Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/967 E. 2023/257 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/967 Esas – 2023/257
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/967 Esas
KARAR NO : 2023/257

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 22/11/2021
KARAR TARİHİ: 28/02/2023
K.YAZIM TARİHİ: 31/03/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; davalının, müvekkili ile gerek telefon ve gerekse sözlü olarak iletişime geçtiğini ve müvekkiline internet, sabit hat ve mobil satmak istediğini, akabinde müvekkilinin, sabit internet, mobil ve sabit hat ile alakalı davalı tarafın teklifini değerlendirdiğini ve davalı tarafın icabını kabul etmediğini, herhangi bir abonelik sözleşmesi imzalamadığını, akabinde davalının önce telefon ile sonra yazılı olarak (müşteri temsilcisi ve kurum avukatları tarafından) taraflarıyla abonelik sözleşmeleri yapıldığı, işbu abonelik sözleşmesi uyarınca ödenmeyen 9.472,30TL tutarında faturaların bulunduğunun belirtildiği ve ilgili faturaların ödenmesi aksi halde yasal yollara başvurulacağının belirtildiğini, davalı tarafça müvekkilinin sürekli aranması ve fatura gönderilmesi akabinde müvekkilinin ilgili aboneliklere ait sözleşmeleri 5 mayıs 2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile talep ettiğini fakat herhangi bir cevap verilmediğini belirterek, davalı aleyhine açmış oldukları menfi tespit davalarının kabulüne, müvekkilinin abonelik sözleşmesinden kaynaklı olarak davalı tarafa borcunun olup olmadığının tespitine, yapılan 10.000,00TL masraflarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı yanın süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı, süresinden sonra cevap sunduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER :
Taraflar arasında düzenlenen abonelik sözleşmesi ve dayanağı belgeler ile faturalar, Ankara Batı … Tüketici Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, davacının ticari defter ve kayıtları, 25/11/2022 tarihli hesap bilirkişisi raporu, 03/01/2023 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Hesap bilirkişisi raporunda, davacı firmanın davalı aralarında imzalanmış bir sözleşme bulunmadığı iddia edilerek, hizmet alınıp, alınmadığı hususunda bir açıklama yapılmadan, abonelik sözleşmesinden kaynaklı olarak davalı tarafa borcunun bulunup, bulunmadığının tespiti ile yapılan 10.000.-TL masrafın tahsilini talep ve dava ettiği, davacı şirket ile davalı firma arasında dava konusu hizmetlerin sunulması konusunda 3.07.2019 tarihli muhtelif sözleşme ve evrakların imzalandığı, anılan sözleşmelerde davacı firma yetkilisi olarak … (T.C.: …) ismi altında imza bulunduğu, davalı kurum tarafından dava konusu borcun kaynağına ilişkin faturaların dosyaya elektronik ortamda sunulduğu ancak çıktılarının alınmadığı, anılan faturalara elektronik ortamda ulaşıldığı ve anılan faturaların çıktılarının alınarak, tarafımdan dosyaya eklendiği, davalı firma tarafından anılan faturalarda her ne kadar VAP servisleri (katma değerli servisler) adı altında tahakkuk ettirilen 100.-TL’na ayrıca % 18 KDV tahakkuku yapılmış ise de, dava dosyasına sunulan davacı kurum kaşesi altında imza bulunan 03.07.2019 tarihli 4,5G VPN HİZMET ŞARTNAMESİ EK-X’in dosyaya sunulduğu, anılan şartnamede VPN yönetim bedelinin 100.-TL olduğu ve bu tutara % 18 KDV’nin dahil olduğu belirtildiğinden, anılan VAP servis ücretlerine tahakkuk ettirilen % 18 KDV’nin hesaplamada dikkate alınmadığı, taraflar arasındaki çerçeve sözleşmenin 7 nci maddesinde her ne kadar gecikme faiz oranı aylık % 4 olarak belirlenmiş ise de, davacı firmaya gönderilen faturalarda aylık gecikme faizi aylık % 3,90 olarak gösterildiğinden, % 3,90 oranında gecikme faizi uygulanması gerektiği, buna göre raporumuzdaki hesaplamanın aylık % 3,90 gecikme faiz oranı üzerinden yapıldığı, diğer taraftan 30.01.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 3469 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı gereği özel iletişim vergisi oranı % 10 olarak değiştirildiğinden ve anılan değişiklik yayımı tarihinde yürürlüğe girdiğinden bu tarihten sonra özel iletişim vergisi oranı % 10 olarak uygulanması gerektiği ve bu nedenle 30.01.2021 tarihinden sonrası için Özel İletişim Vergisi (ÖİV)’nin % 10 olarak hesaplandığı,
22.11.2021 dava tarihi itibariyle;
Asıl alacak = 6.277,75 (= 4.405,99 + 1.864,52)
gecikme faizi = 4.057,25 (= 1.644,21 + 695,71 + 1.206,05 + 509,02)
% 18 KDV = 730,30 (= 295,96 + 125,23 + 217,09 + 91,62)
ÖİV = 255,10 (= 164,42 + 90,45)
+____________
TOPLAM = 11.320,41TL şeklinde hesaplama yapıldığı,

Davacının karşı taraftan, 10.000,00TL masraf talebine ilişkin olarak, davacı vekilinin 07.12.2021 tarihli delil dilekçesinde özetle, avukatlık ücret bedeli olarak davalıdan talep edilen 10.000,00TL ödemeye ilişkin banka dekontunun sunulduğu belirtilmesine karşın, anılan dilekçe ekinde … şubesiz bankacılığa ait 30.04.2021 işlem tarihli, davacı tarafından … hesabına 5.000,00TL’nin … temsil açıklaması ile gönderildiği, …’ın işbu davada, davacı vekili olması nedeniyle anılan tutarın avukatlık ücreti olarak gönderilmiş olabileceği, ancak buna ilişkin … tarafından kesilmiş serbest meslek makbuzunun dosyaya ibraz edilmediği, davalı tarafça davacı adresinde hizmet verilip verilmediğine yönelik olarak teknik tespit yapılabilmesinin uzmanlık alanında bulunmadığı, mahkemenizce bu yönde yerinde inceleme yapılması isteniyor ise, bu konuda dava dosyasının yeterli teknik (bilişimci-elektronikçi) bir bilirkişiye yönlendirilmesinin takdirinin de mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
Teknik bilirkişi raporunda, incelenen dava dosyası içeriği ve yapılan yerinde ziyaret sonucu; her ne kadar abone sözleşmesini içerse de sözleşme dayanağı belgelerin ve verilen hizmetlere ait ispat niteliği taşıyan delilierin (Lan Şebeke Bilgileri, PBX Santral Bilgileri, IP Telefon Bilgileri, Kurulan Cihazların MAC Adresleri, Kullanıma Verilen Sabit Hat ve GSM Hat Numaraları, Switch Bilgileri, Kurulum Yapıldığıni Gösterir Teknik Servis Formları… gibi) iki defa mahkemenizce istenmiş ama alınamamış olması ve mevcutta zaten böyle bir altyapının kurulu olmadığı da göz önünde bulundurularak bilirkişi olarak inceleme sonucunu; davalı tarafından söz konusu hizmetlerin fiziksel olarak verildiğini kanıtlayacak nitelikleri taşımamakta olduğu belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, davacının abonelik sözleşmesinden kaynaklı olarak davalı tarafa borcunun olmadığının tespiti ile yapılan vekalet ücreti masrafının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı yan, davalı ile aralarında kurulmuş bir abonelik sözleşmesinin bulunmadığını, bu sebeple tanzim edilen faturalardan dolayı davalıya borçlu olmadığını iddia etmiş, süresinden sonra sunulan cevap dilekçesi içeriğinden davalı yanın, davacıyla abonelik sözleşmesinin kurulduğunu savunarak davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça tanık bildirilmişse de, tanıkların hukuki işlemin ispatına yönelik dinletilmek istendiği, dava değerine göre iddianın ancak yazılı delille ispat edilebileceği, tanık deliliyle ispat edilmeyeceği anlaşıldığından tanık dinletme talebi kabul edilmemiştir.
Mahkememizce davalı şirkete müzekkere yazılarak taraflar arasında düzenlenen tüm abonelik sözleşmelerinin ve dayanağı belgelerin birer suretinin, davacı adına düzenlenen faturaların birer suretinin, davacının güncel borç dökümünün bir suretinin ve taraflar arasında yapılan görüşme kayıtlarının CD ortamında bir suretinin çıkartılarak mahkememize gönderilmesi istenmiş, gelen evraklar içerisinde görüşme kayıtlarının bulunmadığı, yalnızca fatura bilgileri ile abonelik dosyasının bulunduğu, davalı tarafça dilekçe ekinde sunulan evrakların da benzer evraklar olduğu anlaşılmıştır. Görüşme kayıtlarına ilişkin ikince kez müzekkere yazılmışsa da olumlu bir cevap alınamamış ve görüşme kayıtları dosyaya kazandırılamamıştır.
Mahkememizce öncelikle abonelik sözleşmeleri konusunda uzmandan 25/11/2022 tanzim tarihli rapor alınmış, yapılan inceleme sonucunda düzenlenen raporda, taraflar arasında 03/07/2019 tarihli muhtelif sözleşme ve evrakların imzalandığı, anılan sözleşmelerde davacı adına yetkili olarak …’in ismi ve imzası bulunduğu, dava tarihi itibariyle hesaplanan fatura borcunun 11.320,41TL olduğu, hizmetin verilip verilmediğine yönelik teknik bilirkişi tarafından inceleme yapılması gerektiği rapor edilmiştir.
Bu tespit ve değerlendirme üzerine dosya, yerinde inceleme yapılmak üzere teknik bilirkişiye tevdi edilmiş, teknik bilirkişi 03/01/2023 tanzim tarihli raporunda, mevcut durumda savunulan şekilde aboneliğe yönelik bir altyapının bulunmadığı, hizmetin verildiğine yönelik dosya kapsamında bilgi ve belge bulunmadığı rapor edilmiştir.
Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle ortadan kalktığını ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkâr ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme gibi bir nedenle sona erdiğini ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir. Görülmektedir ki, menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır.
Davalının alacağının dayanağı, abonelik sözleşmesi ve bu kapsamda verildiği iddia edilen hizmete ilişkin düzenlenen faturalardır.
Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davalının aynı zamanda hizmetin ifa edildiğinin ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davacının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davalının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani abonelik ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda yapılan değerlendirme neticesinde; davacıya ait vekaletnamenin ekinde bulunan 04/01/2021 tarih ve … nolu karar uyarınca davacı firmanın yönetim kurulu başkanlığına …’in seçildiği, dosya kapsamında sunulu bulunan sözleşme ve belgelerin … Yönetim Kurulu Kaşesiyle imzalandığı, abone yetkilisinin … olduğu, taraflar arasında abonelik sözleşmesinin kurulduğu, ancak aboneliğe yönelik faturalara konu hizmetin eksiksiz ve usulüne uygun verildiğinin tüm dosya kapsamından sabit olmadığı, hizmetin ifasına yönelik ispat yükünün davalıda olduğu, dosyaya sunulan deliller ile alınan teknik bilirkişi raporuyla belirli olduğu üzere, davalının anılan aboneliğe yönelik hizmeti eksiksiz ifa ettiğinin ispatlanamadığı sonuç ve kanaatine varılmakla davacının davasının menfi tespit talebi yönünden kabulüne, abonelik sözleşmesi sebebiyle davacının davalıya 30/09/2019-31/03/2021 tarihi aralığına ilişkin düzenlenen 19 adet fatura toplamı olan 9.472,30TL kadar borçlu olmadığının tespitine, davacı asıl ile vekili arasındaki vekalet ücret sözleşmesi sebebiyle talep edilen 10.000,00TL vekalet ücretinden davalının sorumluluğunun bulunmadığı, davanın haklılığına göre AAÜT uyarınca davacı lehine avukatla temsil edilmesi sebebiyle vekalet ücretine hükmedildiği, bu nedenle davacının bu yöndeki talebinin yerinde olmadığı anlaşılmakla bu talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Davacının davalıya abonelik sözleşmesi sebebiyle 30/09/2019-31/03/2021 tarihi aralığına ilişkin düzenlenen 19 adet fatura sebebiyle 9.472,30TL borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının 10.000,00TL masraf talebinin reddine,
3-Alınması gereken 647,05TL karar ve ilam harcından peşin alınan 161,77TL harç ile 171,00TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 314,28TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 533,28TL’sinin davalıdan, 562,99TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 161,77TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı ile 171,00TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 400,57TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 99,50TL tebligat ve posta gideri ile 1.900,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.999,50TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 972,65TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.28/02/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı