Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/789 E. 2022/74 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/789 Esas – 2022/74
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/789 Esas
KARAR NO : 2022/74
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2021
KARAR TARİHİ: 18/01/2022
K. YAZIM TARİHİ: 01/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’ın … Bankası … Şubesi’ne ticari kredi almak için başvuruda bulunduğunu, taraflar arasında 24.10.2017 tarih ve … sözleşme numaralı kredi sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşme kapsamında …’ın kefil sıfatıyla yükümlülük altına girdiğini, … Bankası … Şube Müdürlüğü’nün, …’ın vadesinde kredi borcunu ödememesi nedeniyle müvekkiline ihtaren bildirimde bulunması üzerine …’ın 11.09.2020 tarihinde 29.850,00 TL tutarında ödeme yaptığını, müvekkilinin kanundan doğan halefiyet ilkesi gereğince kefillikten doğan alacağı için borçluya rücu hakkı kapsamında 27.07.2021 tarihinde … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yoluyla icra takibine başvurduğunu, ödeme emrinin …’a tebliği üzerine borçlunun 20.08.2021 tarihinde haksız ve dayanaksız şekilde itirazı üzerine takibin durdurulduğunu beyan ederek, … İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı dosyasına yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetle itiraz eden davalı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamış, duruşmaya katılmamıştır.
DELİLLER :
… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, kredi sözleşmesi, ödeme belgeleri ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, kefalet sözleşmesinden kaynaklanan borç nedeniyle ödenen miktarın asıl borçludan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek; davacının kefil davalının asıl borçlu olduğu 24/10/2017 tarihli genel kredi sözleşmesi dava dışı … Bankasıyla imzalanan genel kredi sözleşmesi dosyaya kazandırılmıştır.
Türk Borçlar Kanunun 584. Maddesi şu şekildedir;
(1) Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.
(2) Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez.
(3) (Ek fıkra: 28/3/2013-6455/77 md.) Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.
Görüldüğü üzere 3. Fıkrada belirtilen istisnalar saklı kalmak kaydıyla kefalet sözleşmelerinde eş izni tamamlayıcı unsur değil, geçerlilik unsurudur. Bir başka deyişle kefalet sözleşmesinin geçerli olarak kurulabilmesi için eşin rızası mutlaka gereklidir. Aksi halde kefalet sözleşmesi geçersiz olacaktır. Zira rıza eşin kefil olma ehliyetini sınırlar ve rızanın yokluğunun yaptırımı kesin hükümsüzdür.
Dava konusu genel kredi sözleşmesinin incelenmesinde sözleşmenin 20.sayfasında kefilin eşinin onayı kısmı boş bırakılmış, yine davacı müteselsil kefil sıfatıyla evli olmadığını beyan eden kısmı imzalamamıştır. Dosyaya kazandırılan nüfus kayıt örneğinde de davacının kefalet sözleşmesini imzaladığı tarihi de kapsar şeklinde halen evli olduğu anlaşılmıştır. Bu haliyle davacı TBK 684/3. maddede belirtilen istisnaları taşımadığından ve davacının kefalet sözleşmesi bu haliyle eş rızası barındırmadığından geçerli bir kefalet sözleşmesinden bahsedilemeyecektir. Bu haliyle davacının sıfatını taşımadığı kefil adı altında yaptığı ödemeleri asıl borçludan kefil sıfatıyla talep etmesi mümkün olmadığından açtığı itirazın iptali davasının reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 398,76 TL harçtan mahsubu ile bakiye 318,06 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2020 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesinin 11. Bendi uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderinden sayıldığından ve davalı ilk oturuma katılmadığından tamamının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen 60,60 TL tebligat ve posta giderinden oluşan yargılama giderinin Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesinin 11. Bendi uyarınca davalı ilk oturuma katılmadığından tamamının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/01/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza