Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/795 E. 2022/31 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/795 Esas – 2022/31
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/795 Esas
KARAR NO : 2022/31

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/10/2021
KARAR TARİHİ:11/01/2022
K. YAZIM TARİHİ:24/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında 06.02.2020 tarihinde … nolu kredili satışlar borç senedi adı altında 46.050,00 TL ana para ve 340,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 46.390,00 TL’nin tahsili amacıyla icra takibi yapıldığını, müvekkilinin böyle bir borç sözleşmesinde imzası yada kefilliği bulunmadığını, bu nedenle başlatılan takibin hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, Ankara Batı İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası kapsamında müvekkilinin maaşından kesintiler yapılmaya başlandığını ve halen devam ettiğini, müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığını beyan ederek, davanın kabulü ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına konu senedin ve iş bu icra takibinin iptaline, müvekkilinden icra tehdidi altında tahsil edilen 6.964,75 TL nin ticari faizi ile davalıdan istirdadına, davalı haksız yere müvekkilimi icraya vererek müvekkilimi zarara soktuğu için faizli toplam alacak olan 46.390,00 TL üzerinden davalı alacaklının % 20 kötü niyet tazminata mahkûm edilmesine, icra dosyasının yürütülmesinin ve icra dosyasına gelecek paranın davalıya ödenmemesi için dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasına, avukatlık ücreti dâhil yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri olduğunu, müvekkili ile borçlu davacı arasındaki ilişkinin tüketici hukukuna ilişkin olduğunu, dava görevsiz mahkemede açıldığından kamu düzeni gereği dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise, davacının borcu olmadığı yönündeki iddialarının asılsız olduğunu, takip ekinde sunulan sözleşmede davacının imzasının bulunduğunu beyan ederek davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
28/11/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.
Eldeki dava, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti ile icra tehdidi ile takip dosyasına ödenen 6.964,75 TL’nin istirdadı talebine ilişkindir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Eldeki dava; Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti ile icra tehdidi ile takip dosyasına ödenen 6.964,75 TL’nin istirdadı talebine ilişkindir. Davacı tacir olmadığı gibi, takip konusu belge ‘kredili satışlar borç senedi’ olarak beyan edilmiş, icra dosyasına veya mahkememiz dosyasına sunulmamıştır. Kredili satışlar borç senedinin TTK anlamında madde metninde sayılmadığından kambiyo senedi vasfında olmadığı açıktır. Söz konusu kavram günlük hayatta ‘elden taksit’ uygulaması olarak bilinen sözleşmesel ilişki kapsamında alınan ürün karşılığında aydan aya ödenmesine karar verilen bir sözleşme çeşididir. Açıklanan bu nedenle de dava mutlak ticari dava da değil, davacı ile davalı arasında tüketici işlemi sonucunda yapılan bir borçlanma işlemidir. Bu nedenle tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı TKH Kanun’un 3/1-k-j, 4/3, 73/1, 83/2 ve geçici 1. Maddeleri de gözetildiğinde 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun yürürlüğünden sonra 11/10/2021 tarihinde açılan iş bu davaya Ankara Batı Tüketici Mahkemesinin bakması gerekir. Görev dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır. Bu nedenle 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 Sayılı HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 6100 Sayılı HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.11/01/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza