Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/724 E. 2022/460 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/724 Esas – 2022/460
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/724 Esas
KARAR NO : 2022/460
HAKİM :
KATİP :
DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/09/2021
KARAR TARİHİ: 24/05/2022
K. YAZIM TARİHİ: 03/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;28.11.2015 tarihinde sürücü …’in … Şirketi zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında sigortalanan … plakalı motosikleti ile yaptığı kaza sonucu vefat ettiğini, … doğumlu …’in … günü ölmesiyle, müteveffanın babası … ile annesi … oğullarının maddi desteğinden yoksun kaldıklarını, tek taraflı trafik kazalarında, ZMMS poliçesi 01/06/2015 tarihinden önce akdedilmişse, ölenin yakınlarının sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı istemelerine herhangi bir engel olmadığını, 01.06.2015 tarihli değişiklikten önce 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. Maddesine göre sözü edilen zararın aracın işletilmesinden doğduğunu ve araç işleteninın sorumluluk türünün tehlike sorumluluğu olduğunu, 01.06.2015 tarihli değişiklikten önce sürücünün desteğinden yoksun kalanların 3.kişi konumunda olduğunu ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tazminat talep edebileceklerinin kabul edilmesi gerektiğini, davacıların desteği müteveffa …’e ait poliçenin başlangıç tarihinin 21.05.2015 olup, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren değişikliklerden önce bir tarihe ait olduğundan bu durumda müteveffanın anne- babası olan davacılar … ile …’in sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceklerini, tüm bu nedenlerle davacıların destekten yoksun kalma zararlarının belirlenmesinden sonra taleplerini arttırmak üzere; … için 100 TL, … için 100 TL olmak üzere şimdilik toplam 200,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile özetle; davacıların işleten ve diğer sorumlulardan bakiye zararlarının tazminine yönelik haklarını saklı tutarak, sonuç olarak destekten yoksun kalma tazminatı olarak müvekkili … için 184.536,66 TL ve müvekkili … için 105.463,34 TL olmak üzere toplam 290.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının sigorta şirketinin temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile davacılara ödenmesine karar verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davaya konu talebin zamanaşımına uğradığını, davada söz konusu olan vakıanın 28.11.2015 tarihinde gerçekleştiğini, haksız fiillerden doğan tazminat alacaklarının, fiil tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde ileri sürülmesi gerektiğini, davacının 2 yıllık süre içerisinde davasını ikame etmediğinden, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen 28.11.2015 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın, müvekkili şirkete … tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçeyi belirtmelerinin davayı kabul anlamında olmadığını, davalı şirketin, üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, söz konusu kazanın oluşumunda müteveffanın asli ve tek kusurlu olduğunu, kişinin kendi kusurundan menfaat elde etmesinin hukuka aykırı olduğunu, dolayısıyla hak sahiplerinin kazaya karışan aracın zmms poliçesinden tazminat talep edemeyeceğini, müteveffanın kendi kusuru ile vefat ettiğini, müteveffanın kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunu, kişinin kendi kusurundan menfaat elde etmesinin kanun ve yasaya aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketinin sorumluluğunun, sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. ve 85. maddelerine göre trafik sigortalarının, işletenlere düşen sorumluluklarını karşılamak üzere yapılacağını, sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa, işletene düşen bir sorumluluğun da olmayacağını, faizin hatalı talep edildiğini, müvekkili sigorta şirketinin temerrüde düşmediğini, davacının faiz isteme hakkının doğmadığını, mahkeme aksi kanaatteyse dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini, davalının, dava açılmasına sebebiyet vermesi söz konusu olmadığından; faiz, yargılama gideri ve vekalet ücretinden de sorumlu olmayacağını, tüm bu nedenlerle öncelikle davanın usulden reddine, müteveffanın kendi kusuru ile vefat etmesi ve konu kazanın poliçe teminatı kapsamında olmaması sebebiyle haksız davanın esastan reddini, davalı şirket temerrüde düşmediğinden haksız faiz talebinin reddini, sayın mahkeme aksi kanaatte ise dava tarihinden itibaren taraflar açısından yasal faiz uygulanmasını, aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen … esas sayılı soruşturma dosyası, nüfus kayıt örnekleri, trafik tescil kayıtları, sigorta poliçesi, trafik kazası tespit tutanağı, sosyal ve ekonomik durum araştırmaları, SGK kayıtları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi kurulu 07/02/2022 tarihli raporu ile özetle; 28.11.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu ölen …’in annesi … için 267,578,33 TL, babası … için 152.921,95 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığını, tek taraflı kaza yapan … plakalı motosiklet davalı … Şirketine 21.05.2015 tanzim tarihli … no’lu Zoruntu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, müteveffanın desteğinden yoksun kalan davacıların davalı sigortadan poliçe teminat limiti dahilinde talep edebileceği miktarın; … için 184.536,66 TL, … için 105.463,34 TL olarak belirlendiğini, davacılar tarafından poliçe teminatının ödenmesi konusunda 02.07.2021 tarihinde davalı … Şirketine başvuruda bulunulduğunu, mahkemece gerekli belgelerle başvurnuda bulunulduğunun tespiti halinde hükmedilecek tazminata, başvuruyu takip eden 8 işgünü sonunda, 16.07.2021 tarihinde temerrüde düşürüldükleri kabul edilerek bu tarih itibariyle yasal faiz takdir edilmesinin uygun olacağının düşünüldüğünü bildirmişlerdir.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ( destekten yoksun kalma) tazminatı istemine ilişkindir.
Zamanaşımı defi yönünden yapılan değerlendirmede ;Davaya konu trafik kazası sonucunda davacının desteği vefat etmiştir. Bir kişinin ölümüyle sonuçlanan söz konusu trafik kazası 5237 sayılı TCK’nin 85/1.maddesi kapsamında bir fiil niteliğindedir ve sürücü/davacıların desteğinin vefat etmiş olması ve murisin kusurlu olması sonuca etkili değildir. Yasa koyucunun amacı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca tehlike sorumluluğunu doğuran olaylarda sorumlulara karşı daha uzun zamanaşımı süresi içerisinde yönelmeyi sağlamaktır. Buna göre eylem için kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 85/1 ve 66/1-d maddelerinde öngörülen ceza zamanaşımı süresi 15 yıl olup, bu zamanaşımı süresi dikkate alındığında başvuru tarihinde zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, eldeki davada zamanaşımı süresinin dolmadığı dikkate alınmak suretiyle davanın esasına girilerek zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.
01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları; yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen poliçelerde geçerli olacağından, poliçenin düzenlendiği tarih itibariyle Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının kapsamı tüm taraflarca bilinmektedir. Genel şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepler bakımından sigortacının sorumluluğu, kaza tarihinde geçerli olan poliçe kapsamında ve sigorta limitleri dahilinde üçüncü kişilerin uğradıkları zararları tazmin etmekle sınırlıdır. Kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve 26/04/2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92.maddesinin (a) ve (c) bentleri ile (i) bendi, Trafik Sigortası Genel Şartları A.1 ve A.3 maddesi, A.5 maddesinin (ç) bendi ve yine A.6 maddesinin (c) ve (d) bentleri birlikte değerlendirildiğinde; bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen ölüm olayına bağlı olarak destekten yoksun kalma halinde, destekten yoksun kalınan zararın ZMM sorumluluk kapsamında olması için ölenin üçüncü kişi olması ve desteğin kusursuz bulunması gerekmektedir.
Davanın açıldığı tarihteki yasal düzenlemeler açıklanan şekildeyken Anayasa Mahkemesinin 17/7/2020 tarihli ve E.:2019/40; K.:2020/40 sayılı Kararı ile Karayolları Trafik Kanununun 92. Maddesinin (i) bendinin iptali ile Trafik Sigortası Genel Şartlarına yapılan atıf iptal edilmiştir.Yargılama devam ederken 19/06/2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İcra Ve İflâs Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 19. Maddesiyle 2918 sayılı Kanunun 92. maddesinin birinci fıkrasına “j) Destekten yoksun kalan hak sahibinin, destek şahsının kusuruna denk gelen tazminat talepleri,” fıkrası eklenmiştir. Böylelikle mevcut yasal düzenlemeye göre destekten yoksun kalan hak sahiplerinin destek şahsının kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin ZMM sorumluluk kapsamı dışında kaldığı fakat yürürlük tarihinin19/06/2021 olduğu, bu tarihten sonra meydana gelecek kazalar ile ilgili uygulanacağından davaya konu somut olayın ise 28/11/2015 tarihinde meydana geldiğinden kaza tarihinde yürürlükte olmayan yeni yasal düzenleme uygulanmamıştır. Önceki düzenlemeler kapsamında desteğin tam kusurlu olması sebebiyle davacıların tazminat haklarının bulunmadığı değerlendirilmişse de Anayasa Mahkemesinin 17/7/2020 tarihli iptal kararı üzerine davacıların tazminat talep edebilecekleri değerlendirilerek tazminat hesabı yapılmıştır.
Davacılar tarafından davalı sigorta şirketine dava açılmadan önce başvuruda bulunulduğu, herhangi bir ödeme yapılmadığı görülmüştür.
Somut olay,28/11/2015 tarihinde müteveffa …’in motosikletin hızını yol ve zemin koşullarına göre ayarlamayarak gereğinden süratli şekilde seyri esnasında motosikletin kontrolünü kaybetmesi ve yoldan çıkması şeklinde trafik kazası meydana gelmiş ve … plakalı araç sürücüsü müteveffa … hayatını kaybetmiştir. Kusur yönünden yapılan değerlendirmede 2918 sayılı KTK.nun 52/b gereğince hızını yol, hava ve trafik durumuna göre ayarlamadığından %100 kusurlu kabul edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). Müteveffanın anne ve babası olan davacıların zarar gören olarak anılan yasa hükümleri gereği davalıdan talepte bulunmuştur.
Davacılar anne … ve baba …’in oğullarının vefatıyla desteğinden mahrum kalacakları değerlendirilmekle tek taraflı kaza yapan … plakalı motosiklet davalı … Şirketine 21.05.2015 tanzim tarihli … no’lu Zoruntu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, müteveffanın desteğinden yoksun kalan davacıların davalı sigortadan poliçe teminat limiti dahilinde talep edebileceği miktarın; … için 184.536,66 TL, … için 105.463,34 TL olarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ile belirlendiği, davacılar tarafından poliçe teminatının ödenmesi konusunda 02.07.2021 tarihinde davalı … Şirketine başvuruda bulunulduğu, hükmedilen davacı … için 184.536,66 TL, davacı … için 105.463,34 TL olmak üzere toplam 290.000,00 TL tazminata, başvuruyu takip eden 8 işgünü sonunda, 16.07.2021 tarihinde temerrüde düşürüldükleri kabul edilerek temerrüt tarihi olan 16.07.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak bu davacılara verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, davacı … için 184.536,66 TL, davacı … için 105.463,34 TL olmak üzere toplam 290.000,00 TL’nin 16/07/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleri dahilinde tutulmasına,
2-Alınması gereken 19.809,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30TL harç ile ıslah ile alınan 932,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 18.818,60 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30TL peşin harç, 59,30TL başvuru harcı, 8,50TL vekalet harcı ile 932,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.059,10 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 45,60 TL tebligat ve posta gideri ile 1.400,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1,445,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davacıların kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 21.367,57 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’e, 13.969,02 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’e ödenmesine,
7-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/05/2022

Katip Hakim
e-imzalıdır. e-imzalıdır.