Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/800 E. 2022/247 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/800 Esas – 2022/247
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/800 Esas
KARAR NO : 2022/247
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2020
KARAR TARİHİ: 10/03/2022
K.YAZIM TARİHİ: 05/04/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; 11/12/2016 tarihinda davalı … sevk ve idaresindeki, davalı sigorta şirketinin ZMMS sigortacısı olduğu araç ile davacının aracının karıştığı trafik kazası sonucunda müvekkilinin yaralandığını ve işgücü kaybının oluştuğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 11/12/2016 tarihi itibariyle yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin 08/12/2021 tarihli dilekçesi ile 1.000,00 TL maddi tazminat talebinin 500,00 TL sinin iş gücü kaybı tazminatına, 500,00 TL sinin ise maddi zarar (tedavi masrafları vs.) ilişkin olduğunu belirtmiştir.
CEVAP :
Davalı sigorta şirketi vekili; dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru şartı yerine gelmediğinden davanın usulden reddinin gerekeceğini, esasa ilişkin olarak ise kusur ve maluliyet oranlarının usulünce tespit edilmesinin gerekeceğini, geçici işgöremezlik ve manevi tazminatın poliçe dahilinde olmadığını ve temerrüt tarihinden önce müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, kusurlu olmadığından husumet itirazında bulunduğunu savunarak davanın usulden reddine karar verilmesini, esasa ilişkin olarak ise aracın işleteni değil sürücüsü olduğunu ve herhangi bir kusuru bulunmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …E-…K sayılı ilamı ile yetkisizlik kararı verilerek mahkememize gönderilen dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilmiştir.
DELİLLER :
Sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, SGK kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum tespiti, hastane kayıtları, 26/01/2022 tarihli kusur bilirkişisi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi raporunda, meydana gelen trafik kazasında; … plakalı aracın sürücüsü …’nın %100 oranında tamamen kusurlu, … plakalı aracın sürücüsü …’nın tamamen kusursuz, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan …’in de kendi yaralanması ile sonuçlanan kazada tamamen kusursuz olduklarını kanaati belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi (işgücü kaybı ile tedavi gideri) ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
11/12/2016 tarihinde, maliki … Ltd. Şti., sürücüsü davalı … olan davalı sigorta şirketince sigortalı … plakalı araç ile maliki … Tic. A.Ş., sürücüsü … olan … plakalı araç arasında yaralamalı trafik kazası meydana gelmiştir. Bu kaza neticesinde … plakalı araçta bulunan davacı … yaralanmıştır.
Davacı tarafça davadan önce davalı sigorta şirketine başvurulmadığı tespit edilmekle bu eksikliğin tamamlanabilir dava şartı mahiyetinde olduğu kabul edilerek davacı vekiline kesin süre verilmiş, davacı vekilince sigortaya başvuru yapıldığına ilişkin posta fişi dosyaya sunulmuştur.
Dosyaya sunulan Ankara Batı CBS’nin … Soruşturma numaralı 11/12/2016 tarihli kazaya ilişkin başlatılan soruşturmanın neticesinde müşteki/şüpheli sürücü …’nın meydana gelen kazada kural ihlalinin bulunmadığından kusursuz olduğu, müşteki/şüpheli sürücü …’nın kazada kusurlu olduğu, müştekiler …, …, …, … ve …’in olay ile ilgili kimseden şikayetçi olmadıkları, soruşturmaya konu taksirle birden fazla kimsenin yaralanmasına sebebiyet verme suçunun şikayete bağlı olması ve müştekilerin şikayetçi olmamaları sebebiyle Kovuşturma Yapılmasına Yer Olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
11/12/2016 tarihinde dava dışı … yönetimindeki … plakalı araç ile … Caddesi … yolu … varyantı başından “U” dönüşü yaptığı sırada tünel içinden gelip … Caddesine giriş yapan davalı sürücü … yönetimindeki … plakalı araç arasında meydana gelen kazada, … plakalı araç sürücüsü …’nın, ikişer şeritten oluşan bölünmüş yol üzerinde orta refüj niteliğinde bulunan sürekli şerit çizgisini ihlal ederek yol üzerinde trafik işaretlemesi ile yasaklanmış olan kesimde “U” dönüşü yapması sebebiyle asli ve tam kusurlu olduğu, sürücü …’nın meydana gelen kazada tespit edilen bir kural ihlalinin bulunmadığı, bu itibarla …’nın %100 oranında kusurlu olduğu, davalı …’nın ise kusursuz olduğu kabul edilmiştir. Mahkememizce alınan kusur raporu ile kaza tespit tutanağındaki kusur tespitlerinin uyumlu olduğu ve çelişki bulunmadığı anlaşılmakla 26/01/2022 tanzim tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
Davalı …’nın sorumluluğu TBK madde 49 uyarınca haksız fiil sorumluluğu olup kusura dayalı bir sorumluluktur. İşletenin sorumluluğu ise KTK madde 85 uyarınca kusursuz sorumluluk içinde yer alan tehlike sorumluluğudur. KTK madde 86’da işletenin sorumluluktan kurtulması halleri arasında sürücünün kusursuz olması hali düzenlenmiştir.
Buna göre davalı sürücü …’nın meydana gelen kazada kusurunun bulunmaması sebebiyle davalıların söz konusu davacı zararından sorumlu tutulamayacağı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda zorunlu dava arkadaşlığı dışında dahili davalı adında bir müessese bulunmamakta olup, husumetin yöneltildiği kişi dışında bir başka kişinin davaya ithali mümkün bulunmamaktadır. Bu durumda dahili davalı kurumu hukukumuzda düzenlenmemiş olduğundan dava açılırken davalı olarak gösterilmemiş olan kimsenin davaya dahil edilmesi mümkün değildir. Yani bu davaya davalı olarak ıslah yoluyla dahi dahil edilemezler. (… BAM …. HD … Esas … Karar)
Her ne kadar davacı vekili kusurlu olan sürücü …’nın davaya dahil edilmesi için tarafına süre verilmesini talep etmişse de; açıklandığı üzere dava açılırken davalı gösterilmeyen bir kimsenin dahili davalı adı altında davaya dahil edilmesi mümkün olmadığından davacı vekilinin talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30TL harcın Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesinin 11. Bendi uyarınca davalı … A.Ş. ilk oturuma katılmadığından tamamının bu davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2020 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesinin 11. Bendi uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderinden sayıldığından ve davalı … A.Ş. ilk oturuma katılmadığından tamamının bu davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40TL peşin harç, 54,40TL başvuru harcı, 7,80TL vekalet harcı olmak üzere toplam 116,60TL harcın Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesinin 11. Bendi uyarınca davalı … A.Ş. ilk oturuma katılmadığından tamamının bu davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 282,00TL tebligat ve posta gideri ile 600,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 882,00TL yargılama giderinin Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesinin 11. Bendi uyarınca davalı … A.Ş. ilk oturuma katılmadığından tamamının bu davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalı … A.Ş.nin kendisini bir vekil ile temsil ettirmişse de Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesinin 11. Bendi uyarınca bu davalı ilk oturuma katılmadığından reddedilen tutar yönünden lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, davacı vekili ile davalı …’nın yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.10/03/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı