Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/946 E. 2022/725 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/946 Esas – 2022/725
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/946 Esas
KARAR NO : 2022/725
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2021
KARAR TARİHİ: 08/09/2022
K. YAZIM TARİHİ: 16/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı borçlu arasındaki ticari ilişkiye dayanana cari hesap alacağının ödenmemesi nedeniyle davalı borçlu aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … E. numaralı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, söz konusu takibe borca ve tüm fer’ilerine süresi içinde davalı şirket tarafından itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinin de anlaşamama ile sonuçlarıdığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı/borçlu tarafından takibe yapılan haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline, takibin 27.402,70 TL anapara ve ferileri ile kaldığı yerden devamına, yapılan icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğinden asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığını, müvekkilinin iade ettiği fatura içeriğindeki malları hiçbir zaman teslim almamasından ve iş bu faturanın kimin tarafından teslim alındığı bilinmediğinden ayrıca kesilen faturalardan işbu icra takibine kadar hiçbir şekilde haberi olmamasından dolayı 8 günlük yasal süresi içinde faluralara itiraz hakkını kullanamadığını beyan ederek, müvekkili adına başlatılan … İcra Müdürlüğü’nün … E, sayılı dosyasının iptali ile işbu davanın reddine, haksız icra takibi başlatan alacaklı aleyhine, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve belgeleri ile BA-BS formları, 28/04/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasının bir sureti dosya arasına alınmış, incelenmesinde; Davacı (alacaklı) şirket vekili tarafından davalı (borçlu) şirket aleyhine 06/09/2021 tarihli ödeme emri ile 27.402,70 TL asıl alacağını, tahsil tarihine kadar işleyecek %16,75 avans faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 11/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafın 17/09/2021 tarihli dilekçeyle itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu, eldeki davanın 15/11/2021 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket, icra takibine de konu ettiği cari hesaptan kaynaklanan toplam 27.402,70 TL bakiye alacağının davalı tarafından ödenmediğini iddia etmekte, davalı şirket ise takip dosyasına sunduğu dilekçeyle davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını savunmaktadır.
Davacı ticari defterlerine dayanarak alacak talep etmiştir. Bir gerçek veya tüzel kişinin kendi düzenlemiş olduğu belgeyi yine kendi lehine delil olarak kullanamaması bir usul kuralıdır. Zira kişi kendi lehine, başkası aleyhine delil oluşturma eğilimine girebilir. Ancak, bir kişinin kendi düzenlemiş olduğu belgeye yine kendi lehine delil olarak dayanamayacağına ilişkin genel kurala bir istisna getirilmiş ve kanunda belirtilen şartlar altında ticari defterlerin sahibi lehine delil olacağı kabul edilmiştir. Sahibi tarafından oluşturulan ticari defter kayıtları, uyuşmazlığın her iki tarafının defter tutma yükümlülüğüne tabi olması ve uyuşmazlık konusunun her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmasına ilişkin genel şartlar dışında, kanunda öngörülen ek şartların gerçekleşmesi halinde, sahibi lehine delil teşkil edebilir. Bu kuralın istisnası olan ticari defterlerle ispat HMK’nın 222/2-3. Maddesinde bazı sıkı şartlara bağlanmıştır. HMK 222/2’de, ticari defterlerin delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz, usulüne uygun şekilde tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulaması gerektiği hüküm altına alınmıştır. HMK 222/3. Maddesinde ise, HMK 222/2’de öngörülen şartlara uygun şekilde tutulan ticari defter kayıtlarının, sahibi lehine delil olabilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defter kayıtlarının bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.
Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK’nın 220/3. maddesi gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’daki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır ( Yargıtay 15. HD’nin 13/06/2017 tarih ve 2/16/2310 E.2017/2537 K sayılı ilamı).
Taraflara ait ticari defterlerin karşılaştırılması neticesinde de;
Dosyaya kazandırılan 28/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava dosyası ve tarafların kayıtlarının incelenmesi neticesinde, Davacının … İcra Dairesi’nin … E. sayılı icra dosyası ile 06.09.2021 tarihli ilamsız takiplerde ödeme emri ile 27.402,70 TL asıl alacağını ve alacağın tahsili tarihine kadar %16,75 avans faizi ile birlikte talep ettiği,
Davacının kayıtlarına göre; Davacının BS formu ile beyan ettiği dava konusu alacağın dayanağı faturanın kayıtlara işlenmiş olduğu, davalının yapmış olduğu 10.000,00 TL ödeme kaydından sonra icra takip tarihi itibariyle davalıdan 27.402,70 TL bakiye alacağının bulunduğu,
Davalının kayıtlarına göre; Davalının BA formu ile beyanı ettiği dava konusu alacağın dayanağı faturanın kayıtlara işlenmiş olduğu, davacıya yapılan 10.000,00 TL ödeme kaydından sonra icra takip tarihi itibariyle davacıya 27.402,70 TL bakiye borcunun bulunduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların BA/BS formlarının karşılaştırılması neticesinde ise; tarafların bu kayıtlarının da uyumlu olduğu, Yargıtay …HD … … esas, … karar sayılı kararında da belirtildiği üzere bu hususun fatura konusu malların teslimine karine teşkil ettiği, ve aksinin davalı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalar, HMK 222.maddesi ve belirtilen Yargıtay kararı ışığında davanın kabulüne itirazın iptaline, alacağın kaynağının fatura olması dikkate alınarak icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE ; Davalının … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Asıl alacak olan 27.402,70 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 1.871,87 TL harçtan peşin alınan 330,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.540,91 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.096,27 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 59,30 TL başvurma harcı, 8,50 TL vekalet harcı, 330,96 TL peşin harç olmak üzere toplam 398,76 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yargılamada yapmış olduğu 900,00 TL bilirkişi ücreti, 51,75 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 951,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/09/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza