Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/831 E. 2022/729 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/831 Esas – 2022/729
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/831 Esas
KARAR NO : 2022/729
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 15/10/2021
KARAR TARİHİ: 08/09/2022
K. YAZIM TARİHİ: 28/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;… A.Ş. nin … numaralı ve 12.05.2020 – 12.05.2021 vadeli ZMMS poliçesi ile sigortaladığı … plakalı aracın, 05.08.2020 tarihinde sebebiyet verdiği trafik kazası neticesinde müvekkiline ait … plakalı aracın hasarlandığını, müvekkilinin uyuşmazlığa konu kaza sebebiyle aracında oluşan zararın ve sigorta şirketinin sorumluluğunun tespiti adına bir sigorta eksperi görevlendirildiğini, görevlendirilen eksperin rapor düzenlediğini, eksper raporuna göre müvekkiline ait araçta işbu uyuşmazlığa konu kaza sebebiyle K.D.V. dahil 11.214,57 TL hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini, sigorta şirketi tarafından her ne kadar 05.11.2020 tarihinde 2.450,20 TL tutarında kısmi hasar ödemesi yapılmış ise de bu ödemenin müvekkilin zararını karşılamadığını, yapılan ödemenin toplam zarardan mahsubu neticesinde, halihazırda 8.764,37 TL bakiye zarar bulunduğunu, sigorta şirketinin mevcut bakiye zararı da gidermekle yükümlü olduğunu, uyuşmazlığa konu kaza sebebiyle, müvekkiline ait araçta meydana gelen değer kaybının da davalı sigorta şirketi tarafından giderilmesi gerektiğini, sigorta şirketi tarafından, her ne kadar bu zarara istinaden 2.490,00 TL tutarında kısmi ödeme yapılmış ise de bu zararın da tamamının giderilmediğini, sigorta eksperine emek ve mesaisinin karşılığında 290,00 TL tutarında ekspertiz ücreti ödendiğini, aynı kazaya ilişkin olarak, zararın tazmini adına Sigorta Tahkim Komisyonu’nun … sayılı dosyası kapsamında dava ihdas edildiğini, bu dosya kapsamında, STK İtiraz Hakem Heyeti tesis etmiş olduğu … sayılı karar ile uyuşmazlığın Sigorta Tahkim Komisyonu’nda çözülemeyeceği kanaatine vararak “Dosyadan el çekilmesine, Başvuru sahibinin ait olduğu mahkemede dava açmakta muhtariyetine” dair karar verdiğini, uyuşmazlığın yargıya intikal ettirilmesinden önce, konuya ilişkin olarak Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde açılan … sayılı dosya kapsamında 100,00 TL Komisyon başvuru ücreti, 300,00 TL Bilirkişi ücreti, 100,00 TL İtiraz Başvuru ücreti olmak üzere toplam 500,00 TL yargılama gideri yapıldığını, Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde müvekkilince yapılan 500,00 TL tutarındaki masrafın da yargılama giderine dahil edilerek sigorta şirketine tahmilini talep ettiklerini, sigorta şirketine, mevcut zararın tazminine ilişkin olarak yapmış oldukların yazılı başvuruların sonuçsuz kaldığını, arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik; 5.000,00 TL hasar bedeli tazminatı, 2.000,00 TL değer kaybı tazminatı ve 290,00 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 7.290,00 TL’nin, ilk ödemenin yapıldığı ve davalının temerrüde düştüğü 05.11.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, yargılama gideri (STK dosyasında yapılan masrafların da eklenmesi suretiyle) ve avukatlık ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedelinin müvekkili sigorta şirketi tarafından karşılandığını, avacı tarafından 11.05.2020 tarihinde meydana gelen hasarın müvekkili sigorta şirketine ihbar edilmeksizin araç üzerinde mevzuata aykırı olarak ekspertiz incelemesi yaptırıldığını ve aracın müvekkili şirkete gösterilmeksizin sadece rapor sunularak 29.09.2020 tarihinde başvuruda bulunulduğunu, müvekkili sigorta şirketi sunulan evrakları incelemesi neticesinde sunulan raporun mevzuata aykırı olması ve hasarın olandan fazla talep edilmesi nedeniyle eksper ataması gerçekleştirildiğini ve 01.10.2020 tarihinde başvuran vekilinin elektronik posta adresine mail atılarak “..araç üzerinde ekspertiz incelemesi yapılmak üzere Eksper …’ın atandığı, araç üzerinde ekspertiz incelemesi yapılmak üzere aracın bulunduğu açık adresin bildirilmesi..” talep edildiğini ve ayrıca yine aynı gün başvuran vekiline ihtarname gönderilerek; zarar miktarı tespiti ve denetlenmesi bakımından araç üzerinde ekspertiz incelemesine imkan tanınmasını bunun için iş bu ihtarnamenin tebliğinden itibaren bir gün içinde aracın bulunduğu adresin bildirilmesini ve aracın bildirildiği adreste hazır edilmesi, her durumda Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.2.2.2 maddesi düzenlemesi gereği … plakalı araç onarımının kaza tarihi itibariyle anlaşmalı oldukları … (…) servisinde yaptırılması halinde parça, tedarik, işçilik işlemlerinde indirim uygulanacağını, aracın ilgili anlaşmalı servise teslim edilmesi gerektiği başvuru sahibine bildirilmişse de başvuranca araç üzerince inceleme yapma imkanı tanınmadığını ve huzurdaki başvurunun ikame edildiğini, ayrıca müvekkili sigorta şirketi tarafından her ne kadar ekspertiz ataması yapılmışsa da ekspertiz raporunda görüleceği üzere; talep edilmesine rağmen araç ekspere gösterilmediğinden ancak ibraz edilen evrak ve resimlerle rapor kapatıldığını, sunulan evraklar üzerinden yapılabilen ekspertiz çalışmasında hasar miktarının 2.450,20-TL olarak tespit edildiğini ve 05.11.2020 tarihinde başvuran vekili hesabına ödendiğini, hal böyleyken müvekkili sigorta şirketine sunulan imkanlar dahilinde hesaplanan ve ödenen 2.450,20-TL’den fazlaya ilişkin taleplerin reddi gerektiğini, aksi halde hasar tespitinin araç üzerinde fiziki inceleme yapılmak suretiyle tespit edilmesi gerektiğini, mümkün olmaması halinde ise hasar ile kaza arasında uyum ve parça ve işçilik bedelleri bakımından ayrıntılı rapor tanzimi gerektiğini, her halükarda hesaplanan tazminat miktarına en az %20 anlaşmalı servis iskontosu uygulanması gerektiğini, değer kaybı bedeli bakımından, müvekkil sigorta şirketi tarafından değer kabı bedeli karşılandığını, tahkim komisyonuna … esas sayılı dosya ile müracaatta bulunulduğunu, bunun üzerine uyuşmazlık hakemi tarafından … esas sayılı dosyaya ilşkin ekte bulunan bilirkişi raporu alındığını ve bilirkişi raporunda davaya konu araç üzerinde 2.500,00 TL değer kaybı oluştuğunun tespit edildiğini, bunun akabinde müvekkili sigorta şirketi tarafından 03.06.2021 tarihinde bizzat başvuran vekili hesabına 2.490,00 TL değer kaybı ödemesi gerçekleşiğini, ayrıca müvekkili sigorta şirketi tarafından 334,65 TL 03.03.2021 tarihinde değer kaybı ödemesi yapıldığını, her halükarda değer kaybı hesaplamasının zmss genel şartlara göre yapılması gerektiğini, davacı tarafından sunulan ekspertiz raporunun kabul edilemez nitelikte olduğunu, başvuru sahibi tarafından talep edilen ekspertiz ücreti bakımından da müvekkili sigorta şirketinin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davacı tarafın delilleri arasında sunulan ekspertiz raporunun sigorta şirketine başvuru yapılmadan düzenletildiğini, davacının her aşamada eksper atayabilmek hakkına sahip ise de atadığı eksperin ücretinin kendisine ait olduğunu, ZMSS sigortası kapsamında müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, kusur oranlarının uzman bilirkişi marifetiyle belirlenmesi gerektiğini, başvuru sahibi tarafından KDV bedelinin de talep edildiğini, ancak gerçek zararın giderilmesi ilkesi