Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/99 E. 2022/145 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/99 Esas – 2022/145
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/99 Esas
KARAR NO : 2022/145
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 09/02/2021
KARAR TARİHİ: 15/02/2022
K. YAZIM TARİHİ: 03/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;davacı … Ltd. Şti.’nin faaliyetini uluslararası alanda nakliye ve taşımacılık alanında yürüten … sicil numaralı şirket olduğunu, davalı … San. A.Ş. İle müvekkili şirket arasında yapılmış olan anlaşmaya istinaden müvekkili şirket tarafından, 18.04.2020 tarihinde … sayılı plaka sayılı araç ile anlaşmaya konu mallar …’da … isimli şirkete nakliye edilmek suretiyle teslim edildiğini, söz konusu hizmet ile müvekkili şirketin üzerine düşen edim yükümlülüğünü yerine getirdiğini, buna karşın işbu hizmetin bedeli olarak taraflar arasında kararlaştırılnan 2.500,00 Euro’nun sadece 40 Euro’su müvekkili şirkete ödendiğini, ancak geriye kalan 2.460 Euro tutarındaki bedelin ise daha önce müvekkili şirket yetkililerinin birçok kez davalı şirket ile iletişime geçip talepte bulunmasına karşın ödenmediğini, işbu alacağının tahsilinin sağlanması amacıyla borçlu hakkında Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile takip yapıldığını, borçlunun 09.11.2020 tarihinde borca ve fer’ilerine itiraz ederek takibin durduğunu, takibe konu alacağın müvekkili şirketin, davalının talebi üzerine …’ya yapmış olduğu nakliye hizmet bedelinden kaynaklandığını, davalı şirketin, müvekkili şirketten bu hizmetin yerine getirilmesini talep ettiğini ve taraflar arasında işbu hizmet ve bedeli hususlarında anlaşma sağlandığını, iki şirket arasında daha önce de nakliye hizmetine dayalı olarak iş ilişkisi kurulduğunu, son olarak davalı şirket ile yapılan anlaşma üzerine 18.04.2020 tarihlinde … ülkesine nakliye yapılmış olmasına karşın buna ilişkin hizmet bedelinden sadece 40 Euro ödendiğini, bakiye borcun ise ödenmediğini, davalının haksız olarak ve gerçeğe aykırı şekilde takibe itiraz ettiğini, bu aşamadan sonra davalı şirket ise müvekkili şirket ile iletişime geçtiğini, ödemeleri en kısa sürede gerçekleştireceğini ifade ederek müvekkili şirketten işbu davanın açılmamasını rica ettiğini, hatta 05.01.2021 tarihinde 2.250,00 TL; 08.01.2021 tarihinde ise 2.250,00 TL olmak üzere toplamda 4.500,00 TL ödeme yaptığını, lakin bu aşamadan sonra ödemelerin devamını getirmediğini, icra takibine haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz edilmiş olmasından ötürü takibe, -tahsilde tekerrüre sebebiyet vermemek amacıyla davalı şirketin, takip tarihinden sonra yapmış olduğu 4.500,00 TL’lik ödemenin mahsubu ile kalan tutar üzerinden devam edilebilmesi için mahkemeye başvuru yapma zorunluluğu doğduğunu, açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin her türlü hak ve alacakları saklı kalmak şartıyla; haksız ve dayanaksız itirazın iptali ile tahsilde tekerrüre sebebiyet vermemek amacıyla davalı şirketin takip tarihinden sonra yapmış olduğu 4.500TL’lik ödemenin mahsubu ile kalan miktar üzerinden takibin devamına, borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere tazminat ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı yanın taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olup davanın reddi gerektiğini, icra takibine dayanak 21.04.2020 faiz başlangıç tarihli 2500 EURO tutarındaki davacı yanca iddia edilen cari alacağın şirket kayıtlarında bulunmadığını, davacı yanca söz konusu cari alacağın hangi faturaya karşılık talep edildiğinin icra takiinden anlaşılamadığını, alacağın ihtilaflı olup, dava konusu alacağın yargılamaya muhtaç olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile verildiği iddia edilen taşıma hizmetine ilişkin hizmet yükümlülüğünün tam ve eksiksiz yerine getirilmemiş olup, süresinde teslimat yapılmamış olması sebebiyle müvekkili şirketin büyük zarara uğradığını, taraflar arasında bir taşıma/navlun sözleşmesi bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ihtirazı ile davacı firma tarafından yapılan bir taşıma hizmeti var ise de ücretinin alıcı firma tarafından ödenmesi kararlaştırıldığını, hal böyle iken davacı tarafın icra takibine konu ettiği cari alacağın müvekkili şirket ile bir ilgisi bulunmamakta olup tahsili yönünde icra takibi ve itirazın iptaline ilişkin dava ikamesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, icra takibinde cari alacağa işletilmiş faiz talep edildiğini, takibe konu alacağa ilişkin olarak temerrüt oluşmadığını, işlemiş faiz talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, işlemiş faiz talebinin ve oranının bu yönüyle reddi gerektiğini, davacı yanın sair beyan ve iddialarını kabul etmediklerini, bu nedenlerle itirazın iptali davasının reddi ile davacı şirketin % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Dairesi … esas sayılı dosyası, tarafların ticaret sicil gazetesi suretleri, tarafların BA-BS formları, ticari defter ve kayıtları, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi 10/08/2021 tarihli raporu ile özetle; dosya kapsamında davacı … Lid. Şti.’nin davalı … Tic. San. A.Ş.’ye 1 adet fatura karşılığı 2.500,00 EURO tutarında ticari mal satışının yapıldığı hususu dosyaya mübrez 2020 yılına ait BA-BS formları ile sabit olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesinin ekinde dosyaya sunmuş olduğu EFT dekontlarının tetkikinden: davalı şirketin 05.01.2021 tarihinde 2.250,00 TL, 08/01/2021 tarihinde ise 2.250,00 TL olmak üzere toplam 4.500,00 TL ödeme yaptığının tespit edildiği, davalı şirket muhasebecisi tarafından muhasebe kayıtlarının bulunduğu bilgisayara kendisinin de ulaşamadığı, dolayısıyla dava konusu ile ilgili istenilen belgelerin fiilen sunulmasının bu aşamada mümkün olmadığı ifade edildiği için, dava konusu oluya ilişkin davalı şirket ticari defter kayıtları üzerinde herhangi bir tespit yapılamadığı bildirilmiştir.
Talimat yolu ile aldırılan 24/11/2021 tarihli raporunda bilirkişi özetle; davacının ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı ve sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, davacı ve davalı arasında ticari ilişkinin bulunduğu, aralarında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığı, açık cari hesap şeklinde çalıştıkları, davacının davalıdan, rapor muhteviyatındaki açıklamalar ışığında (tamamıyla davacı yanın sunduğu açık cari hesap ilişkisinden hareketle) 120.20.K004 numaralı … Tic.San.A.Ş. hesabında açık cari hesap bakiyesi tutarı olan 2.624,91 Euro karşılığı 23.971,52 TL kadar alacaklı gözüktüğü, dava dosyasına taraflar arasında mevcut yazılı bir sözleşme sunulmadığı, dava dosyasına alacağın dayanağı e-Arşiv faturaların sunulduğu, faturaların; davacı şirket tarafından davalı yan unvanına düzenlenmiş olduğu, bedeli ödenmemiş yani açık fatura olduğu, elektronik ortamda oluşturulduğu, faturaların usulüne uygun olarak düzenlendiği, faturaların üzerinde “e-Arşiv izni kapsamında elektronik ortamda iletilmiştir.” ifadesine yer verildiği, dosya içeriğinde, davalının ihtilaf konusu faturalara noter aracılığıyla veya Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) yahut taahhütlü mektup ile Türk Ticaret Kanunu’nun 21/2 maddesi hükmü uyarınca yasal süre olan 8 gün içinde itiraz getirip getirmediğinin görülemediği, davalının gerek icra takibine itiraz gerekse huzurdaki davaya cevap dilekçesinde e-Arşiv faturaların içeriğine Türk Ticaret Kanunu’nun 21/2 maddesi hükmü uyarınca yasal sürede itiraz ettiği yönünde bir savunma getirmediği, sayın Mahkemece tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden Ba/Bs Formu Bildirimleri sorgulamalarının yapıldığı, davacının 2020 yılı mal ve/veya hizmet satışlarına ilişkin bildirim formu Form Bs ile davalı unvanına 2 adet belge karşılığında K.D.V. Hariç 27.460,00 TL bildirimde bulunduğu, davalının 2020 yılı mal ve/veya hizmet alımlarına ilişkin bildirim formu Form Ba ile davacı unvanına 1 adet belge karşılığında K.D.V. Hariç 18.803,00 TL bildirimde bulunduğu, tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerine verdikleri 2020 yılı Form Ba Form Bs bildirimleri yönünden birbirlerini teyit etmediği, 1 adet belge karşılığında 8.657,00 TL farklılık bulunduğu, davacının icra takibinden önce temerrüde düşürülmemiş olan davalı/borçludan 04.11.2020 tarih Ankara Batı İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra takibindeki 149,20 Euro ticari temerrüt faizi talebinin tamamıyla Sayın Mahkeme’nin takdirinde olduğu, davacı/alacaklının takip talebinde belirttiği faizin işlemeye başladığı gün esas alınarak 21.04.2020 tarihinden 29.09.2020 tarihine kadar 75,96 Euro Devlet Bankaları’nın Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı kadar temerrüt faizi talep edebileceği, takdirinin ise Sayın Mahkeme’ye ait olduğu, davacı/alacaklı vekili 04.11.2020 tarihli Ankara Batı İcra Dairesi’nin … Esas sayılı sayılı takip talebinde cari hesap alacağına takip tarihinden itibaren yıllık %13,75 oranında ve değişen oranlarda işleyecek Ticari Temerrüt Faizi talep etmiş ise de huzurdaki itirazın iptali davasını açan dilekçesinde faiz talep etmediği, davaya esas takip talebinde öngörülen faiz istemi gözetilerek, Sayın Mahkeme’ce alacağın kabulü halinde, davacı yan icra takip tarihinden itibaren … Bankaları’nın Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı kadar temerrüt faizi isteyebileceği, takdirinin ise Sayın Mahkeme’ye ait olduğu, davacının icra inkâr tazminatı talebinin takdirinin ise Sayın Mahkeme’ye ait olduğu bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, taşıma işinden kaynaklı hizmet bedeline dayalı alacağın olduğu iddiası ile başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ankara Batı İcra Dairesi … esas sayılı dosyası, tarafların ticaret sicil gazetesi suretleri, tarafların BA-BS formları, ticari defter ve kayıtları, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı ile kül halinde değerlendirildiğinde; Fatura, sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. Öte yandan, sadece faturanın tebliğ edilmiş olması akdi ilişkinin varlığını ispatlamaz. Akdi ilişkinin ispatlanamaması halinde faturanın anılan fonksiyonundan yararlanma imkânı yoktur. Akdi ilişki yönünden BA-BS Formları ile birlikte değerlendirildiğinde BA-BS Formlarının tetkikinde davacının davalıya 2019 yılında KDV Hariç 27.460,00 TL tutarında ticari mal satışı yaptığını beyan ettiği ,davalının formlarının tetkikinde davacıdan 2020 yılında KDV Hariç 18.803,00TL tutarında ticari mal alışı yaptığını beyan etmiştir. İş bu davanın konusu olan … numaralı 21/04/2020 tarihli 2.500,00 EURO tutarlı faturanın (fatura düzenlenme tarihinde 1 EURO=7,5213 TL kur üzerinden KDV Dahil Türk Lirası karşılığının 18.803,00TL olduğu) tarafların karşılıklı BA-BS form ile takibe konu faturayı bildirdikleri bu kapsamda herhangi bir uyuşmazlığın bulunmadığı, ba-bs formları ile mal alış satış yapıldığının ispatlandığı, davacı şirket tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafından vergi dairesine beyan edilmiş olması nedeniyle kayıtlarına işlendiğinin anlaşıldığı ,kayıtlarına işlediği fatura iadesine ilişkin delil de sunulmadığı gözetilerek ispat yükü davalıda olduğu kanaatine varılmıştır.
Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır ( Yargıtay 15. HD’nin 13/06/2017 tarih ve 2/16/2310 E.2017/2537 K sayılı ilamı). Davalının ticari defterlerinin incelenmesine yönelik bilirkişi incelemesinde bilirkişi tarafından istenen belgeler incelemeye sunulmadığından Davalının satım konusu bedeli ödediğini ispatlayamadığı HMK 220/3 maddesi de nazara alınarak satım konusu bedelin ödenmesi gerektiğinden davacının alacak talebinin yerinde olduğu, Dava dilekçesi ile talep edilen alacak miktarının 20.511,56 TL ‘nin dava tarihindeki kur karşılığının (1TRY=0,116762 EURO) 2.394,97 EURO olduğu , takip talebi ile talep edilen alacak miktarının ise 2.460,00EURO asıl alacak 149,20 EURO işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.609,20 EURO (takip tarihinde 1 EURO=9,0566 TL kur üzerinden Türk lirası karşılığının 23.630,48 TL olduğu) olduğu, Davacı vekilinin dava dilekçesinin ekinde dosyaya sunmuş olduğu EFT dekontlarının tetkikinden: davalı şirketin takipten sonra dava tarihinden önce 05.01.2021 tarihinde 2.250,00 TL, 08/01/2021 tarihinde ise 2.250,00 TL olmak üzere toplam 4.500,00 TL ödeme yaptığının tespit edildiği bu kapsamda yapılan hesaplamada 2.250TL nin 05.01.2021 tarihli ödeme tarihindeki kur karşılığı (1 TRY=0,109996) 247,4916 EURO olduğu, diğer 2.250 TL nin 08/01/2021 tarihli kur karşılığının ise (1 TRY =0,111044) 249,8493 EURO olduğu toplamda 497,3409 EURO takipten sonra davadan önce ödeme yapıldığı bu kapsamda takip talebi ile talep edilen 2.460,00 EURO asıl alacaktan- takipten sonra davadan önce ödenen toplamda 497,3409 EURO =1.962,6591 EURO bakiye asıl alacağı talep etme hakkı bulunduğundan (dava tarihi itibari ile kur karşılığı 16.809,08 TL) fazlaya ilişkin talebin reddine, Dava konusu alacak likit alacak(borçlusu tarafından bilinebilir) niteliğinde olduğu, bu kapsamda kabul edilen asıl alacağın %20’si olan 392,5318 Euro(fiili ödeme tarihindeki TL karşılığı) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında davalı borçlu itirazının kısmen iptali ile davalı borçlu hakkındaki icra takibinin 1.962,6591 Euro asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Dava konusu alacak likit alacak(borçlusu tarafından bilinebilir) niteliğinde olduğu, bu kapsamda kabul edilen asıl alacağın %20’si olan 392,5318 Euro(fiili ödeme tarihindeki TL karşılığı) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf takipte kötü niyetli olmadığından davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 1.148,23 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 232,14 TL harcın mahsubu ile bakiye 916,09 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27TL’nin Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesinin 11. Bendi uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderinden sayıldığından ve davalı ilk oturuma katılmadığından tamamının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 232,14 TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 299,94 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 146,50 TL tebligat ve posta gideri ile 1.200,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.346,50 TL yargılama giderinin Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesinin 11. Bendi uyarınca davalı ilk oturuma katılmadığından tamamının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirmiş ise de; Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesinin 11. Bendi uyarınca davalı ilk oturuma katılmadığından reddedilen tutar yönünden lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/02/2022

Katip Hakim
e-imzalıdır. e-imzalıdır.