Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/833 E. 2022/182 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/833 Esas – 2022/182
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO : 2021/833
KARAR NO : 2022/182
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 15/10/2021
KARAR TARİHİ: 24/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/03/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket faaliyetlerine 30/11/2015 tarihinde başladığını, bu zamana kadar vergi denetim müfettişlerinin yaptığı denetlemelerde hiç bir sorun yaşamadığını ve tüm kayıtları, bilgileri, belgeleri ve defterleri usulüne uygun tuttuğunu ve denetçilere zamanında teslim ettiğini, yapılan denetlemeler sonucunda da herhangi bir tutanağa veya cezaya maruz kalmadığını, TTK’da yer alan defter tutma ve saklama yükümlülüğüne işletmenin faaliyette olduğu yıllar boyunca uygun davrandığını, ancak yapılan son denetlemede müvekkili şirkete ait 2016 yılı işletme defterinin bulunamadığını belirterek, müvekkili şirkete ait 2016 yılı işletme defterinin zayi olduğuna ilişkin zayi belgesi verilmesine karar verilmesin talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE :Dava, 2016 yılı işletme defterine yönelik zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
TTK’nun 82. maddesine göre, her tacir; ticari defterlerini, envanterleri, açılış bilançolarını, ara bilançolarını, finansal tablolarını, yıllık faaliyet raporlarını, topluluk finansal tablolarını ve yıllık faaliyet raporlarını ve bu belgelerin anlaşılabilirliğini kolaylaştıracak çalışma talimatları ile diğer organizasyon belgelerini, alınan ticari mektupları, gönderilen ticari mektupların suretlerini, 64. Maddenin birinci fıkrasına göre yapılan kayıtların dayandığı belgeleri, sınıflandırılmış bir şekilde saklamakla yükümlüdür.
TTK’nun 82. Maddesinde neler için zayi belgesi verilmesi istenebileceği tahdidi olarak gösterilmemiş, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerden söz edilmiştir.
Zayi belgesi verilmesi davaları sonuçları itibariyle sadece davacı taraf yönünden değil, davada taraf olmayan kimseler bakımından da sonuç doğuran dava türlerindendir. Mahkemece bu tür davalarda yapılacak incelemeler, sadece davacı tarafın iddia ve delilleri ile sınırlandırılmamalı, zayi belgesi verilmesi istenilen belgelerin, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu belgelerden olup olmadığı, TTK’nun 68. maddesine yazılı afet kavramına davacıya kusur izafe edilemeyecek olan ve irade dışında meydana gelen olayların girebileceği gözetilerek tacirin belgelerini muhafazada gerekli dikkat ve özeni gösterip göstermediği, tasdike tabi defterlerin tasdik edilip edilmediği, davacıya ait defterler hakkında soruşturma
e-imza e-imza

bulunup bulunmadığı ve iddia edilen olayın meydana geldiği yerin tacirin faaliyette bulunduğu yerden olup olmadığı hususlarının araştırılarak, ticaret sicil kayıtları getirtilmek suretiyle olayın şüpheden uzak bir şekilde meydana gelip gelmediğinin tespiti gerekir (YHGK., 16.03.2016 tarih, 2014/827 esas, 2016/311 karar).
Mahkememizce davacı şirketin bağlı olduğu Vergi Dairesine; Vergi Müfettişi …’a 14/07/2020 tarih … sayılı vergi inceleme raporunda 2016 yılı işletme defterinin vergi dairesince 06/10/2021 ve 10/10/2021 tarihlerinde istenip istenmediği, ilgili raporda bu defterlerin incelenip incelenmediği veya mükelleften istenip istenmediği hususları sorulmuştur …. Vergi Dairesi Müdürlüğünün 17/12/2021 tarihli cevabi yazısında; “… Vergi İadeleri Denetim Daire Başkanlığı’nın 15.12.2021 tarih … sayılı Müfettiş yazısında belirtildiği üzere, “… Vergi Dairesinin … vergi kimlik numaralı mükellefi … hakkında MALİYE BAKANLIĞI Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı Ankara Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı’nın 05/06/2020 tarih ve … sayılı yazıları gereği mükellefin 2016 takvim yılı hesaplarının sahte fatura kullanımı dolayısı ile sınırlı olarak incelenmesi istenilmiş olup, mükellef nezdinde inceleme yapılmak üzere mükellefe 23.06.2020 tarih ve … sayılı defter belge isteme yazımız mükellefin kendisine dairede rızaen elden tebliğ edilmiştir.
Mükellefin defter ve belgeleri Müfettişliğimize ibraz etmesi sonucu mükellef hakkında 30.06.2020 tarihinde mükellef nezdinde ve birlikte Vergi İnceleme Tutanağı tutulmuştur. Vergi İnceleme Tutanağında da ayrıntılı olarak belirtildiği üzere: “Durumu tespit eden bu tutanak üç (3) sahifede 2 (iki) örnek olarak düzenlendi, mükellef ile birlikte okundu, içerdiği hususların doğruluğu, defter kayıtlarına, belgelere ve ifadelere uygunluğu anlaşıldıktan sonra birlikte imzalandı ve Vergi Müfettişi mührü ile mühürlendi.Mükellefin incelemeye ibraz ettiği defter ve belgeler mükellefe tam ve eksiksiz olarak teslim edildi. Tutanağın imzalı ve mühürlü bir örneği
mükellefe verildi. … 30/06/2020″ (Vergi İnceleme Tutanağının Son Paragrafı) denilmektedir.Daha sonra mükellef hakkında 30/06/2020 tarihli Vergi İnceleme tutanağında tespit edilen hususlarla ilgili olarak Müfettişliğimizce 14/07/2020 tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporu tanzim edilmiştir.” denilmektedir.
Somut olayda, davacı yan dava dilekçesinde davaya konu ettiği ve zayi belgesi verilmesini istediği defterlerin hangisi olduğunu açıklamış, vergi dairesi kayıtlarında da zayi belgesi verilmesi istenen defterlerin kaybolmadan önce incelendiği belirtilmiştir.
Bu itibarla, davacı şirketin 2016 yılı işletme defterinin kaybolduğu anlaşıldığından, zayi olduğunun tespitine karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Davacı şirketin 2016 yılı işletme defterinin zayi olduğunun tespitine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.24/02/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza