Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/914 E. 2022/883 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/914 Esas – 2022/883
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/914 Esas
KARAR NO : 2022/883
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/11/2021
KARAR TARİHİ: 11/10/2022
K.YAZIM TARİHİ: 08/11/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili şirketin farklı alanlarda kaynaklı imalat yapan firmaların uluslararası geçerlilikte ve yüksek saygınlıktaki standartlara göre belgelendirilmesi işlemleri ile kalite yönetim sistemlerinin belgelendirilmesi yanında teknik yeterliliklerin de belgelendirildiği bir organizasyonu yürütüğünü, özellikle imalarçıların yeterliliğini inceleyip belgelediğini, müvekkili şirket ile davalının Kaynakçı Sertifikası, Tahribatlı Test ve Mühendislik hizmetleri konusunda anlaştığını, müvekkilinin üzerine düşen bütün edimleri yerine getirerek davalıya faturaların tebliğ edildiğin, davalı muhasebesince kayıtlara işlendiğini, fakat davalının takibe konu edilen fatura bedellerini ödemediğini, şifahen yapılan ödeme ihtarlarına rağmen ödeme yapılmadığı için Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile fatura bedellerinin ödenmesi için icra takibi başlatıldığını, davalının barca itirazı nedeniyle takibin durduğunu, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinin de anlaşamama ile sonuçlandığını beyan ederek, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; davanın kabulü ile Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında vaki itirazın iptaline, davalı bakımından takibin devamına, borçlu-davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı şirket tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların 2019 yılına ait BA-BS formları, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları, 18/07/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi raporunda, dava dosyası ve davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde; davacının Ankara Batı İcra Dairesinin … E. sayılı icra dosyası ile davalıdan 19.07.2019 tarihli ilamsız takiplerde ödeme emri ile; 5.286,40TL …-…-24.04.2019 tarihli fatura, 8.590,40TL …-…-10.05.2019 tarihli fatura 13.876,80TL Anapara toplamı alacak, 319,449TL İşlemiş faiz olmak üzere toplamda 14.196,29 TL’yi talep ettiği, dosya kapsamında davacının davalıyı ternerrüde düşürücü bir belgesinin bulunmadığı, davalı tarafından davaya cevap verilmediği gibi ticari defterlerinin de sunulmadığı, dolayısıyla ticari defterlerinin incelenemediği, ancak dosya kapsamında davalıya ait 2019 yılı BA formlarına göre dava konusu alacağın dayanağı faturalardan 1 adedinin BA formu ile beyan edildiği, diğer faturaların beyan sınırı altında olması nedeni ile beyan edilmediğinin değerlendirildiği, dosya kapsamındaki davacıya ait 2019 yılı BS formalarına göre davalı adına düzenlediği 1 adet faturayı beyan ettiği, diğer faturaların beyan sınırı altında kalması nedeni ile beyan edilmediğinin değerlendirildiği, davacının dosya kapsamındaki 2019 yılı ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde davacının davalıdan 10.05.2019 tarihi itibariyle bakiye 9.048,17 TL alacaklı olduğu, nihai olarak dosya kapsamı ve davacı kayıtları dikkate alındığında; icra takip tarihi olan 19.07.2019 itibariyle davacının davalıdan 9.048,17 TL alacaklı olduğu, davacının anapara olarak takipteki talebinin ise 13.876,80 TL olduğu belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmesi kapsamında faturaya dayalı alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmesi nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 05.09.2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 06.09.2019 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan, davalı ile aralarındaki hizmet ilişkisi kapsamında iki adet faturadan kaynaklı bakiye alacağının bulunduğunu iddia ederek bakiye alacağının tahsili amacıyla başlattığı takibe davalının vaki itirazının iptalini talep etmiş, davalı yan ise, usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmadığından davalı yanın savunmaları tespit edilememiş, borca itiraz dilekçesi içeriğinden borcunun bulunmadığını savunduğu anlaşılmıştır.
Davalı yan borca itiraz ederken icra dairesinin yetkisine itiraz etmişse de, yetkili icra dairesini ayrıca ve açıkça bildirmediğinden davalı yanın bu itirazına itibar edilmemiştir.
Uyuşmazlık, davacı yanın takip çıkışı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2019 yılına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir. İncelenmesinde; davacı tarafça davalı adına 2019 yılına ilişkin 1 adet belge karşılığında KDV hariç 7.280,00TL(KDV dahil 8.590,40TL) mal satış bildiriminde bulunulduğu, aynı şekilde davalı tarafça, davacı adına 1 adet belge karşılığında KDV hariç 7.280,00TL(KDV dahil 8.590,40TL) mal alış bildiriminde bulunulduğu, bu itibarla bildirimlerin örtüştüğü tespit edilmiştir. Bildirimlerin KDV dahil tutarları gözetildiğinde bildirilen faturanın 10/05/2019 tarihli 8.590,40TL bedelli fatura olduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlık konusu olan bir diğer faturanın ise 24/04/2019 tarihli 5.286,40TL(KDV hariç 4.480,00TL) bedelli fatura olduğu, bu faturanın KDV hariç 5.000,00TL’nin altında olması sebebiyle bildirim zorunluluğu bulunmadığından 2019 yılına ait Ba-Bs formlarında bu faturaya ilişkin bildirime rastlanılmadığı anlaşılmıştır.
Davalıya verilen kesin süreye rağmen ticari defter ve kayıtlar sunulmadığından ve bulundukları yerin adresi de bildirilmediğinden davacı yanın defter ve kayıtları ile mahkememiz dosyası üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen 18/07/2022 tanzim tarihli bilirkişi raporunda davacının takip tarihi itibariyle 9.048,17TL alacaklı olduğu rapor edilmiştir. Düzenlenen raporun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu değerlendirilmekle hükme esas alınmıştır.
Dava konusu alacak, fatura alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Davacı yan faturadan kaynaklanan alacağının bulunduğunu iddia etmiş, incelenen davacı yan defter ve kayıtları ile tarafların dosyaya kazandırılan Ba – Bs formlarındaki bildirimlerinin 10/05/2019 tarihli 8.590,40TL bedelli fatura yönünden örtüştüğü görülmüştür. Davalı yanın Ba formuyla davacı adına uyuşmazlık dönemine ilişkin 1 adet fatura karşılığı mal alım bildiriminde bulunduğu tespit edildiğinden ve basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunan davalının, hayatın olağan akışına göre teslim almadığı faturaya konu hizmete ilişkin bildirimde bulunmaması gerektiğinden taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığı ve 10/05/2019 tarihli 8.590,40TL bedelli fatura yönünden hizmet ifası yönündeki davacı iddiaları kanıtlanmıştır.
Davalı yana verilen kesin süreye rağmen defter ve kayıtlar sunulmadığından ve adresi de bildirilmediğinden yapılan ihtar uyarınca davacı defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yapılmış olması ve davacı lehine delil olma vasfına haiz olması hususları gözetilerek davacı defter ve kayıtları HMK madde 222/3 (Değişik:22/07/2020 – 7251/23.m.) uyarınca davacı lehine delil olarak kabul edilmiştir. Davacı yan 24/04/2019 tarihli 5.286,40TL fatura yönünden alacağının varlığını usulüne uygun tuttuğu defter ve kayıtları ile kanıtlamıştır. Davacı yanın, hukuki ilişkiyi, hizmetin teslimini ve her iki fatura yönünden bakiye alacağının varlığını kanıtlaması karşısında davalı yanın iddia edilip ispatlanmış bir ödeme savunması bulunmamaktadır.
Bu itibarla alınan bilirkişi raporuyla tespit edildiği üzere davacının takip tarihi itibariyle her iki faturadan kaynaklı olarak yapılan ödemelerin mahsubu sonucu davalıdan 9.048,17TL kadar alacaklı olduğu, davalının itirazının haksız olduğu ve iptalinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kabulüne, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 9.048,17TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin asıl alacak miktarı olan 9.048,17TL yönünden devamına, davalının takipten önce temerrüte düşürüldüğü ispat edilemediğinden işlemiş faize ilişkin ve fazlaya ilişkin istemin reddine, alacağın dayanağı fatura olduğundan ve alacak miktarı likit(belirlenebilir) olduğundan ve davalı yan takibe haksız itiraz ettiğinden alacak miktarının %20’si olan 1.809,63TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 9.048,17TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin asıl alacak miktarı olan 9.048,17TL yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak miktarı likit olduğundan ve davalı yan takibe haksız itiraz ettiğinden alacak miktarının %20 si olan 1.809,63TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 618,08TL karar ve ilam harcından peşin alınan 171,46TL harcın mahsubu ile bakiye 446,62TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında, Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 841,31TL’sinin davalıdan, 478,69TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 171,46TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 239,26TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 65,00TL tebligat ve posta gideri ile 1.000,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.065,00TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 678,79TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 9.048,17TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 5.148,12TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.11/10/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı