Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/941 E. 2023/291 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/941 Esas – 2023/291
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/941
KARAR NO : 2023/291

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
: 3-
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/12/2020
KARAR TARİHİ: 08/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 31/03/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … yılında kurulduğunu, cam imalatı alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin paydaşlar arası ihtilaflar yaşanması nedeniyle 2015 yılı Eylül ayından itibaren kısmi bölünmeye gidildiğini ve 15 Haziran 2016 yılında tamamlandığını ve kapanış sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşmede davalıların …’ın ve …’nın 01.09.2015 tarihinden önceki dönemlere ilişkin ticari faaliyetleri sonucunda doğacak her türlü kamu alacağı, vergi, SGK pirim ve borçları, gümrük idari para cezaları dahil tüm idari ve kamu soruşturma ve cezalarından doğabilecek borçlara payları oranında müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının olduğunun taahhüt altına alındığını, müvekkili şirket çalışanlarından …’in Ankara … İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında dava açtığını ve davanın kesinleştiğini, başlatılan takip neticesinde eski personel …’ne 129.508,81TL ödeme yapıldığını, bu ödeme bakımından davalı …’ın 47.918,25TL, …’ın 11.655,79TL ve …’ın 6.475,44TL ayrı ayrı sorumluluğunun bulunduğunu belirterek, şimdilik her bir davalıdan 100,00TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın sözleşme gereği Ankara Asliye Ticaret Mahkemelerine açılması gerektiğinde, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da müvekkillerinin tek borç ilçesi uyarınca pay sahibi sıfatıyla dava konusu alacaklara ilişkin sorumluluklarının bulunmadığını, farklılaştırılmış teselsül ilkesi uyarınca müvekkillerinin eski yönetim kurulu üyesi sıfatıyla işçilik alacaklarına ilişkin sorumluluklarının bulunmadığını, davacı şirketin genel kurullarında, ibra edilmiş müvekkillerinin yönetim kurulu üyesi sıfatıyla sorumluluklarına gidilemeyeceğini belirterek, TTK’un emredici hükümleri uyarınca pay sahibi ve yönetim kurulu üyesi sıfatlarıyla hiçbir sorumluluğu bulunmayan müvekkilleri açısından somut ve hukuki hiçbir dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER :Davacı şirketin ticaret sicil özete bilgileri, Ankara … İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, 14/06/2022 tarihli bilirkişi raporu, 14/11/2022 tarihli bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, şirket zararının ortaklar arasında düzenlenen sözleşmeye istinaden davalılardan (eski ortaklardan) tahsili istemine ilişkindir.
Davacı taraf, kapanış sözleşmesinin 11. maddesine dayanılarak eldeki davayı açmıştır.
Kapanış Sözleşmesinin ilgili 11. maddesinin devamında; “Yukarıdaki konulara ilişkin herhangi bir ödemenin … ve … tarafından yapılmasını takiben derhal durum …, … ile …’a bildirilecektir ve bildirim tarihinden itibaren 7 gün içinde …, … ile … ilgili şirketlere ödeyecektir.” hükmü yer almaktadır.
Davacı şirketin ortakları, davalı olarak gösterilen …, …, … ile dava dışı … ve … iken (ortakların) aralarında yaptıkları anlaşmalar neticesinde dosyamızda davalı olarak gösterilen ortaklar hisselerini … ve …’a devretmişler, davacı şirketin ortaklığından da ayrılmışlardır. Bu devire ilişkin aralarında 10.06.2016 tarihli Pay Alım Sözleşmesi düzenlemişler, davalılara ait şirketteki %51 hissenin bedeli 18.895.783,00TL olarak belirlenmiş, sonrasında da yasa ve ana sözleşmedeki prosedür yerine getirilmiştir.
Pay Alım Sözleşmesi’nin akdedilmesinin ardından pay devirleri ile ilişkili birtakım tasarruf ve yan edimlerin düzenlenmesi amacıyla 15.06.2016 Tarihli “Anonim Şirket Pay Devirleri İle İlişkili Tasarrufların Düzenlenmesine Dair Nihai Sözleşme” akdedilmiştir. Kapanış Sözleşmesinin “Giriş” başlıklı 2. maddesi aşağıdaki şekildedir:
İşbu Kapanış Sözleşmesi ile gerçek kişi taraflar arasında gerçekleşen Şirket paylarının devrinde, Pay Devir Sözleşmesi içinde yer almayan ancak bu payların devri işlemi ile mali olarak ilişkili olan işlemlerin de taraflar arasında yazılı olarak hukuki işlem güvenliği çerçevesinde bir akit ile güvence altına alınması sağlanmıştır.
10.06.2016 Tarihli Pay Alım Sözleşmesi’nin “Sözleşmenin Bütünü” başlıklı 6.1. maddesinde ise; “İşbu Sözleşme (ekleri de dahil olmak üzere) ve İşbu Sözleşme uyarınca imza ve teati edilecek bütün anlaşmalar, dokümanlar ve kıymetli evrak, teklif edilen payların satışı ve bununla alakalı işlemler ile ilgili olarak taraflar arasındaki nihai, bütün ve münhasır anlaşmayı teşkil eder… ” hükmü yer almaktadır.
İşçi ile işveren ilişkisinden kaynaklanan … tarafından … A.Ş. aleyhine açılan davada, Ankara … İş Mahkemesinin … E-… K. sayılı ve 07.02.2017 tarihli kararında, taleple bağlı kalınarak 49.300,00TL kıdem tazminatı ve 135,15TL işlemiş faizi ile 800,00 TL yıllık ücretli izin alacağı ve 0.79 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 50,7635.94TL alacağa yönelik itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak miktarı olan 50.600TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, alınması gereken 3.465,77TL karar ve ilam harcından peşin alınan 582,62TL harcın mahsubu
e-imza e-imza e-imza e-imza

