Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/758 E. 2023/191 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/758 Esas – 2023/191
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/758 Esas
KARAR NO : 2023/191

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/09/2021
KARAR TARİHİ: 14/02/2023
K. YAZIM TARİHİ: 28/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;03/08/2019 tarihinde mevsimlik işçi olarak çalışan müvekkilinin eşi müteveffa …’nın … ilçesinde çalıştıkları süreçte kamyonda bulunan soğanları davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan …’nun kullandığı … plakalı kamyona yüklediğini ve kamyon ile … İlçesine gitmek üzere yola çıktığını ve … İlçe Merkezinde … Mahallesi … Caddesi … Kavşağında bulunan … Alt Geçidinden geçtiği esnada …’nın geçide çarparak yere düştüğünü ve yaralandığını, yapılan tüm tedavilere rağmen müvekkilinin eşi olan mütevaffanın 17/08/2019 tarihinde vefat ettiğini, müvekkilinin eşi kaza esnasında yolcu olarak bulunmakta olduğundan kazanın oluşumunda kusuru olmadığını, aracın sürücüsünün kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğunu, … Cumhuriyet Savcılığı tarafından kazaya ilişkin olarak soruşturma başlatıldığını ve neticesinde dava dışı sürücü hakkında Polatlı …Asliye Ceza Mahkemesinde … Esas sayılı dava açılmış ve hakkında mahkumiyet kararı verildiğini, dava dışı …’nun kullandığı … plakalı kamyonun Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasını … poliçe numarasıyla yapan şirket … A.Ş olduğunu, davalı sigorta şirketinin müvekkilinin zararını tazmin etmekle yükümlü olduğunu, tazminat sorumlusu … şirketine 6704 sayılı 4 sayılı yasa ile değişik 2918 Sayılı Kanunun 97. Maddesi gereğince tüm bilgi ve belgeler gönderilmek suretiyle yazılı başvuru yapıldığını, davalı sigorta şirketince başvuru olumsuz olarak sonuçlandırıldığını, ardından arabuluculuk başvurusu yapıldığını ve olumsuz sonuçlandığını, müvekkilinin eşinin hiç bir kusuru olmaksızın ve hiç beklenmedik bir anda öldüğünü ve müvekkilinin eşinin desteğinden ömür boyu yoksun kaldığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkilinin eşinin vefat etmesi nedeniyle yaşadığı acı ve elem için 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile özetle; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, ıslah talebinin ve davanın kabulü ile toplam 390.000,00-TL’nin, sigorta şirketinden temerrüd tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline ve tüm yargılama giderleri ile ve avukatlık vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davanın “belirsiz alacak” nevinde ikame edilmesinin usul hukuk kurallarına aykırı olduğunu, bu yönüyle davanın usulden reddini talep ettiklerini, sigortalı aracın Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası ile sigortalı olduğunu, dava konusu kaza nedeniyle davacı tarafa 08.06.2020 tarihinde 138.861,11 TL ödeme yapıldığını, müvekkili Sigorta Şirketinin iş bu bedeli ödediğinden poliçedeki taahhütlerini tamamen yerine getirdiğini, davacı tarafın müvekkili şirketle ibraname, mutabakatname ve tazminat mektubunu kendi iradesi ile bu hasardan dolayı Sigorta Şirketini her türlü borç, yükümlülük, faiz ve taahhütlerinden ibra ile tüm haklarından feragat ettiğini beyan ve taahhüt ederek imzaladığını, davacı tarafın müvekkili sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeye muvafakat verdiği, bakiye alacak talebinde bulunmadığını kabul ettiği müvekkili şirketi ibra ettiğini, bu sebeple söz konusu ödeme ile müvekkili şirket nezdinde başkaca bir sorumluluk kalmadığından davanın reddi gerektiğini, davalı şirkete tekrardan başvuru yapıldığını, bunun üzerine dosyada daha önce başvuru konusu evraklar haricinde yeni bir veri söz konusu olmadığı ve müvekkilinin tüm sorumluluğu yerine getirildiği tespit edildiğinden taleplerin reddedildiğini, davacı tarafa, dava konusu kaza nedeniyle talep edilmekte olan tazminatın ödenmiş olması sebebiyle başvurunun reddi gerektiğini, her durumda, hesaplanacak tazminat tutarından müvekkili şirket tarafından yapılan ödeme, güncelleme yapılarak indirilmesi gerektiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini, destekten yoksun kalındığına kanaat getirilmesi halinde; ölümlerde geçerli olan ve müvekkili şirket tarafından sigorta edilen teminat tutarının; her halükarda verilecek bir teminat olmadığını, uzman “aktüer” bilirkişilerce hesaplama yapılmasını, müteveffanın sigortalı araçta yolcu olarak bulunması hasebiyle; hesaplanacak tazminata en az %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, tüm bu nedenlerle açılmış olan haksız ve mesnetsiz davanın reddine, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; aksi halde, celp edilmesi gereken delillerimizin toplanmasına, herhalde haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, araç trafik kayıtları, Polatlı …Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyası, ekonomik ve sosyal durum araştırması, SGK kayıtları, … Valiliği İl Göç idaresi Müdürlüğü cevabi yazısı, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi 11/02/2022 tarihli raporu ile özetle; … plakalı Kamyon sürücüsü …’nun meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılt KTK.nun 65/g. ve KTY.nin 130/a, b-c., d. ve 130/4 maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla %75 oranında kusurlu olduğu, davacılar desteği … uyruklu mütevvefa …’nın meydana gelen kazanın oluşumunda 2918 sayılı KTK.nun 47/d. maddesi kural ihlali ile %25 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Aktüer bilirkişi 29/07/2022 tarihli raporu ile özetle; hukuki değerlendirme Sayın Mahkemenin takdirine ait olmak üzere; davacı eşe , destekten yoksun kalma tazminatı ödenmediğinin kabulü halinde; sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsadığı ve ölüm halinde şahıs başına azami teminat limitinin 390.000,00-TL sı olduğu, arabuculuk görüşmesi neticesinde müteveffanın dava dışı hak sahibi çocukları ile anne ve babasına toplam 150.494,18-TL. tazminat ödemesinde bulunulduğu ( Sayın Mahkemece Alacağın Devri’nin geçersiz olduğunun ve davacı eşe destekten yoksun kalma tazminatı ödenmediğinin kabulü halinde , arabuluculuk görüşmesi neticesinde temlik alacaklısı …’e ödenen 138.861,11-TL. tutarındaki tazminat ödemesinin yersiz ödemeye dönüşeceği değerlendirilerek) anlaşılmakla bakiye poliçe limitinin 239.505,82-TL olduğu, davalı sigorta şirketinin 29.03.2021 tarihinde temerrüdünün oluştuğu, müteveffanın hak sahibi davacı …’nın 617.474,90-TL. tutarında destekten yoksun kalma nedeniyle oluşan maddi zararının bulunduğu hesaplanmakla birlikte, davalı sigorta şirketinin tazmin sorumluluğunun bakiye poliçe limiti olan 239.505,82-TL. ile sınırlı olacağı bildirilmiştir.
Aktüer bilirkişi 18/11/2022 tarihli ek raporu ile özetle; Pasif dönem hesabının, asgari net ücretten vergi istisnaları tenzil edilerek hesaplama yapıldığı, oysa, net asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiği yönünde itirazda bulunulduğu, Yüksek Yargıtay’ın yerleşik kabul ve içtihatları uyarınca, pasif devre zararının hesaplanmasında; AGİ içermeyen asgari net ücret esas alınarak değerlendirmeye gidildiğini, asgari geçim indirimi; 01.01.2008-31.12.2021 tarihleri arasında , ücretli çalışanlar yönünden uygulanan ve çalışanların medeni durumu ve çocuk sayısına göre uygulanan gelir vergisi istisnası olduğunu, 2021 yılı için örneklemek gerekirse;
2021 yılı Aylık brüt 3.577,50-TL. tutarındaki asgari ücretten; Sigorta primi ( %14 ) ……: 500,85-TL , İşsizlik primi ( %1 )………: 35,78-TL , Gelir Vergisi ( %15 )…….: 456,13-TL., Damga Vergisi ( %0 7,59).: 27,15-TL. yasal kesintinin tenzili ile;AGİ içermeyen Aylık net ücret 2.557,59-TL./ net olup, 2021 yılı için yapılan hesaplamalarda pasif devre zararı hesabı için anılan aylık net ücret esas alınarak hesaplama yapıldığını, eğer bu kişi 2021 yılında asgari ücret ile çalışan bekar bir kişi ise , ücretli çalışırken elde edeceği geliri ise;(2.557,59 + 268,31-TL. bekar AGİ = 2.825,90-TL.) net ücret olduğunu, 2022 yılı için ise; gerekçesi kök raporda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; her ne kadar 2022 yılında asgari geçim indirimi adı altında yapılan vergi indirimi kaldırılmış ise de, asgari geçim indirimi de 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu uyarınca bir vergi indirimi/vergi istisnası olup, 2022 yılında da tüm çalışan kişiler yönünden asgari ücret miktarı ile sınırlı olarak vergi indirimi/vergi istisnasının kabul edildiğini, bu sebeple pasif dönemde, ücretli bir çalışma söz konusu olmadığından , 2022 yılında çalışan kişiler için geçerli olan gelir vergisi ve damga vergisi istisnası uygulanmadan net asgari ücret nazara alındığını, yukarıda 2021 yılında geçerli asgari brüt ücretten AGİ içermeyen asgari net ücretin tespiti için yapılan hesaplama , bu kez aşağıda 2022/7-12 dönemi için geçerli asgari brüt ücret için yapıldığını, buna göre; 2022/7-12 dönemi Yılı Aylık brüt 6.471,00-TL. tutarındaki asgari ücretten; Sigorta primi ( %14 ) 905,94-TL, işsizlik primi ( %1): 64,71-TL., Gelir Vergisi ( %15 )…….: 825,05-TL., amga Vergisi ( %0 7,59).: 49,11-TL. yasal kesintinin tenzili ile; AGİ içermeyen Aylık net ücret 4.626,19-TL./ net olup, pasif devre zararı hesabı için anılan aylık net ücret esas alınarak hesaplama yapıldığını, eğer bu kişi 2022/7-12 döneminde asgari ücret ile çalışan bir kişi ise , ücretli çalışırken elde edeceği geliri ise; ( 4.626,19 + 825,05-TL. Gelir vergisi istinası + 49,11-TL. Damga vergisi istisnası = 5.500,35-TL.) net ücret olduğunu, davacı eşin %12 olarak tespit edilen evlenme şansı oranının sadece işleyecek dönemlerden %12 olarak tenzil edilmesi gerektiği yönünde itirazda bulunulduğunu, geride kalan eşin kaza / ölüm tarihinden itibaren uğradığı / uğrayacağı destekten yoksun kalma zararı, tazminatın peşin verilmesi suretiyle giderildiğinden, zarar ve tazminattan indirim sebeplerinden olan evlenme şansı tenkisi hesaplanan toplam zarar miktarından indirilmekte olduğunu, nitekim, Yüksek Yargıtay’ın kararları da bu yönde olduğunu, destek hesabının vefat tarihinden itibaren başlatılması gerektiği, kaza tarihi ile vefat tarihi arasında geçen süre için müteveffanın %100 malul kaldığının kabulü ile yasal varislerine verilmek üzere tazminat hesabı yapılması gerektiği yönünde itirazda bulunulduğunu, somut olayda , kaza tarihi 03.08.2019 olup, müteveffa 17.08.2019 tarihinde vefat ettiğini, kök raporda da belirtildiği üzere; destekten yoksun kalma tazminatına ölümle hak kazanıldığından ölüm tarihinden itibaren hesaplama yapıldığını, huzurdaki davanın konusu destekten yoksun kalma tazminatı olup, kaza ile ölüm tarihi arasında müteveffanın maluliyetinden kaynaklanan bir zarar olduğu iddiası bulunmadığını, HMK 26. Madde uyarınca, davacının iddia ve talebi ile bağlı kalındığından ölüm tarihinden itibaren destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığını bildirmiştir.
GEREKÇE :
Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Kaza tutanağı ve tüm ifadeler ve de dosya bütününden anlaşıldığı üzere 03.08.2019 tarihinde, gündüz vakti saat 12:00 civarında, … plakalı Kamyon sürücüsü …’nun soğan yüklü Kamyonunun kasasında bulunan soğanların üzerinde … uyruklu dört şahıslarla birtikte, … Mahallesi istikametinden … Caddesi … istikametine doğru seyriyle olay yeri bölünmüş tek yönlü, iki şeritli düz ve eğimsiz yolda … Alt Geçidine geldiğinde, Kamyon kasasında soğanların üzerinde yolculuk eden … uyruklu şahısların yan taraflarındaki bir araçtan çıkan dumanlara bakmak için tehlike arz eder şekilde alt geçitte ayağa kalkmaları sonucu kafalarının alt geçidin üst kısımlarına çarpması sonucunda yaralanmaları ve yolculardan …’nın da Kamyonun kasasından yola düşerek daha sonra da vefat etmesi şeklinde kazanın meydana geldiği anlaşılmıştır. Kusur yönünden denetime elverişli hükme esas alınan bilirkişi raporu ile birlikte yapılan değerlendirmede … plakalı Kamyon sürücüsü …’nun meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK.nun 65/g. ve KTY.nin 130/a, b-c., d. ve 130/4 maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla %75 oranında kusurlu olduğu, Davacı desteği … uyruklu mütevvefa …’nın meydana gelen kazanın oluşumunda 2918 sayılı KTK.nun 47/d. maddesi kural ihlali ile %25 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). Bu kapsamda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası olan … Şirketi’nın sorumluluğu cihetine gidilmiştir. … Valiliği İl Göç idaresi Müdürlüğü cevabi yazısı davacının alacağın devri sözleşmesinin düzenlendiği tarihte …’de bulunmadığı nitekim dosya arasında bulunan noterlikçe düzenlenen Alacağın Devri sözleşmesinde davacının her ne kadar devreden olarak gözüktüğü devreden kimlik numarasının davacıya ait olmadığı gözetilerek davacı yönünden 12/05/2020 tarihli arabuluculuk anlaşma tutanağına itibar edilmeden davalı sigorta şirketinin sorumluluğu cihetine gidilmiştir. Davacı eşe, destekten yoksun kalma tazminatı ödenmediğinin kabulü ile sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsadığı ve ölüm halinde şahıs başına azami teminat limitinin 390.000,00-TL sı olduğu, arabuculuk görüşmesi neticesinde müteveffanın dava dışı hak sahibi çocukları ile anne ve babasına toplam 150.494,18-TL. tazminat ödemesinde bulunulduğu bakiye poliçe limitinin 239.505,82-TL olduğu, davalı sigorta şirketinin 29.03.2021 tarihinde temerrüdünün oluştuğu 239.505,82 TL’nin 29/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek davalı sigortalı aracın ticari araç olması sebebiyle avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, 239.505,82 TL’nin 29/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya dair istemin reddine,
2-Davalının sorumluluğunun poliçe limitinden bakiye kalan 239.505,82 TL ile sorumlu tutulmasına,
3-Alınması gereken 16.360,64 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harç ile 1.333,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 14.968,34 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Zorunlu arabuluculuk kapsamında, Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27 TL’nin davanın kabul-red oranına göre belirlenen 673,24 TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, kalan 423,03 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50 TL vekalet harcı ile 1.333,00TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.460,10 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 107,20TL tebligat ve posta gideri ile 1.700,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.807,20 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 1.109,83 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 36.530,81 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 23.574,13 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
9-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/02/2023

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.