Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/815 E. 2021/892 K. 12.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/815 Esas – 2021/892
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/815 Esas
KARAR NO : 2021/892
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
3-
DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2021
KARAR TARİHİ: 12/11/2021
K. YAZIM TARİHİ: 12/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı bankada mevduat hesabı bulunduğunu, davalı banka tarafından müvekkilinin talimatı ve bilgisi olmaksızın söz konusu hesaptan 11/06/2021 tarihinde hesap limitlerinin yükseltildiğini, kredi çekildiğini ve bakiyeden havale/EFT’ler yapıldığını, davacının bilgisi dışında yapılan bankacılık faaliyetlerinde para gönderiminin ise davalı şahıslara yapıldığını, davalılar …. ve ….’ın yalnızca İBAN bilgisine ulaşabildiklerini, kimlik ve adres bilgilerini bilmediklerini, bu sebeple davalı şahısların kimlik bilgilerinin öğrenilmesi için ilgili bankalara müzekkere yazılmasını talep ettiklerini, davacının kullandığı …. numaralı hattın, …. numaralı bir hattan bir erkek şahıs tarafından aranarak 5.000,00 TL hesabından para transferi olduğunun söylendiğini, müvekkilinin bilgisi olup olmadığının sorulduğunu, bilgisi dahilinde değilse iptal için hatta kalması gerektiğinin söylendiğini, bu sırada başka bir telefon üzerinden davalı banka müşteri hizmetleri aranarak işlem teyidi alınmaya çalışıldığını, bu şekilde bir işlemin yapılmadığı öğrenilince bilgisi dışında yapılan işlemlerin iptalini ve blokesini istediğini, müvekkilinin davalı banka nezdindeki …. nolu vadesiz hesabından 19.000.TL, 19.500.TL ve 20.000. TL tutarında üç adet kredi kullanıldığını, kullanılan kredi miktarından 4.500.TL, 4.750.TL, 4.950.TL 12.000.TL, 15.100.TL ve 18.500.TL olmak üzere …. A.Ş. …. IBAN numaralı hesabına toplam altı adet havale yapıldığını, kalan kredi miktarı ve eksi hesap bakiyesi kullanılarak ….’a kayıtlı …. IBAN numaralı …’na ait hesaba 4.850.TL ve 15.200.TL olmak üzere iki adet EFT, …. adına kayıtlı …. IBAN numaralı ….’a ait hesaba ise 4.250.TL ve 17,300.TL olmak üzere iki adet havalenin davacının bilgisi ve onayı olmaksızın yapıldığını, bu işlemlerle ilgili telefonuna herhangi bir bilgilendirme yapılmadığını ve onay kodu gönderilmediğini, bu durum karşısında şaşkınlık içinde kalan müvekkilinin 11/06/2021 tarihinde hemen davalı bankanın müşteri hizmetlerini arayıp, adına yapılan tüm bu bankacılık işlemlerinin onay verilmeksizin ve talimatı dışında yapıldığını söylediğini ve işlemlerin iptalini ve blokesini istediğini, ayrıca davalı ….’ne 06/08/2021 tarihinde giderek yazılı olarak başvuruda bulunduğunu ve Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı …. soruşturma sayılı dosyasıyla şikayette bulunduğunu, davalı bankanın üzerine düşen güvenlik önlemlerini yerine getirmediğini, emekli olan müvekkilinin bankanın yeterli güvenlik önlemini almaması nedeniyle farklı bir bankadan kredi çekerek, davalı bankadan çekilen kredinin faizine katlanmak zorunda kalarak bir miktar ödeme yapmak zorunda kaldığını, kalan tutarlar için ödeme baskısının devam etmesi halinde ekonomik çöküntüye uğrayacağını beyan ederek, müvekkilinin hesabından bilgisi ve onayı olmaksızın alınan kredilerin ve kredi taksitlerinin ihtiyati tedbir kararı verilerek erlenmesine, davalı bankanın bu hususta dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren işlem yapmasının engellenmesine, davalı bankanın gerekli özeni göstermemesi nedeniyle müvekkilinin talimatı dışında vadesiz hesabından çekilen krediler, tahsil, masraf ve EFT’ler için toplam 102.925,30 TL’nin olay tarihinden itibaren TL cinsinden fiilen mevduatlara uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
28/11/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.
Eldeki dava davacının banka hesabında bulunan paranın talimatı dışında üçünçü kişiye gönderilmesinden dolayı oluşan zararın tazminine ilişkin alacak davasıdır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin …. esas, …. karar sayılı ilamı da şu şekildedir; ‘Davacının banka hesabında bulunan paranın talimatı dışında üçünçü kişiye gönderilmesinden dolayı yapılan takibe itirazın iptali davasıdır. Mevduat hesabı bireysel bankacılık hizmetleri sözleşmesine dayalı açıldığından,dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı TKH Kanun’un 3/1-k-j, 4/3, 73/1, 83/2 ve geçici 1. maddeleri uyarınca uyuşmazlığı çözmeye tüketici mahkemeleri görevlidir.’ (Samsun BAM 5.HD 2021/362 esas, 2021/425 karar sayılı kararı, Kayseri BAM 6.HD 2020/1338 esas, 2021/170 karar sayılı, Ankara BAM 21.HD 2019/1100 esas, 2021/98 karar sayılı kararı, Sakarya BAM 7.HD 2019/1912 esas, 2020/113 karar sayılı kararı kararları da aynı doğrultadır.)
Eldeki davada, davacı taraf hesabının bulunduğu ve müşterisi olduğu bankanın objektif özen yükümlülüğünü yerine getirmemesinden dolayı oluşan zararını talep etmektedir. Taraflar arasında akdi bir ilişki olup davalının sorumluluğunun kaynağı davacıyla yaptığı bankacılık sözleşmesine aykırılıktır. Bir başka deyişle davacının kendi bankasıyla sözleşme ilişkisi Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3. Maddesinde (Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi… ifade eder.) belirtildiği şekilde 6502 sayılı TKHK kapsamında tüketici işlemidir. Yukarıda zikredilen yasal düzenlemeler ve BAM kararları gereğince davacının banka hesabı bireysel vadesiz mevduat hesabı olduğundan, ticari hesap olmadığından ve mevduat hesabı bireysel bankacılık hizmetleri sözleşmesine dayalı açıldığından dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı TKH Kanun’un 3/1-k-j, 4/3, 73/1, 83/2 ve geçici 1. Maddeleri de gözetildiğinde 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun yürürlüğünden sonra 11/10/2021 tarihinde açılan iş bu davaya Ankara Batı Tüketici Mahkemesinin bakması gerekir. Görev dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır. Bu nedenle 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerinin ve ihtiyati tedbir talebinin gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/11/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza