Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/786 E. 2022/409 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/786 Esas – 2022/409
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/786
KARAR NO : 2022/409
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2021
KARAR TARİHİ: 10/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 12/05/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı …’ın müvekkili aleyhine Ankara Batı İcra Dairesi’nin … Esas numaralı takip dosyası ile 48.000,00TL bedelli, alacaklısının davalı, borçlusunun davacı müvekkili olduğu 12.08.2021 vade tarihli bonoyu takibe koyduğunu, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu olmadığını belirterek, Ankara Batı İcra Dairesi’nin … Esas numaralı takip dosyası ile takibe konulan 48.000 TL bedelli bononun, müvekkilinin boş teminat niteliğinde senede imzasından sonra doldurularak tahrifata uğradığının ve hükümsüz olduğunun tespitine, bunun tespit edilememesi halinde müvekkili ile davalı arasında bononun doğumuna neden olacak herhangi bir temel borç ilişkisi olmadığından senedin bedelsiz olduğunun ve müvekkilin kambiyo borcunu ödemekle yükümlü olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; icra takibine konu edilen bono davacının dilekçesinde belirttiği teminat senedi olmadığını, bahsedilen sözde teminat senetlerinin kiralama sözleşmesi ile birlikte aynı sayfada imzalanan ve kambiyo vasfı taşımayan senetler olduğunu, bu belgelerin taraflarınca icra takibine konu edilmediğini, araç kiralama işlemi esnasında yapılan sözleşmede açıkça aracın müşteride iken oluşacak kazalar ve arızalardan dolayı tamirde kaldığı için geçen sürede, aracın sözleşme bitiminde teslim olmaması durumunda, aracın müşterideyken çalınması durumunda, aracın teslim edilmemesi durumunda ve sair aracın tarafımıza teslimine kadar geçecek sürede her gün için aracı kiraladığı bedel üzerinden araç kiralama bedelini ödemeyi kabul ve taahhüt eder ibaresi net ve açıkça belirtildiğini, ayrıca aracın müşteride olduğu süreçte yazılan trafik cezaları cezaların şahsiliği gereğince kiralayana ait olduğunu, davacı ile müvekkil arasında ki hukuki ilişkinin sabit olduğunu, davacının müvekkilini hiç tanımadığı, aralarında hiç bir hukuki ilişki olmadığı yönündeki beyanları gerçek dışı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
e-imza e-imza

GEREKÇE :Dava, icra takibine konu bono nedeniyle menfi tespit talebine ilişkindir.
Eldeki dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra, 04/10/2021 tarihinde açılmıştır. Burada öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
Dosyada mevcut oto kiralama sözleşmelerinin incelenmesinde; oto kiralayanın davacı …, kiralayan firmanın ise … olduğu, sözleşmenin alt bölümünde ise matbu boş senet bölümü yer aldığı, davacı ve davalı kabulünde de olduğu üzere dava konusu senetlerin iş bu oto kiralama sözleşmesi nedeniyle araçta oluşabilecek arızalar ve kazalar nedeniyle alındığı görülmüştür.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 4/1-a maddesinde, Kira İlişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ve bu davalara karşı açılan davaların, dava konusunun miktar veya değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görüleceği düzenlendiğinden ve uyuşmazlık “Kira Sözleşmesi”nden kaynaklandığından Mahkememizin görevsiz olduğu, Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu kanaatine varılmıştır.
HMK 114/1-c maddesine göre mahkemenin görevi dava şartlarından olup, aynı yasanın 115/1.maddesinde mahkeme dava şartları mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılacağı düzenlenmiş, yine 115/2 maddesinde ise dava şartı noksanlığı halinde davanın usulden reddine, karar verileceği düzenlenmiş olmakla, açıklanan maddi vakıalar ve hukuki düzenlemeler karşısında davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Ankara BAM 22.HD 2021/1676 esas, 2022/271 karar sayılı, Yargıtay 6.HD 2015/3106 esas, 2015/6695 karar sayılı, Kayseri BAM 6.HD 2022/109 esas, 2022/117 karar sayılı, Gaziantep BAM 4.HD 2021/513 esas, 2021/1460 karar sayılı ilamları da davaya konu bononun oto kiralama sözleşmesinden dolayı alındığı, bu durumda görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu yönündedir.)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-6100 Sayılı HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 6100 Sayılı HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.10/05/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza