Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/744 E. 2022/7 K. 04.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/744 Esas – 2022/7
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/744 Esas
KARAR NO : 2022/7
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/10/2020
KARAR TARİHİ: 04/01/2022
K. YAZIM TARİHİ: 13/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; 06/08/2016 tarihinde müvekkil … … ili … ilçesi sınırları içerisinde bulunan fabrikasının elektrik ihtiyacını karşılamak ve iç tesisat işini yapması için …. San. Ltd. Şti kurucusu ve temsilcisi, … ile anlaştığını, taraflar arasında sözleşme imzalandığını, eser sözleşmesinin konusunu oluşturan eserin yapımı için 20 günlük bir süre belirlendiğini, ödemenin yapıldığı, ancak eserin işverene ayıplı ve sözleşme kapsamında yapılması gereken iç tesisat ve elektrik tesisatı işlerinin yarım bırakılarak ve ayrıca eserin yapımında sözleşmede belirtilen niteliklere haiz olmayan malzemeler kullanılarak kalitesiz ve taraflar arasında anlaşılandan farklı ürünler kullanılarak teslim edildiğini, müvekkilin savcılığa bu konu hakkında suç duyurusunda bulunduğunu beyan ederek, eserin ayıplı ifasının tespitinin yapılmasını ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; iş bu tespit davasında hukuki yararın olmadığını, davacının buradaki hukuki yararının, tek başına ideal ve ekonomik bir yararı içermediğini, bu hususların yanında “hukuk âlemine konu olabilecek” bir yararı da içermediğini, bu bakımdan bir hakkın tesisi için ‘mahkemeye başvurma zorunluluğu’nun mevcut bulunması, hukuki yararın varlığı cihetinde bir değerlendirme yapmayı sağladığını, ancak müvekkili aleyhine ikame edilen işbu davada; davacı asıl …’ın ve ….Tic.ve San.Ltd.Şti. arasında akdedilen sözleşmenin 06.08.2016 tarihli olup söz konusu sözleşme ve işin teslim tarihinin üzerinden 5 (beş) yıl gibi bir süre geçtiğini, dolayısıyla delilin hemen tespit edilmemesi hâlinde kaybolacağı yahut ileri sürülmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı durumunun varlığını kabul etmenin abesle iştigal olduğunu, bahse konu eser tesliminin 2016 yılında yapıldığını e hali hazırda halen kullanıldığını, dolayısıyla bahse konu elektrik tesisatındaki iddia edilen ayıbın yapımdan kaynaklandığını iddia etmenin yersiz olduğunu, yapımdan kaynaklanan bir ayıp olması durumunda, tesisatın hata vermeden dört yıl kullanılmış olmasının beklenemeyeceğini, sözleşmenin 06.08.2016 tarihli olduğundan ve işbu dava da eda davası nitelikli olmadığından kanunda öngörülen 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş olduğunu, dolayısıyla zamanaşımına uğramış olan işbu alacağın (alacağın doğduğunu kabul anlamına gelmemek kaydıyla) ayıptan kaynaklı olduğu iddiasının tespitinde de hukuki yarar bulunmadığını, bu nedenle işbu tespit talebinin reddi gerektiğini, davaya konu olayda ise; davacı asıl …’a ait … Mah. … Ada … Nolu parselde bulunan fabrika elektrik işlemlerinin müvekkili tarafından 06.08.2016 yılında aralarında akdedilen sözleşme doğrultusunda eksiksiz olarak yapılmış ve teslim edildiğini, bahse konu iş ve işlemlerin … A.Ş. nezdinde onaydan geçirilerek ve … A.Ş.’ye abone yapılmak ve tesisat muayenesi yaptırılmak suretiyle tam ve eksiksiz olarak davalı yana teslim edildiğini, davalı yanın yapılan hizmetin ayıplı olduğunu iddia etmesinin asılsız olduğunu, taraflarınca kabul edilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirket tarafından sözleşme gereği ifa edilen hizmet sırasında kullanılan tüm malzemelerin … tarafından kullanımı onaylanan, TSE ve İSO belgelerine haiz malzemeler olduğunu, fabrika elektrik işlemlerinin eksiksiz bir şekilde davacı yana müvekkili davalı tarafından teslim edildiği için sözleşme gereği davacı yanın bedelin tamamını ödediğini, ancak davacının faturanın kesileceği şirket ve vergi dairesi numarasını bilmediğini iddia ederek, basiretli bir tacir gibi davranmayarak fatura kesmediğini ve müvekkilini bu yönden de mağdur ettiğini, ikame edilen eldeki davanın tümüyle haksız ve asılsız iddialardan ibaret olup talebin reddine karar verilmesini talep ettiğini beyan etmiştir.
DELİLLER :… C.Başsavcılığı … soruşturma sayılı dosyası, tarafların vergi kayıtları, ticaret sicil kayıtları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, ayıplı ifanın tespiti istemine ilişkindir.
Dava hakkı, hukuki yarar ile sınırlıdır. Hukuki yararın varlığı, dava koşulu niteliğinde olup mahkemece, kendiliğinden göz önünde tutulur. Davacı, ihlal edildiğini ileri sürdüğü hakkını elde edebilmek için mahkeme kararına muhtaç bulunmalıdır. Bu bağlamda, hukuki korunmada, (davada) zorunluluk olmalıdır. İdeal veya geleceğe dönük bir yarar yeterli değildir. Kural olarak, eda davalarında hukuki yararın varlığı asıldır ve ayrıca bu yönde bir ispat yükümlülüğü yoktur.Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 s.lı HMK m.106/2) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Ancak açılmış ve görülmekte olan bir davada savunma olarak ileri sürülebilecek hususlar için, ayrı bir tespit davası açmakta hukuki yarar yoktur. (Baki Kuru. Menfi Tespit Davası. s.49-50) Bu durumda dava şartı olarak öngörülmüştür. (HMK 114/1-h) İş bu kapsamda yapılan değerlendirmede 06/08/2016 tarihinde davacı asıl …’ın ve … San.Ltd.Şti. arasında sözleşme gereği işin 2016 yılında teslim edildiği, ödemenin yapıldığı, ancak eserin işverene ayıplı ve sözleşme kapsamında yapılması gereken iç tesisat ve elektrik tesisatı işlerinin yarım bırakılarak ve ayrıca eserin yapımında sözleşmede belirtilen niteliklere haiz olmayan malzemeler kullanılarak kalitesiz ve taraflar arasında anlaşılandan farklı ürünler kullanılarak teslim edildiğinin iddia edilerek ayıplı ifanın teslim edildiğine yönelik tespit davası açtığı dosya kapsamında … C.Başsavcılığı … soruşturma sayılı dosyası, tarafların vergi kayıtları, ticaret sicil kayıtları ile tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde davacının güncel hukuki yararının bulunduğu hususunu ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile HMK 114/1-h maddesi gereğince usulden REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 54,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7/2 maddesi gereğince hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/01/2022

Katip Hakim
e-imzalıdır. e-imzalıdır.