Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1004 Esas – 2023/766
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2022/1004 Esas
KARAR NO : 2023/766
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2022
KARAR TARİHİ: 22/06/2023
K. YAZIM TARİHİ: 20/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Müvekkili şirketin paslanmaz metal, cam, korkuluk yapım işlerinde hizmet veren bir şirket olduğunu, davacı ile davalı …, …’ın yüklenicisi olduğu inşaatın balkon ve merdiven korkuluğunun yapım işi konusunda 15.09.2021 tarihinde anlaştıklarını, bu sözleşmeye göre tarafların, işe derhal başlanılması ve ödemenin de aynı şekilde derhal yapılması noktasında anlaştıklarını, ancak o dönemde inşaat malzemeleri de başta olmak üzere bir çok ürüne çok kısa zamanda fazlaca zam gelmesi nedeniyle ödemenin derhal yapılmamasından endişe eden müvekkilinin sözleşmeye gecikmeye ilişkin bir madde eklenilmesini talep ettiğini ve davalı yanın kabulü ile sözleşmeye şu madde eklendiğini, “kalan bakiye olursa cama ve malzemeye zam gelirse kalan farka yansıtılacak.”, müvekkili ile davalı bu durumu müzakere ettiğini, ödemenin yapılmaması ya da geç yapılması halinde kullanılan malzeme kadar gelen zamlar farka yansıtılacaktır şeklinde anlaştıklarını, davalı yanın, tarafların anlaştığı gibi sözleşme yapılırken veya en geç işe başlamadan hemen önce ödemeyi yapmaması nedeniyle müvekkilinin öncelikle sözleşmedeki maddeye istinaden zam farkını talep ettiğini, davalı yanın anlaşmaya rağmen bu farkı ödemek istememesi neticesinde ise davalı yana fark faturası düzenlediğini, akabinde faturaya itiraz gelmemesi ve ayrıca ödeme de yapılmaması nedeniyle 08.12.2021 tarihli fark faturasına istinaden önce Ankara … İcra Müdürlüğü … E.sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını yetki itirazı üzerine dosyanın yetkili yere gönderilmesi ile Ankara Batı İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası ile takibe devam edildiğini, sözleşmenin imza tarihinin 15.09.2021 olduğunu, müvekkilinin sözleşmenin imza edilmesi ile birlikte işe derhal başladığını, işe başlarken hiçbir ödeme almayan müvekkilinin, sürekli olarak işin tamamlanması için mal almaya ve bu mallar için sürekli olarak ödeme yapmaya devam ettiğini, süreç içerisinde davalı yana ödeme yapmasını ve ödeme yapmadığı takdirde malzemelere gelen zamdan dolayı fark bedeli yansıtılacağını sürekli olarak hatırlatan müvekkilinin, bu konuda sürekli geçiştirildiğini, müvekkilinin işi tamamladığını, bu sırada hala ödeme alamayan müvekkilinin davalı yanın faturayı kes ödeme yapayım demesi üzerine müvekkilinin önce fatura ile sözleşme bedelini talep ettiğini ve buna yönelik olarak 02.12.2021 tarihli ve … nolu faturayı tanzim ettiğini, bu faturaya istinaden ödeme 02.12.2021 tarihinde yapıldığını, sonrasında fark bedelinin talep edilmesine rağmen ödenmemesi nedeniyle 08.12.2021 tarihli ve … nolu fiyat farkı faturası tanzim edildiğini, davalı tarafın bu yönde tanzim edilen faturaya da herhangi bir itiraz yapmadığını, müvekkilinin malzeme fiyatlarına gelen zammı davalıdan talep etmekte haklı olduğunu, faturalarda alımı yapılan malzemelerin davalı yanın işinin tamamlanmasında kullanılan malzemeler ile birebir aynı olduğunu, davaya konu işin yapımında kullanılan cam, alüminyum ve diğer tüm malzeme kalemlerinde en azı 1-1,5 kat olmak üzere artış yaşandığını, davaya konu olayda olduğu gibi ödemenin işin sonuna bırakıldığı durumlarda ise yüklenici tarafın fiyat farkı talep ettiğini, aksi halde en başta talep edilen sözleşme bedelinin tamamının malzeme ödemelerine kullanılmakta, işçilik hizmet bedeli ve süreçteki sair işletme giderleri bile karşılanamadığını, davada davalı yanın geç ödeme yapmış olması sebebiyle müvekkilinin yapılan işte zararı oluştuğunu, müvekkilinin davalı yanın işi için çalıştığı her gün cebinden harcamalar yaptığını, sürekli zarara girdiğini, bu zararı gidermeye yönelik olan sözleşme maddesini uygulamak istediğinde ise davalı yanın olumsuz tutumu ile karşılaştığını, bu sebeple davalı yan icra dosyalarına yapmış olduğu itirazlarında haksız olup haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ve takibin aynen devamı ile %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle, davanın kabulüne ve Ankara Batı İcra Dairesi … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin takip tarihindeki koşullarla aynen devamına, davalı-borçlunun kötüniyetli olması nedeni ile icra dosyasındaki taleplerimize uygun olarak davalı aleyhine asıl alacağın %20’ den aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacı tarafından açılan itirazın iptali davası öncelikle görev yönünden doğru mahkemede açılmadığını, müvekkilinin tacir olmadığını, dosyanın görevli olan Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilerek gönderilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkili, taraflar arasında varolan alimunyum, balkon ve merdiven korkuluğu yapımı konusunda 15/09/2021 tarihinde anlaştıklarını, anlaşma çerçevesinde davacı şirket tarafından sözleşmede belirtilen imalat ve montaj işleri yapıldığını, anlaşılan KDV dahil 65.000,00 TL fatura karşılığında müvekkili tarafından hiçbir gecikme olmaksızın aynı gün banka yolu ile 65.000,00 TL ödeme peşin olarak davacı şirkete yapıldığını, mal ve hizmet teslim edilip ödeme yapıldığını, işlem tamamlanmış ve anlaşma tamamlanmış olduğunu, davacı şirketin ödeme teslim yapıldıktan 1 hafta sonra müvekkiline fiyat farkı konusunda neye göre tespit edildiği belli olmayan, müvekkilince kabul edilmeyen bir faturanın icra marifeti ile müvekkilinden istenmesinin hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığını, sözleşme yapıldıktan sonra fiyat farkı konusunda davacı şirketin müvekkiline hiçbir ihtar, ihbar ve bildirim yapılmadığını, müvekkilince kabul edilmeyen icra takibi ve dava konusu edilen faturadan kaynaklı müvekkilinin davalıya hiçbir borcu bulunmadığını, taraflar arasında yazılı, imzalı fiyat farkı ödeneceği konusunda hiçbir sözleşme bulunmadığını, teslim edilen bedeli peşin olarak ödenen bir işlemden dolayı davacının açmış olduğu itirazın iptali davası haksız ve kötü niyet içerdiğinden davacının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine mahkum edilmesini de talep ettiklerini, bu sebeplerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddi gerektiğini, tüm bu nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yine haksız ve kötü niyetli icra takibi nedeniyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, görevsizlik kararı verilerek dosyanın Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara … İcra Müdürlüğü … E.sayılı dosyası, Ankara Batı İcra Dairesi … esas Sayılı dosyası, ticaret sicil kayıtları, vergi kayıtları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Mali Müşavir Bilirkişi 22/02/2023 tarihli raporu ile özetle; dosyaya sunulan delillerin ve taraflara ait ticari defter ve belgelerin incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde,
Mahkemenin teklif mektubunu taraflar arasında akdedilmiş geçerli bir sözleşme olduğu ve yazılan “Kalan bakiye olursa cama ve malzemeye zam gelirse kalan farka yansıtılacak” ifadesinin vade farkını ifade ettiği kanaati üzerine karar kurması durumunda vade farkı faturasının geçerli olduğu, davacı …’in davalı …’dan 09.02.2022 takip tarihi itibariyle 59.999,91 TL alacaklı olduğu, davacının söz konusu tutarı icra takip tarihi olan 09.02.2022 tarihinden tahsil tarihine kadar takipteki %16,50 ve değişen oranlardaki avans faizi ile talep etme hakkı olduğu, Mahkemenin teklif mektubunu taraflar arasında akdedilmiş geçerli bir sözleşme olmadığı ve yazılan “kalan bakiye olursa cama ve malzemeye zam gelirse kalan farka yansıtılacak” ifadesinin vade farkını ifade etmediği kanaati üzerine karar kurması durumunda vade farkı faturasının geçerli olmadığı, davacı …’in davalı …’dan alacaklı olmadığı, icra takibine yapılan itirazın yerinde olduğu bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, fark faturasından kaynaklı başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davalı ile aralarında alimünyum korkuluk yapımına ilişkin ilişkin ticari ilişki bulunduğunu, cam ve malzeme bedelinin ödeme tarihi ile vade tarihi arasında fiyatlara zam gelmesi sebebiyle oluşan 60.000 TL fiyat farkı alacağı bulunduğunu ileri sürmüş, davalı taraf, sözleşmede fiyat farkı talep edilemeyeceğinin düzenlendiğini, ayrıca davacının sözleşme bedelinin tamamını tahsil ettiğini, bu nedenle davacının alacağı bulunmadığını savunmuştur.
Sözleşme hükümleri uyarınca ayrıca bir de vade farkı alacağının doğduğunun kabulünün mümkün olmadığı, Davacının tahsil ederken tahsilat makbuzuna herhangi bir ihtirazi kayıt düşmemiştir. Öte yandan, vade farkı alacağının talep edilebilmesi, taraflar arasındaki sözleşmede yazılan “Kalan bakiye olursa cama ve malzemeye zam gelirse kalan farka yansıtılacak” ifadesinin vade farkına ilişkin fatura düzenlemesine bir atıf olduğuna ilişkin açık bir sözleşme hükmü olmadığından sözleşme kapsamında belirlenen işin davacı tarafından davalıya yapılıp teslim edildiği, kararlaştırılan bedelin davacı tarafından tahsil edildiği, herhangi bir ihtirazi kayıt bulunmadığı görülmektedir. Davalı tarafın fiyat farkından kaynaklı ilişkiyi inkar etmiş konumda olduğu, davacının kendisine ait ticari defter ve kayıtlarda alacağının kayıtlı olması, alacağın varlığını tek başına ispata yeterli delil olarak kabul edilemeyeceği, taraflar arasında fiyat farkı uygulamasına ilişkin bir teamül olmadığı gibi Faturanın hangi kriterlere göre düzenlendiğinin belirsiz olduğu, tüm açıklanan nedenlerle davacının davasını ispatlayamadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.024,65 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırıldığı anlaşılan bakiye 844,75 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine
3-Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.560,00 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.600,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/06/2023
Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı