Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1024 E. 2023/1294 K. 12.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1024 Esas – 2023/1294
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/1024 Esas
KARAR NO : 2023/1294

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2022
KARAR TARİHİ : 12/12/2023
K. YAZIM TARİHİ : 22/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkiline ait … plakalı aracın 29/06/2022 tarihinde, … sevk idaresindeki … plakalı araç ile maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, …’ın alkol testinde 3,00 promil seviyesinde ölçüm yapıldığını, davalı …’ın kendisine dönük olan kırmızı ışık fasılalı yanarken duruş sergilemeden müvekkiline ait araca çarparak hasar verdiğini, meydana gelen hasar bedelinden, araç sahibi/sürücüsü ile müteselsilen sorumlu olduğunu, … Sigorta A.Ş.’nin de araç sürücüsü/sahibi ile beraber müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunduğunu, mevcut kaza nedeniyle hazırlatılan ekspertiz raporuna göre müvekkilinin aracında oluşan hasar bedelinin 226.872,78 TL, araç rayiç bedelinin 250.00,00 TL ve sovtaj bedelinin ise 60.000,00 TL olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin onarım sürecinde aracını kullanamadığını, bu nedenle onarım suresinin de tespit edilerek araç mahrumiyet bedelinin davalı …’dan tahsili ile aracın perte ayrılmasının kabulü halinde ise yeni bir aracın alınması için geçecek makul süre ve sigorta şirketinin ödemeyi yapacağı süre de gözetilerek araç mahrumiyet bedelinin tespiti ile davalı …’dan tahsilini talep ettiklerini beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle davalı tarafın %100 kusurlu olduğunun tespiti ile hasar bedeli için şimdilik 50,00 TL’nin; kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile taraflarına ödenmesini, 2.158,89 TL ekspertiz ücretinin yargılama giderlerine dahil edilmesini, araç mahrumiyet bedelinin belirlenerek şimdilik 50,00 TL’nin yalnızca davalı …’dan tahsili ile taraflarına ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; İlgili kazaya karışan, … plakalı aracın Müvekkili şirket nezdinde 17.06.2022/2023 tarihlerini kapsayan … numaralı Karayolları Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olduğunu, sorumluluklarının da iş bu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, davacı yanın sırf sigortalı araç sürücüsünün alkollü olması sebebi ile kendisinde olun tüm kusuru sigortalı araç sürücüsüne yüklemeye çalıştığını, ancak alkollü araç kullanmanın salt bir kazanın meydana gelmesine etken olmadığını, bu sebeple kusura ilişkin soyut iddiaları kabul etmediklerini ve bilirkişi raporu alınmasını talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla taraflarına eksik evrakla başvuru yapıldığını, aracın çekme belgesi olmamasına rağmen taraflarından pert işlemine ilişkin tazminat talep edilmesi nedeni ile haksız ve hukuka aykırı olduğu sabit olan davanın usulden reddi gerektiğini, poliçe teminat limitinin kaza tarihi itibarı ile 50.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, araç mahrumiyet bedeli teminat kapsamında olmadığından müvekkili şirketin bir sorumluluğu bulunmadığını, talep edilen ekspertiz ücretinin de makul olmadığını, sigortalı aracın hususi araç olması nedeniyle avans faizi talebinin de haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyan ederek, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, müvekkilinin sırf alkollü olması sebebi ile kendisinde olan tüm kusuru müvekkiline yüklemeye çalıştığını, alkollü araç kullanmanın salt bir kazanın meydana gelmesine etken olmadığını, kaldı ki dava konusu kazada davacının asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, bu sebeple davacı yanın kusura ilişkin soyut iddialarını kabul etmediklerini ve gerçek zararın tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmasını talep ettiklerini, davacı yanın kusuru ile sebep olduğu kazadan kaynaklı kendi aracını kullanamaması sebebi ile taraflarından para beklentisi içinde olmasının hakkaniyete uygun olmadığını, davacı yanın dava konusu ettiği araç ile ilgili olarak aracın onarılıp onarılmadığı, satışının yapılıp yapılmadığı, kazaya karışan söz konusu ticari plakanın başka bir araçta şuan çalışıp çalışmadığı, çalışıyor ise çalışmaya ne zaman başladığı hususlarının netleştirilmesi gerektiğini, davacı yanın aracının onarılmadığını hatta onarılamayacağını bu sebeple pert olması gerektiğini iddia etmiş ise de öbür yandan da aracını onarım süresi boyunca kullanamaması sebebi ile araç mahrumiyet bedeli talep ettiğini, taleplerin çelişkili olduğunu, bu sebeple aracın onarılıp onarılmadığının tespiti ile onarıldı ise gerçek zarar belli olduğundan onarımın yapıldığı yerin belirtilmesi ve fatura veya dekontların mahkemeye sunulması gerektiğini, davacının talep ettiği ekspertiz ücretinin de sektör ortalamasının çok üzerinde olduğunu, müvekkilinin gerçek kişi ve aracının da hususi araç olduğunu, bu nedenle davacının avans faizi isteminin de haksız olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, … plakalı aracın tramer kayıtları, hükme esas alınan 30/04/2023 ve 17/09/2023 tarihli bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan maddi zararların tazmini istemine ilişkindir.
19/06/2022 tarihinde, davalı şirkete trafik sigorta poliçesi bulunan diğer davalı … ait ve idaresindeki … plakalı araç ile davacıya ait … plakalı aracın çarpışması sonucu dava konusu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın kara yolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
Davacı zarar gören, anılan yasa hükümleri gereği davalılardan talepte bulunmuştur.
Davaya konu trafik kazasındaki kusur oranlarının tespiti amacıyla karayolları fen heyetinde görevli üç kişilik makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen ve hükme esas alınan 30/04/2023 tarihli raporda özetle; “…Davalı … plakalı araç sürücüsü …’ın meydana gelen trafik kazasında %50 (yüzde elli) oranında kusurlu bulunduğu, davacı …’e ait aracın dava dışı sürücüsü …’ın meydana gelen olayda %50 (yüzde elli) oranında kusurlu bulunduğu, davacıya ait … plakalı aracın tamirinin ekonomik olmadığı, pert total işlemine tabi tutulması gerektiği, buna bağlı hasar bedelinin kaza tarihi itibariyle 190,000,00 TL olduğu, pert edilen araç yerine 15 gün içesinde tekrar bir araç temin edileceği dolayısı ile araç mahrumiyet bedelinin toplam 4.000,00 TL olacağı, buna göre davacının davalılardan %50 kusuru oranında 97.000,00 TL talep edebileceği…” yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
İş bu rapora taraf vekillerince itiraz edilmesi üzerine heyete bir adet doktor bilirkişi eklenerek, alkol seviyesinin kazanın oluşumuna etkisinin tartışılması ve taraf itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla dosya yeniden bilirkişiye tevdii edilmiş, düzenlenen 17/09/2023 tarihli raporda özetle; “…Mevcut olayda davalıya ait araç sürücüsünün kazada tek başına asli kusurlu olmaması nedeniyle davalı sürücüsünde tespit edilen 3,070 promil alkolün kazanın gerçekleşmesinde kolaylaştırıcı etkisinin olabileceği fakat münhasıran etkili olmadığı…” yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davalı tarafın alkollü olduğu dosya kapsamında sabit olmasına rağmen Yargıtay içtihatları gereğince münhasıran kazaya etkili olup olmadığına ilişkin usulüne göre alınan raporda münhasıran etkili olmadığının belirlenmesi karşısında alkolün kusura etkili olmayacağı kabul edilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 07/11/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile; 50,00TL olan hasar bedeli taleplerini 94.950,00TL artırarak, 95.000,00TL’ye, 50,00TL olan araç mahrumiyet bedeli taleplerini 1.950,00TL artırarak 2.000,00TL’ye yükseltmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan mahkememiz ve kanun yolu denetimine elverişli, gerekçeli ve ayrıntılı olarak düzenlenen bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; davalının %50 oranda kusuru ile gerçekleşen kaza nedeniyle, kusur oranına göre hesaplanan ve karşılanmayan hasar(pert) bedeli zararından tüm davalıların müşterek ve müteselsilen, dolaylı zarar olan araçtan mahrum kalınan süre için belirlenen bedelden ise araç sürücüsü ve maliki olan davalı …’ın sorumluolduğu anlaşıldığından dava ve ıslah dilekçesi gözetilerek davanın kabulüne ve sigorta şirketi yönünden başvuru tarihi dikkate alınarak temerrüt tarihinden, diğer davalı yönünden haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiz (kazaya sebebiyet veren araç ticari olmadığından) işletilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiş, talep edilen ekspertiz ücreti yargılama giderlerine dahil edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE,
95.000,00 TL hasar(pert) tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden 24/08/2022 tarihinden itibaren, diğer davalı … yönünden olay tarihi olan 29/06/2022 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri dahilinde) tahsili ile davacıya verilmesine,
2.000,00 TL araç mahrumiyeti nedeniyle belirlenen zararın olay tarihi olan 29/06/2022 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı …dan tahsili ile davacıya verilmesine, faiz türü ve başlangıç tarihine yönelik fazla talebin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 6.262,07TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70TL harç ile 1.657,00TL ıslah harcı toplamı 1.737,70T’nin mahsubu ile bakiye kalan 4.524,37TL harcın (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 4.431,08TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.295,58 TL’nin takdiren davalı … Sigorta AŞ’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 80,70TL başvurma harcı, 11,50TL vekalet harcı, 80,70TL peşin harç, 1.657,00TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.829,90TL harcın (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 1.792,17TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yargılamada yapmış olduğu 6.300,00TL bilirkişi ücreti, 182,00TL posta ve tebligat ücreti, 2.158,89TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 8.640,89TL yargılama giderinin (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 8.462,73TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 17.900,00TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/12/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza