Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/731 E. 2022/910 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/731 Esas – 2022/910
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/731 Esas
KARAR NO : 2022/910
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
TASFİYE MEMURLARI :1-
2-
3-
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2021
KARAR TARİHİ: 13/10/2022
K. YAZIM TARİHİ: 07/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili; müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, genel kurulda … konut yapımının kabul edilmesi üzerine … İli, … İlçesi, … Mahallesinde 21.803 m² yüzölçümlü … Ada … Parsel, 681 m² yüzölçümlü … Ada … Parsel, 4.615 m² yüzölçümlü … Ada … Parsel ve 14,013 m² yüzölçümlü … Ada … Parsel sayılı arsaların 13/10/1993 tarihinde, 12.509 m² yüzölçümlü … Ada … Parselle kayıtlı arsanın ise 10/05/1999 tarihinde kooperatifçe satın alındığını, alınan arsalardan … Ada … Parselde kayıtlı arsa üzerine … adet, diğer parseller üzerine de … adet olmak üzere … konut yapıldığını ve hak sahiplerine teslim edildiğini, … Ada … Parsekleki … adet (… adet ikiz) ev ile diğer evlerin bahçe miktarları ile kullanım alanları arasında farklılık bulunduğunu, bu bağlamda müvekkiline ait … bağımsız bölüm sayılı taşınmazın … ada … parselde bulunduğunu, … Ada … Parselde bulunan taşınmazların arsa payının 189,53 m² diğer parsellerde bulunan taşınmazların 294,27 m² olduğunu, böylelikle iki taşınmaz arasında en az 104,74 m² fark bulunduğunu, … Ada … Parselde kayıtlı arsa ile … Ada … Parselde kayıtlı arsa arasındaki park bahçe gibi ortak kullanım alanları açısından farklılıklar bulunduğundan evin değerinde bir kayıp söz konusu olduğunu, … Ada … Parselde kayıtlı arsada müvekkilin evine yol ulaşımının tamamlanmayarak eksik bırakıldığını, kanalizasyon sisteminin düzenlenmediğini, inşaatta kullanılan malzemelerin kalitesiz ve vadedilen kaliteden yoksun olduğunu, şerefiye ya da başka bir ad altında müvekkiline iade ödemesi yapılmadığını, eşit aidat tahsil edilmesi nedeniyle ortaklar arasında mutlak eşitliğin söz konusu olması gerektiğini, mevcut farklılıklar nedeniyle müvekkilinin kooperatiften alacaklı olduğunu belirterek, davalı kooperatifin haksız işlemleri nedeniyle doğan alacakları karşılığında, fazlaya dair hakları saklı tutulmak suretiyle, şimdilik 10.000,00 TL’nın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte kooperatiften tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; davacının iddialarının yerinde olmadığını, anasözleşmenin 59. maddesi doğruttusunda ortakların gereksinim ve tercihlerine göre farklı tip ve gruplar halinde konut yapılmasının imkan dahilinde olduğunu, şikayete konu … Ada … Parsel içerisindeki yaya yolları, … Belediyesi tarafından onaylanan projeye uygun surette yapıldığını, projeye aykırı bir çalışma yapılmadığını, projede yolun 10 metre olarak planlanmasına rağmen … Üniversitesi’nin yakın geçeceği alan içerisinde araziyi kullanması neticesinde yolun plandan çıkarıldığını, ancak; yapılan görüşmeler neticesinde yolun daraltıldığını, kooperatife ait kanalizasyon sisteminin yıllarca site sakinleri tarafında kullanıldığını, yıllar itibariyle toprak oturması, toprak kayması gibi nedenlerle ufak arızalar çıktığını ve onarıldığını, müvekkili kooperatif yapısının her iki ada için usulüne uygun surette imal edildiğinin Ankara Batı … Tüketici Mahkemesi … Esas sayılı dosyasındaki bilirkişi raporuyla kayıt altına alındığını, kooperatif tüm plan ve projelerinin kamu kurum ve kurullarınca onaylandığını, projesiz ya da proje dışı herhangi bir imalat yapılmadığını, bütün parsellerin alt ve üst yapı işlerinin tamamlandığını, tüm bu konuların genel kurullarda görüşülerek kabul edildiğini, söz konusu davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mahkememizin 2014/331 esas sayılı dava dosyası, davalı kooperatifin ticaret sicil kaydı, dava konusu taşınmaza ait tapu kaydı, davalı kooperatife ait tüm genel kurul tutanakları ve dayanağı belgeler, dava konusu taşınmazın mimari projesi, mahallinde yapılan keşif, 15/06/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi heyeti raporunda, davacının binanın bulunduğu … Ada … parselle bulunan … adet ikiz bina ile … Ada … parselde bulunan … adet ikiz binaya ait arasalar arasında büyüklük farkı bulunduğu, ancak bu farklılığın şerefiye tablosunda değerlendirilerek şerefiye bedeli ile giderildiği, ayrıca davacının dava konusu taşınmazını sonradan taşınmazın konumunu görerek satın almış olması nedeniyle arsa küçüklüğünden dolayı bir bedel talep edemeyeceği, dava konusu … nolu bağımsız bölümün bulunduğu … Ada … parselde kanalizasyon şebekesinin bulunduğu, bu konudaki davacı itirazının yerinde olmadığı, davacıya ait … no.lu bağımsız bölümün kooperatif ortağına teslimi sırasında yapılmış bir tespit bulunmadığı, yaklaşık 10-15 yıldır kullanılan binada mevcut imalatların kooperatif yönetimi tarafından ne şekilde bitirilmiş olduğu konusunda kanaate varmanın mümkün olmadığı, davacının taşınmazın ilk maliki olmadığı için kendisine şerefiye bedeli ödenmesinin mümkün olmadığı, bu açıklamalar doğrultusunda davacının davalı kooperatiften herhangi bir alacak talebinde bulunmayacağı belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Asıl uyuşmazlık, Arabulucuk tutanağı ile dava konusu edilen uyuşmazlık konusu esas alınarak yapılan belirleme ile davacının kooperatif üyesine ferdileşme sonucu düşen taşınmazın yüz ölçümünün diğer kooperatif üyelerine verilen taşınmazdan eksik olması nedenine dayalı alacak talebine ilişkindir.
İş bu kapsamda asıl tartışılması gereken husus yüz ölçümünden kaynaklı farklılık iddiasının tartışılarak, farklılık bulunması halinde şerefiye bedelinin ve aidatın nispi eşitlik mi mutlak eşitlik ilkesi doğrultusunda alınıp alınmadığı bu kapsamda uygulanan usulün Kooperatifler Kanununun 23. Maddesi gereği eşitlik ilkesinin ihlal sonucunu doğurup doğurmayacağı hususunun belirlenmesi gerekmektedir.
Kooperatifler Kanununda hangi durumlarda mutlak ve ne zaman nispi eşitliğin uygulanacağı belirtilmemiştir. Eşitlik kavramı, kooperatif ortaklığı somutunda açıklanacak olursa; mutlak eşitlikten; koşullar ve nedenler ne olursa olsun bütün ortaklara aynı hakların tanınıp aynı yükümlülüklerin yüklenmesi anlaşılmalıdır. Örneğin, aynı pay sayısına eşit oy hakkı tanınması, ortakların kooperatif organlarına aday olmalarına eşit olanak sağlanması gibi.. Bir başka anlatımla, ortaklık statüsünden doğan objektif haklara sahip olma ve bunların korunmasını isteme hakkı, mutlak eşitlik kapsamındaki haklardandır. Buna karşın, kooperatif ortaklığına bağlı olarak yararlanma ve maddi menfaat sağlamada ortağın eylemli katkısı ve özverisinin gözetilmesi ise nispi eşitlik ilkesi gereği olup, koşulları ve katkıları eşit olmayanlara farklı ölçülerin uygulanması eşitlik ilkesine aykırı olmayabilir.Bu itibarla, ortaklıktan kaynaklanan tüm borçlarını yerine getiren bir ortağın, eşit durumda bulunduğu diğer ortaklara tanınan haklardan kendisinin de yararlandırılmasını istemeye hakkının bulunduğu tabiidir.Ortaklar arasında eşitliği sağlama araçlarından birisi de kur’a çekilerek konutların ortaklara tahsisinden önce konut bedellerinin tespiti olup, örnek kooperatif anasözleşmesinin 61. ve devamı maddelerinde şerefiyelendirme ve değer tespitinin nasıl yapılacağı düzenlenmiştir. Şerefiye farkının belirlenmesi, konutlar arasındaki farklılık nedeniyle ortakların rant farkının denkleştirilmesi amacına yönelik bir işlemdir.
Ana sözleşmeye Kooperatifler Kanunu’na aykırı olmamak koşulu ile sözleşme serbestisi çerçevesinde istenilen hükümler konulabilir. İş bu kapsamda Kooperatif ana sözleşmesinin 59. maddesine göre konutların, arsa durumuna, projeye, ortakların ihtiyaç ve tercihlerine göre değişik tip ve gruplar halinde yapılması planlanabilir. Yaptırılacak konutlar ile 61. Maddede belirtilen genel hizmet tesislerinin sayı, cins ve özellikleri genel kurulca belirlenir. Bu belirleme sırasında, konutların gerek tip ve konutlar, gerekse diğer özellikleri itibariyle, ortakların isteklerine göre dağıtılması esası da kararlaştırılabilir. Ana sözleşmenin 61. maddesi gereğince; konutların geçici maliyetlerinin hesaplanmasından sonra yönetim kurulu kararı de oluşturulacak en az üç kişilik bir teknik heyet tarafından konutların yeri, yapı durumu ve sair özelliklerine göre kıymet takdir olunur. Teknik heyet kararı bir rapora bağlanarak, tanzim tarihi ve imzaların doğruluğu bakımından noterce onandıktan sonra yönetim kuruluna tevdi edilir. Bu rapor, yönetim kurulunca, noter vasıtasıyla, taahhütlü mektupla veya elden imıza karşılığında ortaklara tebliğ edilir. Ana sözleşmenin 62. maddesi gereğince; konutlar, maliyet bedelleri kesinleştikten sonra ortaklar veya temsilcilerinin katılımıyla noter önünde çekilecek kura ile dağıtılır. Ancak, 59. maddenin 2. fıkrası uyarınca konutların ortaklara önceden dağıtılması halinde kuraya başvurulmaz.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; Açıklanan mevzuat hükümleri gereği, kooperatif tarafından ortakları için farklı tipte konut yaptırılması ve üretilecek konutlar için genel kurullar ile farklı aidat toplanması mümkün bulunmaktadır.Bununla birlikte; Kooperatifin en yetkili organı genel kuruldur. Genel kurullarda hakkaniyetin gerektirdiği ölçüde gerekli kararlar alındığı gibi daha önceden alınan kararlarda değiştirilebilir. Eşitlik ilkesi gereğince hak ve görevlerde ortakların eşit olması kuralı gözetilerek önceki genel kurul kararının değişen şartlar ve kooperatifin diğer ortaklarının durumları da nazara alınarak şartlarda eşitleme yapılmak üzere değiştirilmesine karar verilmesinde ilke olarak müktesep hak ihlali ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. (Yargıtay 23 H.D 2011/933 Esas 2011/936 Karar) Bu kapsamda, konut farklılıkları sebebiyle farklı aidat talep edilmesi durumunda nispi eşitlik söz konusu olduğunda KK.’nun 23. maddesine aykırılık teşkil etmeyeceğini düşünsek dahi kooperatif genel kurullarında alınan aidat kararları incelendiğinde, konut büyüklüklerinin belirlendiği bir karar alınmadığı gibi, ortaklardan farklı aidat toplanması yönünde herhangi bir karar da alınmadığı gibi tüm üyelerden eşit şekilde alınması yönünde alınan genel kurul kararının da iptali talepli dava da açılmadığı genel kurul kararının tüm üyelere uygulandığı bu kapsamda eşitlik ilkesinin ihlal edilmediği kabul edilmiştir.Kooperatif belgeleri üzermde yapılan incelemelerde Şerefiye raporunun, Ankara … Noterliğince onaylandığı, ortaklara duyurulduğu, şerefiye konusunda kooperatifçe uygulanan yöntemin puanlama sistemi olması nedeniyle, kooperatif ortaklarına para iade imkânı doğmayacağı ve toplanan tutarların kooperatif işlerinde kullanıldığı anlaşılmış bulunmaktadır. Kooperatif yetkilileri, şerefiye raporuna herhangi bir itiraz olmadığını, dolayısıyla yeni bir komisyon oluşturulmasına gerek duyulmadığını açıkladıklarından, davaya konu konutun şerefiye puanının 125, şerefiye bedeli ise 1.750,00 TL. olduğu görülmüştür. Davacı tarafından şerefiye bedeli karşılanmıştır. Sonuç olarak; davacının taşınmazının bulunduğu … Ada … parsekle bulunan … adet ikiz bina ile … Ada … parselde bulunan … adet ikiz binaya ait arsalar arasında büyüklük farkı bulunduğu gözlenmekle beraber, bu farklılık şerefiye tablosunda değerlendirilerek şerefiye bedeli ödemek ya da ödememek suretiyle giderildiği anlaşıldığından arsa küçüklüğünden dolayı bir bedel talep edilemeyeceğinden davacının davalı kooperatiften talep edebileceği alacağı bulunmadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 90,08 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında, Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı kooperatif vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.13/10/2022

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.