uyarınca, müvekkili sigorta şirketinin KDV’den sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin aracını onarırken KDV ödediğini ispatlaması ve yansıtma faturası kesmesi gerektiğini, ancak dosya kapsamında davacının KDV ödediğine ilişkin herhangi bir bilgi ve belge olmadığını, bu nedenlerle parça ve işçilik fiyatlarına KDV dahil edilerek hesaplanan hasar tutarının kabul edilmesinin mümkün olmadığını, kazaya karışan aracın hususi nitelikte bir araç olup ticari kullanımı söz konusu olmadığını, sigorta kuruluşunun faiz ile ilgili yükümlülüğünün, yasal faiz olacağını, başvuranın avans faiz talebinin reddini talep ettiklerini, Sigorta Tahkim nezdinde başvuru yapılmasına, müvekkili şirketin neden olmadığını, dolayısıyla müvekkili şirketin temerrüde düşmediği ve Tahkim başvurusundan önce araç onarımının gerçekleştirildiği ve onarım masraflarının müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında karşılandığı dikkate alındığında, müvekkili şirketin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, sonuç olarak, davacıya ait araç onarım bedelinin müvekkili sigorta şirketi tarafından karşılandığından, yersiz davanın reddine karar verilmesine, değer kaybı karşılandığından davanın reddine, değer kaybı bedeli bakımından başvuru şartı sağlanmadığından başvurunun reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin başvuran tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Sigorta Tahkim Komisyonu dosyası içeriği, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi cevabi yazısı, Sigorta poliçesi, hasar dosyası, kazaya karışan araçların trafik tescil kayıtları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi 12/03/2022 tarihli raporu ile özetle; meydana gelen trafik kazasında; … plakalı aracın sürücüsü …’in %75 (Yüzde Yetmiş Beş) oranında kusurlu olduğunu, … plakalı aracın sürücüsü …’ın ise %25 (Yüzde Yirmi beş) oranında kusurlu olduğunu, dava konusu kaza aşamasında … plakalı araçta KDV hariç olmak üzere 5.959,93 TL (4.409,93 TL yedek parça bedeli + 1.550,00 TL işçilik bedeli) (BeşBinDokuzYüzElliDokuzLira DoksanÜçKuruş), KDV dahil olmak üzere ise 7.032,72 TL (5.959,93 TL KDV siz bedel + 1.072,79 TL KDV) (YediBin OtuzİkiLira,YetmişİkiKuruş), hasar bedeli oluşacağını, meydana gelen dava konusu kaza nedeniyle … plakalı araçta 2.500,00 TL (İkibinbeşyüzLira) reel değer kaybının oluşacağını, dosya kapsamı bilgiler itibariyle davalı … A.Ş. tarafından davacı tarafa değişik tarihlerde ve bedellerde olmak üzere toplam 5.274,85 TL (2.490,00 TL + 2.450,20 TL + 334.65 TL) ödeme yapmış olduğunun tespit edildiğini, rapor kapsamında tespit edilmiş olan KDV hariç hasar bedeli olan 5.959,93 TL bedelin 2.450,20 TL’sinin davalı tarafça, davacı tarafa ödenmiş olduğu, bu aşamada kalan hasar bedeli miktarının ise 3.509,73 TL (5.959,93 TL – 2.450,20 TL) olduğu ancak belirlenen kusur oranı itibariyle de bakiye kalan hasar bedelinin 2.019,52 TL (5.959,63 TL x 0,75) – 2.450,20 TL) (İkibinondokuz Lira,elliikiKuruş) olacağını, yine rapor kapsamında tespit edilmiş olan 2.500,00 TL reel değer kaybı bedelinin karşılığı olarak davalı tarafça, davacı tarafa 2.824,65 TL (2.490,00 TL + 334,65 TL) ödenmiş olduğu, ancak belirlenen kusur oranı itibariyle de ödenmesi gereken reel değer kaybı bedelinin 1.875,00 TL (2.500,00 TL x 0,75) olması itibariyle bu aşamada oluşan fazla ödeme miktarının ise 949,65 TL (2.824,65 TL – 1.875,00 TL) (DokuzyüzkırkdokuzLira, altmışbeşKuruş) olduğunu, davacı tarafın Sigorta Tahkim Kuruluna yapmış olduğu müracaat esnasında oluşan masraflara ilişkin mahkemenin takdirinde olan ayrıca taleplerininde bulunduğunu bildirmiştir.
… Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 16/06/2022 tarihli raporunda ise özetle; davaya konu olayda; Kusur yönünden Sürücü …’ın kusursuz, sürücü …’in %100(yüzdeyüz) oranında kusurlu olduğu, hasar ve değer kaybı yönünden kazanın oluş şekline göre KDV dahil 7.032,72 TL tutarındaki hasarı oluşa uygun bulunan davaya konu; … plaka sayılı … model … marka … tipindeki 119.565 Km. hususi otomobildeki 2.500 TL değer kaybı oluşacağı bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar bedeli, değer kaybı ile ekspertiz ücretinden oluşan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan mahkememiz ve kanun yolu denetimine elverişli, gerekçeli ve ayrıntılı olarak düzenlenen bilirkişi raporu ve kaza tutanağı ile birlikte davacının bakiye zararının İtiraz Hakem Heyeti tarafından tespit edilmiş olmasına, İtiraz Hakem Heyeti tarafından taleple bağlı kalarak verilen kararın, kısmı talep mahiyetinde olması nedeniyle eldeki davada hüküm altına alınmayan kısım yönünden kesin hüküm mahiyetinde olmamasına göre yapılan değerlendirme ile; davacının malik olduğu dava dışı araç sürücüsü …’ın hakimiyetindeki … plakalı sayılı otomobille 05/08/2020 günü saat 13:45 sularında çevreyolunu takiben girdiği olay yeri … sokak kavşağında, aracının sağ ön kısmı ile bu sokağı takiben sağ taraftan kavşağa giren dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki davalı sigortalı … plaka sayılı otomobilin sol ön kısmının araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Kaza Tespit tutanağı ile 12/03/2022 tarihli bilirkişi raporu arasında çelişki bulunması sebebiyle Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinin 16/06/2022 tarihli bilirkişi raporu ile çelişki giderilmesi için dosyanın Adli Tıp’a gönderildiği değerlendirme ile ana yol konumundaki çevre yolu ile tali yol konumundaki … sokağın birleştiği kavşak mahallinde meydana gelen bu oluş şartlarındaki olayda davacının malik olduğu dava dışı araç sürücüsü …’ın sevk ve idaresindeki otomobille anayol konumundaki çevreyolunu takiben girdiği olay yeri kavşakta, aracının sağ ön kesimleriyle seyrine göre sağ taraf … Sokak tali yolundan kavşağa giren sürücü … idaresindeki otomobilin sol ön kısmının çarpıştığı bu oluş şartlarındaki olayda, kusursuzdur. Dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki otomobille …sokaktan geldiği olay yeri çevre yolu kavşağına, seyrettiği tali yoldan girmeden önce anayolu takiben gelen araçların güvenli geçişi için girişinde durup trafiğin müsait anını bekleyerek girmesi gerekirken anılan hususların aksine geliş hızıyla durmadan ve geçiş hakkına riayet etmeyecek şekilde kontrolsüzce girmesiyle aracının sol ön kısımlarıyla çevreyolunu takiben seyrine göre sol tarafından seyirle kavşağa giren geçiş hakkına sahip sürücü … idaresindeki otomobilin sağ ön kısmının çarptığı bu oluş şartlarındaki olayda %100 kusurlu kabul edilmiştir. Fakat olayın oluş ve kazanın meydana geldiği yer ile birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporunu denetleme mahkemenin yetkisinde bulunması sebebiyle … plakalı dava dışı araç sürücüsünün ortam koşullarına uygun niteliğe göre hız düşümü yapmama ve önleyici tedbir eksikliği kusuru bulunduğu dörtlü kavşaktaki olası tehlikeleri düşünerek yönetimindeki aracın hızını azaltmadığı kanaatine varılarak 12/03/2022 tarihli bilirkişi raporundaki değerlendirme hükme esas alınarak yapılan değerlendirme ile davacı aracın sürücüsü %25 kusurlu kabul edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu Kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre Hasar miktarı tespit edilirken, aracın kaza tarihindeki 2.el piyasa rayiç değerine göre, aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, ekonomik ise tamir bedelinin, ekonomik değilse aracın kaza tarihi itibariyle 2. el piyasa rayiç değerinden sovtaj bedelinin mahsubu ile gerçek zarar miktarının hesaplanması ve raporda bu miktarların kalem kalem belirtilmesi gerekmektedir. Denetime elverişli bilirkişi raporu ile araçta meydana gelen hasar bedelinin olay tarihi itibariyle dava konusu kaza aşamasında … plakalı araçta KDV hariç olmak üzere 5.959,93 TL (4.409,93 TL yedek parça bedeli + 1.550,00 TL işçilik bedeli) (BeşBinDokuzYüzElliDokuzLira DoksanÜçKuruş), KDV dahil olmak üzere ise 7.032,72 TL (5.959,93 TL KDV siz bedel + 1.072,79 TL KDV) (YediBin OtuzİkiLira,YetmişİkiKuruş), KDV dahil olmak üzere ise 7.032,72 TL hasar bedeli oluşacağı davacı aracın sürücüsünün %25 kusurlu olduğu kanaatiyle 5.274,54 TL kusura tekabül eden hasar bedeli bulunduğu davalı sigorta şirketi tarafından ödenen 2.450,20TL hasar ödemesinin tenzili ile bakiye talep edilebilecek hasar bedelinin 2.824,34 olduğu kanaatine varılmıştır. 2.824,34TL’nin davalı sigorta şirketi temerrüt tarihi olan 08/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Araç değer kaybı ile ilgili yapılan değerlendirmede; Yargıtay 17.HD’nin 2017/1230 E- 2018/2590 K sayılı 15/03/2018 tarihli kararında vurgulandığı gibi değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması ilke olarak kabul edilmesine, rapor kapsamında tespit edilmiş olan 2.500,00 TL reel değer kaybı bedelinin karşılığı olarak davalı tarafça, davacı tarafa 2.824,65 TL (2.490,00 TL + 334,65 TL) ödenmiş olduğu, ancak belirlenen kusur oranı itibariyle de ödenmesi gereken reel değer kaybı bedelinin 1.875,00 TL (2.500,00 TL x 0,75) olması itibariyle bu aşamada davadan önce sigorta şirketi tarafından değer kaybı ödemesi yapıldığından talep edilebilecek değer kaybı tazminatı bulunmadığından değer kaybı tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE;
1-Değer kaybı tazminat talebinin reddine,
2-Hasar bedeli tazminat talebinin kısmen kabul, kısmen reddi ile; 2.824,34TL’nin 08/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya dair istemin reddine, ekspertiz ücretinin yargılama giderleri arasında değerlendirilmesine,
3-Alınması gereken 192,93TL karar ve ilam harcından peşin alınan 124,50TL harcın mahsubu ile bakiye 68,43TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2021 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 511,40TL’sinin davalıdan, 808,60TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 124,50TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 192,30TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 162,80TL tebligat ve posta gideri, 600,00TL bilirkişi ücreti, 290,00 TL ekspertiz ücreti ve 1.845,00 TL ATK fatura gideri olmak üzere toplam 2.897,80TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 1.122,69TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 2.824,34TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/3 gereğince takdir ve hesap edilen 2.824,34 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
9-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.08/09/2022

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.