Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/843 E. 2022/1248 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/843 Esas – 2022/1248
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/843 Esas
KARAR NO : 2022/1248

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/10/2021
KARAR TARİHİ: 29/12/2022
K.YAZIM TARİHİ: 30/01/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili şirketin ithalat, ihracat, mümessillik ve imalat yapan, konusunda uzman bir firma olduğunu, Davalı şirketin talebi üzerine müvekkili şirket tarafından 18.03.2021 tarihinde gönderilen sipariş formu ile 30 ton kapasiteli çerçeve travers yapımı ile ilgili teklifte bulunulduğunu, davalı şirketin bu sipariş formunu kaşe ve imza ile müvekkiline göndererek kabul ettiğini, mutabık kalınması üzerine imalata başlandığını, Müvekkili şirket tarafından; sipariş formuna imalatın nasıl yapılacağı, nelerin fiyata dahil olduğu açık şekilde yazılmış olduğundan, bu belgedeki irade beyanları, TBK 2. Maddesindeki öneri, muhatap firma kaşe ve imzasının kabul anlamında olduğunu, TBK 5. Maddesinde yazılı, “hazır olmayanlar arasında” bir sözleşme gerçekleşmiş bulunduğunu, Başlıklı sipariş formu incelendiğinde; ürünün 30 ton kapasiteli çerçeve travers olduğu, fiyatının 15.000 Euro olarak belirlendiğini, Formun alt bölümünde, kurum sertifikası isteme bedelinin 2.500 Euro olduğu, travers üstü sapanların fiyata dâhil olmadığının açık şekilde yazıldığını, Müvekkili şirket tarafından davalı firmaya ürün teslim edildikten sonra davalı şirkete 21.06.2021 tarihinde 182.658,69 TL bedelli bir elektronik fatura gönderildiğini, Davalı şirketin adı geçen faturayı iade ettiğini, üründe istenen niteliklerin bulunmadığı iddiasıyla Sincan … Noterliğinin 23.06.2021 tarih … no’lu ihtarnamesini gönderdiğini, Bu ihtarnameye müvekkili şirket tarafından Beşiktaş … Noterliğinin 29.06.2021 tarih … no’lu ihtarnamesiyle yanıt verildiğini, Davalı şirketin, taraflar arasında yazılı bir eser sözleşmesi bulunduğu varsayımıyla, sipariş formunda bulunmayan ve tümüyle sonradan müvekkiline bildirilen, her biri ayrı maliyet gerektiren taleplerde bulunduğunu, Müvekkili şirketin alacağının tahsili için davalı şirkete, … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla ilamsız ödeme emri gönderdiğini, adı geçen takibe davalı şirket tarafından haksız ve dayanaksız şekilde itiraz edidiği, takibin durduğunu, arabuluculuk sürecinin olumsuz şekilde tamamlandığını beyan ederek, … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile % 20 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; müvekkili şirketin, davacı şirketten … olarak adlandırılan aparat tedariği konusunda anlaşıldığını, davacı şirketin müvekkili şirkete göndermiş olduğu malların başta borçlar kanunu olmak üzere taraflar arasındaki icap ve kabuller ile ticari örf ve adetler gereği belirlenen nitelikte ve kalitede olmadığı sebebiyle ayıplı olarak imal edilip, müvekkil Kuruluşa teslim edildiği, davacı şirketin Müvekkil Şirkete teklif formu ile icapta bulunduğunu, bu teklif formuna Müvekkili Şirketin ek talepleri işlenmiş olduğundan karşı tarafça bulunulan icap geçersiz kılınarak karşı tarafa yeni bir icapta bulunulduğunu, karşı tarafla Müvekkili şirketin bu icabı doğrultusunda sözleşme kurulduğunu, Dolayısıyla taraflar arasındaki son anlaşmanın müvekkili şirketin göndermiş olduğu icap ile ortaya çıktığını, Müvekkil Şirketin icap talebinde belirtmiş olduğu hususların karşı tarafça yerine getirilmemiş olması bir yana, Müvekkili Şirketçe geçersiz kılınan icapta (ilk teklifte) belirtilen taahhütlerin dahi yerine getirilmediğini, sözleşmeye aykırılık durumunun ortaya çıktığını, bu durumun karşı tarafın sözleşme ile üstlendiği edimleri belirtilen nitelikte olmaması ve kalite belgelerinin sağlanmamış olması, tedarikin gereği gibi ifadan uzak olduğunun en büyük göstergesi olduğunu, belirtilen ayıpların TBK 219 hükmü kapsamında kaldığını, müvekkili şirket tarafından, davacı tarafa Sincan … Noteliği’nin 23.06.2021 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname gönderildiğini, Anılan ihtarname ile “TBK ilgili hükümleri gereği tedarik edilen aparatların sözleşmede belirtilen nitelikte olmaması ve kalite belgelerinin sağlanmamış olması sebebiyle oluşacak tüm maliyetler … A.Ş. adına ve hesabına giderileceği başta olmak üzere aparatların sözleşmede belirtilen nitelikte olmaması ve kalite belgelerinin sağlanmamış olması sebebiyle ortaya çıkacak olan maliyetlerin davacı şirketin nam ve hesabına yaptırılacağı, davacı şirkete rücu edileceği, yukarıda belirtilenler dışında; yoksun kalınan kar, uğranılan zarar, tüm masraflar ve diğer giderlerin davacı şirkete ait olacağının” ayrı ayrı ihtar edildiğini, davacı şirketin, eksiklik ve kusurların giderilmesi hususunda hareketsiz kaldığını, Müvekkil Şirketin müşterileri karşısında zor durumda kalmasına sebep olduğunu, Eser sözleşmesinde yüklenicinin eseri meydana getirme ve iş sahibine teslim etme yükümlülüğünün söz konusu olduğunu, Yüklenicinin bu yükümlülüğü tam anlamıyla yerine getirebilmesi için ise eserin sözleşmede kararlaştırılan nitelikte olması gerektiğini, Aksi takdirde, yüklenicinin özen borcuna aykırı davrandığı ve işini sözleşmeye uygun biçimde yapmadığının anlaşılması durumunda iş sahibinin sözleşmeye müdahalede bulunma hakkı bulunduğunu, Eserin yüklenicinin kusuru nedeniyle ayıplı veya sözleşmeye aykırı olarak meydana getirileceği açıkça anlaşılıyor ise iş sahibinin bunu önlemek için vereceği süre içerisinde yükleniciye ayıbın veya aykırılığın giderilmesi; aksi halde hasar ve masrafların yükleniciye ait olmak üzere onarım veya işin üçüncü bir kişiye verileceği hususunda ihtarda bulunabileceği, Bu husus 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 473.maddesinde hüküm altına alındığını, Bu hususun davacı tarafa bildirildiği, hiçbir bilgi vermeden, onay almadan proje gereksinimi olan malzeme dışında malzeme tedarik edildiği, malzemede kaynak ve taşlama hataları olduğu ve tedarik edilen malzemeler için sunulan Sertifikaların yetersiz olduğuna vurgu yapıldığını, müvekkili şirkete teslim edilen malların dürüstlük kuralı gereğince beklenilen vasıfların satılanda bulunmadığını, satılan mallarda kullanım amacı bakımından taşıması gereken vasıfları taşımadığını, Müvekkil Şirkette söz konusu malların, siparişe uygun hale getirebilmek ve mallardan beklediği faydayı sağlayabilmek adına ihtarnamede davacı tarafa ihtar ettiği ve maliyet faturalarıyla da ispat edileceği üzere yaklaşık 95.000,00 TL + 1.000,00 $ civarında bir harcama yaptığını, Satıma konu mallara yapılan işbu harcama, malların ayıplı olduğunun açık bir göstergesi olduğunu, müvekkil Şirket, bu sözleşmeye güvenerek 3. kişilerle yapılan sözleşmelerde temerrüte düşmemek, ticari itibarını kaybetmemek, daha fazla zarara uğramamak ve müşterileri nezdinde daha fazla zor durumda kalmamak ve gecikmemek adına Davacı Şirket tarafından tüm ihtarlara rağmen giderilmeyen ayıp ve noksanlıkların giderilmesi amacıyla üçüncü kişilerle noksanlıkları gidertmek zorunda kaldığını, Müvekkili Şirket tarafından 3. kişilere yapılan ödemelerin Davacı Şirket tarafından temin edilen ürünlerdeki ayıp ve noksanlıkların giderilmesi amacıyla yapıldığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, söz konusu ayıplı malların, ayıpların giderilerek vasıflı mal haline getirilebilmesi için müvekkil Şirket tarafından yapılan bu ödemelerin toplam satış bedelinden indirilmesi gerektirdiğini, borçlunun, işin üçüncü kişiye yaptırılmasından doğan zararı karşılamakla yükümlü olması borca aykırılığı düzenleyen, genel hüküm niteliğindeki TBK m. 112 vd. hükümlerinin de bir gereği olduğunu, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 26.05.2016 tarihli 2016/1062 E. ve 2016/3002 K. sayılı kararında ürünlerdeki ayıpların giderilme bedellerinin TBK madde 112 çerçevesinde talep edilebileceğinin ifade edildiğini, Türk Ticaret Kanununun, tacire, bütün ticarî faaliyetlerinde, basiretli bir iş adamı gibi hareket etme yükümlülüğü getirdiğini, bu kapsamda davacı taraf basiretli olma yükümlülüğünü ihlal ederek müvekkil Şirketin beklediği ve kullanım için gerekli vasıfları taşımayan malları teslim ettiğni, Söz konusu malların müvekkil Kuruluş tarafından beklenilen vasıflara getirilebilmesi için gerekli tüm iş ve işlemler müvekkil Şirket tarafından belirli bir maliyet ile yaptırılmış ve mallar üzerindeki ayıplar giderildiğini, davacının icra-inkar tazminatı talebinin her türlü hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, malların ayıplı olmasından dolayı bu alacak kaleminin likit olmadığını beyan ederek, davacının haksız ve her türlü hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, davacının icra takibini kötüniyetli yapmış olmasından dolayı %20 den aşağı olmamak üzere davacı aleyhine kötüniyete tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların 2021 yılına ait BA-BS formları, tarafların ticari defter ve kayıtları, talimat mahkemesi aracılığıyla alınan 06/07/2022 tarihli bilirkişi raporu, mahkememizce alınan 27/10/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporunda, dava konusunun, tarafların talepleri hakkında rapor düzenlenmesi için Davacı şirket kayıt ve defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, delil niteliğine haiz olup olmadığı ,iddia ve savunmalar kapsamında uyuşmazlık konusu 30 ton kapasiteli çerçeve traversin sözleşmeye uygun olarak imal edilip edilmediğinin , iddia ve savunmalara göre tartışılması, buna göre davacı yanın takip tarihi itibariyle varsa alacağının tespiti ve hesaplanması için Davacı ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapmak ve rapor hazırlamaktan ibaret olduğu, davacının 2021 Ticari defterlerini dosyamıza sunduğu, 2021 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; Takip tarihi 05.08.2021 (Takip tarihi) itibariyle davacının davalıdan 182.658,69 TL Asıl alacağı olduğu,18/03/2021 tarihli; Davacı tarafından düzenlenen teklif incelendiğinde; “30 ton kapasiteli çerçeve travers” 1 adet; 15.000,00 € olarak davalı tarafından mutabakatla kaşe ve imza edildiği; taraflarca onaylanan teklifin not kısmında “3. Kurum sertifikası istenmesi halinde teklif bedeline 2500,00 € dahil edilmelidir.” Olarak belirtildiği ve yük taşıma için kullanılan travers için 3. Kurum sertifikası olarak ifade edilen yük taşıma sertifikasının ücret mukabili verileceğinin ifade edildiği ve bu durumun davalı tarafından onaylandığı, bu belgeyi elde edebilmesi için ücretini ödemesi gerektiğinin açık olduğu, ayrıca dava dosyasında davalı tarafından dava konusu traversin kalitesinin teknik olarak neye göre uygun olup olmadığı hakkında somut bir teknik veri (ölçüm sonuçları vb gibi) sunulmadığı, dava dosyasındaki mevcut belgelere göre traversin sözleşmeye uygun olarak imal edildiği; konunun hukuki değerlendirmesinin mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda, davalı şirket ile Davacı firmanın 18.03.2021 tarihinde £15.000,00 değerinde 30 ton kapasiteli çerçeve travers yapımı ile anlaşma yaptığı, davalı şirketin davacı firmanın düzenlediği 01.07.2021 tarih ve … numaralı £17.700,00 (182.658,69 TL) tutarında çerçeve traversi 01.07.2021 tarihinde kanuni defter kayıtlarına intikal ettirdiği, bu suretle davacı şirkete £17.700,00 (182.658,69 TL) borçlandığı, davalı şirketin 30 ton kapasiteli çerçeve travers ile ilgili olarak iade faturası £17.700,00 (182.658,69 TL) düzenlediği, 20.07.2021 tarihinde kanuni defter kayıtlarına intikal ettirdiği, bu suretle davacı şirkete £17.700,00 (182.658,69 TL) herhangi bir borcunun kalmadığı, 06.07.2022 Tarihli bilirkişi raporunda dava konusu traversin kalitesinin teknik olarak neye göre uygun olup olmadığı hakkında somut bir teknik veri (ölçüm sonuçları vb gibi) sunulmadığı, dava dosyasındaki mevcut belgelere göre traversin sözleşmeye uygun olarak imal edildiği, davalı şirketin dava konusu travers ile ilgili iade faturası kesmiş olmakla birlikte, bahse konu traversi fiziki olarak iade etmediği gibi, 3. şahsa satışa konu ettiği belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında faturadan kaynaklı cari hesap alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla cari hesaba dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 12.08.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 13.08.2021 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Taraflar arasında 30 ton kapasiteli çerçeve travers yapımı konusunda bir ticari ilişkinin bulunduğu ve bu ilişki kapsamında işin yapılıp teslim edildiği konusunda bir uyuşmazlık bulunmamakta, iş bedelinin ödenip ödenmediği ve teslim edilen işin ayıplı imal edilip edilmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Yargılamanın bu uyuşmazlık üzerinden çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2021 yılına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir. İncelenmesinde; davacı tarafça davalı adına 2021 yılına ilişkin 3 adet belge karşılığında KDV hariç 180.821,00TL mal satış bildiriminde bulunulduğu, davalı tarafça ise, davacı adına 2021 yılına ilişkin 3 adet belge karşılığında KDV hariç 180.821,00TL mal alış bildiriminde bulunulduğu tespit edilmiştir. Uyuşmazlık konusu olan faturaların 03/03/2021 tarihli 3.415,06 Euro bedelli, 09/03/2021 tarihli 708,00TL bedelli ve 21/06/2021 tarihli 17.700,00 Euro bedelli üç adet fatura olduğu, bu faturaların tutarları ile vergi dairesine yapılan bildirimlerin KDV dahil tutarları gözetildiğinde, uyuşmazlık konusu faturaların taraflarca vergi dairesine bildirilmiş olduğu ve bildirimlerin örtüştüğü görülmüştür.
Davalı yanın dosyaya yansıyan 2 adet ödemesinin bulunduğu, bu iki ödemenin tutarları gözetildiğinde 03/03/2021 tarihli 3.415,06 Euro bedelli ve 09/03/2021 tarihli 708,00TL bedelli faturalara ilişkin ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
İddia ve savunma, toplanan deliller, gerekçeli ve denetime elverişli hükme esas alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında 30 ton kapasiteli çerçeve travers yapımı konusunda bir ticari ilişkinin bulunduğu, bu ilişki kapsamında davacı tarafça işin yapılıp davalıya teslim edildiği, davacı tarafça düzenlenen faturaların davalı tarafın defterlerine işlendiği, buna ilişkin vergi dairesine bildirimde bulunulduğu, davalı tarafça iki faturaya istinaden davacı tarafa ödeme yapıldığı, 21/06/2021 tarihli 17.700,00 Euro bedelli faturanın davalı yanın ticari defterlerine işlendikten ve vergi dairesine bildirimde bulunulduktan sonra 8 günlük itiraz süresi geçmişken davalı tarafından 20/07/2021 tarihli 17.700,00 Euro bedelli iade faturası düzenlendiği ve teslim edilen çerçeve traversin ayıplı imal edildiğinin, belirtilen vasıf ve kalitede teslim edilmediğinin savunulduğu, davalının bu savunmasına göre ispat yükünün davalıda olduğu, taraflar arasında kurulan sözleşme kapsamında yapımı üstlenilen çerçeve traversin vasıf ve kalitesinin detaylandırılmadığı, bu kapsamda da teslim edilen çerçeve traversin davalının siparişteki vasıf ve kaliteye uygun olmadığı yönündeki savunmasının yerinde olmadığı, kaldı ki davalının basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunduğu, sözleşmeye uygun imal edilmeyen çerçeve traversi teslim almaması ve faturaları defterine işleyerek bildirimde bulunmaması ve kısmi ödeme yapmaması gerektiği, faturaya süresi içerisinde itiraz etmesi gerektiği, davalı yanın ayıplı ürün teslimi yönünde açılmış bir davasının da bulunmadığı, tüm bu sebeplerle davalının ayıplı ürün teslimi yönündeki savunmalarının yerinde olmadığı, davacının mal teslimi ve alacağa hak kazandığı iddiasını ispatlaması karşısında davalı yanın savunmalarının ispatlanamaması sebebiyle davacının takip çıkışı kadar alacaklı olduğu ve davalının itirazının haksız olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kabulüne, … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacak miktarı likit olduğundan ve davalı yan takibe haksız itiraz ettiğinden alacak miktarının %20’si olan 36.531,73TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Alacak miktarı likit olduğundan ve davalı yan takibe haksız itiraz ettiğinden alacak miktarının %20’si olan 36.531,73TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 12.477,41TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.206,35TL harcın mahsubu ile bakiye 10.271,06TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 2.206,35TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 2.274,15TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 248,00TL tebligat ve posta gideri ile 2.500,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.748,00TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 28.398,80TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.29/12/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı