Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/79 E. 2021/203 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/79 Esas – 2021/203

T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/79 Esas
KARAR NO : 2021/203

HAKİM :
KATİP :
DAVACILAR : 1-
2-
3-
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
2-
VEKİLLERİ :

DAVALI : 3-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/10/2013
KARAR TARİHİ : 01/04/2021
K.YAZIM TARİHİ: 20/04/2021
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili Kazan Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; 11/02/2013 tarihinde Ankara Kazan yolu, Kazan istikameti 44. km mevkiinde meydana gelen kazada, davalı … Sigorta Şirketine Motorlu Kasko Taşıtları Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı diğer davalı … Ltd. Şti. adına kayıtlı, diğer davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın karşıdan karşıya geçmekte olan ve geçişini tamamlayan davacıların murisi yaya …’e çarptığını, davacıların murisinin kaldırıldığı hastanede 16/02/2013 tarihinde hayatını kaybettiğini, …’ün vefatı nedeniyle müvekkillerinin yaşamakta oldukları ızdırabın bir nebze olsun telafisi için müvekkillerinin her biri için ayrı ayrı 20.000,00’ şer TL manevi tazminat ile davacılar eş … ve dul kızı … için hesaplanacak (destekten yoksun kalma) maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsillen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı … ve … ve Tic. Ltd. Şti. vekili Kazan Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu cevap dilekçesinde özetle; olayın meydana gelmesinde kazazedenin 1. derecede kusurlu olduğunu, olay sonrasında müvekkillerinin davacılara karşı insani görevlerini yerine getirdiklerini, davacıların maddi zararlarının Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesinden yapılan ödeme ile karşılanmış olduğunu, davacıların murisinin Alzheimer hastası olduğunu, dolayısıyla alt ve üst soyunun kendisine bakıp gözetme yükümü olanların aynı zamanda bu davanın davacıları olduğunu, böyle bir durumun olması halinde ise davacıların meydana gelen zarardan sorumlu olduklarını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı sigorta şirketi tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :Kazan Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, ölüm belgesi, tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırmaları, mirasçılık belgesi, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, 08/09/2014 tarihli kusur durumuna ilişkin bilirkişi raporu, 10/09/2015 tarihli aktüerya bilirkişisi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Mahkememizin 24/03/2016 tarih ve 2015/131 esas 2016/183 karar sayılı kararı, taraf vekillerinin temyiz etmesi üzerine Yargıtay incelemesine gönderilmiş, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 20/10/2020 tarih 2020/2737 esas 2020/5878 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. özetle; “1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm, davalı …, … Ltd. Şti. vekili ve davalı … Sigorta vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, müvekkillerinin meydana gelen kazada murisleri …’ün vefaatı ile onun desteğinden mahrum kaldıklarını ileri sürerek tazminat talebinde bulunmuş, davalılar vekilleri, davacıların maddi zararlarının dava dışı ZMM sigortacısı … Sigorta AŞ. tarafından davadan önce karşılandığını savunmuş; davacılar vekili tarafından 02.02.2016 duruşmada belirlenen maddi tazminat miktarının müvekkillerine ödendiğini, maddi tazminat davasının konusuz kaldığını, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini, manevi tazminat yönünden ise taleplerinin kabulüne karar verilmesini beyan etmiştir. Mahkemece, maddi tazminat yönünden karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir.
Somut olaya bakıldığında; murisin desteğinden yoksun kalan davacılara temyiz aşamasında dosyaya kazandırılan 30.05.2013 tarihli dekont ile dava dışı ZMM sigortacısı … Sigorta AŞ. tarafından davadan önce ödeme yapıldığı ve zararın karşılandığı anlaşılmaktadır. Buna göre açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3- Davacı … yönünden zararının dava tarihinden önce 30.05.2013 tarihli dekont ile ödendiğinin, davacılar vekilinin bu hususta 02.02.2016 tarihli 4.celse de beyanda bulunduğunun anlaşılması, maddi tazminatın ZMMS limitlerini aşmaması karşısında, maddi tazminattan sorumlu olmayan davalı İMMS (birleşik kasko) sigortacısı … Sigorta ve diğer davalılar lehine red olan maddi tazminat yönünden vekalet ücretlerine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de isabetli olmamıştır. Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm, davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; aşağıda dökümü yazılı 25,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 20/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” denilmekle dosya mahkememize gönderilmiş ve yeni esasa kayıt edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
GEREKÇE :Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 20/10/2020 tarih 2020/2737 esas 2020/5878 karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada; Kazaya karışan … plaka sayılı hususi otomobilin davalı … Limited Şirketine ait olduğu ve davalı … Sigorta Şirketi nezdinde 24/01/2013-24/01/2014 dönemini kapsayacak şekilde birleşik kasko sigorta poliçesiyle sigortalı olduğu ve poliçede manevi tazminat klozunun bulunduğu anlaşılmıştır.
Kusur durumununu tespiti bakımından 08/09/2014 tarihli Raporda; müteveffa yaya …’ün, 2918 sayılı KTK’nun 68. maddesi hükmüne riayetsizliği yanında, dikkatsizliği ve tedbirsizliği de mevzubahis olduğundan olayda % 75 oranında kusurlu olduğu, davalı … Limited Şirketi’ne ait olup , diğer davalı … Sigorta Şirketi nezdinde kasko sigorta poliçesiyle sigortalı bulunan … plaka sayılı araç sürücüsü davalı …’ın ise 2918 sayılı KTK’nun 52/b. maddesi hükmüne riayetsizliği yanında, dikkatsizliği ve tedbirsizliği de mevzubahis olduğundan olayda % 25 oranında kusurlu olduğu yönünde kanaat belirtilmiştir. Bu rapordaki değerlendirmelerin dosya kapsamına, toplanan delilere, ceza soruşturma ve kovuşturması kapsamına uygun olduğu görüldüğünden, hükme esas alınması cihetine gidilmiştir.
Davacılar … ve …’ın talep edebilecekleri destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması bakımından dosya aktüerya uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenip dosyaya sunulan 11/02/2015 tarihli raporda; …’ün desteğinden yoksun kalan davacı eş …’ün 6.141,77 TL maddi zararının oluştuğu, diğer davacı …’ın ise maddi zararının doğmadığı yönünde kanaat belirtilmiştir.
Davacılar vekili, müvekkillerinin meydana gelen kazada murisleri …’ün vefaatı ile onun desteğinden mahrum kaldıklarını ileri sürerek tazminat talebinde bulunmuş, davalılar vekilleri, davacıların maddi zararlarının dava dışı ZMM sigortacısı … Sigorta AŞ. tarafından davadan önce karşılandığını savunmuş; davacılar vekili tarafından 02.02.2016 duruşmada belirlenen maddi tazminat miktarının müvekkillerine ödendiğini belirttikleri 30.05.2013 tarihli dekont ile dava dışı ZMM sigortacısı … Sigorta AŞ. tarafından davadan önce ödeme yapıldığı ve zararın karşılandığı anlaşılmaktadır. İş bu sebeple Davacı … tarafından davalılar aleyhine açılan maddi tazminat talepli olarak açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin 2015/131 esas 2016/183 karar sayılı ilamının 2. Ve 3. bendi, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 20/10/2020 tarih ve 2020/2737 Esas 2020/5878 Karar sayılı ilamı ile kesinleştiğinden kararın aynen açıklanmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı … tarafından davalılar aleyhine maddi tazminat talepli olarak açılan davanın REDDİNE,
2-Mahkememizin 2015/131 esas 2016/183 karar sayılı ilamının 2. Ve 3. bendi, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 20/10/2020 tarih ve 2020/2737 Esas 2020/5878 Karar sayılı ilamı ile kesinleştiğinden kararın aynen açıklanmasına,
a)Davacı … tarafından davalılar aleyhine maddi tazminat talepli olarak açılan davanın reddine,
b)Davacılar tarafından açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE; davacı … için 5.000,00 TL, davacı … için 2.000,00 TL, davacı … için 2.000,00 TL, davacı … için 2.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … Limited Şirketi bakımından haksız fiil tarihinden (11/02/2013), davalı sigorta şirketi bakımından ise dava tarihinden ( 24/10/2013) itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Alınması gereken 751,41 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 273,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 478,16 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacılar tarafından yatırılan 273,25 TL peşin harç, 24,30 TL başvuru harcı, 3,75 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 301,30 TL harcın davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından bozma öncesi sarf edilen 103,00 TL tebligat ve posta gideri ile 400,00 TL bilirkişi ücreti ile davacı tarafından Kazan Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında sarf edilen 133,15 TL tebligat ve posta gideri ile 200,00 TL bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 836,15 TL yargılama gideri ile bozulan karardan sonra davacı tarafça yapılan yargılama giderleri olan 128,70 TL olmak üzere toplam 964,85 TL’nin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 132,70 TL’sinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, kalan miktarın davacılar üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
6-Davacı …’ün reddedilen maddi tazminat talebi yönünden, davalılar … Ltd. Şti., … ve … Sigorta Şirketi’nin kendilerini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ten alınarak davalılara ödenmesine,
7-Davacı …’ın reddedilen maddi tazminat talebi yönünden, davalılar … Ltd. Şti., … ve … Sigorta Şirketi’nin kendilerini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılara ödenmesine,
8-Davacıların kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince manevi tazminat nedeniyle davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen davacı … için 4.080,00 TL, davacı … için 2.000,00 TL, davacı … için 2.000,00 TL, davacı … için 2.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacılara ödenmesine,
9-Davalıların kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/2 maddesi gereğince red oranına göre takdir ve hesap edilen; davacı …’ten 4.080,00 TL, davacı …’dan 2.000,00 TL, davacı …’ten 2.000,00 TL, davacı …’ten 2.000,00 TL vekalet ücretinin alınarak davalılara ödenmesine,
10-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … vekili yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/04/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