Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/866 E. 2022/514 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2021/866 Esas – 2022/514
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/866 Esas
KARAR NO : 2022/514
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 26/10/2021
KARAR TARİHİ: 02/06/2022
K.YAZIM TARİHİ : 27/06/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin taş kırma ve eleme makinaları sektöründe faaliyet göstermekte olduğunu, imalat, satış, satış sonrası hizmetler, servis ve yedek parça ile müşterilerine hizmet vermekte olduğunu, müvekkilinin iş yaptığı firmalardan … A.Ş.’nin …’de bulunan tesisi için toplam 50 adet … … kodlu … kırıcı ucu isimli yedek parça gönderimi sağlamak istemiş ve bu taşıma işini sağlaması için üç ayrı pakette toplam 50 adet kırıcı ucunu 23.12.2020 tarihinde davalı tarafın … bulunan … şubesine personeline teslim ettiğini, Kolilerin gönderi kodu … olduğunu, Davalı tarafa teslim edilen üç paketten iki tanesi alıcıya teslim edilirken, içinde 16 adet … kırıcı ucu bulunan kolinin, taşıma sırasında davalı tarafça kaybedildiğini, 16 adet … … kodlu … kırıcı ucunun davalıya teslim tarihindeki bedeli 5.840,00TL+KDV ile toplam 6.891,20TL olup ürünün birim fiyatını ve toplam adedini gösterir şekilde alıcı firmaya kesilen fatura ve davalı tarafın personeline teslim edilen sevk irsaliyesi de dilekçe ekinde olduğunu, Kayıp üzerine ürünleri teslim alan … Şubesi “kayıp olan paketin şubelerinden yüklendikten sonra başka bir hareketinin olmaması nedeniyle” kendi iç yazışmalarını yaparak kargo akıbetini araştırdığını ancak olumlu sonuç alınamaması üzerine davalı taraf ile müvekkil şirket arasında kayıp sebebiyle tazmin süreci başlatıldığını, davalı tarafça tazmin prosedürü gereğince talep edilen bilgi ve belgeler 28.01.2021 tarihli dilekçe ile bildirildiğini, müvekkil şirketin tazmin talebi … işlem numarası ile kayıt altına alındıktan sonra belirsiz bir işlem süresinde tazmin sağlanacağı bilgisi mail ile müvekkile bildirildiğini ancak şube ile yapılan şifahi görüşmelerde ilk başlarda bir ay olarak bildirilen tazmin süresi zaman geçtikçe kötü niyetli şekilde uzatılmaya devam edildiğini, Haziran 2021 tarihi itibariyle yani tazmin sürecinin başlamasının üzerinden yaklaşık 5 ay geçtikten sonra herhangi bir sonuç alamadıklarını davalı tarafa karşı yasal süreç başlatıldığını bu amaçla arabulucuya başvurulmuştur ve taraflar arasında yürütülen dava şartı arabuluculuk görüşmeleri de anlaşamama şeklinde sonuçlanmış olduğunu arabuluculuk son tutanağı ekte olduğunu, müvekkil şirketin bu kayıp sebebiyle uğradığı zararının tazmin bedeli olarak 6.891,20 TL işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacının, 23.12.2020 tarihinde … fatura numaralı, içerisinde 50 adet … … kodlu … kırıcı ucu bulunan 3 adet koliyi alıcısına gönderilmek üzere müvekkilin … … şubesine teslim ettiğini, kolilerden 2 tanesinin alıcısına teslim edildiğini bir tanesinin taşıma sırasında kaybolduğunu, kaybolan koli içerisinde 16 adet … … kodlu … kırıcı ucu bulunduğu iddiasıyla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 6.891,20 TL’nin 23.12.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle tahsili istemiyle açtığı davayı kabul etmediklerini, kargo bilgileri ekran görüntüsü ile tazminat talep edilen kargonun 23.12.2020 tarihinde taşındığı sabit olduğunu, Davacının içeriği hakkında tam ve eksiksiz beyanda bulunmaksızın taşıtmış olduğu ve sonrasında kargonun içeriğinde 6.891,20 TL değerinde 16 adet … … kodlu … kırıcı ucu bulunduğu iddiası ile talepte bulunması hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi son derece suistimala açık bir husus olduğunu, Kargo göndericisi, içeriğin denetlenmesi talebi olmadığı sürece taşıyıcının kendiliğinden denetleme yapması mümkün olmadığını, taşıma senedini düzenlediği şekliyle kabul eden ve herhangi bir çekince koymayan davacının 1 adet kolinin teslim edilmemesinden ötürü zarara uğradığı iddiasıyla açtığı işbu davada kargo içerisinde 6.891,20 TL değerinde 16 adet … … kodlu … kırıcı ucu bulunduğunu iddia etmesi hakkın açıkça kötüye kullanılması niteliğindedir bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Sevk irsaliyesi, kayıp ürün fotoğrafları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, Taşıma sözleşmesi kapsamında taşıma sırasında kaybolan ürünlerin bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
TTK’nun 875. maddesinde taşıyıcının ziya ve hasardan sorumlu olduğu belirtilmiş, 882. maddesinde de sorumluluğun sınırları açıklanmıştır. Böyle bir sınırlama CMR madde 23/3’de de öngörülmüş ve buradaki düzenleme TTK madde 882’ye aynen geçmiştir. TTK 882 ve CMR 23/3’e göre ziya haline özgü olmak üzere, hesaplanan tazminat hiç bir zaman eksik brüt ağırlığın kilogramı başına 8,33 Özel Çekme Hakkını aşamayacaktır.
Sınırlı sorumluluk durumu bu olmakla beraber TTK madde 886’da “Sorumluluğu sınırlama hakkının kaybı” başlığı altında, taşıyıcının sorumluluktan kurtulma hallerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacağı hallerin belirlendiği görülmektedir. Benzer hükümler, sorumluluğun sınırlanmasının kaybedilmesi bakımından CMR madde 29’da da yer almaktadır. Taşıyıcının taşınan eşyalara zarar veren davranışının kasta dayanmasında taşıyıcının sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaması hususunda bir tartışma yoktur. Buna karşın asıl önemli olan, kastın yanında aynı yaptırımı öngören diğer kavram olan pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinci ile işlemiş bir fiil veya ihmal kavramıdır. Bu kavram yeni bir kusur türüdür. Bu çerçevede her somut olayda, ortaya çıkan zarara sebep olan davranışın pervasız bir nitelik taşıyıp taşımadığı belirlenmelidir. Bu belirlenirken zararı doğuran taşıyıcı yada fiillerinden sorumlu olduğu kişilerin zararın ortaya çıkması ihtimalini öngördüğü, bu öngörü içinde, zararın ortaya çıkma ihtimalinin büyük olduğunu bilip bilmediği esas alınacaktır (Doç.Dr. Burak Adıgüzel Taşıma Hukuku, Adalet Yayınevi, Ankara 2018).
Davalı tarafından düzenlenen 23/12/2020 tarihli taşıma belgesi ve faturaya göre toplam ağırlığı 105 kg olan gönderi için taşınması konusunda sözleşme yapıldığı, taşıma konusu eşyanın alıcısına teslim edilmediği, davalı tarafça da kargo teslim teyit belgesinin bulunmadığı, taşıma konusu eşyanın alıcısına hiç teslim edilememesi nedeniyle eşyanın tam ziyaya uğradığı anlaşılmıştır.
Davacının gönderisinin gönderi adresine teslim edilmediği sabittir. Yargıtay … Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış kararlarına göre ise taşınan eşyanın kaybına ilişkin taşıyıcının herhangi bir açıklama getirmemesi hali sınırlı sorumluluk ilkesinin istisnasını oluşturmaktadır (Aynı yönde Ankara BAM 20 HD’nin 2017/922 Esas, 2018/408 Karar sayılı ilamı). Şu halde davalı yanca gönderinin yerine teslim edilmeyip kaybedilmesi ve bu yönde de bir açıklama getirilmemesi dikkate alındığında davalının eyleminin pervasızca bir hareket olduğunun kabulü gerekmiştir.
Yine, davalı şirketin 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunu Çerçevesinde Faaliyet Gösteren Hizmet Sağlayıcılardan olduğu ve posta gönderilerinin alıcıya teslimi aşamasında teslim alanın adı, soyadı, T.C kimlik numarasını kayıt altına almakla, alıcının kimlik bilgilerini vermek istememesi durumda gönderiyi teslim etmemek ve göndericisine iade etmekle yükümlü olduğu, davalının kargonun teslimine dair kayıt sunmadığı dikkate alındığında davalı taşıyıcının oluşan zarardan sorumlu olduğu, zararın 6102 sayılı TTK 886. maddesi gereğince ziyanın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlendiğinin kabulü gerekir. Davalının dava konusu kargonun kaybına ilişkin bir açıklama getirememesinin 6102 sayılı TTK 886. maddesi gereğince taşıyıcının sınırlı sorumluluğunun istinasını oluşturduğundan davalı şirketin sorumluluk sınırlamalarından yararlanması mümkün değildir.
Makina mühendisi bilirkişi 26/04/2022 tarihinde mahkememize sunduğu bilirkişi raporundan özetle; Davacı ile davalı arasında taşıma sözleşmesinden kaynaklı alacak davasında dava konusu kırıcı ucun, çelik elmas parçalardan oluştuğu, her birinin ağırlığı 2 kilo civarında olup 50 adedin toplam ağırlığının taşıma belgesinde belirtilen ancak içeriği bilinmeyen 105 kg ile uyumlu, rayiç bedelin de yapılan piyasa analizleri ile teslim tarihinde 5.840,00-TL+KDV, olabileceği yönünde kanaatini bildirmiştir.
Fatura konusu ürünlerin teslim tarihindeki piyasa rayiçlerine uygun olduğu ve 50 adet … kırıcı ucunun taşıma belgesindeki ağırlığa (105 kg) uygun olduğu anlaşıldığından yukarıda açıklanan gerekçeler ve tüm dosya kapsamı gözetilerek davalının tam sorumlu olduğu sonuç ve kanaati ile davanın kabulüne, ürünlerin ziyaa uğradığı tarih olan 23/12/2020 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE; davalı tarafa teslim edilen ve taşıma sırasında kaybolan 16 adet … … kodlu … kırıcı ucunun teslim tarihindeki bedeli olan 6.891,20TL’nin 23/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 470,73 TL harçtan peşin alınan 117,69 TL harcın mahsubu ile bakiye 353,04 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 59,30 TL başvurma harcı, 8,50 TL vekalet harcı, 117,69 TL peşin harç olmak üzere toplam 185,49 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının yargılamada yapmış olduğu 675,50 TL posta ve tebligat ücretinden oluşan yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/06/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza