçerlilik koşullarının tartışılması gerektiğini, kefaletin geçerli olmadığını, bu nedenle borçtan sorumlu olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davacı alacaklı takip talebinde, davalıdan hem genel kredi sözleşmesi kapsamında ödenmeyen … nolu kredi kartından hem de … numaralı tek hesaptan kaynaklanan alacağını talep etmiş ancak dava dilekçesinde bildirilen harca esas değer ve dilekçe içeriği gözetilerek yalnızca … numaralı tek hesaptan kaynaklanan alacağa ilişkin yapılan itirazın iptalini talep ettiği görülmüş, … nolu kredi kartına yönelik bir talebinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla somut uyuşmazlığın, kefaletin geçerli olup olmadığı ve davacı yanın takipte davalı için talep edilen … numaralı tek hesaptan kaynaklanan alacak tutarı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda olduğu tespit edilmiştir.
Davacı banka ile dava dışı …. A.Ş. Arasında akdedilen 01/08/2012 tarihli 75.000,00TL limitli, 30/01/2019 tarihli 1.000.000,00TL limitli, 27/09/2017 tarihli 300.000,00TL limitli Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden taksitli krediler, ticari kredi kartı, KMH şeklinde krediler kullandırıldığı, 01/08/2012 tarihli 75.000,00TL limitli Genel Kredi Sözleşmesini davalı …’ün 01/08/2012 tarihinde müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kefilin kefalet limitinin 75.000,00TL olarak belirlendiği, dava konusu genel kredi sözleşmesinde, kefalet limiti, kefalet türü ve tutarının sözleşmede kefil olarak imzası bulunan davalı … tarafından el yazısıyla yazıldığı, davalının dosya arasına alınan nüfus kayıt örneğinden 09/09/1995 tarihinde evlendiği ve halen evliliğinin devam ettiği, kefalet tarihi olan 01/08/2012 tarihinde evli olduğu, bu itibarla kefalet için eşinin rızasının gerektiği, yapılan incelemede davalının eşi …’ün 01/08/2012 tarihinde eşinin kefaletine muvafakat ettiği, tüm bu sebeplerle genel kredi sözleşmesindeki kefaletin geçerli olduğu ve kefalet limiti kadar davalının sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Dava dışı … A.Ş.’nin kullanılan krediler sebebiyle borcunu zamanında ödememesi üzerine borcu 12/08/2021 tarihinde ka’t edilerek borçlulara ihtarname gönderildiği, ihtarnamede davalının kefil olduğu … numaralı hesaptan kaynaklanan 39.402,14TL borcun bulunduğunun belirtildiği, ihtarnamenin davalıya 16/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve davalının 18/08/2021 tarihinde temerrüte düştüğü tespit edilmiştir.
Mahkememizce davacının davalıdan alacaklı olduğu tutarın hesaplanması bakımından talimat mahkemesi aracılığıyla bilirkişi raporu alınmış, düzenlenen bilirkişi raporunda davacının davalıdan … numaralı hesaptan kaynaklanan 39.700,26TL asıl alacak, 3.137,91TL temerrüt faizi, 156,90TL BSMV olmak üzere toplam 42.995,07TL alacağı olduğu, taleple bağlı kalınarak 39.011,22TL asıl alacak, 3.083,45TL temerrüt faizi, 154,17TL BSMV olmak üzere toplam 42.248,84TL alacaklı olduğu rapor edilmiştir. Mahkememizce düzenlenen rapor gerekçeli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınmıştır.
İddia ve savunma, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile dava dışı … A.Ş.’nin kullandığı 01/08/2012 tarihli 75.000,00TL limitli Genel Kredi sözleşmesini davalının müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kefaletin geçerli bir kefalet olduğu ve davalının varsa davacı alacağından sorumlu olduğu, dava dışı … A.Ş.’nin borcunu ödememesi sebebiyle borcun ka’t edildiği, davalıya bu hususta ihtarname gönderilerek temerrüte düşürüldüğü, takibe konu … numaralı hesaptan kaynaklanan alacaktan davalının müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğu, her ne kadar bilirkişi raporunda davacının toplam 42.248,84TL alacaklı olduğu rapor edilmişse de davacının talebinin 39.011,22TL asıl alacağa ilişkin olduğu, bu itibarla taleple bağlı kalınması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla davacının davasının kabulüne, davalı …’ün Ankara Batı İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının … numaralı kredili mevduat hesabından kaynaklanan 39.011,22TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu davalı yönünden 39.011,22TL bakımından devamına, alacak miktarı likit olduğundan ve davalı yan takibe haksız itiraz ettiğinden asıl alacak miktarının %20’si olan 7.802,26TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Davalı …’ün Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının … numaralı kredili mevduat hesabından kaynaklanan 39.011,22TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu davalı yönünden 39.011,22TL bakımından devamına,
2-Alacak miktarı likit olduğundan ve davalı yan takibe haksız itiraz ettiğinden asıl alacak miktarının %20’si olan 7.802,26TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.664,85TL karar ve ilam harcından peşin alınan 689,94TL harcın mahsubu ile bakiye 1.974,91TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 689,94TL peşin harç, 80,70TL başvuru harcı, 11,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 782,14TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 104,50TL tebligat ve posta gideri ile 1.000,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.104,50TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.02/03/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı