Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/858 E. 2021/995 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/858 Esas – 2021/995
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/858
KARAR NO : 2021/995
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit/Takibin İptali
DAVA TARİHİ : 18/03/2014
BİRLEŞEN DAVA (Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …E., …K.)
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
DAVALI (Müteveffa): 2-
MİRASÇILARI: 1-
2-
3-
DAVA : Menfi Tespit/Takibin İptali
DAVA TARİHİ : 14/01/2015
KARAR TARİHİ: 08/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ: 10/12/2021
e-imza e-imza e-imza e-imza

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili olan davacının, iptali istenen icra takip dosyalarında borçlu kılınan … Şirketinin ortağı olduğunu, müvekkili tarafından davalılar aleyhinde önceden Sincan Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açıldığını, yapılan yargılama neticesinde, tasarrufların, muvazalı olduğu gerekçesiyle iptaline hükmedilip, iş bu kararında kesinleştiğini, bu ilamla muvazalı tasarrufların iptaline ve tekrar şirket adına tesciline karar verilen taşınmazın kaydı üzerine bu kez Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında alacaklı … tarafından, Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında da, … tarafından başlatılan takiplerde haciz şerhleri işletildiğini, yapılan işlemlerin muvazalı olduğunu, zira üzerine haciz şerhi konan taşınmazın önceden muvazalı olarak devredildiğinin tespit edildiğini, haciz şerhi işleten …’nın şirket ortağı ve temsilcisi …’un nikahsız yaşam sürdüğü eşi olduğunu, diğer davalınında temsilcinin nikahlı eşi olduğunu, takip konusu alacakların yasal dayanağının bulunmadığını, yapılacak yargılama neticesinde; Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında yapılan takiplerden dolayı … Şirketinin davalılara borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini, davalıların alacağın %20’si oranında kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davacı mahkememizin … esas sayılı dosyasında açtığı davanın dilekçesinde; müvekkili ile davalıların … Şirketinin üç ortağı olduklarını, şirket aleyhinde Ankara…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında ve Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında icra takipleri başlatıldığını, bu takiplerin muvazalı olduğunu, mahkememizin … esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açtığını, bu sefer muvazalı işlemin tarafı olan şirket ortakları aleyhinede husumet yönelttiğini, her iki dosyanın birleştirilerek yapılacak yargılama neticesinde; icra takiplerinden dolayı borçlu olmadıklarının tespitine, takibin iptaline karar verilmesini, davalıların %40 oranında tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin … esas sayılı dosyasında (sonradan) açılan dava aradaki bağlantı nedeniyle … esas sayılı dosya ile birleştirilmiş ve yargılamaya birlikte devam olunmuştur.
CEVAP :Davalılar vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının şirket ortağı olduğunu, ayrıca yönetim kurulunda görev yaptığını, tek başına bu davayı açamayacağını, zamanaşamı itirazında bulunduklarını, davacının muvaza iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkillerinin davada taraf olmayan … Şirketinden alacaklı olduklarını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER :Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, … Şirketinin sicil dosyası, mahkememizin … esas, … karar sayılı kesinleşmiş ilamı, tapu kayıtları, banka cevapları, 27.11.2017 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, mahkememizin 24/01/2018 tarihli ve … esas, … sayılı kararı ile; “Ana dosyanın davalıları ile birleşen dosyanın davalısı … aleyhine açılan davanın kabulüne, Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas ve Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyalarındaki takiplerden dolayı takip borçlusu … Şti.’nin takip alacaklılarına borçlu olmadığının tespitine, takiplerin iptallerine, Birleşen dosyanın davalısı … aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle reddine, Davacının kötüniyet…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…tazminatı isteminin kabulüne, Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında istenen 75.623,46TL alacağın %20’si oranında kötüniyet tazminatının davalı …’tan alınarak … Şti.’ne verilmesine, Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında takip konusu edilen 93.393,97TL alacağın %20’si oranında kötüniyet tazminatının davalı …’dan alınarak …Ltd. Şti.’ye verilmesine,” karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen kararın temyiz edilmesi üzerine, temyiz incelemesini yapan Yargıtay …. Hukuk Dairesi 15/01/2020 tarihli ve … esas, … karar sayılı bozma ilamında; “Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl davada davalı … ve … vekili ile birleşen davada davalı … vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. Asıl ve birleşen davalarda davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Bu davalarda davacı vekili, davalılar tarafından yapılan muvazaalı tasarruflar neticesinde ortağı olduğu dava dışı şirketin haksız olarak borçlandırıldığını ileri sürerek Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün … esas ve Ankara …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyalarında dava dışı şirketin borçlu olmadığının tespiti, takiplerin iptali ile davalılar aleyhine tazminata hükmedilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince asıl ve birleşen davaların davalısı … aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmesi yerinde ise de, HMK’nun 166’ıncı maddesine göre ayrı ayrı açılmış davaların aralarında bağlantı bulunmaları halinde birleştirilmeleri mümkündür. Birleştirme kararı sonrasında davaların birbirlerinin içerisinde erimesi, tek bir davaya dönüşmesi gibi bir durum söz konusu olmayıp, yalnızca birleşen davaların tahkikat safhaları müşterek cereyan ettirilerek her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmalıdır. Bu durum karşısında ve HMK 297/2. maddesi ve AAÜT 8. madde düzenlemeleri de dikkate alınarak, hüküm kısmında her bir dava hakkında vekalet ücreti ve mahkeme masraflarına ilişkin ayrı ayrı hüküm kurulması zorunludur. Bu nedenle, asıl ve birleşen davalarda kabul edilen dava değerine göre AAÜT’ne göre hesaplanacak nispi vekalet ücretinin, mahkemece davanın niteliği ve davalıların sorumlu olduğu miktarlar da nazara alınarak davacı yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, birleşen dava bakımından da davacı vekili tarafından 18.03.2014 tarihinde ödenen 2.886,40 TL peşin harçla ilgili hüküm kurulmaması da doğru görülmemiş,” denilerek mahkememiz hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyulmuştur.
GEREKÇE :Talep, dava konusu edilen icra takiplerinden dolayı ortağı olduğu şirketin davalılara borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davanın konusu menfi tespit (borçlu olunmadığının tespiti) istemine ilişkindir. Menfi Tespit Davasını, dava açmakta korunmaya değer ve güncel hukuki menfaati bulunan şahıslar (borçlular) açabilir. Davacı, ortağı olduğu limited şirket aleyhine yapılan icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemektedir. İptale konu edilen işlemin tarafı şirket müdürüdür. Şirket temsilcisinden, kendi eylemi sonucu yapılan işlem iptali (somut uyuşmazlıkta takibin iptali) için dava açması beklenemez. Şirket müdürünün taraf olduğu işlem neticesininin limited şirket ortaklarını doğrudan ilgilendirdiğinden ve zarara uğramalarına neden olduğunun iddia edilmiş olmasına göre, ortağın münferiden dava açma hakkı bulunduğunu kabul etmek gerekmiştir. (Y.HGK. 14.01.2005T., 2005/1-686E., 2005/728K.)
Cevap dilekçesinde zamanaşamı itirazında da bulunulmuştur. Takipler 19.08.2013 ve 04.10.2013 tarihlerinde başlatılmış, iş bu dava haçlarıda ikmal edilerek süresinde 18.03.2014 tarihinde açılmış. Davalıların yerinde bulunmayan zamanaşımı itarazınada itibar edilmemiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Yargılama sürecinde birleşen dosyanın davalılarından … aleyhine açılan davadan feragat edilmiştir. Bu davalı aleyhine açılan dava, vaki feragat nedeniyle reddedilmiştir.
Davacı … ile birleşen dosyanın davalıları … ve …, dava konusu olan “… Şirketinin” ortaklarıdır. Anılan şirketi ortaklardan herhangi ikisinin atacağı imza ile temsile yetkilidirler.
Dava konusu edilen Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasında; davalı/alacaklı … tarafından,… Şirketi aleyhine ilamsız icra takibi başlatılmış, toplam 75.623,16TL alacağın tahsili istenmiş, alacağın dayanağı olarakta, iki adet makbuzla yatırılan tapu harç bedelleri gösterilmiştir.
Dava konusu edilen Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasında; davalı/alacaklı … tarafından, … Şirketi aleyhine ilamsız icra takibi başlatmış, toplam: 93.393,97TL alacağın tahsili istenmiş, alacağın dayanağı olarakta, banka makbuzu (dekontu) karşılığı yatıralan daire bedeli gösterilmiştir.
Taraflar arasında mahkememizde görülen pek çok dava vardır. Bunlardan … esas, … karar sayılı dosyada; davacı …, şirketin diğer ortakları … ve …’in temsil yetkisini kullanarak muvazalı işlemler yaptıklarını, şirketin uhdesindeki üç adet bağımsız bölümün …’un gayri resmi eşi …’ya devredildiğini, diğer iki taşınmazında anılan ortağın eşi …’a devredildiğini, bu devirlerin kendisinden mal kaçırmak amacıyla muvazalı olarak yapıldığını, satış bedellerinin şirket kayıtlarında gözükmediğini bildirmiş, yapılan yargılama neticesinde, iddiaların subut bulduğu kabul edilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleşmiştir.
Davalılardan …, Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında yaptığı takipte yatırdığını bildirdiği daire bedelinin tahsilini istemektedir. Diğer davalı … ise yapılan tapu masraflarının tahsilini istemektedir. Her iki alacakta yukarıda özetlenen mahkememizin … esas, … karar sayılı dosyasının da konusu olan taşınmaz ve devirlerle ilgilidir. Anılan dosyada yapılan yargılama neticesinde, satış bedellerinin şirket kasasına girmediğinin tespit edildiği, alacaklılardan …’un iptale konu işlemi yapan şirket temsilcilerinden …’un eşi, diğer alacaklı …’nın da müşterek çocukların annesi olduğu, yapılan devirlerin gerçeği yansıtmadığı, muvazalı olduğu ve davacı ortağı zarara uğratmak amacıyla yapıldığı kabul edilmiş, devirlerin iptali ile taşınmazların yeniden şirket adına tesciline karar verilmiştir. Ana dosyanın davalıları olan alacaklılar, yaptıkları icra takibi ile iptal edilen bu taşınmazlarla ilgili olarak ödenen bedelin ve icra giderlerinin tahsilini istemektedirler. Önceki davada devirlerin muvazalı olduğu, davalıların bedel ödemesinin söz konusu olmadığının tespit edildiği, şirketin toplam: 6 adet taşınmaz satışı karşılığı kasaya sadece 80.000,00TL girdiğinin belirlendiği, davalılar dışında (davalılara 5 adet taşınmaz devredilmiştir) tapu devredilen 3. kişinin daha bulunduğu, bu şahısa yapılan devirinde iptal edilmediği tespit edildiğinden, davalıların bedel ödeme ve masraf yapıldığı savunmasına itibar etmemek gerektiği kanaatine varılmış, bilirkişi raponudaki değerlendirmeler aksine, ana dosyanın davalıları ile birleşen dosyanın davalısı … aleyhine açılan davalar kabul edilmiştir. Şirket aleyhine Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yapılan takiple, Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yapılan takiplerden dolayı borçlu olmadığının tespitine hükmedilmiş, takiplerin iptallerine karar verilmiştir.
Dava konusu edilen Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının ve Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının alacaklıları takip yapmada haksız oldukları gibi kötü niyetli olduklarıda sabit kabul…/…
e-imza e-imza e-imza e-imza

…/…edildiğinden (muvazalı olduğu mahkeme ilamı ilede ortaya konan alacağın tahsili cihetiyle takip yapılması nedeniyle) davacının kötüniyet tazminatı istemi (İİK m. 72/5 kapsamında) kabul edilmiştir.
Mahkememiz hükmünün 1-D ve E bentlerinde; davalı …’nın isminin “…” olarak yazıldığı ve bu şekilde maddi hata oluştuğu, bu durumun HMK’nun 304. maddesine göre açık hata olduğu dikkate alınarak hükmün 1-D ve E bentlerinde davalı “…” isminin çıkartılarak, … olarak düzeltilmesine, hükmün bu şekilde tashihine karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-A)Ana dosyanın davalıları … ve … aleyhine açılan davanın KABULÜNE, Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas ve Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyalarındaki takiplerden dolayı takip borçlusu … Şti.’nin takip alacaklılarına borçlu olmadığının TESPİTİNE, takiplerin İPTALİNE,
B)Davacının kötüniyet tazminatı isteminin kabulü ile;
a)Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında istenen 75.623,46TL alacağın %20’si oranında kötüniyet tazminatının davalı …’tan alınarak … Ltd. Şti.’ne verilmesine,
b)Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında takip konusu edilen 93.393,97TL alacağın %20’si oranında kötüniyet tazminatının davalı …’dan alınarak …Ticaret Ltd. Şti.’ye verilmesine,
C)Alınması gereken 11.545,58TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.886,40TL harcın mahsubu ile bakiye 8.659,18TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
Harç tahsil müzekkeresi yazıldığından yeniden yazılmasına yer olmadığına,
D)Davacı tarafından sarf edilen 25,20TL başvuru harcı, 2.886,40TL peşin harç, 3,80TL vekalet harcı, 404,55TL tebligat, posta gideri ile 500,00TL bilirkişi ücreti, 241,30 TL temyiz posta gideri olmak üzere toplam 4.061,25 TL yargılama giderinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
E) Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 16.091,05TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
2-A)Birleşen dosyanın davalısı … aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
B)Birleşen dosyanın davalısı … aleyhine açılan davanın KABULÜNE, Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas ve Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyalarındaki takiplerden dolayı takip borçlusu …Ticaret Ltd. Şti.’nin takip alacaklılarına borçlu olmadığının TESPİTİNE, takiplerin İPTALİNE,
C)Alınması gereken 11.545,58TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.886,40TL harcın mahsubu ile bakiye 8.659,18TL karar ve ilam harcının davalı …’tan alınarak hazineye irat kaydına,
Harç tahsil müzekkeresi yazıldığından yeniden yazılmasına yer olmadığına,
D)Davacı tarafından sarf edilen 171,70TL tebligat ve posta gideri 25,20TL başvuru harcı, 2.886,40TL peşin harç, 3,80TL vekalet harcı olmak üzere toplam 3.087,10 TL yargılama giderinin davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
e-imza e-imza e-imza e-imza

E)Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 16.091,05TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacıya ödenmesine,
3)Karardan sonra yapılacak yargılama giderlerinin davacının gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, temyiz kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle temyiz kanun yoluna başvurulabileceği, temyiz incelemesinin Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/12/2021

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza