Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/957 E. 2023/245 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/957 Esas – 2023/245
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/957 Esas
KARAR NO : 2023/245

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/11/2021
KARAR TARİHİ: 23/02/2023
K. YAZIM TARİHİ: 20/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;müvekkili şirket tarafından ticaretine konu … Yem Aromalarının, sipariş üzerine özel olarak üretilerek davalı … Şti’nin …’da bulunan adresine … Kargo ile … Kargo takip numarası sevkedildiğini ve 25.02.2021 tarihinde davalı şirket tarafından teslim alındığını, bahse konu sevkedilen ürünler hakkında müvekkili … Şti. tarafından 13.04.2021 tarihinde … Fatura Numaralı Elektronik Fatura gönderildiğini, müvekkili şirketin bu aşamada, davalı şirketten faturaya konu alacağın ödenmesini beklemekte iken, yasal fatura iade tarihinden çok sonra bir tarih olan 25.05.2021 tarihinde, Kahramankazan … Noterliğinin … Yevmiye Sayılı yazısı ile faturaya itiraz edildiği ve faturanın resmi kayıtlara alınmadığının müvekkili şirkete bildirildiğini, bahse konu itirazın yasal süreden çok sonra yapılmış olup, yok hükmünde olduğunu, bahse konu alacağın tahsili amacıyla Kahramankazan İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasından başlatılan icra takibine, davalı şirket tarafından borca itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, bahse konu itirazın kötüniyetli olarak yapıldığını, davalı ile müvekkili arasındaki ticari iş ilişkisi çerçevesinde, düzenlenen faturaya komu borcun 13.04.2021 tarihinde müvekkiline ödenmesi gerekirken iş bu davanın ikame tarihine kadar taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı hakkında yapılan icra takibine, davalı tarafından haksız yere takibe itiraz edildiğini, davalının, icra takip dosyasına sunulan faturadan dolayı borçlu bulunduğunu, davalının, itirazında söz konusu alacağın neye dayandığını bildirmediğini beyan etmesine karşın, ödeme emrinde ve takip dosyasında alacağın kaynağının 13.04.2021 tarihli fatura olduğunun açıkça belirtildiğini, bu haliyle likit halde bulunan alacak karşısında herhangi bir açıklama getirilmediğini ve ödeme belgesi de sunulmadığını, her ne kadar, gönderilen ürünlerin göndericisi … Şti olarak görünmekte ise de, davalı firmaya bu hususta bilgi verildiğini, … Şti’nin, müvekkiline ait başkaca bir firma olup, kargo işleminin yapılması esnasında sehven gönderici … Şti olarak girildiğini, arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını, tüm bu sebeplerle; Kahramankazan İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibe davalı tarafça yapılan olduğu haksız, hukuka aykırı ve kötüniyetli itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun bu itiraz başvurusu bakımından kötü niyeti sabit olduğundan yasa gereği takip konusu alacağın %20’ sinden az olmamak üzere hakkında icra inkâr tazminatına/kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, vekâlet ücreti ve sâir yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı taraf davaya karşı cevap dilekçesi sunmamış, davalı vekili ön inceleme duruşmasında ise özetle; davayı kabul etmediklerini, icra takibindeki itirazlarını yinelediklerini, malların teslim edildiğine dair irsaliye faturası olmadığını, başka bir evrak da bulunmadığını, ticari defterlerde de herhangi bir kayıt bulunmadığını beyan ederek, aşamalarda davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
Kahramankazan İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, BA-BS formları, kargo şirketinin cevabi yazıları, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı.
Talimat yolu ile aldırılan 25/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafından davalı adına düzenlenen 13.04.2021 e-arşiv faturasına itirazın TTK 18 göre 25.05.2021 tarihinde noter kanalı ile yapıldığı ancak TTK 21.maddesinde belirtilen sürede yapılmadığı, buna göre faturanın davalı şirket kabulünde olup olmayacağı hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu, diğer taraftan takibe konu söz konusu faturanın, davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, defterlerin açılış-kapanış onaylarının TTK 64.maddesine göre süresinde yapıldığı, usulüne uygun tutulduğu, Maliye Bakanlığı’na yapılan bildirimlerden olan Form Bs ile beyan ettiği ancak fatura içeriği ürünlerin davalı şirkete teslimine dair dosyaya sunulan 24.02.2021 tarihi kargo belgesinde yazılı olan ürün ağırlığı 75.-Kg olduğu, faturadaki ürünlerin toplamının ise 200.-Kg olduğu göz önüne alındığında faturanın da yasal 7 günlük süresinde düzenlenmemesi ile birlikte takdiri Mahkemeye ait olmak üzere ürünlerin davalı şirkete tesliminin davacı şirket tarafından ortaya koyulamadığı aksinin kabulü yani ürünlerin tesliminin kabulü halinde ise davacının takip tarihi itibari ile davalı şirketten 60.412,11TL alacaklı olacağı, asıl alacağın kabulü halinde talep edilen yasal faizin 3095 sayılı kanuna göre uygun olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan 10/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; iddia, savunma ile dosyaya sulan delillerin ve taraflara ait ticari defter ve belgelerin incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; davacıya ait ticari defter kayıtlarına göre davacı davalıdan takibe konu 13.04.2021 tarihli ve KDV Dahil 60.412,11 TL bedelli fatura karşılığında 60.412.11 TL alacaklı olmasına rağmen davalıya ait ticari defter kayıtlarına göre ise davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı, yine taraflarca vergi dairesine sunulan BA-BS formlarının da birbiri ile örtüşmediği, davacı tarafından sunulan BS formunda takibe konu edilen 13.04.2021 tarihli KDV Dahil toplam 60.412,11 TL bedelli fatura beyan edilirken, davalı tarafından sunulan BA formunda ise davalının davacıdan takibe konuda fatura da dahil hiçbir ticari işlemin söz konusu olmadığının görüldüğü, hal böyle olmakla, takibe konu edilen 13.04.2021 tarihli KDV Dahil toplam 60.412,11 TL bedelli faturaya konu malın davacı tarafından davalıya teslim edildiğinin davacı yanca somut olarak ispatlanmasının gerektiği, dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelere göre ve faturaya konu malın davacı yanca davalıya teslim edildiğinin somut olarak ispatlanamadığı anlaşıldığından, davacının davalıdan alacaklı olmadığının kabulünün gerektiği, bununla birlikte, faturaya konu malın davalıya teslim edildiğinin somut olarak davacı tarafından ispatlanması durumunda davacının takibe konu 60.412,11 TL alacaklı olduğunun kabulünün gerekeceği kuşkusuz olup böyle hir durumda ise davacı söz konusu 60.412,11 TL asıl alacağını takip tarihinden itibaren (takip tarihine kadar temerrüt söz konusu olmadığından) takipteki talebi olan yasal faiz üzerinden tahsil edebileceği bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, ticari satımdan kaynaklı alacağın olduğu iddiası ile başlatılan icra takibine itirazın iptali talebin ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlıkta, ödeme yapıldığına ilişkin bir savunma olmaması nedeniyle temel uyuşmazlık malların teslim edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki ilişki kapsamında davacının fatura konusu malları davalıya teslim etmiş olduğunu ispatı gerekli olup (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi nin 2019/65 E 2019/4829 K sayılı ilamı); Davacı tarafça faturanın, davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı Olduğu, Maliye Bakanlığı’na yapılan bildirimlerden olan Form Bs ile beyan ettiği ancak fatura içeriği ürünlerin davalı şirkete teslimine dair dosyaya sunulan 24.02.2021 tarihi kargo belgesinde yazılı olan ürün ağırlığı 75.-Kg olduğu, faturadaki ürünlerin toplamının ise 200.-Kg olduğu göz önüne alındığında ve … Kargo 11/01/2023 havale tarihli müzekkere cevabı incelendiğinde de ambar tesellüm fişinde yanlışlık yapıldığının 3 adet koli sehven yazıldığı fakat 8 adet kolinin tesliminin yapıldığı belirtilmiş ise de faturaya konu 200 kg ürünün tesliminin yapıldığına yönelik delil bulunmamaktadır. Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.Uyuşmazlık konusu kapsamında davacının faturaya dayalı alacağı olduğu iddiasından kaynaklı teslimi yerine getirdiğini ispat etmesi gerekmektedir. Tüm bu açıklamalara göre; davacıya ait ticari defter kayıtlarına göre davacı davalıdan takibe konu 13.04.2021 tarihli ve KDV Dahil 60.412,11 TL bedelli fatura karşılığında 60.412.11 TL alacaklı olmasına rağmen davalıya ait ticari defter kayıtlarına göre ise davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı, yine taraflarca vergi dairesine sunulan BA-BS formlarının da birbiri ile örtüşmediği, davacı tarafından sunulan BS formunda takibe konu edilen 13.04.2021 tarihli KDV Dahil toplam 60.412,11 TL bedelli fatura beyan edilirken, davalı tarafından sunulan BA formunda ise davalının davacıdan takibe konuda fatura da dahil hiçbir ticari işlemin söz konusu olmadığının görüldüğü, hal böyle olmakla her ne kadar davacı tarafından alacak isteminde bulunulmuşsa da; alacağın dayanağı faturaya konu malın davalı şirket tarafından teslim alındığının ispatlanamadığı, davacının kayıtlarına göre alacak bulunduğu ancak davacının kendi ticari defter ve kayıtlarının tek yanlı olarak lehine delil teşkil etmediği, davacının fatura konusu malların davalıya teslimi ile işin davalıya yapıldığını ve taraflar arasında hukuki ilişki bulunduğunu ispat edemediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90TL karar ve ilam harcının peşin alınan 748,24 TL harçtan mahsubu ile bakiye 568,34 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.912,42 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/02/2023

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.