ile bakiye 2.883,15 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, tayin olunan 2.349,73 vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 582,62 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 339,00 TL sair yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı tarafından karşılanan 62,00TL sair yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ve başvuru esastan reddedilmiştir. Karara ilişkin yapılan temyiz itirazları ise Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2017/46451 E., 2020/8960 K. Sayılı 07.07.2020 tarihli kararı ile reddedilmiş ve karar onanmıştır.
Davacı şitket tarafından, Ankara … İcra Müd. … E. Sayılı dosya kapsamında … A.Ş. üzerinden davadışı …’e 24.07.2020 tarihinde 129,508,81TL tutarında ödeme yapıldığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce davacının talep ettiği zararın gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş olması halinde bu zarardan davacı şirketin eski ortakları olan davalıların sorumlu tutulup tutulamayacağı, tutulacağının kabulü halinde ise davalıların ayrı ayrı sorumlu tutulacakları miktarın tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosyaya sunulan gerekçeli ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacı şirketin talebine konu 129.508.81TL’lik zararın gerçekleşmiş olduğu, gerçekleşen 129.508,81TL’lik zarardan davalıların 15.06.2016 tarihli Kapanış Sözleşmesi kapsamında hisseleri oranında sorumlu oldukları, bu çerçevede, 129.508,81TL’lik şirket zararından 15.06.2016 tarihli Kapanış Sözleşmesi kapsamında davalılardan …’ın 47.918,26TL tutardan, …’ın 11.655,79TL’lik tutardan ve …’ın ise 6.475,44 TL’lik tutardan sorumlu oldukları, davacı şirketin söz konusu tutarları davalı …’dan temerrüt tarihi olan 16.08.2020, …’dan 18.08.2020, …’dan 25.08.2020 tarihinden tahsil tarihine kadar geçen sürede avans faiz oranları üzerinden işleyecek faiz tutarı ile birlikte talep elme hakkına sahip olduğu tespit edilmiştir.
TTK m.392/2’de yer alan emredici düzenlemeye göre, pay sahipleri sadece taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile şirkete karşı sorumludur.
Dolayısıyla, yukarıda yapılan açıklamalar ile denetime elverişli ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacı şirketin ortakları olan davalıların yukarıda bahsedildiği gibi kapanış sözleşmesi başlıklı sözleşmenin 11. Maddesi gereğince işçilik alacağından doğan zarardan sorumlu oldukları, söz konusu sözleşmenin davalılar tarafından imzalandığı, bu nedenle davalıların hisseleri oranında bu zararı karşılamaları gerektiği kanaatine varılarak davacının davasının kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, 47.918,26TL’nin davalı …’dan 08/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek, 11.655,79TL’nin davalı …dan 10/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek, 6.475,44TL’nin davalı …’dan 17/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
2-a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 4.511,84TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40TL ve ıslah ile alınan 1.122,83TL harcın mahsubu ile bakiye 3.334,61TL karar ve ilam harcından 2.419,23TL’sinin …’dan, 588,46TL’sinin …’dan, 326,92TL’sinin …’dan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)Davacı tarafından yatırılan 54,40TL peşin harç, 54,40TL başvuru harcı ve 1.122,83TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.231,63TL harçtan 893,53TL’sinin …’dan, 217,35TL’sinin …’dan, 120,75TL’sinin …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
c)Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen
e-imza e-imza e-imza e-imza

1.360,00TL’den 986,67TL’sinin …’dan, 240,00TL’sinin …’dan, 133,33TL’sinin …’dan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, takdir ve hesap edilen 9.200,00TL …’dan, 9.200,00TL …dan ve 6.475,44TL …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 1.500,00TL bilirkişi ücreti ile 182,45TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.682,45TL yargılama giderinden, 1.220,60TL …’dan, 296,90TL …’dan ve 164,95TL …dan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Karardan sonraki yargılama giderinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/03/2023

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza