Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/75 E. 2021/566 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/75 Esas – 2021/566
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2021/75 Esas
KARAR NO : 2021/566

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2021
KARAR TARİHİ: 13/07/2021
K. YAZIM TARİHİ: 14/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; uyuşmazlık hakkında arabuluculuğa başvurulduğunu, 23.09.2020 tarihli arabuluculuk son tutanağında da belirtildiği üzere anlaşmaya varılamadığını, dava dışı …. Ltd. Şti. tarafından müvekkili şirkete, … seri nolu 14.02.2019 düzenlenme tarihli ve 45.000, -TL bedelli çek verildiğini, müvekkili şirket tarafından çekin, yasal süresi içerisinde bankaya ibraz edildiğini, davalı banka tarafından çek yaprağının sorumluluk bedeli kanuni yükümlülüğü olmasına rağmen ödenmemiştir ve çekin arkasına hukuka aykırı bir şekilde ”keşideci imzasının tutmadığı” şerhi düşülerek müvekkili şirkete çek teslim edildiğini, bunun üzerine davalı banka hakkında Çek Kanunu’ndan doğan yükümlülüğünü yerine getirmesi için Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından icra takibine geçilmiş olmasına karşın davalı tarafından haksız ve kötüniyetli bir şekilde dosyaya itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davalı tarafından yapılan itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu, müvekkil şirketin, dava konusu olan çeki, dava dışı şirketten 14.02.2019 tarihinde almış olup, çekin o tarihteki şirket yetkilisi tarafından imzalandığını, çek defter sahibinin şirketin, ticari sicil kayıtları istendiğinde ve müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde de bu hususun görüleceğini, Çek Kanunu Geçici Madde 3 uyarınca ödeme aracı olan çekin vadeli hale geldiğini, bu nedenle de vade gününe kadar işlem yapılamadığını, 5941 Sayılı Çek Kanunu’un 3. Maddesi uyarınca muhatap bankanın ibraz eden düzenleyen dışında hamile süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için ödemek yapmakla yükümlü olduğunu,TCMB tarafından çıkarılan ve 12 Ocak 2019 tarihli ve … sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çek Defterlerinin Baskı Şekline, Bankaların Hamile Ödemekle Yükümlü Olduğu Miktar İle Çek Düzenleme Ve Çek Hesabı Açma Yasağı Kararlarının Bildirilmesine Ve Duyurulmasına İlişkin Tebliğ (sayı: 2010/2)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (sayı: 2019/1)’de bu tutarın 2019 yılı için 2.030,00 TL olduğunu, bankanın ödemesi gereken bu tutarın kanuni bir yükümlülük olduğunu, tür. ancak davalı bankanın Çek Kanunundan doğan bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bununla birlikte davalı tarafın yetki itirazı hususunun da haksız ve kötüniyetli olduğunu, davalı bankanın kanundan doğan sorumluluğunu yerine getirmediğini, çekin sorumluluk bedelinin kanundan doğan bir borç olup, alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğunu, ayrıca sadece çek alacağı değil söz konusu bir para alacağı olduğunu, HMK’nın 10. Maddesi uyarınca ifa yeri olarak TBK’nın 89. Madde hükmü nedeniyle, alacaklının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğunu, izah edilen nedenlerle, borçlu hakkında başlatılmış olan Ankara Batı İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyasında borçlu/davalı tarafından yapılan haksız ve kötüniyetli itirazın iptaline, takibin aynı şartlarla devamına, %20’den az olmamak üzere inkar tazminatı ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti ödemesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE :Dava, banka sorumluluk bedelinin tahsili iddiasıyla başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nun 166. maddesinin 1. fıkrasında “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.” hükmüne yer verilmiş, 4. fıkrasında ise davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantının var sayılacağı düzenlenmiştir.
Mahkememizin 2021/72 esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacısının …. Ltd. Şti., davalısının … A.Ş. olduğu, davanın itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, delillerin usul ekonomisi açısından birlikte değerlendirilmesi gerektiği, her iki dosya arasında HMK’nun 166. maddesi kapsamında bağlantı bulunduğu ve Mahkememizin 2021/72 esas sayılı dosyasında görülen davanın daha önce açıldığı anlaşılmıştır.
Bu durum karşısında dava dosyasının 6100 Sayılı HMK’nun 166/1 maddesi gereğince Mahkememizin 2021/72 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varan mahkememiz aşağıdaki şekilde karar vermiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Aradaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle dava dosyasının mahkememizin 2021/72 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, mütakip işlemlerin üzerinde birleştirme kararı verilen mahkememizin 2021/72 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine, dosyamızın esasının da bu suretle kapatılmasına,
2-Harç, masraf ve vekalet ücreti hususlarının 2021/72 Esas sayılı dosyasında takdir edilmesine,
Dair, davacı vekili yüzüne karşı, esas hükümle birlikte istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/07/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